Yeni ayın ruhunuzu besleyecek etkinlikleri…
Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi - The Curious Case Of Benjamin Button
“Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi”nin gelişimi, 1920’lerde Mark Twain’in “80 yaşında doğup yavaş yavaş 18’imize doğru ilerlesek hayat sonsuz mutluluk olurdu” sözünden etkilenen F. Scott Fitzgerald’ın kaleme aldığı kısa hikayeyle başladı.
Fitzgerald’ın hikayesi, uzun zaman beyaz perdeye taşınması zor bir hayal olarak görüldü. Proje, yapımcılar Kathleen Kennedy ve Frank Marshall el atana kadar yaklaşık 40 yıl ortalıkta dolandı. Başrollerini Brad Pitt (Benjamin Button), Cate Blanchett (Daisy), Taraji P. Henson (Queenie), Julia Ormond (Caroline), Jason Flemyng (Thomas Button), Elias Koteas (Mösyö Gateau) ve Tilda Swinton’ın (Elizabeth Abbott) paylaştığı filmi, David Fincher yönetti. Filmin hikayesini Eric Roth and Robin Swicord, senaryosunu Eric Roth yazdı.
İnsanın zamandan ve yaştan bağımsız durumunu, yani hayat ve aşkın keyfini, ölümün hüznünü irdeleyen filmde Brad Pitt, oynadığı karakter Benjamin’in her yaşını bizzat kendisi canlandırdı.
Benjamin Button, herkes gibi zamanı durduramayan bir adamdır. 1. Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir. Film, pek de sıradan olmayan bu adamın yaşadığı serüven içinde karşısına çıkan kişilerin ve yerlerin, bulduğu ve kaybettiği aşkların muazzam öyküsünü, hayatın keyifleri ile ölümün hüznünü ve zamanın ötesine uzanan şeyleri konu alıyor.
Safkan Yansımalar
İstanbul Modern Sanat Müzesi Fotoğraf Galerisi’nin 4 Şubat’ta açılan yeni sergisi "Safkan Yansımalar"da Peter Müller Peter, 12. Yüzyıl’dan bu yana Avrupa saraylarında görülen Yeguada de la Cartuja atlarını yepyeni bir yorumla sunuyor. Peter Müller Peter, ünlü Avrupalı ressamların tablolarında da resmedilen bu soylu atın, yine ünlü tablolarla birlikte fotoğraflarını çekerek çarpıcı öyküler yaratıyor.
Küratörlüğünü Engin Özendes’in üstlendiği ve 26 Nisan’a dek sürecek olan sergide, 40 adet fotoğraf yer alıyor. Portreler, karakterler, dans ve büyük tutkusu olan atlar konularında uzman olan fotoğrafçı Peter Müller Peter’in, çekimlerde Yaratıcı Yönetmen Gerry Roberts ve ekibiyle birlikte gerçekleştirdiği, her biri birer enstalasyon gibi kurgulanarak kullanılan alanları yansıtan 6 fotoğraf da ışıklı kutularda sergilenecek.
Fotoğraflara ünlü kompozitör Vincent Amigo’nun müziği eşlik edecek. İnsanlık tarihiyle iç içe geçen bir geçmişe sahip olan ve tarih boyunca soyluluk ve sadakatin simgesine dönüşen atlar, yüzyıllardır pek çok ressamın tablolarında kimi zaman başkahraman, kimi zaman da başka kahramanların yoldaşı, savaşan öncü, asilleri sırtlayan varlık olarak ifadesi ve olağanüstü vücut hareketleriyle yer alır.
Oscar yarışındaki filmler İstanbul Film Festivali'nde
81. Oscar Ödülleri'ne aday gösterilen filmlerden üç tanesi, 4-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali programında…
Tia Lessin ve Carl Deal'in çarpıcı belgeseli "Trouble The Water", Avusturyalı yönetmen Götz Spielmann'ın psikolojik dramı "Revanche", Almanya'nın Oscar adayı "The Baader Meinhof Complex" festivalde izleyeceğimiz filmler arasında…
En İyi Belgesel adaylarından Tia Lessin ve Carl Deal'in çarpıcı filmi "Trouble The Water", festivalde NTV Belgesel Kuşağı'nda gösterilecek. Sundance Film Festivali'nde "Belgesel Film Dalında Jüri Büyük Ödülü"nü kazanan belgesel, Katrina kasırgası sırasında şehirde mahsur kalan iki kişinin gözünden olayları gözler önüne seriyor.
