0
Bilgi Otoyolunda Bir Durak: Bilişim ‘97
‘Bilişim’, Türkiye Bilişim Derneği TBD’nin kurucu üyesi olan Sn. Prof. Dr. Aydın Köksal’ın dilimize kazandırdığı, ‘bilgi ve iletişim’ anlamını taşıyan özgün bir sözcük. Bilgi Toplumu olma hedefimize emsalsiz katkıları bulunan sektör sayesinde Bilişim’97’de Bilişim’in teknolojinin yanısıra bilgi, iletişim, eğitim, eğlence, sanat ve kültürün buluştuğu bir etkinlikler zirvesi haline geldiğini daha çok gözlemledik. Bu yıl Bilişim’97 daha önceki yıllardan farklı olarak birbirinden uzak iki ayrı merkezde gerçekleştirildi. Tüyap Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi 1 4 Eylül arasında Bilişim’97 Bilgi ve iletişim Teknolojileri Fuarı’na; Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı da 3 6 Eylül tarihlerinde TBD 14. Ulusal Bilişim Kurultayı’na evsahipliği yaptı.
1. Bilişim’97 Bilgi ve iletişim Teknolojileri Fuarı
Başbakan Mesut Yılmaz tarafından açılışı yapılan fuarda Yılmaz, 8 yıllık eğitim içinde bilgisayar eğitimine ağırlık verileceğini ve kamuda bilgi teknolojisi kullanımının yaygınlaştırılacağını belirterek “Bilgi çağını yakalamak için ezber yerine her türlü bilgiye nasıl ulaşılacağını bilen, karşılaştırmalı olarak analiz yeteneğini kullanabilen öğrenciler yetiştirmeliyiz” dedi. 52,000 kişinin ziyaret ettiği fuarda, 426 şirket, 32 yayıncı ve çeşitli kuruluşlar 20,000 m2’lik alanda 200 stand ile yer alarak,1100 civarında ürün ve hizmetlerini tanıttılar.
ilginizi çekeceğini umduğum izlenimlerimi kısa başlıklar altında vermeye çalışacağım.
2. Internet Bankacılığı
Bu yıl finans sektörünün, özellikle bankaların fuara katılımcı olarak ilgisi oldukça dikkat çekici ve sevindirici idi. Akbank, fuarın ana sponsoru olmakla bunu fazlası ile gösteriyordu. Akbank’ın yanısıra Türkiye iş Bankası, Garanti Bankası, Parkbank, Nurol Menkul Değerler, Reuter ve Dow Jones finans sektörünün temsilcileri olarak fuarda yerlerini alıp bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeleri yansıtan son hizmetlerini tanıttılar. Bu arada, iş Bankası’nın ‘Internet üzerinde interaktif Bankacılık’ hizmetinden 46,000’i aşkın müşterisinin yararlandığı açıklandı. (Adres:www.isbank.com.tr).
3. Elektronik Ticaret
Oracle ve Hewlett Packard ortaklaşa düzenledikleri bir seminerle, ticarette yepyeni bir dönemin kapılarını açan Elektronik Ticaret konusunda dünya çapındaki işbirliklerini ve çözümlerini açıkladılar. işbirliğinin elektronik ticaretin canlandıracağı 3 ayrı pazara odaklanmış olduğu bildirildi. Bunlar tüketicilerin ürün veya hizmet alması, mağazalarda veri tabanı ve Intranet uygulamaları, banka ve finansal kurumların ticari işlemleri olarak belirtildi. Kısacası, elektronik ticaret artık alışveriş ve bankacılıkta zaman, mekan, uzaklık ve nakit para kavramlarını bir kenara iterek ticaretin gittiği yönü gösteriyor.
4. Sanal Market
Türkiye’deki Elektronik Ticaret uygulamalarından biri daha Eylül içinde Migros müşterilerinin kullanımına sunuluyor. Koç Unisys standında tanıtımı yapılan ‘Migros Sanal Market’, siparişlerin Internet üzerinden elektronik olarak alınıp adrese tesliminin gerçekleştirilmesini sağlıyor. Pilot olarak İstanbul’da Maslak, Levent, Etiler, Bebek, Ulus, Zincirlikuyu, Yeniköy ve Gayrettepe’de başlayacak olan proje ile bu bölgelerdeki müşteriler alışverişlerini Internet üzerinden yapabilecekler.
(Adres: www.migros.com.tr).Bu arada, Internet Servis Sağlayıcısı olan SuperOnline da bir tanıtım semineriyle önümüzdeki aylarda başlatacağı sanal alışveriş merkezi ‘SuperPlaza’yı tanıttı. Çiçekten kitaba, CD’den giysiye kadar çeşitli ürünlerin satılacağı SuperPlaza’da ilk etapta Migros, Vakko, Megavizyon, Sony, Sistem Optik, Oasis Ideefixe gibi isimler yer alacak. (Adres: www.superonline.com). Haydi bilgisayarlarımızın başında sanal alışverişe !..
