Offboarding: İşten ayrılma törenleri iş dünyasında yeni bir trend mi?



İş hayatında yeni bir işe başlamak, büyük bir heyecan ve ilgiyle karşılanır. Şirketler yeni çalışanlarını sıcak bir şekilde karşılar, oryantasyon süreçleri düzenler, hoş geldin e-postaları atar ve onları hızlıca adapte etmek için çaba harcar. Ancak peki ya işten ayrılan çalışanlar?

Çoğu şirket için işten ayrılma süreci, bir kapanış, hatta kimi zaman görmezden gelinen bir durum olmuştur. Çalışanlar genellikle ya soğuk bir e-posta ile istifasını duyurur ya da son günlerinde kimse fark etmeden işten ayrılır. Bazı şirketlerde, bir çalışan şirketten ayrılmaya karar verdiğinde sanki bir suç işlemiş gibi bir muamele görmesi bile mümkündür.

Ancak iş dünyasında çalışan deneyimi kavramı geliştikçe, ayrılma süreçleri de dönüşmeye başladı. Artık işten ayrılmak, bir son değil, bir geçiş süreci olarak görülüyor ve şirketler offboarding süreçlerine daha fazla önem vermeye başlıyor.

Peki, offboarding gerçekten bir şirket kültürü haline gelebilir mi?

İşten ayrılmak bir travma mı olmalı, yoksa yeni bir kutlama mı?

Şirketler, çalışanlarını sadece bir istifa e-postasıyla mı uğurlamalı, yoksa bu süreci şık ve onurlandırıcı bir törenle mi yönetmeli?

Offboarding: İşten ayrılma süreci artık bir kültür haline mi geliyor?

Eskiden şirketlerin en büyük odak noktalarından biri "onboarding" yani çalışanları işe alma ve şirket kültürüne adapte etme süreciydi. Ancak artık şirketler, çalışanlarının nasıl ayrıldığını da büyük bir itibar meselesi olarak görüyor.

İşte tam da bu yüzden offboarding kavramı iş dünyasında yeni bir trend haline geldi.

Offboarding, çalışanların şirketten düzgün, saygılı ve olumlu bir deneyimle ayrılmasını sağlayan bir süreçtir. Bu süreç sadece bir veda değil, aynı zamanda şirketin çalışanına verdiği değeri ve onun katkılarını nasıl takdir ettiğini de gösterir.

Modern şirketler, eski çalışanlarının gelecekte bir iş ortağı, müşteri veya hatta yeniden bir çalışan olarak geri dönebileceğini fark ettiğinden, işten ayrılma sürecine artık daha fazla önem veriyor. Peki, bu offboarding süreci nasıl olmalı?

Offboarding sürecinin iş dünyasına getirdiği yenilikler

Artık şirketler, çalışanlarını sadece bir e-posta zinciriyle değil, daha anlamlı ve şık bir süreçle uğurlamanın yollarını arıyor.

Şirket içi veda etkinlikleri: Çalışana özel bir veda organizasyonu düzenlenerek onun şirketteki katkıları takdir ediliyor.

Takdir belgeleri ve teşekkür mesajları: Çalışanın şirkette yaptığı katkılar için yazılı bir teşekkür belgesi veya hatıra hediyesi veriliyor.

Alumni (eski çalışanlar) ağı kuruluyor: Şirketten ayrılan çalışanlarla bağlar koparılmıyor ve ileride iş birliği fırsatlarına açık olunuyor.

Sosyal medya duyuruları: Şirket, çalışanının ayrılışını duyurarak ona başarılar diliyor.

Böyle bir offboarding süreci, yalnızca çalışanlar için değil, şirketler için de uzun vadede olumlu bir etki yaratıyor.Çünkü iyi bir offboarding süreci, çalışanların şirkete dair olumlu düşüncelerle ayrılmasını sağlıyor ve şirketin işveren markasını güçlendiriyor.

