Sosyal Medya Paylaşımlarının Çalışma Hayatına Etkisi

Avukat - Arabulucu Hasan Erdem
İş Hukuku Danışmanı / Bilirkişi

 

Günümüzde internet kullanımının ve elektronik ortamda, görsel ve sözel paylaşımlara yönelik sitelerin türleri ve sayılarının artmasıyla birlikte, sosyal medya üzerinden haberleşme ve paylaşım da artmış bulunmaktadır. Bu kapsamda, sosyal medya üzerinden yapılan kimi paylaşımların, çalışma hayatında, işçi ile işveren arasındaki ilişkileri etkilemesi de söz konusu olabilmektedir. Bu ayki yazımızda, çalışanların sosyal medya üzerinden yapmış oldukları paylaşımların gerekçe gösterilmek suretiyle fesihlere ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler paylaşıyor olacağız.

Kararları incelediğimizde, sosyal medyada yapılan paylaşımların öncelikle delil olarak kabul edildiği ve sonrasında bu deliller doğrultusunda söylemlerin içeriğinin “haklı” veya “geçerli” fesih kapsamında olup olmadığının incelenerek karara bağlandığı görülmektedir.

 

Hastane Çalışanlarının Facebook Hesabında Yaptığı Paylaşımların Geçerli Fesih Nedeni Kabul Edilmesi

Yargıtay mesai saatleri içerisinde işyerinde çekilen bir fotoğrafın herkesin görünümüne açık bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşılmasını, geçerli fesih nedeni kabul etmiştir.

Bir hastane çalışanı “facebook' adlı sosyal paylaşım sitesinde '' hasta gelmesin diye dua ederken biz, ……….. Hastanesi :  ooops: '' başlığıyla, kendisi ile birlikte 3 kişinin hasta yatakları üzerinde bağdaş kurup oturduğu ve ellerini havaya kaldırarak dua ettikleri fotoğrafı paylaşmıştır. Belirtilen paylaşım sebebiyle davalı işveren tarafından hastane çalışanının iş akdi feshedilmiştir.

Yargıtay vermiş olduğu karar ile, “paylaşılan bu fotoğrafta işveren kurumun isim ve logosu kullanıldığı gibi fotoğrafta hastane çalışanının üzerinde formasının ve yaka kartının da bulunduğu görülmekte olup, fotoğrafların mesai saatleri içerisinde çekildiği ve paylaşılmasına davacının rızasının bulunduğu” gerekçesi ile hastane çalışanının, mesai saatleri içerisinde çekilen ve paylaşılacağının bilindiği fotoğraflarının binlerce kişi tarafından izlenebilecek bir sosyal paylaşım sitesinde yayınlanmasını işyerindeki çalışma disiplinini ve iş akışını etkileyecek nitelikte olduğunu kabul etmiştir. Bu kapsamda, işverenden artık davacı ile çalışmasının beklenemeyeceğini ve bu durumun haklı bir fesih nedeni olmasa da, iş akdinin  feshi için geçerli bir neden olduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 26.05.2016 tarihli kararı )

Banka Çalışanlarından Oluşan Sosyal Medya Grubunda Yapılan Paylaşımların Ağır Eleştiri Kabul Edilerek İfade Özgürlüğü Çerçevesinde Değerlendirilmesi Gerektiği

Yargıtay tarafından verilen bir başka kararda da,  banka çalışanlarının oluşturduğu bir sosyal medya grubunda yapılan paylaşımların, ifade özgürlüğü çerçevesinde mümkün olabileceği, bu gerekçeyle yapılan feshin geçerli bir neden kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Karara konu olayda, davacı sosyal medyada “peki arkadaşlar devletin kestiği fazla mesai cezalarını birçok banka çalışanlarına ödeyerek atlatırken bizim bankamız da bize ödeme şansı varken, devlete ödeyerek atlattığını biliyor muydunuz” ve “ soranlara aldığı maaşı söylemekten utanan kaç kişiyiz? Bu yorumu beğenenlerden sayalım” şeklinde paylaşımlarda bulunmuş, ayrıca bir arkadaşının yazmış olduğu “Yeni bomba. Herkesin bildiği üzere tüm şube müdürlerine araç veriliyor. Kiralama firmalarından biri olan .... otomotivin yetkililerinden biri de ........ Belki rastlantıdır ama ben pek öyle sanmıyorum. Resmen siz eşşek gibi çalışın siz ağlayıp sızlayın umurumuzda değilsiniz üst düzey yöneticiler olarak sizleri sömürmeye devam edicez deniyor” şeklindeki paylaşıma davacının “Dostum iddian tamamıyla doğruymuş www......com.tr'ye girip hakkımızda bölümünden üst yönetim bölümü seçilince yöneticiler arasında ismi ve resmi mevcut kendisini, inanmayanlar bakabilir” şeklinde yorumu bulunmaktadır.

Yargıtay tarafından konuyla ilgili yapılan değerlendirmeye göre, eleştirilerde, sarf edilen sözler ve eleştirilen olay ve olgular arasında uygun bir nedensellik ilişkisi bulunması gerekmektedir. Fikri bağlamından tamamen kopuk, alakasız açıklamalar eleştiri kapsamında değerlendirilmez. Öte yandan eleştirinin amacı, doğru olmayan, istenilmeyen, rahatsız eden veya hoşa gitmeyen söz, tutum, davranış, uygulama veya sonuçları ortadan kaldırmaktır. Bu sebeple belli ölçülerde, rahatsız edici veya incitici ya da düşündürücü özellik taşırlar. Eleştiri; tasvip etmemenin, doğru bulmamanın veya beğenmemenin dile getirilmesinin ötesinde bir durumdur ve böyle de olmak zorundadır.

