Know-How ve İNSAN sermayesi
"Winning the Knowledge Game" adlı yeni kitabımda da gündeme getirdiğim gibi; know – how’ı nasıl ölçtüğünüz ve geliştirdiğiniz, iş dünyasında ne kadar başarılı olabileceğinizi otomatik olarak belirler. Modern iş dünyasında; çalışanların şirkete olan katkısının keşfedilebilmesi için yöneticilerin yeni mükemmellik sınırları belirlemesi gerekir. Bir yandan kurumsal yönetim, istikrar, müşteri ilişkileri ve toplumsal katkı konusunda gelişim sağlanmaya çalışılırken bir yandan da işin etkisi ve yatırımın geri dönüşünün ölçülmesi için yeni yollar bulunmalıdır.
20 yıl önce özel sektörde faaliyet gösteren bir kuruluş servetini değerlendirirken, bilançoda yer alan bina, tesisler ve makineleri dikkate alırdı. Bu durum; IBM 1995 yılında Lotus’u kağıttaki değerinin on dört katına; 3,5 milyar USD’a aldığında değişti. Şirketlerin; başarılı olma olasılıklarını tahmin edebilmek için entelektüel sermaye ve know – how gibi görünmeyen, dokunulmayan; ancak varolduğu hissedilen değerlerine çok büyük önem vermesi gerekir. Bu ilk kararın ne kadar akıllıca olduğunu anlamak için IBM’in Lotus’a yaptığı yatırımdan ne kadar ettiğine bakmak yeterli.
Oracle da, know – how’ın değeri konusuna verilebilecek bir diğer örnektir. Oracle’ın hissedar değeri, defterdeki değerinin yirmi beş katına ulaşmıştır. Bu da, iş dünyasının artık kişilerin hüneri, becerisi ve yaratıcılığına ne kadar değer verdiğinin önemli bir göstergesi! Bilançosunda, heybetli somut değerleri bulunan Ford gibi organizasyonların bile defter değeri, şu andaki pazar değerinin sadece ortalama yüzde 35’ine denk geliyor. Geri kalan yüzde 65, Ford’un know – how faktöründen kaynaklanıyor.
Peki, bu durumda, iş dünyası know-how’ının performansını nasıl ölçebilir ve sınayabilir?
Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu ve ABD Finansal Muhasebe Standartları Kurulu gibi organizasyonlar, bu tür raporlarda bir standart oluşturabilmek için son yıllarda yoğun çalışmalar yapıyor. Öte yandan Saratoga Enstitüsü de beşeri kaynaklar için yüzlerce ölçü geliştiriyor. Bunlara ek olarak; Karl – Erik Sveiby gibi öncü isimler de on yılı aşkın süredir, bu alanda ihtiyaç duyulan liderliği üretmeye çalışıyorlar.
Bundan çok kısa zaman öncesine kadar; marka, müşteri listesi ve teknoloji gibi ölçü ve göstergeleri kullanmak akıldışı görülüyordu. Ancak dijital çağın iş dünyasında; mükemmellik ve performansını realist bir şekilde ölçmek istiyorsanız bu tür muhasebe sistemlerini ve raporlama şekillerini kullanmak bir ihtiyaç haline geliyor.
Bilgi ve insan kaynaklarını yeniden keşfetmek
İş, know – how’ı ölçmeye geldiğinde hiçbir ölçüt ya da yaklaşım tüm hedefleri karşılamaya yeterli olmaz. Belli ölçüt ve göstergeler, her bir birimin içinde varolan operasyonların doğasından fazlasıyla etkilenir. Bu nedenle varyasyonları beklemek gerekir! Bu tür saklı ölçütler en iyi ihtimalle hızlı bir etki ve izlenim yaratır. Bu nedenle, işin çerçevesi ile ilgili net ve doğru bir resme sahip olabilmek için bir dizi ölçütün dikkate alınması önerilir.
Aşağıda, soyut değerlerin raporlanması için en sık kullanılan beş alanı bulabilirsiniz. Bunların her birinde bir dizi olası ölçüt yer almaktadır.
