Makyaj hatalı yerleri kapatmak, gizli kalan güzellikleri de ortaya çıkarmaktır...


Yaptığı makyajla kapaklarını ve moda sayfalarını süslediği dergilere örnek vermek gerekirse; Marie Claire, Instyle, Madame Figaro, Harper’s Bazaar, Elle, Cosmopolitian bunlardan birkaçı.. Hakan Kültür ayrıca Shiseido, Lancaster, Estee Lauder, Max Factor, Maybelline gibi markaların seminerlerinde eğitmen olarak görev aldı. Bunların Hakan Kültür’ün yaptığı işlerin sadece özeti olduğunu düşününce Kültür için bir makyaj dehası demek hiç de abartı olmaz diye düşünüyorum. Türkiye’nin önde gelen makyörlerinin başında gelen Kültür, bireysel olarak sürdüğü profesyonel yaşamına meslektaşı Erkan Uluç ile K.U.M. Agency’i kurarak freelance çalışan saç, makyaj ve stil danışmanlarıyla ortak bir çatı altında hizmet vermeye başladılar. Biz de Kültür’ün kapısını çaldık ve hem K.U.M. Agency hakkında hem de sizler için makyaj konusunda birkaç ipucu aldık. Dilerseniz sözü fazla uzatmadan Hakan Kültür ve K.U.M. Agency’den Gizem Acar ile yaptığımız röportaja göz atalım.

Öncelikle K.U.M. Agency’İ biraz tanıyabilir miyiz? Neler yapıyorsunuz?

Saç , makyaj ve styling ajansıyız; freelance çalışanlardan oluşan bir grubumuz var. Erkan Uluç ve Hakan Kültür çok uzun süredir reklam ve moda sektöründe çalışan iki isim olarak ortak bir proje yaratarak burayı kurdular. Bu ajans daha çok bu iki sektörde çalışan freelance çalışanların bir bünye içinde toplanıp kendi haklarını aramak için kuruldu. Burada daha çok menejerlik anlamında freelance çalışanlara destek olunuyor. Müşteri ilişkilerini, finansal takiplerini ve profesyonel süreçlerini yönetiyoruz; onlara sadece işlerini yapmak düşüyor.

Ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Tüm moda dergileriyle ve markalarla birlikte çalışıyoruz . Kısa ve uzun metrajlı reklam, katalog ve moda çekimleri, televizyon çekimleri gerçekleştiriyoruz. Müşterilerimizden genellikle saç ve makyaj talebi birlikte geliyor. Moda ve katalog çekimlerinde styling talepleri de yoğun olarak geliyor. Burada bir konsept oluşturuluyor. Makyaj, saç ve styling uzmanlarımız bir araya gelerek ortak bir fikir etrafında yaratıcılıklarını aktarıyorlar.

Ajans olarak sadece moda, katalog veya dergi çekimleri değil, bireysel hizmetler de sunuyoruz. İnsanlar randevu alarak makyaj, saç ve styling hizmetleri alabiliyorlar. Kişiye ve kurumlara eğitimler veriyoruz. Özellikle makyaj üzerine verdiğimiz eğitimler talep görüyor. Şirketlere de özel hizmet vermeye başladık.

Moda sektörü olarak değerlendirecek olursak freelance çalışanların sıkıntıları nelerdir?

Bizim açımızdan bakacak olursak, kurumsallaşma sorunumuz var. Mesela ben 18 yıldır makyaj yapıyorum fakat şimdiye hiçbir kurumsal çatı altında çalışmadım. Freelance olarak çalışıyordum; telefon geliyordu ve çekime gidiyordum. Tabii ki, şimdi kurumsal bir yapı olunca daha bilinçli, daha profesyonel bir şekilde işimi yapıyorum. Sizin sorunlarınızı dinleyen ve ona çözüm bulmaya çalışan gerektiğinde sizin menejerliğinizi yapan kişiler var. Örneğin, freelance çalışanların en büyük sıkıntıları ödeme konusudur. Bunların hepsini sistematik bir şekle büründürdük. Yine bu tür sorunları yaşıyoruz ama eskisi kadar yoğun değil. Ayrıca bizim gibi insanlar fatura kesme, pazarlık yapma veya ödeme almak gibi finansal süreçleri ilgilendiren işleri pek de bilen insanlar değiliz. Bizler işin sanat tarafı denilen kısmıyla uğraşıyoruz. Sizin yerinize birilerinin bunu yapması sizin de işinize odaklanmanıza yardımcı oluyor.

