Vakıf Katılım, çalışan katılımlı projelerle geleceğe hazırlanıyor

--- BU BİR ADVERTORIAL'DIR ---

Vakıf Katılım, 2020 yılında dijitalleşmeyi ve önce sağlık ilkesini merkeze alarak çalışanlarına yönelik ortaya koyduğu projelerle ve aldığı ödüllerle adından söz ettirdi. Vakıf Katılım İnsan Kaynakları İş Ailesinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Betül Yılmaz, bundan sonraki gündem maddelerini ve genç yeteneklere yönelik çalışmalarını HRdergi okurları için anlatıyor.

Öncelikle bize Vakıf Katılım İK yapılanması hakkında bilgi verir misiniz? Nasıl bir yapınız var, kaç kişilik bir ekipsiniz? Kaç kişilik bir çalışan nüfusuna hizmet üretiyorsunuz?

İnsan Kaynakları Müdürlüğü, Eğitim Müdürlüğü ve Kurumsal İletişim Müdürlüklerini tek çatı altında toplayan İnsan Kaynakları İş Ailemiz, alanında uzmanlaşmış 56 çalışma arkadaşımızla 837 Genel Merkez çalışanı ve 969 şube çalışanı olmak üzere toplamda 1806 kişilik ekibe hizmet sunuyor.

Birçok farklı alanı içinde barındıran İnsan Kaynakları İş Ailesi için disiplinler arası çalışma çok önemli. İş ailesine bağlı müdürlük yapılanmalarını da bu vizyon doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. İnsan Kaynakları Müdürlüğümüz İşe Alım ve Kariyer, Ücretlendirme ve Bordro, Performans ve Yetenek Yönetimi, Organizasyonel Gelişim, Çalışan İlişkileri, İşveren Markası, Süreç Yönetimi ve Mimarisi olmak üzere toplam 7 farklı servisten oluşuyor.

İnsan Kaynakları departmanı olarak yakın zamanda imza attığınız ve özellikle verimli sonuçlar aldığınız belli başlı uygulamalar neler oldu?

Vakıf Katılım olarak, 2020 yılında diji- talleşmeyi ve önce sağlık ilkesini merkeze alarak ortaya koyduğumuz tüm projelerle sektörde kendimizden söz ettirdik. Çalışanların mesleki ve kişisel gelişimlerinin sekteye uğramaması, birbirleriyle iletişimlerinin güçlenmesi ve motivasyonlarının en üst düzeyde tutulması amacıyla geliştirdiğimiz projelerle gerek ulusal gerek uluslararası İK ödül programlarından pek çok ödüle layık görüldük. Uluslararası çapta önemli bir ödül olan Best Business Awards yarışmasında “En İyi İşveren”, “En İyi İK”, “En İyi (İK) Bilgi Teknolojisi” ve “COVID-19 Sırasında En İyi Olağanüstü Destek” kategorilerinde ödül almaya hak kazandık. Diğer yandan yakın bir zamanda dünyanın en prestijli danışmanlık kurumlarından Brandon Hall’un düzenlediği mükemmellik ödüllerinde de İK uygulamalarımızla 9 önemli ödülün sahibi olduk.

Önümüzdeki dönemde performans ve yetenek yönetimi süreçlerinde veri analitiği sistemlerini kurarak ve özel eğitimler vererek etkin karar almayı sağlamak ve süreçleri daha kaliteli hale getirmek öncelikli hedeflerimizden biri olacak.

