Bireysel Emeklilik Sisteminden Beklentilerimiz ve Sistemin Mevcut Emeklilik Sisteminden Farklılıkları


Yapılan anket ve araştırmalara göre sizin şirket çalışanlarınız emeklilikleri icin neler planlıyorlar, siz biliyorsunuz. Bu nedenle, bireysel emeklilik planları insan kaynakları yönetimi ile içiçe bir konu olduğunu düşünerek bu yazımda, bireysel emeklilik sisteminden beklentiler ve mevcut emeklilik sisteminden farklılıklar konusunda fikirlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Şirket çalışanlarının emeklilik planları dedik, evet siz olarak bu planları nasıl yönlendiriyorsunuz?

Siz ve diğer çalışanlar emeklilik planlarınızı gerçekleştirmek için toplu ve düzenli olarak ne kadar paraya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsunuz?

Hepimiz biliyoruz, emekliliğimizde sosyal sigortalar sistemine kayıtlı olanlar bir emeklilik geliri elde edeceğiz. Ancak elimize geçecek miktar literaturdeki tabirle tanımlanmış fayda esasına dayalı bir aktueryal denge içinde olmasına rağmen, yine de enflasyonun ve demografik faktörler nedeni ile emeklilik gelirimizin tam olarak tanımladığı söylenemez. Malum sadece ekonomistler ve aktuerler degil, Türk halkı olarak hepimiz enflasyon konusunda otorite olduğumuzdan, konu uzar gider diye düşünüyorum, ilgilenenler için Marmara Üniversitesi Bankacılık Sigortacılık Enstitüsü, Hayat Sigortacılığı ve Enflasyon konulu master tez çalışmamı 1991 önererek, bu konuyu atlayıp, biz aktuerlerin ikinci uzmanlık alanı demografiden bahsetmek isterim. Demografik araştırmalara göre, bugün için Türkiye nüfusunun % 49'u 25 yaş ve altında iken, bu oranın 2030 yılında % 33 olacağı tahmin ediliyor. Yani sosyal güvenlik sistemindeki yük artıyor. Çözüm ?

Yıllardır konuşulan ve dünyadaki trendin de gittiği yol sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı sistemler: Bireysel emeklilik sistemi.

Hepimiz biliyoruz, dünya genelinde, 11 trilyon dolara ulaşan fonları bünyesinde toplayan “ bireysel emeklilik sistemi ” konusunda, geçtiğimiz Nisan ayında, ülkemizde de önemli bir adım atıldı: Yayımlanan “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu” 7 Nisan 2001 tarihinde Resmi Gazete’de de yasal tabanını gördüğümüz üzere sistemin yasal dayanağı oluşturuldu.

Bu sistem ile mikro olarak bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının seçilecek emeklilik fonları ile yatırıma yönlendirilmesi sonucu elde edilecek gelir ile emeklilik döneminde sosyal sigortalara ek bir gelir ile bireylerin refah düzeyinin artırılması amaçlanıyor.

Diğer taraftan makro platformda da ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratılmış olacak. Bireysel emeklilik sistemi ile oluşacak fon miktarının ilk 10 yıl içerisinde dolar bazında 15 milyara ulaşacağı ve yıllık katılım meblağının 2.5 milyar olacağı düşünülüyor. Bu boyutta bir fonun piyasaların derinleşmesine, istihdamın artmasına ve devletimizin iç borç yükünün uzun vadelere yayılmasına katkıda bulunacağı umuluyor.

Bu umutla, ben de, on iki yıldır bu sektörde çalışan bir aktuer olarak, bireysel emeklilik sistemi konusunda danışmanlık anlamında daha iyi hizmet vermenin donanımlarını da kazanmak için, tası tarağı toplayıp bir süreliğine Amerikalara gelme hazırlığı yaparken, niye gidiyorsun diye soran eş dost bir çok kişiye bireysel emeklilik sistemini dilim döndüğünce anlatmaya çalışırken zaten bu sistem yokmuydu yorumu ile karşılaşmıştım.

