Web Tabanlı Öğrenme Ortamının Tasarımı


Dönüşüm için eğitim

Dönüşümün olabilmesi uygun kültür ortamı ile ilgilidir. Kültür bireyi, birey kültürü eğitim aracılığıyla oluşturmaktadır. Örgüt kültürü de aynı süreci izler. Örgütteki davranış ve karar alma mekanizmalarını etkileyen, katılımı ve paylaşımı sağlayan, performansları değerlendirerek, yapıya objektif biçimde yansıtan bir mekanizma kurulması kaçınılmazdır.
Kurumun bireysel öğrenme ile ilgilenmesi yeterli olmamaktadır. Politikalar, yasalar, kurallar, anlayışlar, sistemler, kısaca dünya değişmektedir. İletişim teknolojisi bilginin hızla yayılımı, erişilebilirlik, sürdürülebilir bir değişim sürecini adeta zorunlu kılmıştır.
Müşterilerin beklentileri artmış ve gereksinimleri farklılaşmıştır. Kurumların bunları karşılayabilmek üzere uygun değişimi sağlamak için; kendilerini, işlevlerini, yapı ve çerçevelerini analiz edebilmeli, tercih edilenleri yerine getirebilmeleri söz konusudur.
Gerek örgün eğitim ve öğrenim kurumlarına gerekse tüm diğer kurum ve kuruluşların insan kaynakları ve eğitim bölümlerine önemli görevler düşmektedir.

Bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmelerin yarının eğitim ve öğrenim sistemlerini yeniden yapılandıracağı kesindir.

Yeni eğitim araçları

1950’lerin sonunda ABD’de bilgisayar eğitim ortamında kullanılmaya başlanmıştır. 1970’li yıllarda İngiltere bilgisayar destekli eğitime “BDE” (CBT Computer Based Training) geçmiş, bugün bütün okullarında bilgisayar destekli eğitim yapılmaktadır. 1975’ten beri Almanya’da da bilgisayar destekli eğitime geçme çabaları sürmektedir. Fransa da ise daha yavaş ilerlenmektedir. En hızlı İsrail, ABD’nin ardından da Hindistan üçüncü sıraya gelerek büyük bir başarı elde etmişlerdir.

Günün koşulları karşısında, bilim ve teknolojiden daha fazla yararlanmak gerekmektedir. Etkili eğitim ve kalıcı öğrenme temel hedefdir. Gerçek dünya boyutunda; yazma, düşünme, üretme, çözme ve uygulama yeteneklerinin gelişmesi için “yararlılık” ön plana çıkmaktadır. Eğitimin hızını artırmak, standardını yükseltmek, ekonomi sağlamak vb için “uzaktan öğrenme” modeli önemli bir fırsattır. Davranış ve beceri eğitimleri dahil uzaktan öğrenme yaygınlaşmaktadır.

Deneyimler Paylaşılamamakta

Ülkemizde 1985’de 101 orta öğretim okulunda BDE başlamıştır. Günümüzde ise kapsam genişletilmeye çalışılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı yatırım programları içinde BDE yer almaktadır. Yüksek öğrenimde bugüne kadar düzenli bir politika benimsenmemiştir. Kurumlar da ise eğitim bölümleri bu çabayı üslenmiş fakat diğer kurumlar ile iş birliğine girmeksizin çabalarını sürdürmektedirler. Üniversitelerin (?) hatta aynı üniversitelerin farklı fakültelerinin ve kurumların birbirinden bağımsız sürdürdükleri bu girişimler kaynak ve zaman israfı olduğu kadar bir çok hatanın da tekrarlanmasına neden olmaktadır. Yazık ki deneyimler paylaşılamamaktadır. Bir çok kurumun eğitim programında ve bütçesinde uzaktan öğrenim yer almamakta, bazı kurumlar da kurumsal eğitimlerini web ortamına taşıma programları yapmaktadırlar.