Öte yandan çalışmalarımızın merkezinde “açık iletişim” olacak ve kurgulayacağımız oyun atölyeleriyle çalışma arkadaşlarımız arasındaki iletişimi artırıp, disiplinler arası etkileşimi desteklemeyi sürdüreceğiz. İletişimin özü olan geri bildirimi de bu süreçte önemsiyoruz. Özellikle 360 derece yetkinlik değerlendirme sistemini hayata geçirerek, geri bildirim kültürünü ve gelişim odağını yaygın hale getirmek yine hedeflerimiz arasında yer alıyor. Aynı zamanda çalışma arkadaşlarımızın kendileri tarafından seçilen temsilciler kanalıyla talep ve beklentilerini yönetime iletecekleri ve geri bildirimin çok daha hızlı alınarak çözüm için aksiyona dönüştürülebileceği projemiz olan ‘Biz’im Meclis’, bu noktada bize büyük katkı sağlayacak. İnoVakıf adını verdiğimiz ve kurum içi fikir ve inovasyonu destekleyen projemiz de çalışma arkadaşlarımızın inovatif fikirlerinin hayata geçirilmesiyle çalışan katılımlı yeni projelere imza atmamızı sağlayacak. Son olarak çalışma arkadaşlarımıza sağlamış olduğumuz yan hakları esnek bir yapıya taşıyarak işveren markamızı daha da güçlendirecek bir adım atmayı planlıyoruz.

Vakıf Katılım’ın çalışanlarına sunduğu eğitim ve gelişim fırsatlarından bahseder misiniz?

Öncelikle ailemize dahil olan tüm çalışma arkadaşlarımızı kişisel gelişim ve eğitim planlarıyla desteklemeye önem veriyoruz. Eğitim Müdürlüğü birimimiz yıl içerisinde düzenlediği eğitimlerle çalışanlarımızın kariyer yolculuğunu destekleyecek eğitimler gerçekleştiriyor. 2020 yılında çalışanlarımızın yüzde 66’sı bu eğitimlerden faydalandı ve kişi başı ortalama 34 saat eğitim aldı. Bu sene de eğitimlerimiz tüm hızıyla devam ediyor. Sürekli gelişim prensibi çerçevesinde çalışanlarımıza ayrıca, dil eğitim desteği de sağlıyoruz.

Bu kapsamda devreye aldığımız “Şube Müdürü Aday Havuzu” uygulamamızla, çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine katkıda bulunmayı, içeriden yönetici atama uygulamamızı daha da yaygınlaştırmayı ve bir kültür haline getirmeyi amaçlıyoruz.

Diğer yandan Vakıf Katılım olarak çalışma arkadaşlarımızın tamamının gelişimlerine katkı sağlayacak birçok farklı uygulamamız söz konusu. Bu noktada unvandan bağımsız olarak şube ve genel müdürlükte işe yeni başlayan çalışma arkadaşlarımızı sınıf içi ve online olarak katılım bankacılığı eğitimlerine tabi tutuyoruz. Ayrıca katılım bankacılığı ilkelerinin daha kapsamlı bir şekilde anlatıldığı "Katılım Bankacılığı ve İslami Finans" alanında sertifika programları da gerçekleştiriyoruz. Çalışma arkadaşlarımıza aynı zamanda seçmeli eğitim kataloğumuzdan kendilerinde geliştirmek istedikleri alanlarda onlara yetkinlik kazandıracak eğitim seçenekleri de sunuyoruz.

Ülkemizin çok değerli 16 üniversitesiyle gerçekleştirdiğimiz iş birliği kapsamında da çalışanlarımıza bu üniversitelerde yüksek lisans ya da doktora eğitimi almak istediklerinde eğitim giderlerinde belli oranlarda destek sağlıyoruz.

Vakıf Katılım, genç yeteneklere ne tür fırsatlar sunuyor?

Vakıf Katılım olarak sadece sektör profesyonelleriyle değil, yeni mezun yeteneklerle de çalışmaya oldukça önem veriyoruz. Bir yandan yeni mezun istihdamı için ilanlar açarken, diğer yandan daha donanımlı gençleri sektöre kazandırmak amacıyla programlar geliştiriyoruz. Bu programlarımızdan biri olan ve geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlediğimiz ‘My Talent’ programımıza 13 bini aşkın başvuru aldık. Programımıza gösterilen ilgi bizlere katılım finans sektöründe çalışmaya ne kadar istekli genç- lerimizin olduğunu bir kez daha görme fırsatını sundu.

