Rüzgârlı Şehir Chicago’ya kısa bir yolculuğa var mısınız?

Güzeller güzeli Michigan Gölü'nün kıyısında yer alan Chicago; Illinois, New York City ve Los Angeles'ın hemen ardından Amerika Birleşik Devletleri'nin üçüncü büyük şehridir. Chicago, dudak uçuklatan mimarisi, canlı müzik sahnesi, kalın hamurlu pizzası, 1. sınıf müzeleri, harika yemekleri, ikonik mahalleleri, yükselen mimarisi, kilometrelerce uzunluktaki sahilleri, devasa parkları ve kültür meraklıları için gerçek bir oyun alanıdır ve saydığım tüm bu özellikler Chicago’yu özel ve benzersiz bir şehir haline getirir.

Chicago’da görülecek, gezilecek ve yapılacak o kadar çok şey var ki, bir seyahat planı planlamak hem turistleri hem de uzun süredir orada yaşayanları bunaltabilir, karar vermeniz zor olabilir ve eğer bir de kısıtlı bir zamanınız varsa mutlaka çok iyi bir planlama yaparak bu muhteşem şehre gitmenizi öneririm.

Chicago güzelliklerle dolu bir şehir. Bu güzelliğin büyük bir kısmı, büyüleyici siluetinin, manzaralarının, sanatının, ibadethanelerinin ve şehri yaşanacak canlı bir yer haline getiren tüm küçük detayların ardındaki hikayelerden geliyor.

Chicago’da asla sıkılmazsınız, bu şehirden asla bıkmazsınız ve oradan ayrılırken kalbinizin büyük bir parçasını da burada bırakarak ayrılırsınız. Nereden mi biliyorum, çünkü ben bunu yaşadım ve daha Chicago’dan ayrılırken şehri çok özlemiştim.

Neden bu güzel şehre gitmelisiniz, gelin biraz anlatayım… Benimle kısa bir Chicago yolculuğuna var mısınız?

Chicago kültür anlamında çok zengin, her şey var ve hem de fazla fazla var…
Chicago, Amerika’da tiyatronun başkentidir; vitrin tiyatrosunun ve doğaçlama komedinin doğum yeridir, uzun süredir devam eden Broadway hitlerine ev sahipliği yapar ve ülkedeki diğer şehirlerden daha fazla dünya prömiyerine sahiptir.

Chicago'nun 250'den fazla tiyatro topluluğu, izleyicileri kadar çeşitli ve çeşitlilik gösteren çalışmalar yapmak için 200'den fazla tiyatroda sahne alıyor. Tiyatro müdavimleri, Shakespeare'den çeşitliliğe kadar pek çok dilde her yıl sunulan binlerce gösteri arasından seçim yapabilir.

Şehir merkezindeki büyük tarihi tiyatrolardan, mahalledeki bir mağazanın önünde veya kilisenin bodrumunda bulunanlara kadar, şehrin her yerinde en yüksek kalitede tiyatro bulabilirsiniz. Kamera arkası turlarıyla 150'den fazla binadan birini keşfe çıkabilirsiniz.

Chicago her yıl;

•   40 yıllık film festivaline,
•   74 müzik festivaline,
•   200 profesyonel dans topluluğuna,
•   200'den fazla tiyatroya,
•   250 canlı müzik mekanına,
•   40'tan fazla yıllık film festivaline,
•   20'den fazla film ve film yapımcısı kâr amacı gütmeyen kuruluşa,
•   12'den fazla sanat evi ve bağımsız sinemaya,
•   13.000 film ve TV prodüksiyon işine,
•   400'den fazla bireysel film ve TV prodüksiyonuna ev sahipliği yapan muhteşem bir şehir.

Chicago uçtan uca, bahçe içinde yemyeşil bir şehir...

Chicago'nun güzelliği sadece muhteşem mimarisinde değil, aynı zamanda şehrin korunmuş geniş yeşil ve açık alanlarında da yatmaktadır. Chicago'luların emrinde 600'den fazla park ve 8.300 dönümlük yeşil alan var. Plajlar, buz pateni pistleri ve bisiklet yollarıyla Chicago'lular için açık hava etkinliklerinde hiçbir sıkıntı yok.