Web ile öğrenmenin olumlu ve olumsuz yönleri

Ancak kurumların eğitim ve IT kadroları sisteme farklı açılardan bakmaktadır. Eğitim bölümleri içerik aktarımlarının sorunlarının yanı sıra haklı olarak “öğrenme” ile ilgili endişeler taşımaktadırlar. Bu endişelere ışık tutmak üzere “web üzerinden öğrenmenin” olumlu ve olumsuz yönleri lojistik, eğitsel ve ekonomik olmak üzere 3 ana faktör altında özetlenebilir.

• Olumlu yönler:

Lojistik açıdan:
Herkes, mesafeden, zamandan, yerden bağımsız olarak programa katılabilir. Web üzerinden gerçekleştirilen her türlü eğitimin materyalinin geliştirilmesi, güncellenmesi son derece kolaydır. Ders hazırlamada yenilik ve yaratıcılığa imkan verir. Destek sistemleri ile (LMS) kayıt, takip, ücret vb. izlemek için ilave iş gücüne gerek yoktur.

Eğitsel açıdan : Öğrenici kontrollü bir sistemdir. Öğrenici kendi ihtiyaçlarına ve öğrenme hızına göre takip edebilir. Sınav sonuçlarını hızla alabilir. Hatalarını hızla görüp düzeltebilir. Öğrenici-öğrenici, öğrenici-eğitici, eğitici-eğitici arasında devamlı etkileşim sağlanabilir. Çoklu ortam araçları ile zengin bir öğrenme kaynağı oluşur.

Ekonomik açıdan: Fiziksel olarak sınıf ihtiyacı yoktur. Seyahat, konaklama, kırtasiye maliyetleri minimumdadır. Ders materyali çoğaltma, paketleme ve postalama maliyetlerini de ortadan kaldırır.

* Olumsuz yönler:

Lojistik açıdan:
en önemli zorluk sağlam bir alt yapı gerektirmesidir. Bilgisayar donanımının yanı sıra internet bağlantılarının sağlanması da sorun olabilmektedir. Disiplinler arası çalışan geniş bir ekibin planlı bir ön hazırlık yapılması ve aynı zamanda uzun bir çalışma süresi gereklidir.

Eğitsel açıdan : Her tür eğitim alanı için uygun görülmemektedir. Beceri ve davranış eğitimlerinde sınırlar olabilmektedir. Fiziksel hareket ve düşünmenin karmaşık birlikteliğine ihtiyaç olan konuların öğretilmesi zordur. Ayrıca, katılımcılar arasındaki yoğun etkileşim otoritenin gücünü zayıflatmaktadır. Öğrenicilerin uyum sağlama süreleri farklılık göstermektedir. Unutmamak gerekirki, web üzerinden öğrenme herkes için yenidir.

Ekonomik açıdan : Bilgisayarlar ve bağlantılarla ilgili alt yapı, yazılım, donanım, teknik personel ihtiyacı belli bir finansal yük getirmektedir. az sayıda öğrenici için kullanılması maliyetleri yükseltmektedir.

Tarafların sıkı bir işbirliği ile olumsuz yönler süratle azalacak, internet kullanma alışkanlığı arttıkça web üzerinden öğrenme yaygınlaşacaktır.

Uzaktan Öğrenmede Temel Alanlar

Dünyada ve Türkiye’de bilgisayar teknolojilerinin ağ sistemleriyle birleştirilmesi başta “internet” olmak üzere yeni alt teknolojileri de eğitimin hizmetine sunmuştur.
Ağ teknolojilerinin (WEB) kullanılması “BDE” den farklı olarak daha “dinamik” bir ortam sağlamaktadır. Bu ortamda dikkatlerin yoğunlaşması gereken temel alanlar aşağıda sıralanmıştır. Söz konusu alanlar bir “kendi kendine öğrenme projesinin” değerlendirilmesinde önemli faktörlerdir.

*Gerçek yaşamdaki sorunlar, sonuçlar ve çözümler içeriklere yansıtılmış mı?,

* İçerik gerçek dünyadaki örneklerle desteklenmiş mi?,

* Öğreniciyi değerlendirme ve ölçmeye imkan veriyor mu?

