İK’cı kendini nasıl geliştirebilir?
Genç İK profesyonelleri İK dışında deneyim kazanmak için çok çalışmalıdır; sadece birkaç yıllığına bile olsa ve uzun vadede yapmak istedikleri iş bu olmasa bile… İş değiştirmek birkaç yılda bir gerçekleşebilir ama İK profesyonellerinin hemen şimdi yapabilecekleri de vardır.
Ticari bakış açısı yetersizliği İK çalışanlarının yeterince akıllı olmamasından kaynaklanmaz; çoğu İK profesyoneli kariyerlerinin büyük bölümünü İK departmanı içinde geçirmiştir. Hepimiz pek çok sinema filmi izlemişizdir ama prodüksiyon aşamasında yer almadığımız sürece film yapmanın zorlukları konusunda derin bir hissimiz olamaz. İK profesyonelleri de işin diğer alanları konusunda benzer bir deneyimsizlikten zarar görür.
Ticari liderlerin, şirketler arası iş birlikleri sırasında ortaya çıkan zorlu organizasyonel ve kişiler arası sorunların üstesinden gelebilme becerileri konusunda kendilerine aşırı güvendiklerini sanmıyorum. Sorun, İK’nın mücadele alanlarını derinden anladıklarına inanmamalarıdır. Evet, İK çalışanları genel olarak ekip kurma ve görev tasarımı konusunda bakış açısına sahip olabilir ama spesifik ticari sorunlar söz konusu olduğunda durum farklıdır.
“Yaptığım işte, İK departmanları ile şimdi olduğundan daha sık karşılaşmayı beklerdim.” Bu sözlerin sahibi Elizabeth Lank, organizasyonlar arasındaki iş birliği üzerine çalışıyor. Bana göre bu bir İK konusu. Eğer iki şirket iş birliği yapmayı planlıyorsa, İK’nın konunun tam ortasında olmasını beklerdim; görev tasarımı, çatışma yönetimi ve ekip kurma anlamında… Ancak Lank’in şikâyet ettiği gibi, İK’nın bu tür projelerin bir parçası olmasına sık rastlamıyoruz. Aslında ticari liderler bu tür sorunları genellikle İK’dan öneri almadan çözmeyi tercih eder.
Bir İK çalışanı iç süreçler hakkında fikir sahibi olabilir ama müşteriler, rakipler ve hatta ürün ve hizmetler hakkında çok fazla bilgisi olmayabilir.
Pek çok İK çalışanı, asla kazanç ve kayıp yönetimi yapmadığı için, yapılması gerekenler konusunda içsel bir algıdan yoksun olabilir. Bazıları, İK’nın işi öğrenmek için daha fazla zaman harcaması gerektiğini teşvik edebilir (ve ben yapıyorum) ama bunun gerçek yanıt olduğunu düşünmüyorum. Gerçek yanıt; çalışanların İK dışında daha fazla zaman ayırabileceği İK kariyerleri yapılandırmaktır.
Bunu yapmanın temel yollarından biri, kişileri İK içinde ve dışında rotasyona almaktır. Bunun çok resmi bir program olması gerekmez. İK deneyimi olmayan kişileri de işe almak ve İK profesyonelleri için İK dışında roller bulma girişimlerinde bulunmak önemlidir.
Genç İK profesyonelleri İK dışında deneyim kazanmak için çok çalışmalıdır; sadece birkaç yıllığına bile olsa ve uzun vadede yapmak istedikleri iş bu olmasa bile… İş değiştirmek birkaç yılda bir gerçekleşebilir ama İK profesyonellerinin hemen şimdi yapabilecekleri de vardır.
Bir petrol şirketinde çalışırken, birkaç günü satış temsilcileri ile gezerek, birkaç günü ise hizmet istasyonunda geçirirdim. Bu benim için bir İK konferansına ya da performans yönetimi konusundaki bir eğitime katılmaktan çok daha yararlı olurdu. Bu deneyim sayesinde, iş hakkında, masamda otursam asla edinemeyeceğim fikirlerim oldu. Yöneticinize, kendi kişisel gelişiminiz için bu tarz bir şeyler yapmak istediğinizi söyleyin.
Bu konu, sadece İK profesyonellerinin yaşamlarını geliştirmek için önemli değildir. CEO için de stratejik öneme sahiptir. Neden mi? İnsan sermayesi yönetimi konusunda deneyim kazanmak, önemli bir rekabetçi kaldıraçtır. Operasyon çalışanlarınız operasyon, satışçılarınız satış konusunda uzman olabilir ama onlar insan sermayesi konusunda uzman değildir.