İş Dünyasını Etkileyecek Beş Trend


Know – how’ı marka haline getirmek

Günümüzün bilgi ekonomisinde, kendinizi diğerlerinden nasıl farklılaştırdığınız kritik önem taşıyor. Müşteriler artık sadece ürün ve hizmetlerinizin özellikleriyle değil, bunların sağladığı katma değerle daha çok ilgileniyor.

Örnek vermek gerekirse, artık müşteriler için ürün / hizmetlerin kendilerini nasıl hissettirdiği ve sosyal duruşlarını nasıl ilerlettiği, sağladığı bilgi ve repütasyon artık çok önemli. Sonuç olarak, kendimize sürekli olarak şu üç temel soruyu sormamız gerekiyor:

• İşinizi gerçekten çarpıcı yapan nedir?
• İşiniz, taklit edilmesi zor olan hangi yeterliliklere sahip?
• Bu avantajı nasıl koruyabilirsiniz?

İş dünyasının geleneklere ya da geçmişe sırtını dayayarak başarılı olabileceği günler geride kaldı. Günümüzün küresel ekonomisi 7 gün / 24 saat ve dünyanın her yerinden rekabeti gerekli kılıyor. Bu nedenle planlamaya önem vermeli ve bunun için gerekli olan yeterlilikleri kurabilmeliyiz. Bir krizden diğerine atlamak sadece felakete davetiye çıkarmak anlamına gelir. Çalışanlarınız, müşterileriniz ve tedarikçileriniz; derinden düşünme, ekip çalışması ve bilgi transferini destekleyen bir kültürün parçası olmalılar.

Sosyal ve kurumsal sorumluluk

Günümüzün iş dünyasında, dikkat çekici karlar artık yeterli değil. Basında yayınlanan 5 bin 324 makaleyi inceleyen Kanadalı şirket Echo Research, geçen yıl sosyal ve kurumsal sorumluluk konusundaki haberlerde yüzde 400 oranında artış olduğunu tespit etti.

Enron, WorldCom ve Pharmaceutical’ın iflasını düşündüğünüzde, bu şaşırtıcı bir durum değil. Şirketlerin artık pek çok seviyede şampiyon olması gerekiyor.

Şirketlerin öncelikle, hizmet ve ürün konusunda başarılı ve istikrarlı bir performans göstermesi şart.

İkinci olarak; şirketlerin hem finansal hem de finansal olmayan alanlarda değer yaratabilmek için güvenilir ve gerçekçi çalışanları işe alması gerekiyor.

Son olarak; hem kendisini koruyabilmesini hem de topluma değer katabilmesini garanti altına alan sistemlere sahip olması da şart.

Kamusal güven ve şeffaflık konusunda hızlı bir ilerleme görmeyi bekleyebilirsiniz. Örneğin Avrupa’da, özellikle orta seviyenin düzenli olarak denetlenmesi artık beklenen bir uygulama haline geliyor. Japonya’da ise, ülkenin en büyük 100 şirketinin yüzde 70’i düzenli olarak, istikrar konusunda raporlar yayınlıyor.

İşbirliği ve network kurma becerisi

Yöneticilerin rolünün, patronluktan “ilişki kurucu”ya geçtiğini artık hepimiz gözlemliyoruz.

İster değişime karşı kararlılık göstermeye, ister kilit müşteri ve tedarikçiler edinmeye çalışın güven ve sadakat oluşturabilmek artık işin en önemli kısmını oluşturuyor.

Şu günlerde yöneticiler artık ender olarak sadece bir grup kişi ile çalışıyor. Şimdilerde, onlardan aynı zamanda çoklu ilişkiler kurup bunları korumaları bekleniyor.

Görsel ve çapraz fonksiyonel yeni ekiplerin artışı da bunu kanıtlıyor. Gerçek şu ki; kişiler arasında işbirliği ve bilgi akışını beslemezsek varlığımız tehlikeye girebilir.

B – öğrenme

Öğrenme ve gelişim kavramları, büyük bir değişimden geçiyor. ABD, Avrupa ve Asya Pasifik’te yapılan son araştırma ve gözlemler, “byte boyutunda öğrenme” denilen kavramın önemini daha da ortaya çıkarıyor.

Bu; üç dakikalık bir video klip izlemek de, bir saatlik kısa bir seminere katılmak da olabiliyor. İş adamları, bir yandan zamandan tasarruf ederken bir yandan rekabetçi kalabilmek için sürekli akıllıca yollar buluyor. Gelecekte, öğrenmenin hayata geçebilmesi için teknolojiden giderek daha çok yararlanılacak. Mobil telefonlar ve diğer araçlar; geleneksel öğrenme yöntemlerinin performansını eğlenceli ve ilginç bir şekilde destekleyecek.

Gelişim alanlarından biri de, e – öğrenme aracılığıyla müşterilerin eğitimi olacak. Kişiler; e – öğrenme ve insani dokunuşun bir arada olduğu eğitimlerin yararını gördükçe eğitim çözümleri bu alanda daha da yaygınlaşacak. Elbette eğer içerik, dağıtım ve tasarım zayıfsa, elde edilen yarar da kısıtlı olacak.

Dengeyi teşvik etmek

Australian Institude’a göre, bu ülkede yaşayanların yüzde 25’i aileleri ve sevdikleri ile geçirdikleri zamanı artıran bir hayat tarzının özlemi içinde…

Ailevi sorumlulukları dengeleyebilmenin günlük baskısı, bu arada sağlıklı ve işte verimli kalabilmenin zorluğu düşünüldüğünde bu veriler hiç de şaşırtıcı değil. Böyle bir şansı olmadığını düşünen, geri kalan yüzde 75’lik kesim için mücadele devam ediyor. Peki bu durumda gayret ve dengemizi nasıl koruyabiliriz?

En akıllı şirketlerin, çalışanlarının enerjisini patlama oranını azaltarak, kargaşayı önleyerek koruyanlar olduğunda kuşku yoktur.

İyi hali korumanın yolu; şirketteki uygulamalara esneklik getirmekten ve çalışanların yaptıkları işlere anlam ve eğlence katmaktan geçer. Bu, önümüzdeki yıllarda iş dünyası için en önemli uygulamalardan biri haline gelecektir.

Alastair Rylatt

Alastair Rylatt; derin düşünme, ekip çalışması ve bilgi transferini destekleyen bir danışmandır. Konuyla ilgili daha fazla bilgi almak için Alastair Rylatt Consulting’in başkanı olan Rylatt’a www.alastairrylatt.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)