İşe alıma ne kadar hakimsiniz? Yetkinlik bazlı ‘simülasyon’’ işe alımda hayat kurtarır...
Günümüzde, işe alım öncesi uygulanan değerlendirmelerin büyük bölümü, son on yıldır kullanılan aynı tip testlerin içeriğinden oluşuyor. Bu testlere yönelik teknoloji kullanımının artışı, işe alım sürecinde inanılmaz değişiklikler yarattı. Bununla birlikte, günün sonunda bu değişiklikler aynı eski paketi yeni bir biçimde sunmaktan başka bir şey değil. Üstelik Internet teknolojisinin günümüzde ulaştığı seviyede de tam kapasitesi ile kullanılamıyor. Örneğin, teknoloji artık pek çok işe alım öncesi değerlendirmenin yapılması için kullanılırken, bu değerlendirmelerin neredeyse tümü hala radyo butonları kullanılarak, adaylar için bağlayıcı olmayan uzun sorulardan yararlanılarak ve görevi yerine getirmek için gereken kilit etkinlikler ile sorular arasında bir bağlantı yaratılmadan gerçekleştiriliyor.
Online değerlendirmelerin gelişimine etki eden devrimsel güçler belki sonuç olarak bizlerin bu engellerin üzerinden gelmemizi ve değerlendirme içeriğinde yeni paradigmalar aramamızı sağlayacak. Daha çok kullanılan diğer yöntemler kadar uzun zamandır etrafta bulunmasına karşın, bana göre modern işe alım sürecini değiştirme potansiyelinden sınırlı olarak yararlanılan bir yöntem de simülasyonlardır. Simülasyonların tahmin edilebilir gücü ve Internet’in çalışır hale gelmesini sağlayan teknolojilerle kıyaslanabilirliği, bu yeni paragdigmaların interaktif simülasyonları da kapsamasını gerekli kılıyor.
Simülasyonların sağlayabileceği olumlu değişiklikler ile ilgili spesifik fikirlerimi paylaşmaya başlamadan önce, ortaya çıkabilecek herhangi bir değişikliğin iyi bilim ve iyi uygulamaların bir kombinasyonu olması gerektiğini belirtmenin önemli olduğuna inanıyorum. Ne kadar ileri olurlarsa olsunlar, tüm işe alım süreçlerinin bu üç kilit nokta etrafında geliştirilmesi gerekir:
• Bir işi yapabilmenin ne gerektirdiğini anlamak ve kilit performans beklentilerini tespit etmek,
• İş performansı için gerekli olan kilit karakteristiklerin sistematik olarak ölçülebilmesi için adaydan veri toplamak,
• Karar alma sürecine destek vermek için ölçüm sürecinin sonuçlarını, hem işin gerekliliklerine hem de diğer adaylara göre raporlamak.
Simülasyonlar, farklı değerlendirme türlerini içerir. Bunların tümündeki ortak unsur; bir adayın ilgili işteki kilit performansı sergileyip sergileyemeyeceğini tahmin etmek amacıyla kritik olan görev ve durumların yeniden yaratılmasıdır.
Simülasyonlar iki temel amaçla kullanılır: belli bir iş için gereken görevleri nasıl sergileyebileceğini öğrenmek konusunda adayın yeteneğini değerlendirmek ya da bir adayın işle ilgili görevleri yapabilmek için mevcut becerisini ölçmek... Bu amaçlardan her biri için kullanılan simülasyonlar arasında küçük bir fark vardır. İş performansını tahmin etmek için kullanılan tüm değerlendirmelerde aynı bilimsel prensiplerden yararlanılır. Değerlendirme içeriği, adayın iş performansını tanımlayan unsurlarda nasıl performans göstereceğine ilişkin sistematik bir yol sunar. Aslında, simülasyonların gerçek değeri de buradadır: Kişilerin işi yapabilmesi için gereken gerçek aksiyonlara ilişkin hedefleri gerçekleştirmesinin en iyi yolunu sağlarlar.