Bu yorum bana şunu anımsattı: İlkokul yılları boyunca, önceleri Matematik derslerinde sayılar hep bir’den başlar ve iki üç diye devam ederdi, bir de bir işe yaramayan ama varlığını bildiğim sıfır vardı. Sayılarla toplama çıkarma, çarpma bölme yaparak geçinip gidiyorduk, Daha sonra birden bire birgun dünya başıma yıkıldı, meğerse sayılar sistemi bu kadar değilmiş, negatif sayılar da varmış. Bu konuda yeni bir şeyler öğrendiğimde onca zaman kandırılmışım diye epey hayıflanmış uzunca bir süre bu negatif sayılara bazen büyük bir ilgi ile bazen de büyük bir kayıtsızlık ile yaklaşmıştım.

Bu noktada, siz okurların da, grup ya da bireysel hayat sigortaları sahibi olarak zaten bu sistem yok muydu diye içinizden geçirmiş olabileceğinizi bireysel emeklilik sistemine kah büyük bir ilgi ile kah da umarsızlık ile yaklaştığınızı tahmin ediyorum.

Bu arada hayat sigortası konusunda deneyimi olmayan okurlar için de kısa bir hatırlatma yapmak isterim:
Mevcut durumda, tamamlayıcı emeklilik sistemi olarak bildiğimiz hayat sigortaları ürünleri değişik adlar altında pazarlanmakta birlikte özünde aynı teminatları veren ürünler.

Ödeme şekilleri aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık ya da tek prim ödemeli ve prim ve teminatlar Türk lirası ya da dövize endeksli olabilmektedir. Sigortanın süresi en az 10 yıldır. 10 yılını dolduran sigortalı dilediği zaman toplu parasını alabilir, sigortaya prim odemeye devam edebilir, toplu parayı almadan ve prim ödemeden sigortasına devam ederek ilerki tarihlerde sigortadan ayrılabilir. Ancak, sigortasını en çok 75 yaşını tamamlayıncaya kadar devam ettirebilir.

Önce canan deyip ölümümüzde seçtigimiz menfaattara ödenecek vefat teminatı sabit bir miktar olarak belirlenebileceği gibi, her poliçe yıldönümünde, sigorta yılı sonundaki toplam fon değeri başlangıçta belirlenen vefat teminatı tutarından düşülerek bir sonraki sigorta yılı vefat teminatı farklı bir oranda belirlenebilmekte.

Evet şimdiye kadar bildiğimiz, duyduğumuz deneyim sahibi olduğumuz sistem, sonuçları itibariyle yine kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı bir sistem idi. Ancak sistemin ismi bireysel emeklilik sistemi değil, özel emeklilik sigortaları idi. 1990’larda hayat sigortacılığının yıldızı parlamış ve hepimiz duyuyorduk ki, düşlerimizdeki gelecek bir gün gelecekti. Malum, bu sosyal sigortalar sisteminde asgari ücret seviyesindeki emekli maaşı ile geçinmenin imkansızlığını gözönünde bulunduran bizler, özel emeklilik sigortaları adı altında pazarlanan sigortalara biraz can simidi gibi sarılmıştık. Yalnız bu sigortaların ana amacını gözardı ederek. Neden? Çünkü bahsettiğimiz üzere, hayat sigortaları önce canan esasına dayanmakta. Yani bizim ölümümüz nedeni ile aile bütçesinin sarsılması, belki geride bıraktığımız çocuklarımızın bakımı, tahsilleri konusunda gerekebilecek para konusunda bir finansal destek, belki de cenaze masrafımızın geride bıraktıklarımıza yük olmaması gibi cananımızı, sevdiklerimizi düşünerek yaptırdığımız bir sigorta. Ama eğer süre sonunda hayatta kalırsak, her ay belirli bir prim olarak ödediğimiz ekstra tasarruflarımız da toplu para ya da irat olarak süre sonunda elimize gececekti. Kamunun belirlediği emeklilik yaşından önce, sigorta süremizin bittiği anda bile paramızı alabilecektik. Bizler doğal olarak ihtiyacımızın kalp atışları ile anlatılanları duyamadık, sigorta süresinin bitmesini bekleyemedik, belki sisteme inanamadık, belki tasarruf edeceğimiz kısım ücretlerimiz enflasyon oranında artmadığı için, belki de sistemden beklentilerimiz tüm yaralarımıza ilaç olması olduğu için, sonuç olarak ya çok şey beklediğimiz ya da ne beklediğimizi bilmediğimiz icin hayat sigortaları ile rüyalarımızı gerçeklestiremedik.

