e- Öğrenme’yi Zirveye Taşıdık


HR Dergi tarafından düzenlenen “III. e – Learning Zirvesi”nde; enocta, IBM, Garanti Bankası, Başak Emeklilik, Koç Bryce, Boğaziçi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Merkez Bankası ve Ahmet Yesevi Üniversitesi gibi kurumların temsilcileri ile akademisyenler; deneyim ve önerilerini katılımcılar ile paylaştı. Zirve enocta’nın Ana Sponsorluğu, Koç Bryce ve Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin Resmi Sponsorluğu, IBM ve Yapı Kredi Emeklilik’in Destek Sponsorluğu, Hesmak Canon’un Dokümantasyon Sponsorluğu, Technology Channel’ın Görsel Medya Sponsorluğu ve Aras Kargo’nun Dağıtım Sporluğu ile gerçekleştirildi.

e- Dönüşüm Türkiye ve Uzaktan Eğitim

Zirvenin açılış konuşması; Türkiye Bilişim Vakfı Ankara Temsilcisi Aydın Kolat tarafından gerçekleştirildi. “e- Dönüşüm Türkiye içinde Uzaktan Eğitimin Yeri” konusunda katılımcılara bilgi veren Kolat; bilgiyi iyi kullanan ve kullanmayan kesim arasındaki uçurumun giderek arttığını, bu nedenle bilgi toplumuna geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, bunun ancak tüm bireylerin eğitimi ile gerçekleşebileceğini söyledi. Bunun yolunun da yaygın coğrafyalardaki geniş kitleleri eğitmek için e – Öğrenme kullanılmasından geçtiğini vurgulayan Kolat, Türkiye’nin uzaktan eğitim hedeflerini katılımcılar ile paylaştı.

Başarılı ve sürdürülebilir stratejiler için…

Zirvede kürsüye çıkan ikinci isim enocta Kurumsal Uygulama ve İçerik Üretiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Murat Hançer oldu. “Başarılı ve Sürdürülebilir e – Öğrenme Stratejilerinin ve Yol Haritasının Oluşturulması” başlıklı bir sunum yapan Hançer, çalışanların e- Öğrenme’nin kişisel performanslarına katkıda bulunduğuna inanmasının çok önemli olduğunu belirtti. Stratejileri yaratmak için bunun çok önemli olduğunu söyleyen Hançer, ayrıca sürdürülebilir başarı için şirketlerin zaman ve mekan yaratması gerektiğini de belirtti.

Çalışanların yüzde 35’inin zorunlu eğitimlere, yüzde 70’inin ise hiçbir isteğe bağlı eğitime katılmadığını belirten Hançer; bu nedenle e – Öğrenme’de gerekli motivasyonun, İnsan Kaynakları süreçleri ile entegre olmasının, bilgi üretimine destek olmasının, üst yönetim desteği ve vizyonun gerekli olduğunu dile getirdi. e- Öğrenme yaklaşımının üç aşamalı olması gerektiğini belirten Hançer; ilk sıraya İK’yı, ikinci sıraya içeriği, son sıraya ise teknolojiyi koydu. Bu aşamaları katılımcılar ile ayrıntılı olarak paylaşan Hançer, gelecekle ilgili yapılması gerekenleri ise; üst yönetim desteğinin alınması, mikro bilgi topluluklarının oluşturulması, iletişim ve paylaşım, benzer ortamların sürekliliği, çalışanların zamanlarının belirli kısmını yeni bilgi üzerinde kullanması ve bilginin desteklenmesi şeklinde sıraladı.

LMS seçimi ve uygulanması

Zirvede deneyim ve gözlemlerini katılımcılar ile paylaşan bir başka isim de IBM Teknik Satış Lideri Gareth Greenwood oldu. IBM’deki e – Öğrenme deneyimini aktaran Greenwood, organizasyonların üç temel nedenle – maliyet düşürme, öğrenme deneyimini istediği zaman yaşamak ve yeni / değişen ürünleri daha hızlı sürede pazarlamak – e – Öğrenme’ye odaklandıklarını dile getirdi.

2001 yılında IBM’de tüm çalışanlar eğitimlerinin yüzde 43’ünün e – Öğrenme aracılığıyla gerçekleştiğini ve 395 milyon dolarlık tasarruf edildiğini belirten Greenwood, IBM’in teknoloji odaklı bir kültürü olduğu için bu geçişin daha kolay olduğunu ancak bu tarz kültüre sahip olmayan şirketlerde geçişin daha zor olabileceğini vurguladı. Greenwood, IBM’de sadece e – Öğrenme’nin değil farklı stratejiler doğrultusunda deneyim bazlı ya da işbirliğine dayalı gibi farklı öğrenme metodlarının da kullanıldığını söyledi.

