Diyabetlilerin Türkiye’deki çalışma koşulları masaya yatırıldı


Dünyadaki en yaygın hastalıklardan biri olan diyabetle ilgili yapılan çalışmalar Türkiye’de 6 milyon diyabetli hasta olduğunu ve her yıl 250 binden fazla yeni diyabet vakasının eklendiğini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da birinci derecede mücadele edilmesi gereken “Salgın Hastalık” olarak belirtilen diyabet çığ gibi büyürken, hastalığa yakalanma yaşı da her geçen gün düşüyor. Çalışma hayatında insanların iş verimini etkileyen ciddi bir sağlık sorunu olan diyabet aynı zamanda ciddi iş kayıplarına da neden oluyor.

Cenevre Sosyal Gözlem Evi (GSO),  Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yanı sıra birçok işçi sendikası, hasta grupları, akademiysenler ve diplomasi görevlileri ile görüşerek “Diyabet ve Sağlık Konulu İşyeri Stratejisi” başlıklı bir araştırma gerçekleştirdi.

GSO bu araştırma ile diyabetli çalışanların işyerindeki performanslarının arttırılması, işgücü kayıplarının önlenmesi, işçilerin kaybedilmemesi ve insan sermayesinin korunması için gerekli olan çalışma koşullarını ortaya çıkardı. Belirlenen koşulların işlerlerinde uygulamaya geçirilebilmesi için çeşitli çalışmalar gerçekleştiren GSO,  “Diyabet ve Sağlık Konulu İşyeri Stratejisi”ni tanıtmak ve bu stratejinin Türkiye’deki işyeri ortamlarında ne şekilde uygulanabileceğini keşfetmek üzere bir ülkemide de bir seminer düzenledi.

Merck & Co., Inc.'in koşulsuz katkıları 20- 21 Haziran tarihleri arasında Abant Palace Otel’de gerçekleştirilen seminer Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TİSK temsilcileri ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililerini bir araya getirdi. Türk ve yabancı akademisyenlerin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Ankara temsilcileri de yer aldığı seminerde diyabetlilerin Türkiye’deki çalışma koşulları tartışıldı.

Cenevre Sosyal Gözlem Evi Direktörü Dr. Katherine Hagen’ın diyabetli çalışanların hakları ve işverenin görevleri ile ilgili tüm detayları gözler önüne serdiği toplantıda Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sema Akalın diyabetin Türkiye ve dünyadaki durumunu anlattı. Dünyadaki tüm diyabetli hastaların yüzde 95’ini Tip 2 diyabetlilerin oluşturduğunu söyleyen Dr. Katherine Hagen, Tip 2 diyabetin yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ve erken müdahale ile önlenebildiğini belirterek, “Çalışma ortamında yapılacak düzenlemeler, hastalıkla savaşma ve iş gücü kayıplarını önleme konusunda önemli adımlar atılmasına katkıda bulunacaktır” diye konuştu. Sağlıklı yemek ve atıştırma seçeneklerine erişimin sağlanması, işyerinde sigara içmeme politikasının özendirilmesi ve sigarayı bırakma programlarının desteklenmesi gibi düzenlemelerin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Hagen, iş saatleri içinde fiziksel aktivitenin arttırılmasına yönelik çabalarının da desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Yapılan toplantının ışığında aşağıda, iş dünyasında verilerin ve risklerin daha iyi şekilde değerlendirilmesi için harekete geçilirken, çalışanların sürece katılımı ve yetkilendirilmesine ilişkin bazı öneriler sunulmuştur. Strateji işveren ve çalışan arasında “paylaşılan sorumluluk” mesajını geliştirmeyi teşvik etmektedir.

Tüm işyerleri için

•    Şirket içinde zindelik, sağlık ve beslenmeye değer veren, üst yönetimin rol model olduğu, desteklediği ve yazılı kurumsal değerler haline getirilmiş bir kültür geliştirin
•    Diğer çalışanların özendirilmesini sağlamak amacıyla, üst yönetimin de onayıyla organizasyon içinde bir "En sağlıklı birey" seçilmesini önerin. Bu kişi, şirket içinde kendini sağlıklı olmaya adamış, pozitif liderlik becerilerine, yetkiye sahip ve bu yönleriyle saygı gören herhangi bir çalışan olabilir.
•    Tüm katılımların değerlendirilmeye alındığı (gizlilik, mahremiyet ve etik değerlerin göz önünde bulundurulduğu) bir veri analizi oluşturun.  Analizde; başlangıç, katılım oranları, ölçümler, maliyet etkinliği, sonuçlar gibi verilere yer verin.
•    İş dünyasında ayrımcılıkla mücadele politikası oluşturun ve diyabetle ilişkili negatif damgalanmaya karşı duyarlı davranılmasını özendirin.
Daha büyük firmalar için
•    İnternet tabanlı ya da kütüphaneler, mobil üniteler şeklindeki ulusal bir kaynak arşivine, web sitesine, yerel dilde vaka çalışmalarına yönelik talep oluşturun ya da işverenlerin/çalışanların bu yöndeki taleplerini teşvik edin.
•    Organizasyonun değerlerini ve amaçlarını paylaşan sağlık çalışanları, destek grupları, diyabet salgınından etkilenen kişileri temsil eden dernekler gibi birden fazla sektörde kaynakları bulunan kamu-özel sektör ortaklığı fırsatları arayın.
Daha küçük işyerleri için
•    Ortama uyarlanabilecek stratejinin bileşenlerini belirleyin ve bunları mevcut ofis çalışma sistemine dahil edin.
•    Yerel ve bölgesel çalışma ağlarıyla uyarlamaların ve uygulamaların paylaşımını teşvik edin.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)