• Müşteri Sermayesi; müşteri ilişkileri, müşteri tatmin oranları, müşteri öğrenme oranlarının artışı, karar alma sürecine katılım ve bunun geliştirilmesi gibi konuların kalitesine ve doğasına değer verilmesini amaçlar.
- Anlaşmalar, sözleşmeler ve izinler
- Ortalama müşteri yanıt oranı
- Müşteri kazanım maliyeti
- Müşteri tatmini
- Müşteri verimi
- Müşterilerin sayısı ve listelenmesi
- Pazar payı
- Günlük online satış
- Kapanan satışların satış sözleşmelerine oranı
- Gelirlerin müşterilere oranı
- Tekrarlanan siparişler
- Hizmet ödülleri
- Yeni müşterilerin oranı
• Beşeri Sermaye; kontrolü altındaki kişilerde varolan know – how’ı ölçer. Jac Fitz – enz, kitabı “Return of Human Capital”de beşeri sermayeyi şöyle tanımlıyor: “Beşeri sermaye; her akşam çalışanların zihninde eve giden entelektüel varlıklardır. Bunlar olmadan organizasyonlar fonksiyonlarını yerine getiremez. Örneğin iş ortamındaki şevk, arzu ve kararlılık düzeyi beşeri sermaye ya da varolan becerinin sizin yararınıza çalıştığının göstergesidir.”
- Ortalama hizmet yılı
- Beyin Göçü – gönüllü işten ayrılmaların oran ve maliyeti
- Çalışan tatmini
- İşe alım maliyeti
- Eğitim / çalışanlar için yapılan zaman ve finans yatırımı
- Uzman işgücü devri
- Eğitim seviyesi ve tipi
- Okuryazarlık oranı – yeterlilik standardına sahip olan kilit çalışanların yüzdesi
- Çalışan sayısı
- Destek ekibinin çekirdek işe oranı
- Çalışan başına karlılık
- Çalışan öneri programlarının başarısı
- Çalışan morali – organizasyonda varolan kültür ve iklimle ilgili endişelerini dile getiren çalışanların yüzdesi
- Çalışan işgücü devri
- Yedekleme planı – tamamen kalifiye en az bir adayın hazır olduğu kilit pozisyonların yüzdesi
• Entelektüel Sermaye; ticari pazarların, sırların, patentlerin ve markaların algılanan değerlerini ve listelerini içerir.
- Marka ve Internet alan adları
- Bilgisayar yazılım ve lisansları
- Endüstri ödülleri
- Patentler, yayın hakları, franchise’lar, ticari markalar
- Haklar (örneğin; yayın ya da hizmet anlaşmaları)
- Patentsiz teknoloji (örneğin; gizli formüller)
• İlişki Sermayesi; sektörde organizasyonun şöhretini ve saygınlığını artırmaya yardımcı olacak önemli stratejik işbirliklerini, işbirliğine dayalı ilişkileri, iş ortaklıklarını ve çözüm ortaklıklarını tanımlar.
- Ortaklıklar
- Sözleşme portföyü
- Müşteri ve tedarikçileri artıran bilgi
- Başkalarının üstlendiği projeler (meslektaşlar, müşteriler ve fikir grupları)
- Stratejik ortaklıklar
- Çözüm ortaklıkları
• Sistemlerin Performansı; sistem ve süreçlerin doğrudan ya da dolaylı olarak know – how’a nasıl katkı sağladığını ifade eder. Ölçütler; dijital teknoloji yatırımlarını ve süreçlerin nasıl tekrarlanıp geliştirdiğini de içerebilir.
