‘’Başarımızın ardındaki en önemli faktör değerlerimizi yansıtan ve çalışanlarımız sayesinde gelişen şirket kültürümüz’’

Geçtiğimiz aylarda verilen Great Place to Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri araştırmasında "Pharma’nın en iyi işvereni" seçilerek Sektör Ödülü’nü kucaklayan AbbVie kurumsal alanda büyük bir başarı daha elde etmiş oldu. Biz de İK uygulamalarıyla değer yaratan AbbVie İK Direktörü Seval Aksoy’a bu önemli başarıyı getiren uygulamaları ve çalışmaları sorduk.

Great Place to Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri araştırmasında sektör özel ödülünü kucakladınız. Geriye dönüp baktığınızda yakaladığınız bu başarıyı siz hangi faktörlere bağlıyorsunuz?

Doğru, hatta bu ödülün hemen ardından AbbVie’nin Avrupa’daki en iyi işverenler listesinde ilk beşe girdiği haberini de sevinçle aldık. Bildiğiniz üzere Great Place to Work En İyi İşverenler listesi, mükemmel işveren olabilme özelliğine sahip kurumları ödüllendiriyor. Bu ödül, çalışanların online ankete verdiği yanıtların yanı sıra, şirketteki kültürü yansıtan uygulamaların değerlendirilmesi neticesinde veriliyor. Her bir AbbVie çalışanının kültürümüzü geliştirip yaşatma konusundaki katkısı ve çabası sayesinde bu ödülü aldığımızı söyleyebiliriz. Üstelik şirketimiz bu bölgede sadece Türkiye’de değil, 15 Avrupa ülkesinde ve Kanada’da bu ödüle layık görüldü.

Bize göre başarımızın ardındaki en önemli faktör değerlerimizi yansıtan ve çalışanlarımız sayesinde gelişen şirket kültürümüz... Kurulduğumuz yıl olan 2013’ten bu yana kültürümüzü oluşturup yaşatma konusuna odaklandık ve bugün geldiğimiz noktada ortak kültürümüz en kuvvetli yanlarımızdan biri haline geldi. Bu güçlü kültür sayesinde hastalarımızın hayatlarında fark yaratabiliyoruz. 

Uygulamalarımızı biraz daha somut örneklemek gerekirse; öncelikle AbbVie olarak başarımızda çalışanlarımızın yarattığı değeri çok iyi biliyoruz. Bu nedenle onların kendilerini geliştirmeleri için sürekli yeni yaklaşımlar geliştiriyoruz. Çalışanlarımızın inovatif yaklaşımla, insanların hayatlarında iz bırakan etki yaratan çözümler geliştirebilecekleri ve değer gördüklerini yürekten hissedebilecekleri İK uygulamaları üzerine çalışıyoruz. Bu uygulamaları da, çalışanlarımızı mutlaka sürece dahil ederek, onların geribildirimleriyle  şekillendiriyoruz.

Bizim için bir diğer önemli nokta ise çalışan bağlılığı... AbbVie’de çalışan bağlılığını arttırmaya yönelik tüm uygulamalar da, aynı yaklaşımla, çalışanların fikirleriyle ve geribildirimleriyle şekillendiriliyor.

Çalışan bağlılığını arttırmaya yönelik uygulamalarımızın bir çoğunu, şirketimizdeki tüm fonksiyonlardan temsilci çalışanların oluşturduğu AbbVie’de Mutlu Yaşam Ekibi geliştiriyor. Örneğin; ”Esnek Çalışma Modelimiz” en önemli uygulamalarımız arasında yer alıyor. Bu uygulamamız sayesinde çalışanlarımız Çarşamba günleri ofis dışında istedikleri bir yerden (evden, kafeden…) çalışabiliyor.  Hafta içi çalışma saatlerimizde yapılan düzenleme ile de iş öncelikleri doğrultusunda çalışma saatlerini kendileri planlayabiliyorlar.