Bu kapsamda, Yargıtay tarafından, davacının feshe konu edilen internet yazışmalarının sosyal paylaşım sitesinde belli bir grup içerisinde yaptığı, bu yazışmaların ağır eleştiri niteliğinde olmakla birlikte ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple yapılan feshin geçersiz olduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2016 tarihli kararı)

Sosyal Paylaşım Sitesi Üzerinden İşverene Hakaret

Yargıtay’ın bir diğer ilgi çekici kararı da sosyal paylaşım sitesi üzerinden işverene yapılan hakarete ilişkindir. Karara konu olan olayda, davacının sosyal paylaşım sitesinde “iki kelimeyi bir araya getirip cümle kuramayan adamlar müdür olursa basit bir resmi yazıya cevap yazmayan gerizekalılar şef olur ...'de iş hayatı saçma sapan ilerliyor” şeklinde paylaşımda bulunduğu görülmektedir.

Yargıtay tarafından sosyal medya paylaşımı ve davalı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, paylaşımın davalı işverene yönelik olduğu, davacının söz konusu hakaret ve sataşma içeren paylaşımının işverene tazminatsız yani haklı fesih imkanı verdiği, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı açık olduğu belirtilmiştir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 31.03.2016 tarihli kararı)

Belediye Çalışanının Mesai Saatleri Dışında Facebook Üzerinden Devlet Büyüklerine Hakaret Etmesi

Bir başka Yargıtay kararı da, bir kamu kurumu çalışanın sosyal medya üzerinden, devlet büyüklerine hakaret içeren ifadeler kullanmasının iş akdinin feshine gerekçe yapılmasına yöneliktir.

Karara konu olayda, davacının davalı Belediye'de sürekli işçi pozisyonunda çalışmakta iken sosyal medyada bulunan Facebook hesabı üzerinde devlet büyüklerine hakaret ettiğinin tespiti üzerine gerekli Teftiş Kurulu Müdürlüğü'nce yapılan araştırma ve inceleme neticesinde alınan raporuna istinaden davacının iş akdi 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/2 uyarınca haklı nedenle feshedilmiştir. 

Yerel Mahkeme tarafından, davacının sosyal medyadaki paylaşımlarının devlet büyüklerine hakaret niteliğinde olduğu ve bu davranışının iş akışını bozucu nitelikte olduğu, işverence yapılan feshin geçerli fesih olarak kabul edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay tarafından yapılan incelemede, davacının sosyal medya hesabında yer alan söz konusu yorum ve fotoğrafları, kendisine davalı işveren tarafından tahsis edilmiş bilgisayar ya da başkaca araç-gereçlerle mesai saatleri içerisinde yaptığına dair davalı işveren savunması olmadığı gibi feshe konu araştırma ve soruşturma raporunda da bu yönde bir tespit bulunmadığı, kaldı ki yorum ve fotoğraflar incelendiğinde genellikle akşam saatlerinde paylaşımda bulunulduğu da görüldüğü,  davalı işyerinin Belediye olması ve davacının yaptığı iş itibariyle o saatlerde mesaide işveren emrine amade şekilde bulunduğunun da ileri sürülmediği belirtilmiştir.

Söz konusu nedenlerle Yargıtay tarafından, mesai saatleri içinde yapılmayan ve bizzat davalı işveren tarafından verilen araç-gerekçeler kullanılmadan kendisine ait şahsi sosyal medya hesabında yer alan bazı argümanlar sebebiyle, iş akdinin feshinin 4857 Sayılı Kanunun 25/II maddesi kapsamında işverene bir haklı sebeple fesih imkanı vermediği gibi geçerli sebeple fesih hakkı da vermediği ve dolayısıyla ortada iş sözleşmesi ve eki düzenlemelere aykırı bir eylem bulunmadığına karar verilmiştir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 03.06.2014 tarihli kararı )

Alt İşveren Çalışanının Asıl İşveren Çalışanının Resmine Facebook Üzerinden Yaptığı Yorumun Sataşma Kabul Edilmesi

İşverenin bir işçisinin diğer işçisine sataşarak iş akışını bozması geçerli bir fesih sebebi kabul edilmekle birlikte, Yargıtay, alt işveren çalışanının asıl işveren çalışanının resmine facebook üzerinden yaptığı yorumu da sataşma kabul ederek, alt işveren işçisinin iş akdinin feshi için geçerli bir neden kabul etmiştir.

Karara konu olayda, davacı vekili, davacının hastanenin acil servisinde hemşire olarak çalışanın sosyal paylaşım sitesi olan Facebook'daki bir resmine "... çok sade ve güzelsin" şeklinde yorum yaptığı için hemşirenin şikayeti ile iş akdinin feshedildiğini ve feshin geçerli bir nedeninin bulunmadığını öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yargıtay tarafından yapılan incelemede ise, davalı alt işveren işçisi olarak çalışan davacının asıl işveren bünyesinde kamu görevlisi olarak çalışan işçiye ''Facebook'' adlı sosyal paylaşım sitesinde dava dilekçesindeki kabulden de anlaşıldığı üzere arkadaş olarak ekli olmadığı halde ortak arkadaşların olması sebebiyle gördüğü resmini beğenmesi ve ''... çok sade ve güzelsin '' şeklindeki sözü cinsel taciz boyutuna ulaşmamakla birlikte sataşma niteliğinde olduğu, olayın işyerine yansıdığı ve iş akışının bozulduğu gerekçesiyle, somut olayda haklı bir fesih nedeni bulunmasa bile fesih için geçerli bir nedenin bulunduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 10.03.2016 tarihli kararı)

görüşleriniz için
www.erdem.av.tr

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)