11 Eylül: Trajedinin Gölgesinde, Bir Yıl…


11 Eylül saldırılarının ardından;

• Yavaşlayan ekonomi ve ABD´de pek çok sektörü etkisi altına alan iş gücünde azalma,

• Çalışanlarda ortaya çıkan endişelerin bertaraf edilebilmesi,

• Arap ve Müslüman çalışanlara karşı yapılabilecek olası ayrımcı hareketlerin önlenip ortadan kaldırılabilmesi,

• Güvenli bir iş ortamı yaratılması ve çalışanlar ile şirket mülklerinin korunabilmesi için ek güvenlik önlemlerinin alınması,

• Internet ve e - mail kullanımının kontrol altına alınması,
gibi konular üzerinde özellikle durulmaya başlandı.

İşten çıkarma ve ayrımcılık sorunu

Saldırıların ardından; olay mahallerine yakın olan ya da çalışanlarını kaybeden işverenler en çok etkilenen kesimlerin başında geliyordu. İşverenler bir yandan bu psikolojinin altından kalkmaya çalışırken, bir yandan da ekonomideki yavaşlama nedeniyle zorlu koşullar karşısında ayakta kalmaya çalışıyordu. İnsan Kaynakları profesyonelleri ise bu dönemde binlerce kişinin işten çıkarılması ile görevlendirilmişti.

Tüm bunların yanı sıra, iş yerlerinde Arap Amerikalı ve Müslüman çalışanlara yönelik ayrımcılık yapıldığına yönelik pek çok haber gündeme geliyordu. İşverenlerin ise bu konuda aşırı dikkatli davranması ve olası bir ayrımcılığın önüne geçmesi gerekiyordu.
Milliyetçilik duyguları ve Arap / Müslüman karşıtı duyguların artmasıyla, ABD başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde artık işverenlerin ayrımcılığın iş ortamında kesinlikle yasak olduğu konusunda tüm çalışanları bilgilendirmesi gerekiyor. Bunun en iyi yolu da; böylesi şikayetlerin özenle araştırılması ve üzerine gidilmesi, ayrımcılığın kesinlikle şirketin kurumsal politikalarına aykırı olduğunun açıklanması….

Uzmanlar; iş ortamında ayrımcılık şikayetlerinin artması ile başa çıkabilmek için bazı pratik önerilerde bulunuyor. Bu önerilerin arasında şunlar var:

• Kültürel çatışmaların tespit edilebilmesi konusunda süpervizörlerin eğitilmesi,

• Ayrımcılık politikaları konusunda süpervizörlerin eğitilmesi,

• Şikayetlerin araştırılarak anında harekete geçilmesi.

İşveren - çalışan ilişkilerinde yeni bir boyut: Çalışan destek programları

Terörist saldırılardan sonra iş dünyasında ortaya çıkan bir gerçek daha var: Artık çalışanlar işverenlerden, iş ve maaş vermek dışında farklı roller de oynamasını bekliyor. İşverenlerin çalışanlarına fiziksel güvenlik ve duygusal destek sağlaması da çalışanlardan gelen talepler arasında… Artık işverenler bir yandan zorlu koşullar altında ayakta kalmaya çalışırken bir yandan da işgücünü koruma ihtiyacı arasında denge sağlamayı amaçlıyor.

Çalışanların kendilerini güvenli ve işlerine konsantre olabilecek kadar rahat hissedebilmesini amaçlayan işverenlerin bir bölümünün, 11 Eylül´den bu yana, "Çalışan Destek Programları"nı hayata geçirdiği ya da arttırdığı bilinen bir gerçek. Pek çok şirkette, trajedi nedeniyle çalışanların üzerinde hissedilen korku ile başa çıkabilmeleri için bu program kullanılıyor. İşverenler, şirketin bu programlar sayesinde çalışanın kendisini güvende hissedebileceğini anımsatarak bunu bir avantaj olarak kullanabilir. Unutmamalı ki, sürekli korkuları ile daha kolay baş edebilen çalışanlar daha etkili olanlardır. Bu nedenle bu tür trajedilerin ardından işverenler çalışanların korkuları ile nasıl baş etmeye çalıştığını dikkate alarak, destek programlarını hazır bulundurmalıdır.