* Katılımcıların performanslarını değerlendirebiliyormusunuz?,

* Etkileşim katılımcı, diğer katılımcılar, eğitmenler ve teknolojik destek verenlerle hangi hızda ve hangi sürede sağlanıyor?

* Arayüzlerin anlaşılabilirliği, kullanım kolaylığı var mı?ı,

* Katılımcıları öğrenmeye teşvik ediyor mu, ilgiyi canlı tutuluyor ve bitirme isteği uyandırıyor mu?

* Doğru renk ve vurgular kullanılarak estetik bir görüntü sağlanmış mı? Görünüş cazip mi?

* Medya ve teknolojinin gelişmiş tüm araçları kullanılmış mı?

* Bütçenizi etkin ve verimli kullanabiliyor musunuz?

* Kendi kendine öğrenme için koçluk desteği alıyor musunuz?

Eğitim içeriklerinin hazırlanmasında internetin rolü:

İnternet büyük miktarda veri sağlama, bilgiye kolay erişim ve bireysel kullanıcıların iletişimine tanıdığı olanaklarla öğrenme ortamının oluşmasına öncülük etmiştir. Bu da öğrenme alışkanlıklarının farklılaşmasına, eğitsel bilginin paylaşılmasına neden olmaktadır.

“www” baş harfleri ile “world wide web” ağlarla dünyayı saran bilgiler, resimler, filmler, grafikler, ses, müzik vb; öğrenci merkezli demokratik ve bireysel ortam yaratmayı mümkün kılmıştır. Böylesine bir ortamda bilgi alışverişi sağlanırken, anlam ve bilgiyi yapılandırmayı sağlayacak programlar ve materyaller büyük önem taşımaktadır. Ortamı zenginleştiren öğrenme materyaller ders, sunum, ara sınav, test, simülasyon, referans malzemeleri (poster, makaleler, kitaplar, video gösterimler, animasyonlar), forum, e-posta şeklinde özetlenebilir.

Öğrenme Materyali Hazırlığı

Web tabanlı öğrenme materyali hazırlamada sürükleyicilik temel ilkedir. Bu ilke doğrultusunda, eğitimin amacı, kapsamı, ders programı, ne kadarının “web” üzerinden aktarılacağı saptanmalıdır. Bilgilerin nasıl sunulacağının kararlarının verilmesi de konunun önemli bir boyutudur. Diğer önemli husus ise öğrenicilerin ön bilgi düzeyinin belirlenerek, öğrenmesi gereken modüler yapıya geçiş sağlanmasıdır. Yani önemli ve gerekli bilgileri alabilmeyi sağlayacak, birkaç düzeyde öğrenme modülü organize edilmelidir. Bildiği konuları okumak zorunda kalmak, sıkıntı vereceğinden “göz gezdirme” oranı ve alışkanlığı artar. Öğrenilmesi gerekenler ıskalanır.

İnternet kullanma alışkanlığı beraberinde bilgiyi okumak yerine “göz gezdirme” gözle tarama alışkanlığını da getirmiştir. Öte yandan, okuma hızı açısından bakıldığında, aynı metni ekranda okuma hızı % 25 düşmektedir. Bu nedenle içerik olabildiğince sadeleştirilerek sunulmalıdır. Önce bilginin özeti verilip daha sonra detaylandırılması, ters piramit tekniği uygulanması ana fikrin kolay yakalanmasını sağlayan iyi bir yoldur. Böylelikle öğrenici kendisine ne kadar gerekli olduğuna karar vererek okur veya göz gezdirir.

Bilginin küçük parçalara bölünmesi, koyu yazılarla başlıkların belirlenmesi, sayfalarda vurguların yine koyu yazılarla ve fonda renk kullanılarak sunulması daha çabuk ve kolay gözle taramaya imkan sağlar.

