Sağlam kafa, sağlam vücut, gelişen sosyal bağlar ve artan işbirliği: Koç Spor Şenliği


“Bir insanın sağlığını koruması için şu dört unsurun dengeli bir şekilde ayarlanması gerekir: çalışma, eğlence, dinlenme, spor…” Bugün çok sık konuştuğumuz “iş – özel yaşam dengesinin” formülünü, uzun yıllar önce bu cümlesiyle veren Vehbi Koç’un felsefesi 22 yıldır aralıksız olarak düzenlenen Koç Spor Şenliği’nde hayat buluyor.

Çalışanların farklı branşlarda bir araya gelerek takım çalışmasını sergilediği,
sosyal bağlarını geliştirdiği ve işbirliğini artırdığı Koç Topluluğu Spor Şenliği’ne bu yıl 5 bölgeden 3381 Koç’lu sporcu katıldı. Şenlik, bundan sonraki yıllarda da eklenen yeni branşlar ve format değişiklikleri ile devam edecek.

Koç Holding İK Koordinatörü ve Şenlik Komitesi Başkanı Sertaç Erenmemişoğlu ile
şenliğin dünden bugüne geldiği noktayı konuştuk.


Önce yolculuğun en başına dönelim. Koç Spor Şenliği’nin çıkış noktayı neydi? İlk şenlik ne zaman yapıldı?

Koç Spor Şenliği, 1989 yılında, o dönem Otosan Şirketi’nin Endüstriyel İlişkiler Müdürü olarak görev yapan Sn. Emre Görgün’ün üst yönetime önerisiyle başladı. Bildiğiniz gibi topluluğumuz farklı şirketlerden oluştuğu için; bu şirketler arasında çalışanların birbiriyle olan iletişiminin kuvvetlendirilmesi, dayanışmanın ve işbirliğinin artması amaçlandı.

Öncelikle Şenlik Protokolü hazırlandıktan sonra bir ekip oluşturuldu. Şenlik Yürütme Komitesi kural ve yönetmelikleri oluşturarak şirketler ile paylaştı. Ve o sene 5 branşta, toplam 300 sporcunun katılımıyla ilk şenlik gerçekleşti.

Şu an nasıl bir noktaya geldi şenlik? Örneğin bu yıl kaç kişi katıldı?

Bu sene yaklaşık 3400 katılımcımız oldu. Şenliği, Koç Topluluğu şirketlerinin yoğun olarak bulunduğu 5 bölgede gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 11 farklı branşta karşılaşmalar oldu.

Bu yıl sporcular hangi branşlarda yarıştı?

Futbol, bay – bayan voleybol, basketbol, tenis, masa tenisi, yüzme ve atletizm dallarının yanı sıra, geçtiğimiz yıl bowling’i ekledik. Bowling’in takım çalışmasını, şirketler arası personelin kaynaşmasını teşvik ettiğine; 7’den 77’ye herkesin yapabileceği bir spor olduğuna inanıyorum.

Öte yandan benzer organizasyonlarda pek görmeye alışmadığımız bir dal olan satranç da var branşlar arasında…

Geçen seneki etkinliğimizin ardından yaptığımız ankette böyle bir talep olduğunu belirledik ve bu yıl ilk kez Veteran Futbol’u da şenliğe ekledik…

Öte yandan bu seneki yeniliklerden biri de; futbol branşında beş bölgede birinci olan takımların İstanbul’da Süper Kupa finallerini gerçekleştirmek için bir araya gelmesi oldu.

Karşılaşmaları nerede düzenliyorsunuz?

Her branş için saha olarak elimizdeki imkanları değerlendirmeye çalışıyoruz. Örneğin futbol ve tenis karşılaşmaları Yapı Kredi Bağlarbaşı Spor Kulübü Derneği’nde, salon sporları ise Arçelik’in Çayırova’daki spor salonunda gerçekleştiriliyor.

Satranç için bu sene Yapı Kredi’nin Bayramoğlu tesislerini kullandık. Ankara’da Türk Traktör, Bursa’da Tofaş şirketlerimize ait tesisleri kullanıyoruz.

