Çok Katlı ve Çok Yapılı Binalarda Ortaya Çıkan Uyuşmazlıklar
Bu yerlerde sözü edilen ve yasada yeri olan komşu hakkı, mülkün kullanılmasını sınırlayıcı nitelikte bir hak olarak ortaya çıkar. Yasanın komşu hakkı ile ilgili olarak koyduğu hükümler, taşınmaz mal sahiplerini, kiracıları ve kullanıcıları çevrede bulunan diğer mal sahiplerine karşı birtakım borç ve haklara sahip kılar; komşuluk ilişkilerini düzenler.
Yasa özellikle mülkün kullanılmasında komşuya zarar vermemeyi ön planda tutmuş, her türlü taşkınlıklardan çekinilmesini, zarar veren taşınmaz malın bulunduğu yere, niteliğine ve yöresel örfe göre, komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan gürültüler ve sarsıntılar yapılmamasını, duman, kurum ve tedirginlik veren diğer toz, buğu, koku çıkartılmamasını hükme bağlamıştır.
Medeni Kanun Madde 661 Bir kimse mülkünü kullanırken hele sınai işler yaparken komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıklardan çekinmeğe mecburdur.
Hususiyle mazarrat veren ve gayrimenkulün mevki ve mahiyetine ve mahalli örfe göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi geçen gürültüler, sarsıntılar yapmak, duman, kurum ve rahatsızlık veren sair toz, buğu, koku çıkartmak memnudur.
Çok katlı taşınmazlar veya site halindeki birden çok bağımsız yapıların en büyük özelliği insanların bir arada yaşamak zorunda olmaları ve birçok ortak tesisi beraber paylaşmak zorunda kalmalarıdır. Bu yerlerde komşuluk ilişkileri büyük önem taşır. Hem toplumsal açıdan hem de taşınmaz malların ana duvar, bahçe ya da bahçe duvarı bakımından birbirleriyle bağlantılı olmaları ve bazı tesislerin ortak oluşu insanların bu yerler için belirlenen kurallara uyma zorunluluğunu ortaya koyar.
Sözünü ettiğimiz ilişkileri düzenleyen özel kanun Kat Mülkiyeti Kanunu’dur. Bu kanun yapılaşmanın dikey veya yatay olmasına bakmaksızın ortak mülkiyete ilişkin şartlar gerçekleştiği takdirde uygulanabilir. Kat malikleri ya da kat maliklerinin bağımsız bölümlerinde kiracı ya da başka bir sıfatla oturanlar, bağımsız bölümlerini kullanırlarken, Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine, yönetim planına, genel hukuk ve incelik kurallarına uygun davranmak, komşularını tedirgin edecek, onlara zarar verecek davranışlardan kaçınmak zorundadırlar. Bu kurallara uygun davranmayanlar hakkında tedirgin olan ya da zarar gören diğer kat malikleri ya da kiracılar anataşınmazın bulunduğu yerin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre hakimin müdahelesini isteyebilir.
634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesine göre tüm kat malikleri ve kiracılar veya herhangi bir suretle bağımsız bölümlerden yararlananlar gerek bağımsız bölümlerini gerekse eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirlerinin haklarını çiğnememekle de karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 19 Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımını yapmaya ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Kendi bağımsız bölümünde ise anayapıya zarar verecek nitelikte onarım tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek şekilde, onarım tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.
Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 23 Kat maliklerinden birinin bağımsız bölümünde veya bu bölümdeki tesislerde meydana gelen bir hasar veya bozukluğun onarımı veya giderilmesi veya tesislerin yeniden yapılması için diğer bir bağımsız bölüme girmek gerekiyorsa, o bölümün maliki veya o bölümde başka sıfatla oturanlar, giriş müsaadesi vermeye ve bölümde gerekli işlerin yapılmasına katlanmaya mecburdurlar.
Anagayrimenkulün bir kısmının harap olması halinde, harap olan bağımsız bölüm ve eklentilerinin, ortak yerlerin veya bağımsız bölümdeki tesislerin yeniden yapılması için, sağlam kalan bağımsız bölümlerin içinden veya dışından faydalanılması gerekiyorsa, o bölümlerin malikleri veya orada başka sıfatla oturanlar buna müsaade etmeye mecburdurlar.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı müsaade yüzünden, kat maliklerinin veya orada başka sıfatla oturanların uğrayacakları zararı, lehine müsaade verilen bağımsız bölüm malikleri derhal ödemekle yükümlüdürler.
Yukarıda belirtilen kanun maddelerinin yanında yargıtay uygulamaları da bu alanı düzenlemektedir. Sayısı çok fazla olan Yargıtay kararlarından birkaç örneği aşağıda bilgi olması açısından belirtmekteyim.
PANCURLAR SABİT TESİS OLMADIĞINDAN BİNANIN DIŞ GÖRÜNTÜSÜNÜ ETKİLEMEMEK ŞARTI İLE TÜM KAT MALİKLERİNİN RIZASI OLMADAN TAKILMASI MÜMKÜNDÜR.
İLERLEYEN TEKNOLOJİDE YARARLANILARAK BİLİMSEL BİÇİMDE, GÜRÜLTÜLERİN ÖLÇÜMÜ VE ŞİDDET DERECESİNİN BELİRLENMESİ MÜMKÜN HALE GELMİşTİR. KOMŞU PASTAHANEDE MEVCUT MAKİNALARIN ÇIKARTTIĞI GÜRÜLTÜNÜN, HOŞGÖRÜ VE TAHAMMÜL SINIRLARI İÇERİSİNDE KALIP KALMADIşININ BU YOLLA TESBİTİ GEREKİR.
(Yarg. HUKUK GENEL KURULU
E.992/202 K.992/259 T.22.04.1992)
634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNUNUN 18. MADDESİNE GÖRE KAT MALİKLERİNDEN HER BİRİ KENDİ BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİNİ VE EKLENTİLERİNİ KULLANIRKEN DİĞER KAT MALİKLERİNİ RAHATSIZ ETMEMEKLE YÜKÜMLÜDÜR.
(Yarg. 5. HUKUK DAİRESİ E.991/15891 K.991/35796 T.29.11.1991)
Av.Egemen Gürsel ANKARALI
Tel: 0.212.225 47 83