Garanti Bankası deneyimi

Garanti Bankası Eğitim Araçları ve Geliştirme Servisi Yönetmeni Erkan Dündar da zirvede deneyimlerini aktaran isimlerden biri oldu. e- Öğrenme’yi kullanan bir firma gözüyle gözlemlerini paylaşan Dündar; e- Öğrenme’nin avantajlarından söz edilirken genellikle kurum içi avantajlarına değinildiğini, ancak kullanıcı olan avantajların da büyük önem taşıdığını söyledi. Büyük bir kesimin e – Öğrenme’yi kendileri için bir avantaj olarak görmediğini belirten Dündar; bunun avantajı dezavantaja dönüştürdüğünü belirterek e- Learning ile verilen eğitimlere genellikle hiç başlanmadığını, başlansa da tamamlanmadığını, tamamlayıcı sayısının çok düşük seviyede kaldığını ya da öğrenmenin verimli olmadığını vurguladı.

2002 yılında Garanti Bankası ve Garanti markalı finans şirketlerinde kullanıcılara e – eğitimlerin açıldığını söyleyen Dündar; 2003 yılında bakıldığında Garanti Sanal Eğitim merkezinde bu eğitimlerin aktif olarak kullanılmadığının gözlemlendiğini dile getirdi. Konuyla ilgili bazı anket sonuçlarını aktaran Dündar; sonuç olarak şu noktalara dikkat çekti:

• Sadece bir e – Öğrenme teknolojisi sağlamak, çalışanların gelişimine veya üretkenliğine önemli katkı sağlamıyor.

• Katılımcılar şirket yöneticileriyle aynı tutum ve düşüncelere sahip olmadıkça boşa yapılmış bir yatırım olarak kalabilir.

• Katılımcıların çoğu e – Öğrenme’yi avantaj olarak gördüklerini söylese de bir süre sonra kendiliklerinde kullanmıyor ya da başladıkları eğitimi tamamlamıyor.

• Önce yöneticiler ikna edilmeli.

e- Öğrenme’nin İK sistemleriyle entegrasyonu

Zirvede sunum yapan isimlerden biri de Başak Emeklilik Eğitim Yetkilisi İdil Denizciler oldu. e- Öğrenme’nin İK fonksiyonları ile entegre olmadığında katılım düzeyinin düşük, performans ve kariyer sistemi ile ilişkilendirilmemiş ve motivasyona / öğrenmeye yardımcı olmadığını söyleyen Denizciler; bu nedenle konunun çok önemli olduğunu dile getirerek Başak Emeklilik’teki e- Öğrenme uygulaması “e – Akademi”de bu anlamda yapılanları aktardı.

E- Akademi ilk start aldığında teknik aksaklıklar, iş yoğunluğu nedeniyle katılım düşüklüğü, kullanım eğiliminin yeterli olmaması ve klasik eğitimlere alışkanlık gibi bazı zorluklarla karşılaşıldığını söyleyen Denizciler; bu nedenle eğitimlerin yeniden yapılandırılarak İK sistemleriyle bütünleştirildiğini dile getirdi. Denizciler; eğitim, ödül – ceza, motivasyonn, performans ve kurum içi iletişimin sisteme dahil edilmesiyle eğitim sonuçlarının daha başarılı hale geldiğini belirtti.

Bir uygulama örneği: Petkim

Koç Bryce Pazarlama ve Uzaktan Eğitim Grup Müdürü Volkan Öztürk, Petkim örneğini katılımcılarla paylaştı. Petkim’in ilk kamu ihalesi olması nedeniyle çok önemli ve özendirici bir adım olduğunu söyleyen Öztürk, katılımcı davranışlarının izlenebilmesinin de diğer kamu kurumlarının eğitim tasarımlarında referans niteliği taşıdığını dile getirdi.

e- Öğrenme’nin 2003 yılının mayıs ayında intranet ortamında yer alan tüm uç kullanıcıların hizmetine açıldığını ve 800 personelle başlanan bu eğitime katılımın hızla artarak 982 katılımcıya ulaştığını söyleyen Öztürk;

• Sistemin 1200 kullanıcıya kadar hizmet verilebildiğini,

• Her türlü raporlama, kullanıcı ekleme / çıkarma ve içerik ekleme gibi etkinliğe açık bir sistem olduğunu,

• 6 Ocak 2004 itibariyle 51 personelin 6 ayrı kurdan oluşan eğitim ve sınavları tamamladığını,

• Bu sayının Mayıs 2004’e kadar 500’ün üzerine çıkılmasının beklendiğini söyledi.