İşten Ayrılma Sürecini Daha Pozitif Hale Getiren Şirketler

Pek çok şirket, çalışanlarının ayrılış sürecini bir formalite olmaktan çıkarıp kültürel bir değer haline getirdi. İşte en ilham verici örnekler:

Google ve LinkedIn
Google ve LinkedIn gibi teknoloji devleri, ayrılan çalışanlarını şirketin bir parçası olarak görmeye devam ediyor. Onların kariyer yolculuklarını destekliyor, ayrılan çalışanlar için özel ağlar (alumni network) oluşturuyor ve onların başarılarını kutluyor.

Airbnb’nin "Şık Ayrılık" Politikası
Airbnb, ayrılan çalışanlarına teşekkür mesajları gönderiyor, şirket içinde veda partileri düzenliyor ve eski çalışanlarını gelecekteki projelere dahil edebileceklerini duyuruyor.

Ben & Jerry’s – Geri Dönüş Kapısını Açık Tutma
Ben & Jerry’s, çalışanlarının ayrıldıktan sonra da şirkete geri dönebileceğini vurguluyor ve offboarding sürecini, şirketle bağlarını koparmadan bir geçiş süreci olarak yönetiyor.

Bu şirketler, çalışanlarının işten ayrılmasını bir kayıp olarak değil, bir dönüşüm süreci olarak görüyor.

Şirketler neden offboarding sürecine önem vermeli?

Geleneksel iş dünyasında işten ayrılan bir çalışan, şirket için artık yok sayılırdı. İstifasını veren veya işten çıkarılan biri, şirketten sessizce ayrılır, ardından ismi sistemlerden silinir ve yerine başka biri getirilirdi. Birçok organizasyon için işten ayrılmak, sadece bir personel değişimi olarak görülür; duygusal ya da kültürel bir boyutu pek düşünülmezdi. Ancak modern iş dünyasında bu anlayış hızla değişiyor.

Şirketler artık yalnızca çalışanları işe alırken değil, onları uğurlarken de kurumsal bir yaklaşım sergilemenin önemini fark etmeye başladı. İşten ayrılan bir çalışan, artık sadece geçmişin değil, geleceğin de bir parçası olarak görülmeli. Çalışan deneyimi artık sadece işe başlama sürecini değil, ayrılma sürecini de kapsayan geniş bir döngü olarak ele alınıyor. İşte bu yüzden, şirketlerin offboarding sürecine yatırım yapması hem çalışan memnuniyeti hem de kurumsal itibar açısından kritik bir unsur haline geliyor.

1. Güçlü bir offboarding süreci, şirketin itibarını korur ve güçlendirir

Bir çalışan işten ayrıldığında, şirketin ona nasıl davrandığı çalışan deneyiminin en önemli göstergelerinden biridir. Eğer çalışan son günlerinde kendini değersiz, yok sayılmış ya da sadece bir isim olarak hissederse, bu şirketin kültürü ve işveren markası hakkında olumsuz bir algı yaratır.

İyi yönetilmiş bir offboarding süreci, çalışanlara şirketin onları sadece bir "çalışan numarası" olarak değil, gerçek bir birey olarak gördüğünü ve katkılarını takdir ettiğini gösterir. Çalışan, iş yerinden ayrıldıktan sonra bile, şirketle olan bağlarını olumlu duygularla hatırlar ve bu deneyimini çevresiyle paylaşır.

Günümüzde birçok çalışan, şirketlerin çalışanlarına nasıl davrandığını sosyal medya ve işveren değerlendirme platformları üzerinden açıkça paylaşıyor. LinkedIn, Glassdoor ve Indeed gibi platformlarda yapılan yorumlar, işverenlerin gelecekteki yetenekleri çekme kabiliyetini doğrudan etkiliyor. Eğer bir şirket çalışanlarını değerli bir şekilde uğurluyorsa, bu olumlu algıyı güçlendirir ve itibarını korur.

