Birlikte Parlamak: Cullinan Belek’te Kültür, Çeşitlilik ve Gelecek



İş dünyasında başarı artık yalnızca mükemmel ürün ve hizmet sunmakla değil; güçlü bir kurum kültürü ve mutlu çalışan deneyimi yaratmakla ölçülüyor. Turizm sektörünün en prestijli markalarından biri olan Cullinan Belek, bu anlayışı merkezine alarak, insan odaklı bir dönüşüm hikâyesi yazıyor. Bu vizyonun önemli mimarlarından biri olan İnsan Kaynakları Direktörü Levon Çiftçioğlu ile Cullinan’ın kültürel dönüşüm yolculuğunu, çalışan deneyimini güçlendirmek için attıkları somut adımları ve geleceğin turizm profesyonelleri için nasıl bir dünya hayal ettiklerini konuştuk.

Öncelikle sizden Cullinan Belek ile kesişen kariyer yolculuğunuzu dinlemek isteriz.

Yaklaşık 20 yıllık İstanbul otelciliğinden sonra kendime yeni deneyimler katmak istiyordum, bu kararı aldıktan sonra doğru projenin gelmesi çok önemliydi. Cullinan Belek bu doğrultuda olabilecek en doğru proje olarak karşıma çıktı. Otelin kendisini taşımak istediği vizyon ve hedefleri beni çok cezbetti ve değer katabileceğime karşılıklı olarak inandık ve bu serüvene Ağustos 2024 itibariyle başladık.

Cullinan Kültürü’nü yeniden tasarlama yolculuğu nasıl başladı ve bu süreçte hangi temel değişim alanlarına odaklandınız?

Cullinan Markası 3 yaşını kutlamasına rağmen dünya çapında ismini duyurmayı başarmış bir marka. Üst düzey misafir portföyüne sahip ve bu hizmetin sürdürülebilir olması için iç misafir olarak adlandırdığımız çalışma arkadaşlarımız büyük önem taşımaktadır. Cullinan kültürünü tasarlarken tamamen çalışan deneyimini daha iyi hale getirmeyi hedefledik. Let’s Shine Together / hep birlikte parlayalım mottosuyla kültürümüzü lanse ettik ve bunun yanında kapsayıcılık, takdir ve aidiyet yol haritamızın en belirgin unsurları oldu.

Çalışan deneyimini iyileştirmek adına attığınız en somut adımlar neler oldu? Bu adımlar ekip içindeki motivasyonu nasıl etkiledi?

Çalışan deneyimini ancak çalışanların tasarlaması gerektiğine inanıyoruz. Bu sürecin en başında tüm İK ekibi olarak sahada ciddi bir zaman geçirdik, aldığımız geribildirimleri ve gözlemlerimizi bir araya getirdik. Çalışma arkadaşlarımızın motivasyonlarını artıracak etkinlikler düzenliyoruz, kimsenin beklemediği anlarda sürprizler yaparak mesailerine başlamalarını sağlıyoruz, sosyal alanlarımızı ve lojmanlarımızı daha efektif hale getiriyoruz, partiler, spor turnuvaları düzenleyip iş streslerini biraz azaltmalarına olanak sağlıyoruz. En başından başlayarak mutlu çalışanlarımız olursa mutlu misafirlerimizin olacağını çok biliyoruz. Bu yüzden ekip arkadaşlarımızı önemsiyor ve onların gelişimleri için eş zamanlı birçok eğitim programı sunuyoruz.

Farklı ülkelerden ekip arkadaşlarını bünyenize katarken çeşitlilik ve kapsayıcılığı kurum kültürünüzle nasıl bütünleştiriyorsunuz?

Cullinan Belek bünyemizde yaklaşık 250 kişiden ve 20 farklı kültürden gelen bir yabancı personelimiz bulunmaktadır. Kültürümüzü tasarlarken bu çeşitliliği ve kapsayıcılığı en doğru şekilde planlamaya çalıştık. Sadece yabancı personelimiz için ekibimize yeni birini ekleyip uçaktan indiği andan lojmana yerleşme ve her türlü sorunları için 24 saat onların yanında bir İK çalışanımız mevcut. Otel içinde her departmanda görevli eğitimci arkadaşlarımız işe başladıkları andan itibaren uyum süreçlerini rahat atlatabilmeleri için yardım etmekteler. Personel için hazırlanan tüm yemek menülerine dahi bu arkadaşlarımızın yemeği sevdikleri kendi ülkelerine ait yemekleri dahi eklemiş bulunmaktayız.

