Asuman Çetintürk
Asuman Çetintürk’ü tanıyabilir miyiz?
1950 yılında Eskişehir’de doğdum. İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Sosyoloji, felsefe, mantık ve pedagoji bölümlerinden sertifikalar aldım. Okulu bitirdiğimde bütün hayalim üniversitede kalmak ve akademisyen olmaktı. O dönem içinde psikoloji mezunu olarak yapılacak en doğru şey de buydu. Ancak o sırada evlendim. Eşim Tıp Fakültesi’ni yeni bitirmiş bir doktor olarak mecburi hizmet nedeniyle doğuya tayin oldu. 2.5 yıl Tunceli’de psikoloji ve sosyoloji öğretmenliği yaptım. Döndükten sonra bir dönem part - time işlerde çalıştım. Anaokullarında danışmanlık ve yöneticilik olmak üzere ağırlıklı olarak eğitimle uğraştım.
1982 yılında Evrim Bilimsel Eğitim Çocuk Araçları A.ş.’de danışman psikolog ve aynı zamanda halkla ilişkiler sorumlusu olarak işe başladım. Psikoloji bilgimi ve eğitimci altyapımı, iş hayatının gerektirdiği diğer bilgilerle destekledim. şirketin çocuk eğitim araçları satan bir mağazası vardı. Cumartesi günleri çocuklarına oyuncak seçmeye gelen anne ve babalara danışmanlık yapıyor ve yaşlarına uygun eğitsel oyuncaklar öneriyordum. Bu arada satış da yapıyordum. Satış yapmak benim için çok yeni ve farklı bir işti.
Bilginin ve yaklaşımın satışı nasıl gerçekleştirdiğini, her şeyden önemlisi kendimdeki satış becerisini keşfettim. O dönem aklıma, satış için insanları eğitmenin gerekliliği fikri geldi. Yurt dışına her gittiğimde müşteri ilişkisi, satış yönetimle ilgili kitaplar alıyor, Türkiye’de bu konudaki yayınları takip ediyor, kitapları okumuyor adeta çalışıyordum.
Sanıyorum 1986 yılı idi. Mudo’da işe başladım. Belli bir staj sürecinden sonra mağaza müdürü oldum. Bir taraftan mağazamı yönetiyor, diğer taraftan da eğitim veriyordum. 1989 yılı sonuna doğru Beymen’den teklif aldım ve Eğitim Müdürü olarak Beymen’de çalışmaya başladım. Beymen’de eğitim zaten bir yaşam şekliydi ve çok önem veriliyordu. Bana da düşündüklerimi gerçekleştirmek için çok önemli fırsatlar verildi. Beymen insan ilişkilerine önem veren bir şirkettir. O dönemde de başarı hemen fark ediliyor ve daha da başarılı olmanız için gereken desteği alıyordunuz. Benden beklenenlerin üstüne çıkabilmek için gereken tüm çalışmaları gerçekleştirdim. 1992 yılında İnsan Kaynakları Departmanı’nı oluşturduk. şu anda da BBA Beymen Boğaziçi Alboy Mağazacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.ş.’nin İnsan Kaynakları ve Beymen Perakende Organizasyonu’nun Yönetiminden Sorumlu Direktörü olarak görev yapıyorum.
Uzun yıllardır Beymen bünyesinde yer alıyorsunuz. Beymen 90’lı yıllarda bir yeniden yapılanma geçirerek, yeni bir çehre kazandı. Sizin bu değişimdeki misyonunuz nedir?
90’lı yıllarda Beymen, “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” ilkesi ile gerçekten mağazacılık sektöründe müşteriye bakış açısında bir değişim yarattı.
Beymen’de “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu”, müşterilerimize sunulan farklı hizmet anlayışının ana fikrini meydana getiriyor. Bu felsefe aynı zamanda kurum kültürümüzün de temel ilkesini oluşturuyor. O dönemlerden başlayarak benim misyonumu; “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu” İlkesiyle çalışabilecek insan kaynağını oluşturmak, onların bu ilkeyi, bu felsefeyi içselleştirmelerini sağlayacak eğitim programlarını hazırlamak, ekibimizi geliştirmek, servis standardımızı daima daha yukarıya çekmek ve mükemmeli yakalamak oluşturuyor.
Beymen’in “Koşulsuz Müşteri Mutluluğu”nu ilke edinmiş bir şirket olduğunu biliyoruz. Bu anlamda sizin için hizmette mükemmellik kriterleri neler olmalıdır?
Bence hizmette mükemmellik; hizmet sektöründeki insanların müşteriye bakışları ve müşterinin, kuruluşların hiyerarşisindeki yeri ile başlıyor. Beymen’de müşterinin yeri, kurumumuzun hiyerarşisinin en tepesidir. Mükemmel hizmet için müşterimizin değeri, kurum kültürümüzün ana ilkesi olmak durumundadır. Kurumdaki herkesin bu anlayışla çalışması bu ilkeyi benimsemesi gerekir. Herkes müşterinin ne kadar önemli ve öncelikli olduğunu bilirse, hizmette aksama olmamasına özen gösterir.
Müşteriye önem veren kurumlar, müşterisini dinleyen kurumlardır. Müşteri eleştirileri iyi değerlendirilirse hizmet standardınızı da daima yukarı çıkartabilirsiniz.