2. Eski çalışanlar gelecekte iş ortağı, müşteri veya danışman olabilir

Bir çalışan işten ayrıldığında, o şirketle olan bağı tamamen kopmaz. Aksine, o çalışan gelecekte birçok farklı rolde geri dönebilir. Örneğin:

•    Bir çalışan başka bir şirkette çalışmaya başladığında, eski işverenine müşteri ya da iş ortağı olarak dönebilir.
•    Ayrıldıktan sonra kendi girişimini kuran bir çalışan, eski şirketiyle iş birlikleri geliştirebilir.
•    Bir çalışan, yıllar sonra daha yüksek bir pozisyonda eski şirketine geri dönebilir ve tecrübeleriyle kuruma yeni bir değer katabilir.

Bu noktada şirketlerin eski çalışanlarını “alumni” (mezunlar) ağına dâhil etmesi, bağlantıyı koparmadan ileride iş birlikleri için kapıyı açık tutması büyük avantaj sağlar.

Bazı büyük şirketler, eski çalışanlarını "önceki çalışanlar topluluğu" altında bir ağda bir araya getirerek, onlarla iletişimi sürdürmeye devam ediyor. Bu tür ağlar sayesinde, eski çalışanlar şirketin etkinliklerine davet ediliyor, yeni iş fırsatları için bilgilendiriliyor veya danışmanlık projelerine dahil ediliyor.
Bu yaklaşım, şirketin sadece geçmişi değil, geleceği de düşündüğünü gösterir ve kurumsal bağlılığı uzun vadeye yayar.

3. Pozitif bir işten ayrılma süreci, işveren markasını güçlendirir

İşveren markası, yalnızca çalışanları nasıl işe aldığınızla değil, onlara nasıl veda ettiğinizle de şekillenir. Bir şirket, çalışanlarını soğuk ve duygusuz bir süreçle mi uğurluyor, yoksa onları değerli bir şekilde mi yolcu ediyor?

Bu sorunun cevabı, şirketin işveren markasını doğrudan etkiler. İş yerinden olumlu bir deneyimle ayrılan çalışanlar, şirket hakkında olumlu konuşur, tavsiyelerde bulunur ve yeni yeteneklerin şirkete çekilmesine katkıda bulunur.

Örneğin:
•    Bir çalışan işten mutlu bir şekilde ayrılmışsa, çevresine "Bu şirket gerçekten çalışanlarına değer veriyor" diyebilir.
•    Şirketin eski çalışanları hakkında olumlu bir offboarding politikası olduğu biliniyorsa, yeni yetenekler o şirkete daha sıcak bakabilir.
•    Pozitif bir ayrılık süreci, şirketin çalışanlarına olan saygısını ve profesyonelliğini gösterir, bu da markayı daha çekici hale getirir.

Özellikle günümüzde yetenek savaşları yoğunlaşırken, şirketlerin sadece işe alım sürecinde değil, işten ayrılma sürecinde de iyi bir deneyim sunmaları giderek daha fazla önem kazanıyor.

Offboarding, iş kültürünün ayrılmaz bir parçası olmalı

Artık şirketler, çalışanlarıyla olan ilişkilerini yalnızca işe alım süreciyle sınırlı tutmamalı. Onları şirket kültürüne nasıl dahil ettikleri kadar, nasıl uğurladıkları da büyük önem taşıyor.

İyi yönetilen bir offboarding süreci:

✔ Çalışanların şirkete dair olumlu duygularla ayrılmasını sağlar.
✔ Şirketin gelecekte eski çalışanlarıyla iş birlikleri kurmasına olanak tanır.
✔ İşveren markasını güçlendirir ve yeni yetenekleri çekmeye yardımcı olur.

Şirketler için büyük bir fırsat olan offboarding sürecini yalnızca resmi prosedürlerden ibaret bir işlem olarak görmek yerine, kurumsal bir kültür olarak ele almak gerekiyor. İş dünyasında ayrılıklar, bir kapanış değil, yeni başlangıçların kapısını açan süreçler olabilir.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)