Yapı Kredi Bankacılık Akademisi uluslararası arenada ödüle doymuyor, Azerbaycan’dan Ukrayna’ya hizmet sunuyor

 Sektörün en iyi bankacılarını yetiştirme vizyonuyla
Yapı Kredi Bankacılık Akademisi kurulduğunda, Türkiye ekonomisi zor günlerden geçiyordu; tam da kriz dönemiydi… Ama, çok kısa sürede hızlı adımlar atıldı. Hatta atılan adımlar, Türkiye sınırlarını aştı. Yapılan başarılı çalışmalar uluslararası platformda karşılığını buluyordu. Bir yanda Türkiye’deki süreçler yeniden yapılandırılıyor, bir yandan da dünyadaki eğilimler takip edilerek kurumun ihtiyaçlarına adapte ediliyordu.
Bugün 31 kişilik bir ekiple; “Liderlik ve yetenek yönetimi”, “Gelişim Çözümleri” ve
“Akademi Destek Hizmetleri ve İş Geliştirme” olarak üç kola ayrılan,
Azerbeycan’da kurulan Yapı Kredi Akademiya ile Azerbaycan’daki hizmetlerinin yanı sıra , UniCredit’in faaliyet gösterdiği 6 ülkede de eğitim ve gelişim desteği veren bir yapısı var
Yapı Kredi Bankacılık Akademisi’nin…

Anlayacağınız Yapı Kredi Bankacılık Akademisi hakkında söylenecek çok şey, konuşulacak çok gündem maddesi var. Yakın zamanda dünyaca ünlü Leadership Excellence Dergisi tarafından liderlik gelişimi konusundaki sayılı şirket arasında seçilen ve ASTD’den üçüncü önemli ödülü (kurumsal eğitimler denince hep konuşulan bir gündem maddesi olan) Operasyon Yönetmeni Gelişim Simülasyonu” projesi ile ”Uygulamada Mükemmellik” alan Akademi’nin Direktörü Saynur Önen ile bir araya gelerek hem bu başarıların ardında yatan satır aralarını hem de önümüzdeki dönem çalışmalarını konuştuk.

Son yıllarda Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, uluslararası arenada kazandığı başarılar ve kucakladığı ödüller ile adından sıkça söz ettiriyor. Yakaladığınız bu başarının ardında siz hangi faktörlerin yattığına inanıyorsunuz?

Yapı Kredi Bankacılık Akademisi olarak, altıncı ayımızda IQPC’den aldığımız “En İyi Yeni Kurumsal Üniversite” ödülünün ardından ASTD’den ilk önce 2010 yılında tüm eğitim ve gelişim uygulamalarımızın, şirket stratejileri ile paralelliğine yönelik olarak BEST Ödülü’nü aldık ve bu ödüle bankacılık / finans sektöründe sahip olan ilk Türk şirketi olduk. Ayrıca Türkiye’de bu ödüle sahip olan iki şirketten biriyiz. Sonrasında yine ASTD’nin uygulama bazında verdiği Uygulamada Mükemmellik Ödülü’nün sahibi olduk. Bu sene de ölçümleme konusunda Operasyon Yönetimi Simülasyon Programımız ile ödülü kucakladık.

Bununla eş zamanlı olarak bizi çok gururlandıran bir başka gelişme daha oldu: Uluslararası Leadership Excellence Dergisi, biz herhangi bir başvuruda bulunmadan Yapı Kredi’yi 2011 yılında liderlik gelişiminde dünyadaki ilk 500 şirketten biri olarak seçti. Yapı Kredi olarak, bir önceki yılın sıralamasına göre listede 112 basamak birden yükselerek 100. sıraya çıktık. Listedeki tek Türk şirketi, dünya çapındaki bankalar arasında ise 7’nci sırada yer alarak onurlandırıldık.
Yakaladığımız bu başarıların altında elbette pek çok faktör yatıyor. Ama en önemlisi; bir takım çalışması ortaya koyarken dünyadaki trendleri takip ediyor ve bunları kurum içindeki ihtiyaçlarla örtüştürüyor olmamız… Eğilimleri takip ederken, alternatif modelleri de birlikte uyguluyor; mobil öğrenmeden oyun bazlı simülasyonlara, sosyal öğrenmeden videolara kadar çok seçenekli öğrenme yöntemlerini bir arada kullanıyor ve klasik sınıf içi öğrenme ile harmanlıyoruz.