Örneğin giderek artan trafiğin etkisini minimize etmek amacıyla, çalışanlarımız tercihleri doğrultusunda, sabahları 7:30’da çalışmaya başlayıp, 16:15’te işten çıkabiliyorlar. Saha çalışanlarımızın mesaisi ise cuma günleri 15:30’da sona eriyor.

Bir diğer örnek, çalışanlarımız ve çocuklarının katıldığı, geleneksel hale gelen ve her yıl heyecanla beklenen Okullar Açılıyor Partisi... Bu organizasyon kapsamında, AbbVie’li anne-babalar ve çocukları çok keyifli bir gün geçiriyor. Çocuklarımızda da AbbVie’den aldıkları kişiye özel mektup ve okul hediyeleriyle, anne/babasının işine dair pozitif bir algı oluşuyor.

AbbVie’de Mutlu Yaşam Ekibi, çalışanlarımızın özel günlerinin kutlanması, sosyal sorumluluk ve gönüllülük, hobilerin desteklenmesi ve kurumsal indirimler,  bütünsel olarak sağlıklı ve keyifli bir çalışma ortamının oluşturulması konularında sorumluluk alarak, AbbVie çalışanlarına sunulan toplam değeri arttırmayı ve verimliliği yükseltmeyi hedefleyen yeni uygulamalar geliştirmeye devam ediyor.

Benzer çalışmalara imza atmak isteyen meslektaşlarınıza neler önerirsiniz? Başarıda kritik olan faktörler neler sizce?

Bizim başarımızdaki en önemli faktör çalışanlarımızı dinlememizden ve onları her sürece dahil etmemizden geçiyor. “Great Place To Work” bizim için, çalışanlarımızı dinlemek için çok önemli bir araç. Bu başarı, AbbVie’nin yüksek insan odağının ve çalışan memnuniyetini önceliklendiren kültürünün bir göstergesidir.

Great Place to Work sonuçları bize şirketimizin bu alanda kaydettiği ilerlemeye ilişkin açık bir geri bildirim sağlıyor. Bu sayede bir ekip olarak çalışmanın başarıya ulaşmada en önemli etken olduğuna inanıyor; çalışanlarımıza keyifli bir çalışma ortamı ve kariyer imkanları sunan bir iş yeri yaratmak için olanaklarımızı ve bakış açımızı sürekli tazeliyoruz. Biz diğer meslektaşlarımıza ve sektör temsilcilerine mutlaka çalışanlarını dinlemelerini ve dahil etmelerini tavsiye ediyoruz. Başarının tüm çalışanlarla ortak bir noktada birleşerek hareket etmekten geçtiğini düşünüyoruz.

Şimdilerde üzerinde çalıştığınız yeni uygulamalar var mı? Ekip olarak neler öncelikli olarak yer alıyor ajandanızda?

AbbVie’nin araştırma-geliştirme çalışmaları gelecek için önemli hasta popülasyonlarını etkileyen ciddi hastalıklara odaklanıyor. Gelecekte odaklandığımız temel tedavi alanlarımız immünoloji, viroloji, onkoloji ve nörolojiden oluşuyor.  

Öncelikli hedefimizi, gerek içinde bulunduğumuz alanlardaki mevcut ürünlerimizi gerekse henüz tedavisi bulunamamış ve ciddi toplum sağlığı riski oluşturan birçok alanda çözüm önerilerini Türkiye’deki hastaların hizmetine sunabilmek olarak tanımlayabiliriz.

AbbVie, dünyada kuruluşundan itibaren misyon edindiği hasta odaklı yaklaşımını yatırımlarına da yansıtıyor. Dünyanın en kritik sağlık sorunlarının başında gelen hematoonkoloji alanında ciddi yatırımlarına da devam ediyor olacak. Bununla birlikte, Türkiye pazarında orta ve uzun vadede bilinirliğimizi arttırıp mevcut ve gelecek tedavilerimizle daha fazla hastaya ulaşacak organizasyonu oluşturmak istiyoruz.