Adayın bir işi yapıp yapamayacağını ölçmek için o işi yapmasını istemekten daha iyi bir yöntem olabilir mi? Burada, daktilo testleri örneğini hatırlatmak istiyorum. Eğer bir daktilografı işe alıyorsanız, onun bir daktilo testinden geçmesini sağlamak ve daktilo testinde en iyi notu alanların en iyi daktilograf olduğunu düşünmek anlamlıdır. Gerçek yaşamda durumlar ender olarak bu kadar kolay olmasına karşın, benim burada anlatmaya çalıştığım noktaya ilişkin mükemmel bir bakış açısı sunuyor.
En sık rastlanan simülasyon örnekleri arasında şunlar vardır:
İş örnekleri, değerlendirme için kullanılan simülasyonlara verilebilecek en klasik örnektir.
İş örnekleri genellikle, güç ve el çabukluğu gibi iş performansının fiziksel kısımlarını ölçmek için kullanılır. Özellikle endüstriyel ortamlarda popülerlik kazanan iş örnekleri sırasında adaylardan örneğin bir montaj işini tamamlaması istenerek, mekanik beceri ve kuvvet gibi becerilerini sergileyerek işin gerekleri ile yakından ilgili noktalar değerlendirilir.
Uygulamalar çok kritiktir.
Bu egzersizlerde, adayların başvurdukları pozisyonun gerektirdiği bir rolü üstlenmesi istenir. Uygulamalarda adaya işle ilgili en önemli olan bilgiler iletilir ve bu bilgi doğrultusunda hızlı kararlar alması istenir. Adayın bu bilgiyi nasıl işlediği ve aldıkları kararların kalitesi, uzmanların veri baz alınarak oluşturduğu bir hedef derecelendirme sistemine göre ölçülür.
İşin aktörleri yani simülatörler, işte bulunan ortamı yeniden yaratan makine veya bilgisayar programlarıdır.
Bu ortamlar genellikle, adaylar işle ilgili derin bilgiye sahip olmadan da kullanabilmesi amacıyla basitleştirilir. Adaylardan simülatörü kullanarak görevi tamamlaması istenir. Ardından, yanıtları ölçülerek puanlandırılır. Simülatörlere verilecek en iyi örnek, çağrı merkezi işlerine başvuran adayları değerlendirmek için kullanılan bilgisayar kullanımı ortamıdır. Bu ortam adayın gelen aramalarla başa çıkmasını ve sahte telefon görüşmeleri için arayüzü kullanarak görevlerini yerine getirmesini gerektirir. Askeri kurumlar da savaş ve uçuş kontrol deneyimlerinin benzerlerini yaratan simülatörleri kullanarak büyük gelişme yakalayabilir.
Tüm beceri testleri simülasyon değildir.
Burada, adayların işleri sırasında karşı karşıya kalabilecekleri benzer sorunları çözmek için belli bir bilgisayar programı ya da dile ilişkin becerilerini kullanmayı talep eden beceri testlerinden söz ediyorum. Örneğin, Java programlama işi için başvuran bir adaya, belli bir görevi ortaya koyan bir uygulama yaratması ya da sorunları temizlemesi için bir simülasyon verilebilir. Bu simülasyonlar en çok, adayın iş sırasında karşılaşabileceği sorunları çözmek konusunda belli bilgileri kullanmakta ne kadar iyi olduğunu ölçmek için kullanılır.
Role-play simülasyonların en güçlü yol arkadaşıdır.
Bireylerin diğerleri ile etkileşim kurduğu ve ticari kararlar almak için kendilerine sunulan bilgilerin kullanılmasının gerektiği simülasyonları içerir. Örneğin, adaya, belli bir üretim sürecinin etkinliğine ilişkin farklı veri parçaları sunulur ve bu veriyi baz alarak verdiği iş kararı konusunda düşmanca tavırlar sergileyen bir izleyici grubunu ikna etmesi istenir.
Simülasyonların en önemli özelliği, aşırı karmaşık durumların benzerini yaratabilmek konusunda yukarıda saydıklarımızın sınırsız bir kombinasyonunu sunabilmesidir. Geleceğin simülasyonları sadece yukarıdaki kategoriler ile sınırlı kalmayacak, karmaşık görev etkinliklerinin simülasyonunu yapmak konusunda çoklu yollar sağlayacaktır.