Mükemmel hizmeti kendine misyon edinmiş çalışanlarla, mükemmel hizmet verilir. Bu nedenle iyi bir ekip, ekibinize verilecek kurumsal eğitimler ve onlara verilen değer de mükemmel hizmeti sağlamada önemli faktörleri oluşturuyor.
BBA (Beymen Boğaziçi Alboy) Mağazacılık Tekstil Sanayi ve Ticaret A.ş.’nin İnsan Kaynakları politikalarından bahsedebilir misiniz?
BBA ile birlikte İnsan Kaynakları Departmanımız da yeniden yapılanıyor. Beymen mağazalarının yönetimi ve Müşteri İlişkileri Departmanı, İnsan Kaynakları Departmanı’nın içinde bir birim olarak yer alıyor. Sistemlerimizi tüm bu yeni yapımız içinde yeniden gözden geçiriyoruz. Performans değerlendirme sistemlerinden kariyer planlama olanaklarına, motivasyon sistemlerinden eğitim olanaklarına kadar olan çalışmalarımızı yeni sistemimiz içinde yeniden yapılandırıyoruz. Beymen’de mağazacılık alanında in house eğitimler veriyoruz. Bu konudaki eğitimlerin ancak kendi bünyemiz içinde yer alan ve Beymen mağazacılık anlayışını özümsemiş kişiler tarafından verilebileceğine inanıyoruz. Bunun dışında çalışanlarımız yurt içinde ve yurt dışındaki çeşitli konulardaki eğitimlere de gönderiliyor.
Sizce bir yönetici için başarı kriterleri nelerdir?
Başarılı yönetici; ekibi tarafından hissedilen, hedeflerini, stratejilerini ekibiyle açıkça paylaşan, ekibinde hedeflere ulaşmayı amaç haline getirebilen, onları harekete geçiren ve başarısını ekibiyle paylaşan, kutlayan kimsedir.
Tabii bütün bunları gerçekleştirmek için geliştiren, geribildirimde bulunan, delege eden, iletişimi açık, kendini ve ilkelerini çok net ortaya koyan ve objektif değerlendirme yapabilen bir kişi olmak gerekiyor.
İşiniz dışında yaşamınızda var olan kavramlar nelerdir?
İşim, hayatımın çok önemli bir bölümünü kaplıyor. Ayrıca işimle olmayı da seviyorum. Ancak aile kavramı da benim için çok önemlidir. Onlarla birlikte olmak bana ayrı bir keyif veriyor. Bunun haricinde kitapları çok seviyorum. Fırsat buldukça kitapçılara gidiyor ve kitaplar alıyorum. Ağırlıklı olarak yönetimle, iş hayatıyla ve eğitim yöntemleri ile ilgili kitaplar okuyorum. Ayrıca bir gün vakit bulup da okumayı düşündüğüm ve ilgimi çeken birçok kitabı da satın alıyorum. Yeni ve değişik olan her şey benim için çok ilginçtir. İnsan ilişkileri ile ilgili gözlemler yapıyor, bunları analiz ediyor ve bazen de yazıyorum.
Kariyerini İnsan Kaynakları alanında yapmak isteyen gençlere önerileriniz...
Kariyerini insan kaynakları alanında yapmayı düşünen gençlere tavsiyem; öncelikle iletişimi çok iyi öğrenmeleri, teorilere takılmadan, bulundukları kuruma somut katma değer sağlamayı hedef haline getirmeleridir.
İnsan ilişkilerinin kurallarını çok iyi bilmeleri, ofise kapalı değil de bizzat işin içinde olmaları ve eksikliklerine objektif bakıp bunları gidermeleri ve şirket stratejilerinde yer alacak konumu hedeflemeleri önemlidir. Merdivenleri koşarak değil, sağlam basarak çıkma sabrını göstermeleri ve iş hayatının yeni bir öğrenim süreci olduğunu bilmeleri kariyer gelişimlerinde rol oynayacak en önemli kavramları oluşturuyor.
Geleceğe dönük bireysel ve kurumsal hedefleriniz nelerdir?
Geleceğe dönük bireysel hedeflerimden birini kitap yazmak oluşturuyor. Bu benim uzun zamandır en büyük hayalimdir. Bu hayali mutlaka gerçekleştirecek bir zaman bulmayı istiyorum. Kitabın konusu şu an net değil, ancak amacım iş hayatına yeni başlayan gençlere fayda sağlayacak, onları yönlendirecek bir kitap olması.
Kurumsal hedeflerimize gelince şuan yepyeni bir yapı içinde hızla büyümekteyiz. Beymen, Boğaziçi ve Alboy Mart ayı içinde bir evlilik yaptı. Böylece Beymen, Benetton ve Divarese markaları bir araya geldi. Ayrıca çok kısa bir zaman önce Limon Company markasını da bünyemize kattık. Her biri kendi alanında güçlü olan şirketlerin birleşmesi bir anlamda farklı yeteneklerin güçlerinin de birleşmesi anlamına ge liyor. Bunun yarattığı sinerji ile B.B.A. (Beymen Boğaziçi Alboy) şirketi, dünya ölçeğinde bir şirket olmayı hedefliyor.
Amacımız; farklı markaları bünyemize katmak, uluslararası alanda çeşitli işbirliği girişimlerine zemin hazırlamak ve yeni mağaza zincirlerini bünyemize katarak daha da büyümektir.
Hazırlayan: Hande Patır