5. Hız Sınırı Kalkıyor !..
Aman yanlış anlaşılmasın !.. Her gün onlarca kişinin katledildiği trafikte değil tabii ki kalkan hız sınırı. iletişim dünyasındaki hız sınırından bahsediyoruz. Bir zamanlar sadece ‘Alo’ demek için kullandığımız telefon hatlarının günümüzde ses dışında grafik, text, hareketli görüntü içeren veri dosyalarıyla tıkanma noktasına geldiğini görüyoruz. Geçen yazımda bahsettiğim ISDN (Integrated Services Digital Network) teknolojisi Türk Telekom’un mevcut telefon santrallerine uygulanarak iletişim alanında en çok ihtiyacımız olan ‘hız’a kavuşturacak bizleri. Fuarda Netaş, Alcatel Teletaş, Armada, intrakets, Raksnet bu alandaki ürün ve çüzümlerini tanıtarak ISDN fırtınası estirdiler. Türk Telekom fuar etkinlikleri içindeki ‘Türk Telekom ve 2000 Yılı Vizyonu’ konulu panelde uzun zamandır beklenen ISDN servisinin 1998 başı itibarıyla istanbul, Ankara, izmir ve Adana’’da devreye gireceğini müjdeledi. ISDN hizmetinin özellikle ticaret, sanayi, tıp, yayıncılık, turizm ve finans sektöründe kullanım alanı bulması bekleniyor. Artık fiziksel olarak bir noktada toplantı yapmak ‘out’, mekan bağımsız video konferans ‘ın’ !.. Bu arada NCR kendi standında video konferans özelliği taşıyan; kredi kartı başvurusu, borsa işlemleri gibi parasız işlemler yapabilen müşteri etkileşimli ATM terminali PersonaS 83 adlı yeni ürününü tanıttı.
6. Yetmiiiş ... Sekseeen ...
Aaa, o da ne? Standların birinden kıvrak göbek havası sesleri geliyor. şaka değil. Yüksek performanslı bilgisayarların yanısıra Cray süper bilgisayarlarını da üreten Slicon Graphics standında bir dansöz müzik eşliğinde göbek atıyor. Ama bu dansöz gerçek değil, ‘sanal’ ve bir bilgisayarın ekranında. Her şeyin sanalı olur da dansözün olmaz mı? Fuarın açılış partisinde gerçek bir dansözün vücudunun değişik noktalarına bağlı kablolar ve bilgisayar aracılığı ile dansözün her figürünün anında sanal dansözde hayat bulması da oldukça ilgi çekici idi. Telesine adlı Türk şirketinin geliştirdiği yazılım sonunda sanal dansöz Okşan’ı bilgisayarlarımıza soktu. Firma şu anda ‘Sanal VJ’ üzerinde çalıştığını ve sanal VJ Rüya’yı yakında televizyon ekranlarında göreceğimizi de belirtti. Ne günlere kaldık !.. Televizyonda klip sunan VJ’ler işiniz tehlikede. Uyarması benden...
7. TBD 14. Ulusal
Bilişim Kurultayı Bilişim’97 etkinlikleri içinde yer alan 14. Ulusal Bilişim Kurultayı 2,500 kayıtlı delegenin katılımı ile gerçekleşti. Toplam 82 oturum, 21 akademik bildiri, 10 çalışma grubu, 5 panel, 5 mesleki yenileme seminerinin yer aldığı Kurultay “Bilgi Toplumunun Politikacısı” konulu bir panel ile açıldı. Misyonu “mesleki alanla sınırlamadan bilişim kültürünü toplumun en geniş çevrelerine yaymak” olan Kurultay; politikacısı, sanatçısı, sosyoloğu, bilişimcisi ile bilişimin ışığıyla aydınlanma çabasındaki insanların buluşma noktası oldu. işte size Kurultay’dan kısa notlar.
8. Bilişim ve Politika
Kurultay’ın açılış panelinde “Bilgi Toplumunun Politikacısı” tartışıldı. Bilgi toplumunun saydam ve her bireyin yönetime doğrudan katıldığı bir yaşam biçimini getirdiğinin belirtildiği panelde bilgi toplumunun sadece bilgili insanlardan oluşmadığı, ancak bilgi teknolojileri ve bilişim sistemlerinin yaşamın her alanında yoğun ve etkin olarak kullanılması ile bilgi toplumu olunabileceği vurgulandı. Bilgi toplumunun politikacısının kendinden daha akıllı ve becerikli kişilerle çalışabilen, küresel düşünen, yöresel davranan, töresel yaşayan insanlar olacağı belirtildi.