Neden simülasyona dayalı seçme-yerleştirmeyi tercih etmelisiniz?
Simülasyonlar, iş performansının en etkili ve güvenilir tahmin edicileri olarak görülür. Simülasyonların çalışan seçmek konusundaki en güçlü araçlardan biri olmasının pek çok nedeni vardır. Bunların arasında şunlar yer alır:
Simülasyonların etkili olmasının temel sebebi görevle ilgili olmasıdır.
Zamanın başlangıcından bu yana, eleman seçiminde kullanılan tüm değerlendirmelerin değeri ve yasal olarak savunulabilirliği önemli oldu. Ölçüm araçları sayesinde başarılı iş performansı için gereken becerilere ilişkin elde edilen veriler ne kadar çok olursa, kişinin bu değerlendirmeyi baz alarak yaptığı tahminlere yönelik güveni de o ölçüde artar. Dahası, değerlendirme ne kadar işle ilgili olursa, kişinin bunun yasal olarak savunulabileceğine yönelik inancı da o kadar artar. Burada söz konusu işle performans tahmini arasındaki ilişki öne çıkar. Simülasyonlar, değerlendirme görevleri ile işle ilgili görevler arasında çok yakın bir ilişki sunar. Bu ilişki de, bir değerlendirme aracı olarak kullanıldıklarında simülasyonların mükemmel yasal savunabilirlik sağladığı anlamına gelir.
Öznel geçerlilik konsepti, değerlendirme amacının içeriğinin belli bir işteki performans ile bağlantılı olduğu anlamına gelir.
Simülasyonların öznel geçerliliği yüksektir çünkü iş sırasında karşı kalınan görevlere çok benzeyen görevlerin benzerini yaratırlar. Bu önemlidir, çünkü adaylar genellikle başvurdukları işle hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünen değerlendirmelerden mutsuz olur. Öznel geçerlilik yoksunluğu nedeniyle ortaya çıkan olumsuz izlenimlerin neden olabileceği bir dizi sorun arasında ”çalışanın marka imajını verilen zarar, adayların seçim sürecinden çekilmesi ve adayın değerlendirmenin sonuçlarından tatmin olmaması nedeniyle yasal yollara başvurması” yer alır.
Simülasyonlar işin gerektirdiği görevlerin benzerini yaratmakla kalmaz, aynı zamanda uygulayıcılar için aslında eğlenceli de olabilir.
Bu eğlence faktörü, bir işveren markası yaratmak konusunda işverenin değerlendirmeyi kullanma becerisinde büyük etki yaratır. Hem iş arayanlara hem de işverenlere eş zamanlı olarak değer yaratan bir değerlendirme sunma becerisi, her iki taraf için de kazanç yaratan bir durum olabilir.
İşin gerektirdiği görevlerle simülasyonlar arasındaki benzerlik, adaylara başvurdukları işle ilgili gerçekçi bir bakış açısı sunabilir.
Bu önemlidir çünkü GGÖ tarafından sağlanan bilgiler, adayın kendisinden işle ilgili ne beklendiğini daha iyi anlamasını sağlar. Bu sayede işle ilgili görevleri yerine getirmekten keyif almayan ya da kendini yeterince kalifiye hissetmeyen adayların süreçten çekilmesini sağlayarak, işgücü devir oranını azaltmaya yarayan bir durum oluşturur.
Simülasyonlar, görevle ilgili önemli davranışları modellemenin ve adayın bu doğru davranışı doğru zamanda sergilediğine ilişkin veri toplamanın en iyi yoludur. Simülasyon sürecinin bu özelliği sayesinde, test ya da mülakatlarda elde edilenlerden çok daha zengin veriler sağlanabilir.
Simülasyonlar yetkinlik bazlıdır ve terfiler için mükemmel bir araçtır.