Ekranlarda görsel ve sesli anlatımlar, resim, grafik türü sunumlar ekranda kalmayı teşvik etmektedir. Birbiriyle ilişkili linkler, soru–cevap şeklinde gelişmeler bağlayıcı rol oynamaktadır. Böylelikle öğrenmenin nasıl geliştiği bilgisi de alınmış olur.

Ekran tasarımında, sağ ve sol beyinin öğrenme, anlama, saklama fonksiyonları dikkate alınarak, özellikle belirtilmek istenen resim yada vurguların ekranın sağ üst köşesinde bulunmasına dikkat edilmelidir.

Sayfanın fonu, araç çubuğu, ders bilgilerinin, link renklerinin beklenen algıyı vermesine uygun ve birbiriyle uyumlu olması önemlidir. Renkler tüm ders ve dersler de aynı kalmalıdır. Örneğin; link için mavi renk belirlenmiş ise bütün ekranlarda ve derslerde mavi kullanılmalıdır. Sayfa çevirme, arama vb. imlerinin formu ve rengi başlangıçta, sitenin mimari tasarımında belirlenip, süreklilik arz etmelidir.

Uzun sayfalar yıldırıcıdır. Görünce peşin hükümlere neden olur, “bu da bitmez ki!”. Taramanın dahi verimini düşürür. “Kaydırma çubuğu” kullanımından da özellikle kaçınılmalıdır.

Sınıf ortamına yakınlaşmak

Ne, neden, nasıl, kim? gibi sözcüklerle başlayan açık uçlu sorularla sınıf ortamında sıklıkla karşılaşılan “hoca”nın “siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” yada “… kavramı size ne hatırlatıyor?” gibi aynı soruları ortamı web ortamına taşımak mümkündür. Üstelik web ortamı sınıf ortamına göre daha avantajlıdır. Çünkü sınıf ortamında cesaret edip düşüncesini söyleyemeyenler, yazarak ifade etme imkanını bulabilirler.

Sınıf içindeki arkadaşlık havası, öğrenme baskısını hafifletir. Ve hiçbir açıklamaya gerek olmadan ortak amaç paylaşılır. Birliktelik, söyleşmek, gülümse, neşe öğrenmeyi kolaylaştırır ve keyifli kılar. Eğitmenin öğrenmeyi sağlamak için gösterdiği çabaya öğreniciler olumlu karşılık verir.

Sınıf ortamının en önemli özelliklerinden biri esprinin, mizahın yeri geldikçe kullanılmasıdır. Stres gideren bu özelliğin “web” ortamına aktarılması kolay değildir.
Konu ile ilgili hikaye, fıkra veya gerçek olay anlatmak, mizahı söz, resim, karikatür, animasyon vb ile ifade etmek, ilgiyi canlı tutar. Dağılabilecek dikkatleri tekrar bir noktaya toplar. Espri ve sürprizler, web üzerinden yapılan eğitimlerin etkinliğinin olmazsa olmazlarıdır.

Sonuç

Öğrencilerle “göz teması” bulunmadığından, hocanın sınıftaki egemenliği kurma olanağı da bulunmamaktadır. İlginin dalgalanmasını izlemek de mümkün değildir.

Öğrenme alışkanlıkları, öğrenicinin gerçek hocanın gerçek deneyimleri üzerine kuruludur. İnternet kullanmanın yaygınlaşması, bu alışkanlıkların kırılacağı işaretlerini vermektedir.
Kamu ve özel tüm kurumların ve kuruluşların hızla web üzerinden eğitim hazırlama konusunda deneyimleri paylaşarak, eğitimlerin belli bir bölümünü, web ortamından kendine kendine öğrenme modeline dönüştürmeleri zorunlu hale gelmiştir.

1- Anadolu Üniv., Fırat Üniv., ODTÜ, Bilkent Üniv., Sakarya Üniv., Bilgi Üniv., İstanbul Üniv., Bahçeşehir Üniv.,

Dr.Oya Torum - Kavrakoğlu Consulting
Eğitim Danışmanı

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)