Çinlilerin dilinde çatışmanın sembolü: fırsat ve tehlike
Geçtiğimiz yıllarda, "hockey´in babaları" olarak nitelenen iki kişi arasında yaşanan kavga, çatışmaları yönetebilme ve çözme becerilerine neden sahip olmamız gerektiğini anlamamızı sağlayan iyi; ama aynı zamanda acı bir hikaye oldu.
Öykü şöyle gelişti: Reading, Massachussetts´de oynanan bir hockey maçı sırasında iki oyuncunun babası Thomas J. ve Michael C., oyuncular arasındaki fiziksel temasın düzeyi konusunda tartışmaya başladı. Sözlü çatışma bir süre sonra fiziksel temasa dönüştü; Thomas J.´nın saldırısına uğrayan Michael C. aldığı yaralar nedeniyle iki gün sonra yaşamını yitirdi. Thomas J. ise kasıtsız adam öldürme suçuyla tutuklandı.
Bu olayın yer aldığı haberlerde çoğunlukla gençlerin oynadığı sporlarda yapılan hatalar tartışıldı, çatışmaları etkin bir biçimde çözmenin gerekliliği ise neredeyse hiç ele alınmadı. Spor etkinliklerinde şiddet ve genç sporcuların aileleri arasındaki çatışmalar uzun uzadıya konu edildi ama çatışma yönetimi için gerekli olan becerilerden kim söz etti ki? Bu noktadan yola çıkarak iş yerinde, evde ve spor dünyasında çatışmaların yönetilmesi için sahip olunması gereken yeteneklere bir bakalım.
Çinlilerin, çatışmayı sembolize etmek için "fırsat" ve "tehlike" sembollerinin bir karışımını kullandığı söylenir. Bu da demektir ki; en azından Çin kültüründe çatışma hem fırsatı hem de kararlılığı içerir ve çözülmediği durumlarda ciddi sorunlara yol açabilir. Merriam Webster Dictionary ise çatışmayı şöyle tanımlıyor: "Zıtların rekabetçi ve birbirine karşıt hareket etmesi: Zıt durum ya da hareket (birbirinden ayrılan fikirler, çıkarlar ya da kişiler arasında)"
Çatışmaların düzeyinin artması, tarafların "kazanma" arzusunun artmasıyla ve intikamcı duygusunun yükselmesiyle sonuçlanıyor.
Çatışmalar genel olarak üç düzeyde gelişir. Her düzeyin kendine özel özellikleri vardır ve her düzey kendi zorluklar takımını beraberinde getirir. Her düzey için kullanılacak çatışma yönetimi stratejileri ise farklıdır. Şimdi bu düzeyleri tek tek inceleyelim:
Bu çatışmayı iletişimle halledebilir miyiz?
Çatışmaların bu düzeylerinde ilgili taraflar, çatışmaya neden olan konuları tartışmaya ve misilleme tehdidi yapmadan fikirlerini paylaşmaya gönüllüdür. Bu en düşük çatışma düzeyinde, tarafların sorunlarını kendilerinin halletmesi için müdahale etmemek en doğrusudur. Bu durumda izlenecek en iyi yaklaşım "yaşa ve yaşamasına izin ver"dir.
Bu çatışmayı kazanmaya niyetliyim.
Bu düzeyde, rekabet duygusu artar, güven düzeyleri azalır ve "kazan - kaybet" mentalitesi ağır basmaya başlar. Her iki tarafın da kişisel çıkarları öncelikli hale gelir. Çatışmaların bu düzeyini çözmek genellikle çok güçtür ve üçüncü bir tarafın müdahalesini gerektirebilir. Üçüncü tarafın buradaki rolü çatışmaya neden olan konular hakkında bir tartışma platformu yaratmak ve orta yolun bulunmasını sağlamaktır. Müdahalenin "arabuluculuk" şeklinde gerçekleşmesi gerekir. Arabuluculuk, tarafsız bir kişi tarafından sorunlu tarafların ortak bir noktada anlaşması için geçen bir süreç olmalıdır. Arabulucunun çalışmaları genellikle bağlayıcı değildir; bu noktada çatışmadan etkilenen tarafların iyi niyetine güvenilir.
Bu çatışmada sana zarar vereceğim.
Çatışmanın bu düzeyinde, odak noktası "kazanmak"tan diğer tarafı "yok etmeye" çevrilir. Her iki taraf da çatışmaya neden olan konuyla ilgili perspektiflerini unutarak "ne olursa olsun kazanmak" yaklaşımına meyletmeye başlar. Bu düzeye ulaşan çatışmaları yönetmek için izlenecek strateji, üçüncü taraf müdahalesi ya da hakemlik gerektirir. Bu düzeydeki çatışmalar iş ortamında yaşanıyorsa bu kişiler iki tarafın da güvendiği, tarafsız olduğuna inandığı bir meslektaşları olabilir.
Normalde, tarafların anlaşmaya varması için hakemlik mekanizmasının işlemesine gerek kalmaz. Ancak müdahalenin yetmediği durumlarda, hakem olarak atanan bir kişi iki tarafı da dinler ve bir karara varır. Hakemin kararı nihaidir ve mahkeme kararı gibi uygulanabilir.
Çatışma yönetimi sürecinde başarılı olmak için en önemli nokta; sorunların çözülmesi için arabuluculuk yapacak kişinin bulunmasıdır. Bu kişi organizasyon içinden bulunamıyorsa; bu konuda deneyimli olan profesyonellerden yararlanılabilir.
Çatışma yönetiminin temellerini anlayarak, duruma uygun stratejileri geliştirerek çatışmalar başarılı bir biçimde çözülebilir ve Çin sembolizasyonundaki "tehlike" geride bırakılarak çatışmalar, gelişme ve öğrenme için bir "fırsat" haline getirilebilir.