Organizasyon aşamasında nasıl bir çalışma yapılıyor?

Çoğunlukla İK, idari işler ve kurumsal iletişim fonksiyonundaki arkadaşlarımızdan oluşan, sporla ilgilenen tüm çalışanlarımızın gönüllük esasına dayanarak dahil olduğu bir Organizasyon Komitesi oluşturuyoruz. Bu komite kuralları gözden geçiriyor; varsa eklenmesi ya da çıkarılması gereken kuralları belirliyor. Örneğin biz takımlar içi dengeyi de korumak ve çoğunluğun karşılaşmalardan zevk alabilmesi için yakın zamanda profesyonel sporculuk yapan kişileri aynı takıma almıyoruz. Dolayısıyla bunun gibi kuralları belirliyor ve bunları şirketlerde yayınlayarak talep topluyoruz. Talebin toplanmasına göre de katılım belli oluyor.

Öte yandan arzu edilmeyen bir durum olması durumunda yönlendireceğimiz bir Disiplin Komitemiz de var. Ayrıca her branş için tüm bölgelerde birer Yürütme Birimimiz bulunuyor. Üçer kişiden oluşan bu birim, o branşın kurallarını belirliyor. Müsabakaları federasyonların hakemleri ile gerçekleştirdiğimiz için federasyonlar ile iletişime geçiyor, fikstürü federasyonla paylaşarak hakem tesis edilmesini sağlıyorlar.

Ödüllendirmeyi nasıl yapıyorsunuz?

Her bölgedeki kapanış töreninde, derece alan takımlara madalya ve kupaları veriliyor. Ayrıca, spor ahlakı da bizim için çok önemli olduğundan dolayı, bunu en iyi yansıtan takıma Centilmenlik Kupası veriyoruz. Ben de Komite Başkanı olarak kapanış törenlerine iştirak ediyorum.

Bir İK profesyoneli olarak, şenliğin çalışanlar üzerindeki etkisini nasıl görüyorsunuz?

Başta da söylediğim gibi Şenliğimizin temel amacı topluluk çalışanları arasında iletişimi artırmak, dayanışmayı ve işbirliğini geliştirmekti. Bugün gerçekten de Şenlik, çok tercih edilen, beklenen, takımların yıl içinde oluşturulup hazırlıkları yaptığı bir organizasyona dönüştü.

Bildiğiniz gibi spor, sosyal bağları çok kuvvetlendiren bir olgu. Öte yandan kişinin odaklanmasını, hızlı düşünmesini sağlıyor; stratejik düşünceyi ve çabuk karar verebilmeyi de destekliyor. Takım çalışması, zincirin içinde zayıfın yükünü hafifletme; yani bir anlamda zinciri kuvvetlendirme, güçlünün güçlü yanlarından yararlanabilme de iş yaşamına açık biçimde yansıyan noktalar.

Öte yandan, karşılaşmalar mesai saatlerinin dışında, bazen de hafta sonları gerçekleştiği için sporcuları izlemeye yakınları, aileleri, arkadaşları da geliyor. Bu da tüm Koçlular için gerçek bir aile ve eğlence ortamı yaratıyor.

Y Kuşağı da iş yaşamında eğlenceyi çok önemsiyor. Bu anlamda, genç çalışanlarınız şenliği nasıl değerlendiriyor?

Evet, Y Kuşağı için iş ortamında eğlenmek çok önemli. Spor ise her yaştan kişinin sağlıklı bir yaşam için yapabileceği bir faaliyet. Biliyorsunuz, Koç Topluluğu her alanda kurumsal bir yapıya sahip. Bu kurumsal bakış açısı şenlik organizasyonuna da yansıyor. Artık gelenekselleşen spor şenliğimiz her yaştan çalışanımızın katıldığı bir şölene dönüşüyor. Ayrıca şenliğin yarattığı sosyal ortamdan ötürü de genç arkadaşlarımız mutlu oluyor ve ellerinden geldiğince yeteneklerini sergilemeye çalışıyorlar.

 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)