İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı Konusunda Bir İşyeri Uygulaması


Şirketimizdeki ilk önemli iş güvenliği çalışmaları 1990 yılında 3 fabrikaya da hizmet veren merkezi bir müdürlük olarak başladı. 1990 yılındaki verilere bakacak olursak, toplamda 398 kaza ve 3500 kayıp iş günü gibi büyük rakamlar göze çarpıyor. 2003 yılında ise toplam 2 kaza gerçekleşti ve 15 kayıp işgünümüz var. Artık fabrikalar kendi iş güvenliği departmanlarını kurdular ve çalışmalarına devam ediyorlar.

Bu rakamların bu seviyeye çekilmesinde yönetimin bakış açısı çok önemli bir rol oynuyor. “Önce Çalışan Sağlığı ve Güvenliği” felsefesinden hareketle yönetim çalışmalara hız kazandırmak, iş güvenliği konularında daha sağlıklı ve köklü adımlar atmak amacıyla bir üst komisyon oluşturuldu.

Bu komisyon tüm üst - orta kademe fabrika yöneticileri, İnsan Kaynakları departmanı yöneticileri ile işyeri hekimleri ve iş güvenliği sorumlularından oluşan ve gündemi sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği olan ve bu amaçla bir araya gelen bir komisyondur.

Tabii ki sadece yönetimin desteği güvenli bir işyeri ortamının sağlanması için yeterli değil. Her çalışanın da işçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemine inanmış olması ve ortak bir bakış açısına sahip olmaları gerekir.

Arkadaşlarımızın yüzde 100’ü iş güvenliği eğitimi almışlardır ve güvenlik ve sağlık açısından kendilerinin üzerine düşeni en güzel şekilde yerine getirmekte en ufak bir güvensiz hareketi dahi yapmamaya dikkat etmektedirler. “Bunu nereden biliyorsunuz?” derseniz fabrikamız günlük sürekli olarak her konuda denetlenmekte, en ufak uygunsuzluğa hemen hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmektedir. Arkadaşlarımız sağlık ve güvenlik içinde çalışmanın çok huzurlu ve verimli geçtiğini sohbet toplantılarında bizzat söylemektedirler.

Arkadaşlarımız işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yürütülmekte olan her türlü uygulamadan haberdar olmanın yanında, periyodik olarak yapılan toplantılar hakkında da gerek yazılı ve gerekse sözlü olarak bilgilendirilmektedirler.

Ayrıca işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili her türlü yeni fikir ve bilgi de çeşitli kaynaklardan elde edilip arkadaşlarımızla paylaşılmakta ve çalışanlarımız da kendi araştırma ve gözlemlerini bizlere sunarak bu konuda ne kadar hassas ve ilgili olduklarını göstermektedirler. (Gazete,dergi, internet ve dış kaynaklı afiş ve görsel kaynaklar…)

Tüm bunların yanında; yönetim ve çalışanlar arasında bir köprü oluşturan, bilgi ve uzmanlığımızı bu amaçla kullanan biz iş güvenliği sorumluları için ise tek bir başarı tanımı vardır; “ Başarı Hiç Kaza Olmamasıdır”

Buna ulaşmak için ise bir İş Güvenliği Kültürü yaratmamız gerektiğine inandık ve yukarıda anlattıklarımızdan da görülebileceği gibi bu kültürü oluşturmayı başardık. Peki nasıl geldi bu başarı?

İnsanı bu kültür oluşumunda merkeze koyduk; sürekli eğitim, iletişim, işbirliği, denetim; bunların alt yapısını oluşturan bir takım olma, organizasyon, şeffaf yönetim, planlama, disiplin, motivasyon ve belli prensipler dahilinde ilkelerle çalışmak. Peki nedir bu ilkeler;

• İşyerinde çalışan insanlarımızın işçi sağlığı ve iş güvenliğini temin etmeye çok önem veriyoruz.
• Kazaları önleme ve işçi sağlığını koruma çalışmaları, iş görenlerimizin motivasyon ve performansını arttırarak bize büyük rekabet gücü vermektedir.
• Her ne kadar iş güvenliği yönetimin sorumluluğuysa da, çalışma ortamını güvenilir ve sağlıklı hale getirme noktasında bütün iş görenlerimizin kişisel sorumlulukları vardır.
• Şirketimiz ve insanları için iş güvenliği ve işçi sağlığının öneminin bütün yönetim kademelerince anlaşılması çok önemlidir.
• İş güvenliği ile işletme başarısı paraleldirler. İnsanlarımızın sağlığı ve güvenliğini bütün kararlarımızın merkezine koyuyoruz.

İşletmemiz iş güvenliğine, insana, teknolojiye, kaliteye, sağlığa, çevreye ve geleceğimiz dünyasında başarılı olabilmek için bu kavramların bir bütün olarak uyumunun ve devamlılığının gerekliliğine inanmaktadır.

Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar en üst kademeden en alt çalışana, hatta dışarıdan gelen taşerona ve misafirlere kadar en ince ayrıntısına kadar düşünülüp bir bütün olarak hayata geçirilmektedir.