•   600 parkı,
•   500 oyun alanı,
•   70 doğa ve kuş koruma alanı,
•   Futbol, futbol, lakros ve daha fazlası için 307 sahası,
•   534 tenis kortu ve 10 kapalı kortu,
•   80 yüzme havuzu,
•   29 plajı ve
•   40 kilometre göl kıyısı bulunuyor.

Chicago bir bisiklet şehri...

Chicago, 2016 yılında Bicycling Magazine tarafından Amerika'nın En İyi Bisiklet Şehri seçildi. Chicago'nun daha iyi bisiklet altyapısına yatırım yapma konusundaki kararlılığı, yaş veya yetenek ne olursa olsun Chicago'daki herkes için bisiklet sürmeyi daha güvenli ve daha konforlu hale getirdi.

•   Chicago, tüm Amerika genelinde, işe bisikletle gidip gelenlerin 2. en yüksek yüzdesine sahip,
•   Bölgede bisikletle işe gidip gelme süresi ortalama sadece 23 dakika,
•   350 kilometre bisiklet yoluna sahip,
•   Michigan Gölü boyunca göl kıyısındaki 30 kilometrelik bisiklet yolları var,
•   13.000'den fazla bisiklet rafı bulunuyor,
•   10 kilometrelik off-road bisiklet rotasına sahip,
•   BMX ve patika sürüşü için 40 dönümlük bisiklet yolu ile benzersiz bir şehir olma yolunda ilerliyor.

Peki, Chicago’ya Yolunuz Düşerse Neler Yapmalısınız?

Chicago Sanat Enstitüsü'ndeki başyapıtları görün!

Şehir merkezindeki bu müze sadece mimari bir mücevher değil, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en iyi sanat müzelerinden biridir. Edward Hopper'ın "Gece Şahinleri" ve Grant Wood'un "Amerikan Gotik"i gibi ünlü eserlerin yanı sıra Claude Monet'nin Paris dışındaki en büyük eser koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor. Ben bu müzede bir tam gün geçirdim ancak müzeyi bitiremedim.

Mimariyle Dolu Bir Nehir Gezisine Çıkın!

Frank Lloyd Wright ve Ludwig Mies van der Rohe gibi büyük isimler tarafından tasarlanan birçok binayla Chicago, mimari meraklıları için bir cennettir. Şehir manzarasını değerlendirmenin en iyi yollarından biri nehirden bakmaktır. Onlarca kruvaziyer operatörü bulunsa da Chicago'nun First Lady Cruises'ı, Chicago Mimarlık Merkezi'nden uzmanların rehberliğinde 90 dakikalık mimari gezisiyle öne çıkıyor. 2-3 saatinizi ayırarak bu turlardan birine katılmanızı kesinlikle tavsiye ederim.

Bilim ve Endüstri Müzesi'nde Bir Denizaltı Turu Yapın!

Burası Batı Yarımkürenin en büyük bilim merkezi. Bu Hyde Park müzesi aynı zamanda soğuk veya yağmurlu bir gün geçirmek için harika bir yerdir. Bilim, teknoloji ve doğaya odaklanan kalıcı sergiler oldukça kapsamlıdır ancak biletinizi ABD'deki tek Alman denizaltısını da kapsayacak şekilde yükseltmeye değer. Özel sergilerin programını da kontrol edin hem eğlenceli hem de öğretici bir gün geçireceğinize emin olabilirsiniz.

Field Doğa Tarihi Müzesi'nde Bir Dinozorla Tanışın!

Field Museum, dünyanın en büyük doğa tarihi müzelerinden biridir ve kalıcı koleksiyonunda bir dizi fosil ve Sue, Tyrannosaurus Rex'in kalıntıları yer almaktadır. Sue'nun 67 milyon yaşında olduğu tahmin ediliyor ve müzede ilk kez 2000 yılında görüldü. Kesinlikle gidip görmenizi tavsiye ederim, ben kendisine fazlasıyla hayran kaldım.