Benzer bir gelişim yolculuğunu üniversitelerin 3 ve 4’üncü sınıf öğrencilerine yönelik iş fırsatı sunan ‘Geleceğe Katılım’ programımızla tasarlıyoruz. Üniversite öğrenimine devam eden nitelikli gençleri Vakıf Katılım bünyesine kattığımız, bir istihdam ve sosyal sorumluluk projesi olan ‘Geleceğe Katılım’ programımızla, kariyerine bu sektörde başlamak isteyen öğrencilere bankacılığı mutfağında öğretiyor ve bu sayede onlara önemli bir kariyer fırsatı sunuyoruz.

Öte yandan üniversite kulüp iletişimleri, kariyer fuarları ve söyleşiler aracılığıyla Kurumumuzu ve sektörü tanıtmak suretiyle yeni mezun arkadaşlarımızın fikir sahibi olmalarını ve farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlıyoruz.

Peki, Z kuşağına özel çalışmalar yürütüyor musunuz?

Vakıf Katılım olarak işe başlayan herkese mükemmel bir başlangıç deneyimi yaşatabilmek ve kuruma adapte olmalarını hızlandırmak amacıyla iş başlangıcından önce tüm sorularını sorabilecekleri bir kurum içi mentor atıyor, online oryantasyonla nasıl bir ortamda çalışacaklarına dair ön eğitim sürecine tabi tutuyor ve işe yeni başlayan arkadaşlarımızı özel hazırladığımız hoş geldin kitleriyle karşılıyoruz.

Z kuşağının ve diğer tüm çalışma arkadaş- larımızın beklentilerini yakından takip etmek amacıyla gerek çalışan görüşmeleri gerek motivasyon ve bağlılık anketleri gerekse de VBiz adını verdiğimiz kurum içi sosyal medya portalımızla geri bildirimler almayı son derece önemsiyor; bu noktada etkileşimimizi hep canlı tutuyoruz.

Biraz da gelecek öngörülerinizi almak isteriz: Bundan sonra, insan yönetimi konusunda hangi kavramların daha çok öne çıkacağını düşünüyor, bunlara nasıl hazırlanmak gerektiğini öneriyorsunuz?

İçinde yaşadığımız dönem sürdürülebilir bir gelecek için insana yapılan yatırımların son derece kritik olduğunu bizlere çok net bir şekilde gösteriyor.
Pandemi, birçok İK organizasyonuna şirket genelinde işin düzenlenmesi için daha cesur olma fırsatı sunarken bir yandan da daha büyük görevler de verdi. Evden çalışmanın artmasıyla birlikte, çalışanlarda sosyal çevre ve çalışma arkadaşlarıyla etkileşimin azalmasından kaynaklı oluşabilecek motivasyon kaybı, televizyon, sosyal medya, ev işleri, evdeki diğer kişiler gibi dikkat dağıtıcı unsurların meydana getirdiği stres, zaman yönetiminin doğru bir şekilde yapılamamasından kaynaklı iş saatlerinin mesaiden sonraya kadar sarkması gibi çalışan verimliliğini azaltacak tüm etkilere yenilikçi yaklaşımlarla çözümler bulmak durumundayız.

Dolayısıyla tamamen insan odaklılığı ifade eden “Sosyal şirket” kavramını ilerleyen süreçlerde daha çok duyacağımızı düşünüyorum. İnsanı güçlendiren, işin kendisini çalışanların fiziksel, mental, finansal ve sosyal sağlığını destekleyecek şekilde tasarlayan, çeviklik, adaptasyon, değişim yönetimi, dijitalleşme gibi kavramları iş süreçlerine adapte eden şirketler varlıklarını güçlü bir şekilde ve uzun bir süre devam ettirebilecek.

Haberi pdf olarak okumak için görsele tıklayınız.

DERGİ

HRdergi Nisan sayısı çıktı! İyi okumalar

SATIN AL Nisan 2024