Bireysel emeklilik sistemi, moda terminoloji özel emeklilik sistemini çağrıştırıyor. Özel emeklilikte de bir yerlere bir paralar yatırıyorduk ama bireysel emeklilik sistemi gönüllülük esasına dayanması açısından benzerlik göstermekle birlikte, işleyişi bakımından, şu temel farklılıkları içeriyor:

• Hizmeti sunan hayat sigorta şirketi değil, emeklilik şirketin iflası halinde, Hazine lehinde birikmiş bir rezerv yok, bunun yerine fonlar Takasbank’da olacağından şirketin iflası durumunda şirket kapılarını aşındırmayacağız.

• Emeklilik şirketinin kuruluş sermayesi, hayat sigorta şirketlerinin kuruluş sermayesinden yüksek olarak öngörülmüş durumda. Emeklilik şirketlerinin mali yönden bağımsız dış denetimi, bağımsız denetleme kuruluşları tarafından yılda en az bir kere yapılacak. Sistemin kurumsal yönetimi, Hazine Müsteşarının başkanlığında Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından görevlendirilecek en az genel müdür düzeyinde birer temsilciden oluşan Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu tarafından yürütülecek. Bu Kurulun sekretaryalığını Hazine Müsteşarlığı yapmakta. Bireysel Emeklilik Sisteminin ayrıntılarının belirtildiği yönetmelikler henüz yayınlanmadı. Ancak şimdilik Danışma Kurulunun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve Başkanın görevleri, toplantı usulleri ve sekretarya hizmetlerinin nasıl yürütüleceği belirlenmiş durumda. Yani ilgili kamu otoritesi, bireysel Emeklilik Danışma Kurulu sağlam bir şirket öngörüyor ve sistem uygulanmaya başlandığında sistemi denetliyor olacak ancak katılımcı bizler emeklilik şirketini iyi seçmek durumundayız. Emeklilik fonunun performansına göre emeklilik şirketini değiştirebilecek, fonu bir şirketten diğerine aktarabileceğiz.

• Hizmet sağlayıcı ile yapılan sözleşme sigorta sözleşmesi değil emeklilik sözleşmesi. Bu durumda şirket ile ihtilafa gidildiği hallerde ticaret kanununun yanısıra Sigorta Murakabe Kanunu değil Bireysel Emeklilik Kanunu çerçevesinde hakkımızı arayabileceğiz.

• Süre sonunda toplu paranın alınması için 10 yıl ve 56 yaş sınırı var, yani 56 yaşından önce emekli olamıyoruz.

• Hayat sigortasında ek olarak sağlanan ferdi kaza sigortası yani kazaen ölüm ve maluliyet sigortası teminatı bireysel emeklilik sisteminde yok.

• Biz çalışanlar hangi emeklilik şirketinin hangi fonuna, ne tutarda ve ne kadar süre prim ödeyeceğimize, süre sonunda, birikimlerimizi nasıl değerlendireceğimize kendimiz karar verebileceğiz.

• Bireysel emeklilik sistemi vergi muafiyeti konusunda özel emeklilik sigortalarına göre daha avantajli olacak.

• Biz katılımcılar, emeklilik hesaplarına ait günlük bilgilere erişebilecek ve birikimlerimizin rüyalarımızı gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğini zamanında öğrenebilme şansına sahip olabileceğiz.