2009 Oscar'larında En İyi Belgesel Dalında aday olan, Scott Hamilton Kenedy'nin yönettiği The Garden festival programına eklendi. 1992 yılında Los Angeles yerel yönetiminin halka tahsis ettiği ve kısa sürede bir cennet bahçesine dönüşen Güney Merkez Çiftliği'nin 2003'te müteahhitlere satılmasının öyküsünü anlatan film, Los Angeles Times gazetesine göre "Los Angeles'a dair olduğu kadar küresel temalara da sahip".
28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin programındaki diğer iki film ise Oscar'larda Yabancı Dilde En İyi Film Kategorisi'ne aday gösterilen filmlerden. Bunlardan biri Avusturyalı yönetmen Götz Spielmann'ın psikolojik dram türündeki filmi "Revanche". Diğer film ise, Almanya'nın Oscar adayı, Uli Edel'in Almanya tarihinin en tartışmalı dönemlerinden ve en tartışmalı örgütlerinden birini konu eden "The Baader Meinhof Complex". Stefan Aust'un çok satan otobiyografik kitabından uyarlanan film ayrıca şimdiye kadar çekilmiş en pahalı Alman filmi olma özelliğini taşıyor.
Papazın kızı imamın oğluna aşık oldu
Papazın kızıyla imamın oğlunun aşkının anlatıldığı “Mıhlı Çay Aşıkları” filminin çekimleri, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünde sürüyor. Filmin yönetmeni Zafer Ünlü, her türlü ayrımcılığa karşı olduklarını belirterek, filmde iki farklı dine mensup iki gencin aşkını anlattığını söyledi. Ünlü, Yeşilyurt köyüne 3 ay önce geldiğinde köyün yaşlılarının Türklerle Rumların iç içe ve sevgi içinde yaşadığını anlattıklarını, bu bölgede bilinen “Rum Ortodoks papazın kızı Meryem ile Müslüman imamın oğlu Yusuf'un aşk hikayesi”ni kendisine aktardıklarını belirtti. Rumlarla Türklerin iç içe yaşaması sonucu yaşanan bu aşk hikayesinden yola çıktığını ifade eden Ünlü, filminde ayrıca Kaz Dağları'nda siyanürle altın çıkarma ve parçalanmış aile konularına da değindiğini bildirdi.
Filmin toplam bütçesinin yaklaşık 2,5 milyon YTL olduğunu, Yeşilyurt köyündeki çalışmanın ardından İstanbul ve İtalya'da da bazı sahnelerin çekileceğini belirten Ünlü, Çanakkale'deki çekimleri 30 Kasım’a kadar tamamlamayı düşündüklerini söyledi. Zafer Ünlü, filmi öncelikle Adana, Berlin, İtalya ve Yunanistan, ardından da Avrupa'daki tüm film festivallerine göndereceğini ifade etti.
Ayasofya Müzesi’ndeki iskele sökülecek
İstanbul’un en önemli mimari yapıtları arasında yer alan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Ayasofya Müzesi’nde, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle kapsamlı bir restorasyon çalışması başlatılıyor.
Ayasofya Müzesi’nde gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlenen toplantıya, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Koordinasyon Kurulu Başkanı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Danışma Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi ve Yürütme Kurulu Başkanı Nuri Çolakoğlu, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı ile ilgililer katıldı.
Toplantı öncesinde Ayasofya Müzesi Başkanı Ahmet Haluk Dursun katılımcılara müzeyi gezdirdi ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. İskelenin bulunduğu alanda düzenlenen toplantıda konuşan Hayati Yazıcı, Ayasofya Müzesi’nin dünya kültür mirasının en önemli eserlerinden birisi olduğunu vurgulayarak, iskelenin 1992-1993 yılları arasında UNESCO’nun teknik desteği ile Ayasofya’da başlatılan onarım çalışmaları çerçevesinde kurulduğunu anlattı.
DERLEYEN: GÜLCAN ÇAĞLAR