- Yönetimsel harcamaların satışa oranı
- Yeni ürün ya da hizmetlerin geliştirilmesi için harcanan zaman
- Nakit akışı
- Bilgi Teknolojisi ve Bilgi Yönetim Sistemleri yatırımları
- Yeni ürün lansmanları
- Tam zamanında dağıtım
- Yeni ürün ya da ekipmanlarla sağlanan verimlilik kazancı
- Üç aylık satış artışı
- Araştırma ve geliştirme giderleri
- Yeni ürün ve hizmetlerden sağlanan satışlar
- Yeni ürünlerin tamamlanma süresi
Sisleri temizlemek
İş dünyasında know – how’ın ölçülmesi alanının çok temel bir değişiklik sürecinden geçtiğinden kuşku yoktur. Kimileri için bu reform çok yavaşken, kimileri için ise korkutucu bir durum oluşturmaktadır. Bu da, spesifik ölçülerin algılanan ve gerçek değeri konusunda hassas tartışmalara neden olur.
Geçtiğimiz günlerde bu konuda katıldığı bir konuşmada, sohbet bir süre sonra ısınmaya başladı. Anlaşmazlığa düşülen alanlardan biri kurum ya da iş kültürüne nasıl değer biçileceği idi. Muhasebeci olan konuşmacı iş kültürünün bir değer olmadığını, bu nedenle sahip olunamayacağı gibi kontrol de edilemeyeceğini savunuyordu. Bu nedenle algılanan değere bir kıymet biçmek anlamsızdı.
Öte yandan dinleyicilerden de farklı bir görüş geliyordu. Onlar da; çalışanların tavırlarının, iş ile müşterilere karşı neler hissettiklerinin raporlanması gerektiğini savunuyordu. Onlara göre, “kötü kültür”ün herhangi bir iş ya da ekibin yaratıcılığı ve bilgisi üzerinde zayıflatıcı etkisi vardı. Böyle bir durumda işin içindeki her şey güçleşiyordu. Bu nedenle, şaşırtıcı olmayan bir şekilde bir işin kültürünün ölçülmesi için çaba içine girilmesi gerektiğini hissediyorlardı.
Ölçümlemeden kaynaklanan sisin temizlenmesi çabaları burada son bulmuyor! Örneğin; bir patentin geliştirilmesine katkıda bulunan kişi organizasyondan ayrılırsa o patente dolar bazında bir değer koymanın yararı nedir? Özellikle o kişi ayrılmadan önce, organizasyon onun bakış açısını ve bilgisini yakalayamadıysa…
Tahmin edeceğiniz gibi, know – how’ın ölçülmesinden kaynaklanan sisi temizlemek kolay bir iş değildir ve yanıtlardan çok soruların ortaya çıkmasına neden olur. Ancak yine de yöneticilerin farklı ölçüleri arama ve muhakeme etmesinin zamanı geldi. Bu; doğru ve gerçekçi bir şekilde yapıldığı sürece yarar sağlarız.
Bu nedenle arkanıza dayanın ve bilgi / yenilik gibi konulara daha iyi değer biçilmesi ile ilgili tartışmaları izlemeye devam edin. Bu konu; iş dünyası hangi know – how’ın hayati önem taşıdığını ve neden değer yarattığını ortaya çıkarmaya çalıştığı sürece, ajandalardaki yerini koruyacak gibi görünüyor. Kesin olan tek şey var: Eğitim ve gelişim profesyonelleri, bilgiyi nasıl geliştirip, bunlardan nasıl yararlanabileceğini tespit etmek için yeni yaklaşımlar bulmak zorunda.
Alastair Rylatt – Alastair Rylatt Consulting
Alastair; Sidney’de faaliyet gösteren Alastair Rylatt Consulting’in Direktörü’dür. Çok tanınan bir konuşmacı, uzman bir stratejist ve ödüllü bir yazar olan Alastair Rylatt; Singapur’dan Ortadoğu’ya, ABD’den Japonya ve Yeni Zelanda’ya kadar dünyanın dört bir yanında konferanslara katıldı. Modern yönetim ve beceri geliştirme konusunda Avustralya’nın önde gelen çağdaş düşünürlerinden biri olan Alastair Rylatt’ın yeni kitabı “Winning the Knowledge Game: Smarter Learning for Business Excellence” 2003 yılında Butterworth Heinemann tarafından yayınlandı.