9. Geleceğin Yöneticisi
TBD Bilgi işlem Merkezi Yöneticileri Kulübü BiM Kulüp tarafından çok sayıda yöneticinin katılımı ile gerçekleştirilen “BiM Meydanı ‘97”de gelişen teknolojilerin iş hayatı ve yönetici profili üzerindeki etkileri tartışıldı. Panelde yöneticilerin şirketi ve çalışanlarını ileriye taşıyacak bir koç ve küresel düşünen bir yaratıcı olması gerektiğinde görüş birliğine varıldı. Geleceğin aslında şimdi olduğu, geleceğin yani günümüz yöneticisinin iletişim, yaratıcılık , çalışanlarla iç içe olma ve bilişim teknolojilerini vizyon ve hedeflere ulaşma doğrultusunda bir araç olarak kullanmanın önemini bilen ve uygulayabilen, kendini yönettikleri ile eşdeğer gören bir lider olması gerektiği vurgulandı.
10. Türkiye 2002 Vizyonu
Türkiye Bilişim Vakfı TBV tarafından başlatılan ve Türkiye’nin önümüzdeki 5 yıllık Bilişim vizyonunun belirlenmesinin amaçlandığı “Türkiye 2002” projesi Kurultay kapsamında düzenlenen bir çalışma grubu ile son şekline alarak Kurultay’ın kapanış oturumunda kamuoyuna duyuruldu. Her yıl bir sonraki 5 yılı kapsayacak şekilde devam edecek olan bu çalışmanın ilki olan Türkiye 2002 vizyonunda bulunan parametrelerin bazıları şöyle: İletişim stratejilerinin belirlenmesi ve Türk Telekom’un özelleştirilmesi. Enformasyon endüstrisine dayalı ekonomi üretiminin özendirilmesi. Teknopark yasasının çıkması ve risk sermayesi kanalıyla sektörün teknoparklarla bütünleştirilmesi. Bilişim Konseyi’nin kurulması. Tüm ülkeyi ve toplumun değişik kesimlerini kapsayacak stratejilerin geliştirilmesi. Sekiz yıllık eğitimin içeriğinin doldurulması. Kamu personeli için bilgisayar okur yazarlığı kampanyasının başlatılması. Bilgisayar Destekli Eğitim yazılımlarına standart getirilmesi. Elektronik ticaret konusunda yasal düzenlemelerin yapılması.
12. Yarın, Bugün, Burada ...
Microsoft Türkiye’nin Kurultay içinde düzenlediği ve yeni ürünleri Windows 98, Office 97 Türkçe ve Internet Explorer 4.0’ın tanıtımının yapıldığı etkinlik yaklaşık 2,000 kişinin katılımıyla ‘yok sattı’. Devlet Bakanı Işın Çelebi’nin onur konuğu olduğu etkinlikte Çelebi, ‘Eğitimde Çağı Yakalamak 2000 Projesi’ için “Herkesin bilgiye kolaylıkla ulaşabileceği bir bilgi toplumu olmamız gerekliliğinin bilincinde, sadece bilgiye ulaşmayı değil o bilgiyi kullanması ve yaratıcı gücünü ortaya çıkarması için Türk insanının önünü açacağız’ dedi. Eğitim reformu çerçevesinde 5 yılda 5 milyon eve bilgisayar ve Internet ağı sokmayı planladıklarını da söyleyen Çelebi, “Artık ezberci toplum ve eğitim düşünemeyiz. 2010 yılında elele vererek Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden birisi haline getirebiliriz “ mesajını verdi. Konuşmacılardan Milliyet Gazetesi Ekonomi Editörü Dr. şeref Oğuz, çağımızın teknolojinin, toplumun ve ekonominin dönüştüğü bir dönüşüm çağı olduğunu ve Türkiye’yi çok önemli fırsatların beklediğini belirterek, çağın liderlik kavramını ise şöyle tanımladı: “Kendinden daha akıllı ve başarılı insanları biraraya getirerek onlara vizyon veren kişi”.
12. United Colors of ‘Bilişim’
Kurultay bu yıl günün konuşmacısı olarak Benetton Bilgi Sistemleri Direktörü Bruno Zuccaro’yu ağırladı. Bilgi teknolojilerinin iş dünyasına etkilerini konu alan renkli konuşmasında Zuccaro, “Teknolojiyi iyi ya da kötü diye sınıflamak yerine işle örtüşen, işi basitleştirmek ve mükemmel hale getirmek için geleceğe yönelik, özgün şekliyle kullanılan yararlı ve kullanışlı teknolojilere odaklanmak gerektiğini belirtti. Daha sonra kendisiyle yapılan bir söyleşide
Zuccaro’nun, Türk iş dünyasına verdiği mesajlar...