Öte yandan, sektörün en iyi bankacılarını yetiştirmek hedefiyle, eğitim bölümünden Yapı Kredi Bankacılık Akademisi’ne dönüşürken, çalışanlarımızın 4 odak alanında; bankacılık, kişisel gelişim, liderlik ve sosyal sorumluluk konusunda iyi olmalarını amaçladık. Programlarımızı şekillendirirken bu alanların hepsine odaklanıyor olmamızın da, başarıyı beraberinde getirdiğini düşünüyoruz. Örneğin bir liderlik gelişimi programı tasarlarken, içine sadece bankacılık / finans ile ilgili son trendleri eklemiyor; aynı zamanda kişisel gelişimle ilgili içerikler sunuyor, topluma da duyarlı liderler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bunu da oluşturduğumuz liderlik hattındaki en alttan en üste; her seviye çalışanlarımız için yaptığımız programlarda ele alıyoruz.

Elbette tüm bunların yanı sıra, başarımızda iş ortaklarımızın da rolü yadsınamaz. Danışmanlık firmaları ile çalışmanın yanı sıra, Akademi yapısı ile birlikte iç eğitmen sürecimizi de yeniden yapılandırmamız çok yararlı oldu. İç eğitmenlerimizin seçimi, gelişimi, değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesi süreçlerini yeniden yapılandırdık. Şu anda 220 aktif iç eğitmenimiz var. Üniversiteler ile de yoğun çalışmalar yapıyoruz.

Sonuç olarak özetlemek gerekirse, bir çeşitlilik içinde doğru kanaldan, doğru eğitimin, doğru zamanda verilmesi sayesinde başarılı oluyoruz.

Üniversiteler ile yaptığınız çalışmaların, bu başarıda nasıl bir rolü var?

Üniversiteler ile ilişkilerimiz son dönemde çok farklı ve çeşitli bir boyuta ulaştı. Üniversiteler ile oluşturduğumuz çalışmaların birinci aşaması, bizim mevcut programlarımıza destek vermeleri şeklinde oluyor. Üniversiteler ile sertifika bazlı, daha akredite programlar yapmaya çalışıyoruz. Bunlar bir teftiş programı da, IT’ye özel yapılandırılmış bir çalışma da olabiliyor.

Öte yandan, üniversite öğrencilerini mezun olduklarında, Yapı Kredi için hazır hale getirmek adına da bir takım programlar yapıyoruz. 2. ve 3. sınıftan itibaren, bizim yöneticilerimizin de ders verdiği programlar mevcut. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü öğrencilerine yönelik Bilişim Teknolojileri Uzmanı Eğitimi programı ve Ege Üniversitesi ile yapılan Finansta Bilişim Programı bu şekilde gerçekleştiriliyor. Öğrenciler ikinci sınıftan itibaren bizim ihtiyaçlarımız doğrultusunda yetiştiriliyor; dersleri bu kapsamda şekillendiriyoruz. Bu öğrenciler de burada staj yapma fırsatı yakalıyor.

Tüm bunların yanı sıra Koç Üniversitesi’nde Finans Kürsüsü’nü oluşturduk. Bu işbirliğimiz yetenekli çalışanlarımıza yönelik özel programlarla devam ediyor.

Bahçeşehir Üniversitesi ile de Finansta Bilişim Teknolojileri Uygulamaları Eğitimi konusunda işbirliği gerçekleştirdik. Bunlara ek olarak Şube Müdürü adaylarımız, Özyeğin Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz Mini MBA programına katılıyor. Boğaziçi, Koç, Bahçeşehir, İstanbul Teknik ve Yeditepe üniversiteleriyle işbirliği yaparak hazırladığımız sertifika programları ile de çalışanlarımıza kariyer yollarına yönelik sertifika programları sunuyoruz.

Attığımız önemli adımlardan biri de; Bilgi Üniversitesi ile ortak bir yüksek lisans programı hazırlamak oldu. Bankacılık ve finans üzerine olan bu yüksek lisans programında hem bizim çalışanlarımız, hem de dışarıdan bankacılık ve finans üzerine master yapmak isteyen kişiler, çok daha özelleşmiş, Yapı Kredi know-how’ının da içinde olduğu bir programda eğitim alabiliyor.

Aynı zamanda bizim farklı üniversite öğrencilerini Yapı Kredi Bankacılık Akademisin’de ağırladığımız, bir hafta süren, onları bankacılığa ve genel olarak iş hayatına hazırladığımız bir programımız var. Öğrenciler konaklayarak, Akademi’deki eğitimlere katılıyor, ardından bir sertifika alıyorlar. Burada başarılı gördüğümüz kişileri sonrasında bizde çalışmaya davet edebiliyoruz.

Peki, Akademi olarak son dönemde öne çıkan yeni uygulamalarınız, gündem maddeleriniz neler?

Bu seneki odak alanlarımızın başında Azerbaycan’daki bankamız yer alıyor. Azerbaycan operasyonu banka için çok önemli… Biz de stratejik iş ortağı olarak bu sürece destek vermek adına, 2011 Kasım ayında Yapı Kredi Bankacılık Akademisi Azerbeycan’ı kurduk. Oradaki çalışanlarımıza, Türkiye’dekine benzer çalışmalar sunuyoruz.