e- Öğrenme’de içerik üretimi ve kullanımı

Zirvede e – Öğrenme’de içerik üretimi ve uygulaması konusunda bilgi veren isim Anadolu Üniversitesi Bilgisayar Destekli Eğitim Birimi Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Emin Mutlu oldu. Internete dayalı öğretim ortamları tasarımında; iyi kurgulanmış öğretici içeriğin, sanal öğrenme ortamlarının, uygulama olanağının, senkron ve asenkron akademik danışmanlığın, takım çalışması olanağının, ödevler ve projelerin, yardımcı içerik ve başvuru kaynaklarının ve yardım masasının çok önemli olduğunu belirten Mutlu, bu konuyla ilgili örnekleri de katılımcılarla paylaştı.

e- Öğrenme içeriği üretimindeki ekipleri; tasarım ekipleri, içerik üretim ekipleri ve uygulama ekipleri şeklinde sıralayan Mutlu, e- Öğrenme içeriği üretiminde en küçük ekibin konu uzmanı ve denetleyen / veya öğıretim tasarımcısı ve denetleyen olduğunu; en gelişmiş ekiplerin ise konu uzmanı, öğretim tasarımcısı, gerçekleştirenler, grafik tasarımcıları, sunucular, editörler ve koordinatörlerden oluştuğunu belirtti. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler veren Mutlu; sonuç olarak içerik üretimindeki yüksek maliyetlerin denetimi için kurumsal bilgi yönetim sisteminin oluşturulmasının gerektiğini ve içerik üretiminde kurumsal bilgi yönetimi sistemi kullanmak için CMM 2.0’dan daha yüksek düzeylere çıkmanın zorunlu olduğunu söyledi.

e- Büyem örneği

Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Tamer Atabarut da zirvede; “KOBİ’lere yönelik eğitimlerin yaygınlaştırılmasında uzaktan eğitim uygulamaları” konusunda katılımcılara bilgi verdi. Öncelikle eğitim teknolojisindeki gelişmeler, uzaktan eğitimin temelleri, avantajları ve dezavantajları konusunda bilgiler sunan Atabarut, daha sonra e- Büyem ve örnek e – öğretim uygulamasına geçti. Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi’nin (BÜYEM) sınıf ortamında düzenlediği eğitimlerin yanısıra, e- BÜYEM kapmasında e- Öğrenme programlarına da hız kazandırma yolunda olduğunu söyleyen Atabarut, BÜYEM’in bir portal oluşturarak eğitimlerini internek ortamını kullanarak da bireysel ve kurumsal kullanıcılarının hizmetine sunmak için çalışmalarına başladığını söyledi. Kobiler için bilişim sistemleri eğitim programının küçük ve orta boyutlu işletmelerin yaşayabileceği bilişim sorunlarının çözümüne yönelik olarak tasarlanmış bir eğitim ve uygulama programı olduğunu söyleyen Atabarut, programın 4 adet eğitim ve 1 uygulama projesinden oluştuğunu belirtti. Atabarut programın ayrıntılarını katılımcılar ile paylaştı.

Kamu sektöründe e – Öğrenme

Zirvede ele alınan “Kamu Sektöründe e – Öğrenme” konusunu masaya yatıran isim ise Merkez Bankası İK Genel Müdürlüğü Sistem Uzman Yardımcısı Gülin Onat Bayır oldu. Merkez Bankası’ndaki uzaktan eğitim uygulamalarını katılımcılara aktaran Bayır, özellikle uzaktan eğitimi tutundurma çalışmasına dikkat edilerek yapılan uygulamalardan sonra e – öğrenme kültürünün yaygınlaştığını belirterek, ayrıca açıklanabilir maliyetle çok yararlılık sağlama eğiliminin de uzaktan eğitim çalışmalarında yönetim desteğinin sağlamasını kolaylaştırdığını dile getirdi.

Uygulama örneği: e- Kampüs

Ahmet Yesevi Üniversitesi Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Selim Yüceoral da zirvede bir sunum yaparak, e – Kampüs uygulamasının ayrıntılarını katılımcılara aktardı. Bürokrasiden arındıktan sonra e – Öğrenme konusunda bir sistem kurduklarını ve grafik tasarım, flash animasyonlar ile dersleri ilgi çekici hale getirdiklerini söyleyen Yüceoral, danışman ve öğrenci iletişimine çok önem verdiklerini dile getirdi. Yılsonu sınavlarının merkezde yapıldığına dikkat çeken Yüceoral, hedeflerinin bu konudaki çalışmalarını ilerletmek olduğunu söyledi.

Zirvenin sonunda Haliç Üniversitesi’nden Doç. Dr. Rıfat Sağlam’ın başkanlığında “e – Öğrenme İhtiyaç Analizi ve Maliyetlerinin Hesaplanması” başlıklı bir panel de düzenlendi. Hizmet üreten ve alanların biraraya geldiği zirvede enocta’dan Hüseyin Yıldız, KoçBryce’dan Volkan Öztürk, Garanti Bankası’ndan Muzaffer Hacıoğlu ve Selim Yüceoral önerilerini katılımcılarla paylaşarak, soruları yanıtladı.





Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)