Farklılıklara ilişkin ayrıntılar belki yüz soruda bireysel emeklilik başlığı altında daha da çoğaltılabilir ancak bu konuda Kanunu tekrarlamak yerine sizin kafanızdaki soruları yanıtlamak isterim.

Şimdi, bireysel emeklilik sisteminin şimdiye kadar deneyim sahibi olduğumuz sistemden cok farklı bambaşka bir dünya değil ama, kamu sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı başka bir sistem olarak kabul etmeye çalışarak bu sistemdeki gelişmelere bir göz atalım.
Bireysel emeklilik kanununun öngördüğü çerçevede, sigorta şirketleri bireysel emeklilik sirketi kurma hazırlıklarını tamamlamak üzereler: Bazı Türk şirketleri, yabancı bir sermaye grubu ile ortaklık kurarak bireysel emeklilik sistemine girmeyi planlıyor. Türkiye’de son iki yıldır yoğun bir şekilde yaşanan bankalı grupların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna alınması, bir gruba dahil olmanın iflas riskini arttırdığından hareketle, bir gruba dahil olmayan (conglomorate holding) şirketler, bireysel emeklilik pazarının uzun soluklu bir iş olduğunun bilincinde, sistem konusunda deneyimleri olan yabancı şirketlerle görüşmelerini sürdürmekteler.

Sistem bünyesinde toplanacak fonlara ilişkin tahminler bir yandan ağızları sulandırırken diğer yandan da ekonominin belirsizliği ve kuruluş sermayesinin büyüklüğü ve hayat sigorta şirketlerinin alıştığı kar marjlarının bu sisteme göre azalması ihtimali mevcut pazardaki şirketler, lider şirketler, takip edenler ve sadece hayat sigortası ve sağlık sigortası pazarında kalmak isteyenler olarak ayrılmış durumda.

Sevgili okurlar, bireysel emeklilik sistemi konusunda yönetmeliklerin çıkması ve emeklilik şirketlerinin kurulması ile geleceğimiz konusunda rüyalarımıza yön verme şansımız mümkün olacak.

Biz daha yolun başındayız. Bu konuda çok yol almış bir çok ülke var. Mesela Amerika. Ancak Amerika’da bulunduğum iki aylık sürede gözlemlediğim kadarıyla mükemmel bir sistem de öngörseniz, güzel bir Kanun ve yönetmelik de çıkarsanız, bu pazarda çalışmaya sağlam emeklilik şirketleri de kurulsa sistemin aksak yanları da oluşabiliyor ve rüyalar kabusa dönüşebiliyor.

Türkiye gündeminde de bildiğiniz gibi Enron olayı sistemi kurma aşamasında Türkiye için Amerika’dan alınacak dersler anlamında güzel bir case study!: Amerika’da sisteme inanan güvenen şirket çalışanlarının daha fazla bir emeklilik geliri hayal ederken mevcut emeklilik birikimlerini de kaybetmeleri trajik bir öykü…

Bir sonraki yazımda, bu işler Amerika’da nasıl oluyor, pratikte çıkan problemler ne, nasıl çözülebilir, Enron olayı ve olayın emeklilik kanununda değişiklikleri konusunda gözlemlerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Türkiye’de bir yandan kamu otoritesi, tamamlayıcı sistemin daha mükemmel olması için çalışırken, sigorta şirketleri biz çalışanlara daha iyi hizmet vermek için emeklilik şirketi kurmanın hazırlıklarını yaparken, siz insan kaynakları yöneticilerinin şirket çalışanlarınızı bireysel emeklilik sistemi konusunda bilgilendirirken kafanızda bir çok soru oluştuğunu, ayrıca sistem hakkında bir çok yorumlarınız olduğunu tahmin ediyor, soru ve yorumlarınızı bekliyorum.

Neşe Öztürk
William Mercer – Emeklilik Danışmanı / Aktüer

nese.ozturk@us.wmmercer.com





















Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)