Türk kadınlarına baktığınızda makyaj stilleri hakkında nasıl bir profil ortaya çıkıyor? Biz Türk kadınları nerelerde hata yapıyoruz?

-Modayı takip eden de, kendine yakıştıran da var. Ama genel olarak baktığımız zaman Türk kadınlarının birçoğu makyaj yapmayı bilmiyor. Makyaj yerine yerine boyanmayı tercih eden kadınlarla karşılaşıyoruz. Makyaj yapmayı seven ama bu konuda çok da bilinçli olmayan kadın sayısı azımsanmayacak sayıda çok. Biz biraz da bu konuda kadınlara destek olmak istiyoruz. Özellikle moda dergilerinde özel makyaj yazılar ve trendlerle ilgili raporlar hazırlıyoruz, workshop’lar düzenliyoruz. Ama genel anlamda makyajı pek beceremiyoruz diyebilirim.

Türk kadını yeniliğe açık mı?

Çok değil aslında. Yeniliklere açık değiliz. Bu sanatçılarda da var. Onlar da yeniliğe ve farklılığa çok açık değiller. Her zamankinden biraz daha farklı bir tarz gerçekleştirdiğiniz “bu ben değilim” diyen çok fazla. Onlar her gün aynı tarzda makyaj yapmaya alışmışlar ve biraz farklı bir şey yarattığınızda rahatsızlık oluyor.

Kapaklarda gördüğümüz muhteşem kadınları yaratan isimlerden birisiniz. Bu işi nasıl yapıyorsunuz bu Makyaj yapmanın bir sırrı var mıdır?

Benim için makyaj hatalı yerleri kapatmak, gizli kalan güzellikleri de ortaya çıkarmaktır. Bir makyaj ne kadar doğalsa o kadar başarılı demektir. Belirgin ve koyu renkli makyajlar da yapıyoruz ama bu makyaj herkese yakışmıyor, özellikle günlük yaşamda... İnsanlar her ne kadar trendleri takip etseler de önemli olan kişinin kendisine yakışan makyajı yapmasıdır. Her makyaj trendinin her yüze yakışmadığı da aşikar bir durum.

Sizce ideal bir iş kadınının makyajı nasıl olmalıdır? İş kadınları makyajları, saçları ve tarzlarıyla nasıl bir farklılık yaratabilirler?

Gündelik yaşamda gece makyajı veya gecelerde gündelik makyaj yapan kadınlarla karşılaşıyoruz. Bazı insanlar ağır makyaj yapmayı seviyor. Bir iş kadını ne kadar doğal makyaj yaparsa o kadar hoş durur. Burada kıyafet ve saç da devreye giriyor. Kadınların mutlaka kıyafetleri, saçları ve makyajları birbirini boğmadan, uyumlu olması gerekiyor. Bu kombinasyonu doğru yaparsanız koyu makyaj bile göze batmaz. Bir de kadınlar makyaj yaparken zaman konusunda çok cimri davranıyorlar. 5 veya 10 dakikada yapılan şey makyaj değil boyanmaktır.

Erkekler bakım konusunda hala çekingenler mi?

Bence erkekler daha bakımlı ve daha meraklılar. Makyaj yapan erkeklere bile rastlıyoruz. Mesela terracotta süren veya kalem çeken erkekler var. Eskiden erkek bakımı denilince akla krem, traş losyon veya parfüm geliyordu fakat şimdi çok farklı boyutlara vardı. Örneğin, çekimlere gittiğimizde kadınlardan daha meraklılar ve makyajlarının ne zaman yapılacağını sorup dururlar.

Makyajda 2010 İlkbahar-Yaz trendleri ne olacak?

Bu sezon renkli makyajlara tanık olacağız. Mavi ve yeşil bu yılın renkleri olacak. Mat farlar, mat dudaklar ve çok doğal bir makyaj trendi bizi bekliyor. Bu yıl doğanın renklerini makyajlarda göreceğiz. Mesela mavi ve yeşil renk olacak diyoruz ama çok baskın renkler olmayacak, mavi ve yeşilin ara renkleri olacak. Mat mavi-mat yeşil-kahverengi-bej...