Simülasyonlar genellikle yetkinlik bazlı olduğu için aynı zamanda mevcut çalışanların terfilere ya da organizasyon içindeki diğer görevlere hazır olup olmadıklarını belirlemek için de kullanılabilir. Aslında, bazı simülasyon türlerinden (özellikle uygulamalardan) bu amaç için uzun yıllardır yararlanılıyor. Bu yaklaşım ayrıca işe alım süreci ile eğitim ve gelişim arasındaki bağlantıları güçlendirme becerisini de artırıyor. Bu yaklaşım önemlidir çünkü ortak, yetkinlik bazlı bir yapı oluştururarak kilit süreçler arasında tutarlılık ve etkililik yaratır.
Simülasyonlar son 15 yıldır etrafta olmasına karşın, işe alım sürecindeki mevcut kullanımı aşırı kısıtlıdır. Günümüzde elektronik olarak gerçekleştirilen simülasyonlar daha sık kullanılır. İşe alım merkezli simülasyonlara en sık rastlanılan yerler, çağrı merkezi ortamlarıdır. Bunun en önemli nedenlerinden biri çalışma ortamının bilgisayar ağırlıklı olması ve kilit iş etkinliklerini kopyalamanın kolay olmasıdır. Simülasyonun en çok kullanıldığı bir diğer alan da askeriyedir; burada simülasyonlar başarılı ekipman operasyonu ve savaş senaryoları için gereken kilit becerileri eğitmek ve değerlendirmek için kullanılır.
Daha karmaşık simülasyonların iş dünyasında kullanımına ilişkin pek az gelişme olduğunu gözlemliyorum. Son zamanlarda çok ilginç bazı ticari simülasyonlar ve uygulamalar geliştirilmiş olsa da, bu araçlar hala ağırlıklı olarak işe alım noktasında değil çalışan gelişiminde kullanılıyor.
Simülasyonların avantajlarını artırmak için daha pek çok şey yapılabileceğine inanıyorum. Özellikle, ileri simülasyonlar yaratmak için gereken mevcut teknolojik yetkinlikler ile hali hazırda mevcut olan simülasyonların göreceli olarak eksik durumu arasındaki farkın kapatılması gerekiyor.
Bence ”Çırak” adlı TV gösterisi, adayın yetkinliklerini değerlendirmek için gerçek işle ilgili görevlerin simülasyonunu gerçekleştirme fikrinin ne kadar ileri gidebileceğine yönelik mükemmel bir örnektir. Elbette bu yaklaşım pek çok şirket için uygulanamaz olsa da, benim de savunduğum ”almadan önce dene” fikrinin, işe alım kararı vermeye yönelik çok uygun bir yol olduğuna inanıyorum.
Internet simülasyon için mükemmel bir araçtır.
Internet, kişilerin işe başvuruş şeklini gerçekten geliştirecek eğlenceli ve son derece gerçekçi simülasyonlar yaratmak için kullanılabilecek mükemmel bir araçtır. Yapay ortamlar yaratma becerisi ve teknoloji ile sofistike veri tabanları ile bağlantılı video ve işitsel araçların kullanımı, tamamen yeni bir değerlendirme sınıfı oluşturmak ve sunmak için gereken içeriklerdir. Bu sayede adaylar hem eğlenir, hem de işle ilgili becerileri ve davranışları ölçülebilir. Bu değerlendirmeler tamamen bir video oyunu gibi görünüp hissettirirken, aynı zamanda çok kaliteli, işle ilgili değerlendirmeler sunabilir.
Bu değerlendirmelerin bize sunabileceği en heyecan verici olasılık ise, simülasyonların geçmişteki geleneksel tanımlamalarından uzaklaşmamızı sağlayacak araçları sunmasıdır. Kişilikle bağlantılı becerilere ilişkin topladığımız bilgiler de bu değerlendirmelere katılarak tüm becerilerin entegre olarak ölçülebileceği tek bir simülasyon elde edilebilir.
Peki, simülasyonların gelişmesine destek vermek için şu anda neler yapabiliriz?
