“Etik Değerlerimize Sahip Çıkalım"


Avrupa Birliği 21. yüzyıl için kendisine dört önemli stratejik hedef belirlemiştir.

“AB İçin 4 Stratejik Hedef”

1. Kurumsal Yönetim Anlayışı ve Uygulaması (Corporate Governence)

2. Daha Güçlü ve İstikrarlı bir Avrupa Yaratmak

3. Avrupa için Yeni bir Toplumsal ve Ekonomik Ajanda Belirlemek

4. Yaşam Kalitesinin Arttırılmasını Sağlamak
“Kurumsal Yönetim” (Corporate Governance) toplumun tüm kesimlerinde, iş hayatında ve politik yaşamda, gelişmiş dünya ülkelerinin sıkı sıkı sarıldığı yeni bir yönetim şekli olacaktır.

“Kurumsal Yönetim” nedir? Kurumsal Yönetim anlayışının 10 önemli özelliği vardır.

“Kurumsal Yönetim" aşağıdaki 10 özelliği bünyesinde barındıran bir yönetim şeklidir:

1. Etik Değerler ve İş Ahlakına Sahip Çıkan

2. Şeffaflık İlkesine Uygun Davranışlar Sergileyen

3. Hesap Verilebilirlik ve Hesap Sorulabilirlik Anlayışının Uygulandığı

4. Sorumluluk Anlayışının Oluştuğu

5. Etkinlik Konusunun Ön Plana Çıktığı

6. Uzlaşma Arayışı İçinde Olan

7. Eşitlik İlkelerine Uyan

8. Katılımcı Demokrasi Anlayışını Benimsemiş

9. Hukukun Üstünlüğü Prensibini Oturtmuş

10. Stratejik Vizyonu Olan

Kurumsal Yönetim’in en önemli özelliklerinden birisi olan “Etik Değerler” hepimizin sahip çıkması gereken öncelikli bir konudur. Bir toplum “Etik Değerlerine” sahip çıkmazsa o toplumun başına 12 büyük dert gelir. Bu dertler hiçbir gelişmiş toplumun kabullenebileceği dertler değildir.

“Etik Değerlerine Sahip Çıkmayan Toplumların Başına Gelecek 12 Dert”

1. Toplum Kirlenir, Yozlaşır

2. Yolsuzluklar Artar

3. Haksız Rekabet Çoğalır

4. Kaynaklar Verimsiz Kullanılır

5. Giderler Çoğalır

6. Maliyetler Artar

7. Yatırımlar Daha Pahalı Olur

8. Yabancı Sermaye Kaçar

9. İşşizlik Artar

10. Gelir Gağılımı Bozulur

11. Ülkenin Büyümesi Yavaşlar

12. Ülkenin Ekonomik Performansı Düşer

Türkiye´de, son yirmi yıl içinde etik değerler ve iş ahlakı konusunda iyileşme yerine kötüleşme olmuştur. Her konuda, her sahada etik değerlerimize ve iş ahlakına uymayan davranışlar sergilenmiştir. Yolsuzluklar çoğalmış, doğruluk ve dürüstlüğün yerine kısa zamanda köşe dönmenin pirim yaptığı bir anlayış yaygınlaşmıştır.

Türk toplumunun başına yukarıda sayılan 12 dert gelmiş ve Türkiye´nin kalbi teklemeye başlamıştır. Türk gençliği artık etik değerlerine sahip çıkan bir toplum yaratmak istiyor. Türk gençliği yozlaşmaya, yolsuzluklara, çirkin davranışlara, adeletsiz yaşamaya dur demek istiyor.

“Etik Değerler” ve "İş Ahlakında" meydana gelmiş yozlaşmayı düzeltmek için beş arenada ayrı ayrı savaş vermemiz gerekiyor.

1. Ekonomik Arenada

2. Siyasi Arenada

3. Bürokrasi Arenasında

4. Sivil Toplum Arenasında

5. Eğitim Arenasında

Başarıya ulaşabilmek için her 5 arenada birlikte ve birbirbiriyle koordineli bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Ekonomik arenadaki başarıyı sağlayacak motor güç özel sektördür. Siyasi hayatta etik değerler konusunda iyileşme hareketini başlatmak için ise devletin gücünü kullanmak gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konuyu sahiplenmesi gerekir. Hükümetlerin öncelikli görevleri arasına "etik" konusunu alması gerekir. Sivil toplum örgütlerinin gündemlerindeki öncelikli konu "etik" olmalıdır.

Türkiye’de özel sektör, sivil toplum örgütleri ve devlet elele verip “Etik Değerler” hamlesini başlatmalıdır.

Etik değerler konusuyla uğraşmak bir ihtisas, bir uzmanlık işidir. Etik değerler konusu ile günde 24 saat, yılda 365 gün uğraşacak, bilimsel çalışmalar yapabilecek, profesyönel yaklaşımlara ihtiyaç vardır.

Türkiye, bu önemli coğrafi konumda bölgenin söz sahibi, lider ve lokomotif ülkesi olmaya aday bir ülkedir. Türkiye, gelişmekte olan ülkeler statüsünden çıkıp, gelişmiş ülke statüsüne sıçrayabilecek potansiyeli olan bir ülkedir. Bu hamleyi yaparken “Kurumsal Yönetim” ve onun ayrılmaz bir parçası olan “Etik Değerler” konusuna önem vermek zorundadır.

Bu zorunluluğun bilinciyle 2001 yılında “Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı” (TEDMER) kurulmuştur. Kuruluş döneminde ikibuçuk yıl "Kurucu Başkanlığını" yaptığım, Faik Somer ve Semra Baysan ile kuruluşu için üç yıl birlikte alın teri döktüğüm TEDMER, Türkiye´de etik anlayışı bilincinin oluşturulması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi için, başta özel sektör şirketleri olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarına, devlet kuruluşlarına ve eğitim kuruluşlarına hizmet verecektir.

“Türkiye Etik Değerler Merkezi Vakfı” (TEDMER), etik değerlere sahip çıkmak isteyen, etik değerlere uygun çalışmayı ve davranmayı kendisine, şirketine ve kurumuna ilke edinmek isteyen, şirketler, oda, dernek, vakıf, birlik, diğer kurum ve kuruluşlar için etik değerler konusunda bilimsel çalışmalar yaparak onlara çeşitli hizmetler sunacaktır.

TEDMER, faaliyetlerini yürütürken aşağıdaki temel özellikleri ilke edinecektir.

1. Sivil Toplum Örgütü Olacaktır

2. Bağımsız Olacaktır

3. Tüm Kesimlerin Geniş Desteğini Alacaktır

4. Üniversite, Özel Sektör ve Devlet Kurumları ile İşbirliği Yapacaktır

5. Dünyadaki Diğer Etik Merkezleriyle İşbirliği Yapacaktır

Etik değerlere sahip çıkmamanın faturası ağırdır. Türk toplumu bu faturayı ödemeye başlamıştır. Türkiye hepimizin. Daha iyi bir Türkiye yaratmak için, artık yeter diyelim. Gelin, etik değerlerimize sahip çıkalım.

Bülent Şenver
TEDMER Kurucu Üyesi

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)