İşletmemizde çalışma yapılsın yapılmasın her operasyonun bir iş güvenliği çalışma talimatı bulunmaktadır. Ve asılı olarak yanlarındadır. Arkadaşlarımız bu talimatın ona ne gibi bir sorumluluk yüklediğini bilir çalışmasını da buna göre yapar. Bunun dışına çıkmasına da yanında çalışan arkadaşları zaten izin vermez.

İşletmemizin Üretim sahasının bütün kısımlarında bilgisayar bulunmaktadır. İletilmek istenen konular mail ile her noktaya anında ulaştırılır. Bunun dışında yukarıda da bahsettiğim gibi bizler çalışmalarımızı masadan değil bizzat yanlarından; yani işin başında durarak yürütmekteyiz. Alınması gereken tedbirler ile ilgili mutlaka bizim iznimizin veya bilgimizin olması gerekir; yoksa iş yapılmaz.

Alınacak önlemler konusunda da çok disiplinli çalışılmaktadır. Eğer çalışanlarımızın tehlikede olduğunu düşünürsek imalat dahi durur, önlemler alınır veya alınıncaya kadar beklenir. Çalışma ancak ondan sonra başlar.

İş güvenliği kişinin veya bir grubun işi değildir. İş güvenliği bir yönetim anlayışıdır. Bir takım olmadan, organizasyon olmadan, insana değer verilmeden uygulamaya konulamaz. Yapılacak planlar belirlenmeli, ilkeli ve prensipli disiplinli çalışmalar hayata geçirilerek eğitim ve denetimlerle desteklenmelidir. Hangi noktadan bakılırsa bakılsın önce insan görülebilmelidir. İş güvenliği bir sistem olmalıdır. İşbirliği ve iletişim en önemli başlangıçtır. Mutlaka sonuçlar irdelenmeli, riskler belirlenmeli ve paylaşılmalıdır. Herkesin konu hakkında söyleyecek bir şeylerinin olduğu unutulmamalıdır. Motivasyon ve örgütlenme bunun üzerinde yoğunlaşmalıdır.

Biz BSH Profilo’da bu şekilde; sağlık ve güvenlik içerisinde çalışıyoruz ve “Mutlaka daha iyisi vardır” diye düşünerek onu da bulup uygulamak için hepimiz görev yapıyoruz.

Yaşamınızın her saniyesinin sağlık, güvenlik ve mutlulukla geçmesini diliyorum.

Kadim Özalp
BSH Profilo Elektrikli Gereçler Sanayi
İş Güvenliği Sorumlusu

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞNİDE BAŞARI İÇİN…

• B/S/H PROFİLO ELEKTRİKLİ GEREÇLER A.Ş’de 1990 yılındaki verilere göre, toplamda 398 kaza ve 3500 kayıp iş günü gibi büyük rakamlar göze çarpıyor. 2003 yılında ise toplam 2 kaza gerçekleşti ve 15 kayıp işgünü var.

• Rakamların bu seviyeye çekilmesinde yönetimin bakış açısı çok önemli bir rol oynuyor. “Önce Çalışan Sağlığı ve Güvenliği” felsefesinden hareketle yönetim çalışmalara hız kazandırmak, iş güvenliği konularında daha sağlıklı ve köklü adımlar atmak amacıyla bir üst komisyon oluşturuldu. Bu komisyonda; tüm üst - orta kademe fabrika yöneticileri, İnsan Kaynakları departmanı yöneticileri ile işyeri hekimleri ve iş güvenliği sorumluları yer alıyor. Komisyonun gündemi sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği…

• İşçi sağlığına çalışanların bakış açısı da çok önemli. Çalışanlar, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yürütülmekte olan her türlü uygulamadan haberdar olmanın yanında, periyodik olarak yapılan toplantılar hakkında da gerek yazılı ve gerekse sözlü olarak bilgilendiriliyor.

• Şirkette bir “İş Güvenliği Kültürü” bulunuyor. Merkezinde “insan”ın bulunduğu bu kültür; sürekli eğitim, iletişim, işbirliği, denetim; bunların alt yapısını oluşturan bir takım olma, organizasyon, şeffaf yönetim, planlama, disiplin, motivasyon ve belli prensipler dahilinde ilkelerle çalışmak üzerine kurulu.

• İş güvenliğinin, bir kişinin veya grubun işi olmadığını belirten Kadim Özalp’in önerileri şöyle: “İş güvenliği bir yönetim anlayışıdır. Bir takım olmadan, organizasyon olmadan, insana değer verilmeden uygulamaya konulamaz. Yapılacak planlar belirlenmeli, ilkeli ve prensipli disiplinli çalışmalar hayata geçirilerek eğitim ve denetimlerle desteklenmelidir. Hangi noktadan bakılırsa bakılsın önce insan görülebilmelidir. İş güvenliği bir sistem olmalıdır. İşbirliği ve iletişim en önemli başlangıçtır. Mutlaka sonuçlar irdelenmeli, riskler belirlenmeli ve paylaşılmalıdır. Herkesin konu hakkında söyleyecek bir şeylerinin olduğu unutulmamalıdır. Motivasyon ve örgütlenme bunun üzerinde yoğunlaşmalıdır.”



Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)