Hiç şüphesiz, fotoğraf getirip ben bunu istiyorum diyenler de oluyor. Ama genellikle bize bırakıyorlar. İstedikleri şeyin ne olduğunu soruyorum, sonuçta önemli olan onların mutluluğu ve memnuniyeti. Özellikle gelin makyajlarında öncesinde bir demo çalışması yapıyoruz.

Moda çekimlerinde ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz, bu işin zorlukları ne?

Genel çekimlere gittiğimiz zaman nasıl bir makyaj yapacağımızı çekim esnasında öğreniyoruz. Daha önceden ne çekilecek veya nasıl bir makyaj uygulanacak konusunda hiçbir şey bilmiyoruz. Bazen uygun model bulunamıyor. Size bir konsept sunuyorlar ve sizden ona uygun bir makyaj yapmanızı istiyorlar.

Makyaj yaparken suratınızda mutlaka bir bölgenin diğerlerine göre daha ön planda olması gerekiyor. Belirgin bir göz makyajı tercih ediyorsak dudak makyajını daha geri plana çekiyoruz. Tam tersi dudak makyajını iddialı yapıyorsak gözü daha arka plana atmamız gerekiyor. Her ikisinin de baskın olması abartı ve göz yorucu olabiliyor. Fakat her ikisinin de ön planda olduğu makyajların yakıştığı yüzler de oluyor. Bu biraz da dudak, göz ve yüz şekline bağlı... Ama ben göz makyajını daha çok severim. Göz makyajını vurgulamayı tercih ediyorum. Güzel dudakları olan bir yüzde dudağı ön plana çıkarmak da keyifli oluyor. Göz makyajını belirginleştirmek için gölgelendirme yapıyoruz. Göz ve cilt rengi de çok önemlidir. Mavi ve yeşil renk bu yıl trendleri diyoruz ama bu renkler her cilt veya göz rengine uymayabilir.


Küçük makyaj hileleri hakkında birşeyler söylemek gerekirse;

• Makyajda bütün mesele gölgedir.

• Göz makyajında kaşla göz ve iki göz arasındaki mesafe çok önemlidir. Birbirinden uzak gözleri yakınlaştırmak için göz pınarlarının olduğu bölgeyi gölgelendiririz. Birbirine yakın gözleri daha uzak göstermek için göz pınarına bu kez aydınlık veririz.

• Patlak göz olarak tabir edilen gözlere çok fazla kalem çekmemek gerekiyor, çünkü gözler daha fazla ön plana çıkıyor. Maskara çok önemlidir. Gözkapaklarını koyu renk ve mat bir farla boyayarak saklamak gerekir. Böylece göz kapağı sanki daha gerideymiş gibi durur.

• Kaşınız gözünüze yakınsa, koyu renk makyajdan kaçının... Bu gözlerde koyu makyaj leke gibi duruyor. O yüzden çok daha doğal makyajı tercih etmek gerekiyor. Kirpik diplerine eye-liner veya kalem çekilebilir. Göz kapaklarını mutlaka aydınlık bırakmak gerekiyor. Gözle kaş arasındaki mesafeyi artırmak için göz çukuru olan bölgeye gölge yapıyoruz ve diğer kısımlara açık renk far sürüyoruz.

• Elmacık kemiğinizin çıkık görünmesini istiyorsanız; gölgelendirme yapın. Ama bu gölgelendirmede renkleri çok iyi ayarlamak ve renk geçişlerini çok iyi yapmak gerekiyor. Eğer bunu yapmazsanız bu kez çok keskin ve sert bir gölgelendirme oluyor. Genelde yapılan hata bu oluyor. Mesela gölgelendirme yaparken rengi dağıtmamak çok sert ve yapay bir yüz ifadesine neden oluyor. Bunun nedeni de fırça kullanmamayı bilmemekten kaynaklanıyor. Doğru ve uygun fırçayı, doğru şekilde kullanmak gerekiyor. Allık fırçası seçimi çok önemlidir.

• Büyük burnu küçültmek için, burun kenarlarına koyu renk fondöten sürüyoruz. Burun üstüne de açık renk fondöten sürüyoruz. Buradaki en kilit nokta, nereyi yok etmek istiyorsak oraya gölge oyunu yapıyoruz. Kemerli burun ise kemer olan yere koyu renk fondöten kullanıyoruz. Düşük burunsa, burun ucuna koyu renk kullanıyoruz. Diyelim ki, yuvarlak suratı köşeli bir surat haline getirmek istiyoruz, köşelendirmek istediğimiz bölgeyi gölgelendiriyoruz.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)