Bunun yanı sıra, Yapı Kredi’nin Azerbaycan’daki imajını desteklemek ve sektör içinde güçlü konumunu sürdürebilir kılmak amacıyla oradaki bankacılık sektörünün bütününe yönelik de operasyonlarımız var. Azerbaycan Merkez Bankası ve Azerbaycan Bankalar Birliği Eğitim Merkezi ile iş ortaklığı yapıyor; çeşitli programlar açıyoruz. Hatta bu kapsamda önümüzdeki ay bir Finans Zirvesi düzenleyeceğiz.

Bu dönemin bizim için önemli odak alanlarından bir başkası ise müşteri kanalımız. Akademi kurulduğundan beri müşterilerimize yönelik çalışmaları zaten yürütüyoruz. Bunlardan ilki www.yapikredi.com.tr adresindeki müşterilerimize yönelik bankacılık eğitimlerimizdi. Burada müşterilerimiz için, bizlere en sık sorulan konularda ücretsiz uzaktan eğitimler sunuyorduk. Buna, geçen yıl yeni bir oluşum eklendi: Kurumsal müşterilerimiz için “Kurumsal Bankacılık Sertifika Programı”... Artık kurumsal müşterilerimizin finans bölümlerindeki çalışanlarını bir bankadan bekleyebilecekleri hizmetler hakkında temel bilgiler sunarak, Yapı Kredi ile olan işbirliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz.. Bir sertifika programı oluşturduk. Mart ayında üçüncü programımızı gerçekleştirdik.

Bu eğitimler ile bankacılık ürünleri ile ilgili farkındalık yaratmayı, bankacılık süreçleri konusunda bilgilendirme yapmayı amaçlıyoruz. Büyük çoğunluğu Yapı Kredi Bankacılık Akademisi’nin iç eğitmenleri tarafından verilen eğitimler “Dış Ticaretin Finansmanı ve Krediler, Nakit Yönetimi Ürünleri, Proje Finansmanı, Hazine ve Türev Ürünler” konularından oluşuyor.

Tüm bunların yanı sıra, Akademi içinde kurduğumuz yarı profesyonel online stüdyomuz da bizi son dönemde heyecanlandıran projelerden bir diğeri oldu. Burada Genel Müdür Yardımcılarımızla, ilgili yöneticilerimizle ve konu uzmanlarıyla ile canlı seanslar yapıyoruz. Yöneticilerimiz burada çalışanlarımızın yönelttiği soruları yanıtlıyor; herhangi bir yeni bankacılık ya da finans uygulaması ya da bir değişiklik söz konusu olduğunda, konu uzmanları ve yöneticilerimiz bilgileri aktarıp, bire bir ilk tepkileri alıyorlar. Bu seansların gerçekten çok yararını gördük.

2013 yılı aynı zamanda kredili eğitim sistemini hayata geçirdiğimiz bir yıl oldu. Artık her dersin bir kredisi var ve çalışanlarımızın bir sonraki pozisyona geçmesinin ön koşulu eğitimlerinin kredisini tamamlaması oluyor. Bu uygulama her kademe ve pozisyon için geçerli. Liderlik müfredatını da buna göre oluşturduk. Artık tüm dersler birbirinin üzerine oturuyor. Tüm programlarda da her dersin tüm seviyeleri mevcut.

Ve tüm bu gelişmeler olurken, ortağımız UniCredit’e de hizmet vermeye başladık. Şu anda 6 ülkede; Avusturya, Bulgaristan, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Sırbistan ve Ukrayna’ya eğitim ve gelişim süreçleri konusunda destek veriyoruz. Bu süreç daha da kurumsallaşarak yaygın bir şekilde devam edecek. Akademi’nin bir merkez olarak hizmet vermesi gündemimizde…

Bundan sonra neler hedefliyorsunuz?

Bankamızın çalışan popülasyonuna baktığımızda Y neslinin çok ön planda olduğunu; çalışanlarımızın yüzde 46’sını Y kuşağının oluşturduğunu görüyoruz. Bu durum, Y kuşağının zorlayıcı beklentilerine yanıt verebilen çalışmalara hız kazandırmamız gerektiği anlamına geliyor.

Bu nedenle, başladığımız ve daha yoğun devam etmek istediğimiz uygulamalar arasında oyunlaştırma var. Bu konudaki ilk uygulamamız YKB Kent’di. Bu uygulamanın, hem ürün servis bilgisi, hem de iş akışlarımız ile ilgili bize pek çok getirisi oldu. Öğrenme boyutunda da çok katkı yarattığı gibi, çalışanlarımızın eğitimle ilgili motivasyonunda da artış oldu. Bu konudaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Oyun bazlı simülasyonlarda yeni uygulamalarımız olacak. Bunlar bizim için önemli odak alanları…

Öte yandan kişiselleştirme; kişilerin artık kendilerine özel öğrenme içeriklerine ulaşabilmesi de gündemimizde. Bu kapsamda Akademi Portal’i biraz daha geliştirmeyi hedefliyoruz.