İtiraf etmek gerekirse şu anda benim gelecekle ilgili öngörülerimden epey uzaktayız ama bu makalede de belirttiğim gibi gerçekten yaratıcı çözümler ortaya koymak için ihtiyaç duyduğumuz tüm yapboz parçalarına şu anda sahibiz. Programcılar şaşırtıcı arayüzler yapabilir, bilim adamları bilimsel araçların işe ilgili değerlendirmeler geliştirmek için nasıl kullanılabileceğini biliyor ve veri tabanı uzmanları sofistike bilgi toplama ve depolama algoritmalarını yaratabilir.
Simülasyonların gelişimini kısıtlayan temel faktör, AR&GE çalışmaları için gereken yatırım miktarının yüksekliğidir. En basit bir web tabanlı çağrı merkezi simülasyonunun geliştirilmesinin bile neredeyse milyonlarca dolara mal olduğunu düşünürsek, yeni simülasyon modellerinin gelişiminin bu kadar ağır olması şaşırtıcı değildir. Bu engeli ortadan kaldırmak için Internet tabanlı elemeye ilişkin daha evrensel bir bakış açısı geliştirmek gerekiyor. Ancak elektronik simülasyonların geleceğini güçlendirmeye yardım etmek için bugünden yapabileceğimiz pek çok şey var.
• Mevcut web tabanlı eleme araçlarının yarattığı katma değeri kullanarak belgeleyin. Bu araçların katma değeri ne kadar görülürse, yeni teknolojileri geliştirmek için gereken fonlara ulaşmak o kadar kolay olur.
• İyi bilimi baz alarak yapı inşa edin. Burada demek istediğim; simülasyonlar yaratılırken diğer seçim araçlarında kullanılan aynı titiz sürecin takip edilmesidir. Bu da, iş analizleri aracılığıyla, bu yetkinlikleri ölçmek için yeni yollar yaratarak ve net ve kolay anlaşılır bu bilgileri karar alıcılara rapor ederek işin anlaşılmasını gerektirir.
• İç engelleri kırın. Simülasyonlar marka araçları olarak da katma değer yaratabilir. Bu nedenle, işveren markası oluştururken ve potansiyel adaylar arasında bir topluluk yaratılırken bu katma değer dikkate alınmalıdır.
• Değerlendirme kutusunun dışında düşünün. Adayın işle buluşmasına yardımcı olan eğlenceli ve çekici bir aracın değeri, her iki taraf için de bir kazan/kazan durumu yaratır. Bir şirketin işveren markası geliştirmesini sağlarken, kazandıran bir işveren portalı oluşturmasına da yardımcı olur. Bu, marka ve pazarlama departmanlarına yönlendirilebilecek bir satış aracıdır. Bu departmanların genellikle İK’dan daha fazla bütçesi olduğu için onlarla ortaklık yapmak, daha şık bir simülatör projesinin maliyetinin bölüştürülmesini sağlayacaktır.
• İnovasyon konusunda ısrarcı olmaktan korkmayın. Yeni ve inovatif interaktif değerlendirmeleri ilk kez pazara sunmanın getirdiği inanılmaz bir ödül vardır. Bu ödüllere odaklanmak, yeni simülasyon projeleri için hız kazanmanızı sağlayacaktır.
• Ortaklık yaratın. Simülasyon yaratmak için gereken maliyeti dağıtmanıza yardımcı olacak ortaklıklar geliştirin. Yeni ve ilginç simülasyonlar geliştirmek için gereken teknolojilere sahip olan firmalarla ortaklık yaparsanız, bir yandan yeni ürünler geliştirmenize yardımcı olacak farklı beçeri türlerine sahip olduğunuzdan, bir yandan da maliyetleri karşılayabildiğinizden emin olabilirsiniz.
Simülasyonların online değerlendirme teknolojilerinin önde gelen bir türü olarak gelişip gelişmeyeceğini değil, ne zaman bu hale geleceğini sorgulamak gerekiyor artık... Halihazırda kullandığımız simülasyonların yarattığı katma değeri ve onları nasıl daha iyi hale getireceğimizi ne kadar çok anlarsak, bu tamamen yeni değerlendirme aracının meyvelerini yemeye o kadar hızlı başlayabiliriz.