Artan Internet ve e - mail kullanımı

Kuşkusuz bu zor zamanlarda gündeme gelen bir başka konu da; çalışanların konuyla ilgili duygularını yansıttığı araçlar oldu. Bu tür durumlarda, işverenlerin çalışana şu mesajı vermesi çok önemlidir: Şirket e - mail ve interneti, sadece iş için kullanılabilir. Aslında bazı organizasyonlarda bu tür bilgisayar hizmetlerinin iş amaçlı kullanılamayacağına ilişkin kesin politikalar bulunuyor. Bu tür uygulamaların olmadığı şirketlerde ise trajedinin ardından benzer politikalar hayata geçirildi.

İşyeri güvenliği

11 Eylül´ün ardından kuşkusuz hem çalışan hem de işverenler için en önemli konulardan birini; iş ortamının güvenliği oluşturdu. İşverenler tarafından artırılmış güvenlik önlemleri hayata geçirilirken, tüm ülkede bu konuyla ilgili yazılı uygulamalara da yer verildi. Tüm bu önlemlere karşın; özellikle çok seyahat etmek zorunda kalan çalışanların üzerindeki korku hala tamamen ortadan kaldırılabilmiş değil.

ABD´ye yönelik, gelecekte gerçekleşebilecek saldırılar - ki bazı hükümet yetkilileri bunun kaçınılmaz olduğunu söylüyor - kuşkusuz bu ülkedeki çalışanları da kurbanlar haline getirecektir. 11 Eylül´den bu yana pek çok ders alındı bile: Artık herkes biliyor ki, işgücü bu tür saldırıların hem kurbanı hem de risklerin azaltılması için önemli bir ortak konumunda… Bu arada şirket yönetimlerinin de çalışanların hem fiziksel hem de yasal anlamda korunması için yeni sorumluluklar ile karşı olduğu bir gerçek.

TRAJEDİ DÖNEMLERİNDE İNSAN KAYNAKLARI

11 Eylül benzeri yoğun trajedilerin yaşandığı dönemlerde, İnsan Kaynakları profesyonelleri ve organizasyondaki diğer liderlere kilit roller düşüyor.

Öncelikle bu tür stresli zamanlarda, tüm çalışanlara saygılı ve adilane muamele edildiğini garanti altına almak gerekiyor. Görünüm, din, milliyet ve inanç dikkate alınmaksızın her bir çalışana güvenli bir iş ortamı sağlandığı konusunda güvence verilmeli. İnsan Kaynakları profesyonellerinin ayrımcılığa maruz kalabilecek çalışan grupları ile sürekli iletişim halinde olması, ayrımcılığın şirket politikasına kesinlikle aykırı olduğunun anlatılması gerekiyor.

İnsan Kaynakları profesyonellerinin, çalışanların yaşadığı öfke, korku ve endişe gibi duyguları anlaması çok önemli. Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon´a yapılan saldırılar her gün gerçekleşmediğini, bu nedenle insanların bu olayların yarattığı korku, acı ve öfkeyi sonsuza kadar hissedeceklerini sanmalarının normal olduğunu anlamak gerekiyor. Televizyon ve medya araçlarının sürekli yayını ve terörizmle sürdürülen mücadele duygusal rahatsızlıkları tetikleyen bir durum yaratıyor.

Tüm bu nedenlerden dolayı bu tür trajedilerin ardından çalışanların desteğe ihtiyaç duyacağını anlamak gerekiyor. "Çalışan Destek Programları"na önem verilmesi ve çalışanların gruplar halinde bir araya gelerek korkularını üzerlerinden atmalarına yardımcı olmaları sağlanmalı. Unutmayın ki; çalışanların duygusal olarak iyileşmelerine katkı sağlamak daima hatırlanacak ve takdir edilecektir.

Kaynaklar:

September 11, 2001: And Its Continuning Impact upon the Workplace, Winter 2002, Philaderphia SHRM, Ralph R. Smith

• ETP Champions Workplace Diversity in CT, 8 April 2002, ETP News and Information Source, Liz Michalski

• Business Climate of Terrorism, 27 June 2002, The Washington Times, Yonah Alexander / Dean C. Alexander

• The Workplace in a World at War, humanresources.about.com, Susan M. Heathfield

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)