Bir başka önemli odak alanımız ise liderlik gelişimi ve yetenek yönetimi... Akademi çatısı altında liderlik gelişimi, yetenek yönetimi ve yedekleme yönetimi insan kaynakları yönetimimizin diğer süreçleriyle entegre şekilde gerçekleştiriliyor. Bu üçlüyü entegre bir şekilde yönettiğimizi düşünüyoruz. Liderlik hattının en alt seviyesindeki, bünyemize yeni katılan çalışanlarımızdan başlayarak tepe yönetime kadar, birbiriyle konuşan, birbirini besleyen süreçler oluşturduk, liderlik hattında her seviye için özel programlar oluşturduk. Bunu biraz daha verimli hale getirmeye odaklanacağız.

BU EĞİLİMLERDE “GELECEK” VAR

Yapı Kredi Bankacılık Akademisi ekibi dünyadaki trendleri çok yakından takip eden bir yapıya sahip. Durum böyle olunca, onlara kurumsal eğitimler konusunda gelecekte öne çıkacağını düşündükleri eğilimleri sorduk. Bakın nasıl bir değerlendirme yaptılar:

• Mobil öğrenmenin ve kişiselleştirmenin, her yerden bilgiye ulaşabilmenin çok önemli olduğunu ve gelecekte de öneminin artacağını görüyoruz. Herkesin elinin altında, her an ulaşabileceği bir bilgi kaynağını sadece sınıf içine hapsedemeyeceğimiz bir dönemdeyiz.

• Eğlenme ve yarış, rekabet unsuru giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Bu nedenle oyunlaştırma çok önemli.

• Dikkat çeken bir başka eğilim; sosyal öğrenme.

• Aslında çok uzun zamandır içinde olduğumuz koçluk ve mentörlük gibi süreçler, yeni neslin beklentileri ile çok örtüşüyor. Bu nesil, konuyla ilgili birebir deneyime sahip ustalardan alacakları bilgilere çok önem veriyor. Bu kapsamda koçluk, mentörlük uygulamaları artıyor.

• Karma eğitimler ve alternatif yöntemlerin daha fazla kullanımı ön planda.

• Artık çok uzun sınıf içi eğitimler yerine; daha kompakt, daha kısa, sosyal medyanın kullanıldığı çözümler ön planda.

Tüm bu çalışmalara imza atarken, ekip olarak kendinizi güncel tutmak için neler yapıyorsunuz?

Her şeyden önce hepimiz çok okuyoruz. Belli web sitelerini takip ediyor, elden geldiğince konferanslara katılmaya çalışıyoruz. Çeşitli organizasyonlara üyeliklerimiz var. Belli raporları takip ediyoruz.

Öte yandan yılın belli dönemlerinde Türkiye ve yurtdışındaki şirketler ile düzenli benchmark’lar yapıyoruz. Bir de kendi içimizde dönemsel olarak “Haberdarım” toplantılarımız oluyor. Bu toplantılarda herkes okuduklarını ve araştırdıklarını birbiriyle paylaşıyor.

Bunun yanı sıra senede iki defa iç müşterilerimizle ve kendi içimizde workshop’lar yapıyoruz. Trendlerin neler olduğuna bakıyor, bunları nasıl uygulayabileceğimizi tartışıyoruz. İç müşterilerimiz bizim danışmanlarımız; onların neler üzerinde çalıştığı ve bizim onlara nasıl destek olabileceğimiz çok önemli. Kısacası karşılıklı bir öğrenme sürecimiz var.

Son olarak, çalışmalarınıza üst yönetim nasıl bakıyor?

Yapı Kredi’de eğitim ve gelişimi çok destekleyen bir kültür var. Akademi dönüşümünü kriz ortamında gerçekleştirdik ve bu konuda üst yönetimden sonsuz destek gördük.

Bugün de üst yönetimden başlayarak, tüm yöneticilerimiz Akademi faaliyetlerine sonsuz destek veriyor, uygulamalarımız çalışanlarımız tarafından yüksek oranda sahipleniliyor. Biz de onların ihtiyaçlarını anlayarak, bize yön vermelerini istiyoruz. Düzenli toplantılar yapıyor, ihtiyaçlarını değerlendiriyoruz. Kısacası Akademi, Yapı Kredi içinde gerçekten önem ve destek verilen bir oluşum. Öyle olmasaydı zaten bu kadar hızlı ilerleyemezdik.