“Teknolojiyle ilgilenenler ne olduğunu anlamak için çevreye bakmıyorlar, her şeyi kendileri keşfetmek istiyor. Herkes tekerleği yeniden icat etmek isteyince de işler karışıyor. Tüm gücünüzü keşfedilmiş bir şeyi yeniden keşif için harcarsanız yaptığınız hiç bir işe yaramaz. Önerim Benetton çalışanlarından istediğimle aynı: ‘Etrafınıza bakın, diğerlerinin ne yaptığını görün ve bu noktadan başlayıp daha iyisini yapın’. Firmaların ilk yatırım yapmaları gereken alan bilgi teknolojileri ve sistemleri olmalıdır. Sorun satın almakla bitmiyor. Yeni bir sistem aldığınızda insan Kaynakları üzerinde çalışmanız, kültür üzerinde değişiklik ve organizasyon içinde planlama yapmanız gerekli. Böyle olmazsa en iyi sistem bile yürümez. Dünyada teknoloji eksikliği çekmiyoruz, aksine bir teknoloji kirliliği var. Teknolojiyi gözünüzde büyütmeyin, sizi büyülemesine izin vermeyin. Sadece insan Kaynakları, organizasyon gibi işletmenin bir parçası olarak kullanın”.
13. Bilişmek Ya da Bilişmemek, işte Bütün Mesele Bu !..
Kurultay bildirilerinden birini oluşturan bu başlık oldukça düşündürücü. Türkiye’nin bilişim ve enformatik alanındaki temel sorunlarının irdelendiği bu bildiride ülkemizde yaşanmakta olan politikasızlık, duyarsızlık ve atalet eleştirildi ve fırsatları değerlendirdiğimiz takdirde önümüzün açık olduğu belirtildi.Sabah Gazetesi yazarlarından Ercan inan 5 Eylül tarihli “Bilgi mi, Para mı?” başlıklı makalesinde şöyle diyor: “Değişim imkanı yaratanlar, değişimi gerçekleştirenler, ve bir de olanları hayretle izleyenler olarak 3 çeşit insan olduğu varsayılıyor. Türkiye’de, olanlara hayretle bakanların sayısı fazla diye düşünürdüm. Bilişim’97 Fuarı’nı gezdikten, katılımcı sayısını, gelenlerin bilgiye ulaşma sevdasını gördükten sonra fikirlerim değişmeye başladı. Düşmanla karşı karşıya gelmeden evvel savaşı kazanana savaşçı diyorlar. Teknolojiyi, bilgiyi, kaliteyi yakalamak zorundayız. Savaşı savaş meydanına çıkmadan önce kazanmak için...”.
Network Wizards’ın Temmuz 1997 tarihli araştırma sonuçları ‘hayretle seyredenlerden’ olmadığımız konusunda yüreklerimize bir parça su serper diye düşünüyorum (Adres: www.nw.com). Milliyet’in 12 Eylül sayısında ‘Bilgi liginde Türkiye sıçraması’ başlığıyla verilen haberde Gayri Safi Milli Bilgi GSMB olarak nitelenen Bilgi Otoyoluna (Internet) bağlı ana bilgisayar (host) sayısında Türkiye altı ayda %74 artış kaydederek artış oranında dünya dördüncüsü olup GSMB sıralamasında 5 basamak birden yükselerek dünya 34’üncülüğüne çıkmış durumda. Kısacası yukarıda bahsettiğimiz tüm dezavantajlarımıza rağmen çaresizlikten başarı çıkarmış durumda görünüyoruz. Bardağın dolu tarafından bakarsak, her 100 bilgisayarın 17’sinin Internet erişimi olduğu Türkiye, %33 oranı ile birinci durumda olan İngiltere’ye ve %28 ile ABD’ye kıyasla hiç de kötü bir noktada değil. Bu oran Norveç’le aynı ve ispanya’nın ise önünde. Eğitime 40 milyar Pound (yaklaşık 64 milyar Dolar) bütçe ayıran İngiltere ile kıyaslandığında, ayrılan payın neredeyse sıfıra yakın olduğu Türkiye’nin imkansızı başarmakta olduğunu söyleyebiliriz
Yazımı Sinyor Zuccaro’nun umut dolu şu sözleriyle noktalamak ve yorumu size bırakmak istiyorum. “Ben şahsen Türkiye’nin bilgi teknolojileriyle bu kadar iç içe olduğunu bilmiyordum. Bu çok güzel ve bence Türkiye Avrupa Birliği’ne girmeye hazır hale gelmiş. Devrim aşamasının ilk süreci ilgidir ve Türkiye bu süreci çoktan aşmış durumda. ilgi aşamasından bir şeyleri oluşturma aşamasına geçmede Türkiye’nin elinden geleni yapacağına inanıyorum”.
Bilgiye, öğrenmeye açık, Bilgi Toplumu olmuş bir Türkiye’ye ...
Sadık BAYDERE
İPRAGAZ A.Ş.