Onboarding ve oryantasyon programlarını yeniden yapılandırdığınızdan bahsettiniz. Bu yeni sistemin fark yaratan yönleri neler?

Tüme işe alım süreçlerini baştan tasarladık ve adaylar başvuru yaptıkları andan itibaren kendilerini değerli hissetmeleri bizim için çok önemli. Oryantasyon günlerimizi arttırdık ve birçok eğitimin içinde bulunduğu tüm hedeflerimizin net bir şekilde anlatıldığı detaylı bir misafir deneyimi eğitimi haline getirdik. Pozisyon ayırmaksızın Bulaşıkhane görevlisinden kat temizliği görevlisine departman şefleri, müdürleri ayırt etmeksizin bu eğitimi almadan işe başlatmıyoruz. Tüm çalışanlarımızdan bu eğitim sonrası çok güzel geri bildirimler almaktayız.

Kurum içi eğitimlerde hangi yetkinlikleri önceliklendiriyor, hangi yeni nesil becerileri geliştirmeyi hedefliyorsunuz?

Konaklama sektöründe çalışan personelin öncelikli olarak iletişim becerilerinin en üst seviyede olması gerekmektedir. Bunu takip eden beceriler ve yetkinlikler hizmet tutkusu, kriz anında inisiyatif almak ve misafir memnuniyeti olarak sıralanabilir.

Cullinan Belek olarak empati ve duygusal zekâsı yüksek kendinden emin ve misafirlerimize unutulmaz deneyimler ve anılar yaratmak için çaba göstermekteyiz. Eğitim süreçlerimizin en büyük kısmı bu becerileri daha iyi noktalara taşımak için planlandı, yine liderlik ve kişisel gelişimlere yönelik iç ve dış eğitimlerimiz de bulunmaktadır.

Turizm fakültelerine yaptığınız ziyaretlerin sizin açınızdan önemi nedir? Bu temaslar genç yeteneklerin mesleğe geçişini nasıl etkiliyor?

Turizm Fakülteleri işimizin sürdürülebilir olması adına çok büyük önem taşımaktadır. Turizmin geleceğini belirleyecek olan tamamen şu an eğitim alan öğrencilerimiz. Bu yüzden sektör-okul iş birliklerini artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. Birçok çalıştığımız ve iş birliği içinde olduğumuz Üniversite var şu anda Akdeniz Üniversitesi ile birlikte ortak bir projeye başlamak üzereyiz. Öğrencilerimize turizmi sevdirebilir ve onların sektöre geçişlerini en doğru şekilde yapabilirsek uzun dönemde gelecek başarı kaçınılmaz olacaktır.

Sizce geleceğin turizm profesyonelleri için ideal bir kurum kültürü hangi unsurları içermeli ve Cullinan bu anlamda nasıl bir vizyon sunuyor?

Turizmi pandemi öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayırmak doğru olur düşüncesindeyim. Pandemi sonrası birçok meslektaşımız ne yazık ki sektörü bırakma kararı aldı. Kuşaklar arası çatışma ve mavi yaka personel temini turizmin şu an yüz yüze kaldığı zorlukların en önünde gelmektedir. Şirket kültürü kapsayıcı, değer veren ve özellikle genç arkadaşlarımıza kulak verirse başarılı olabilir. Bu yüzden değişime açık ve çevik şirket olmak için var gücümüzle çalışmaktayız.

Değişen çalışan beklentileri, dijitalleşme ve çok kültürlü yapılar İK’nın rolünü yeniden tanımlıyor. Sizce İnsan Kaynakları önümüzdeki dönemde hangi alanlarda dönüşüm geçirecek ve Cullinan olarak bu dönüşüme nasıl hazırlanıyorsunuz?

Maddi imkanlar hala belirleyiciliğini korumakla beraber çalışanlarımız yaptıkları işin Manevi olarak da karşılığını beklemekteler. Çalışanlarımıza otel içinde iyi imkanlar sunmanın yanında onların aile- lerine de dokunabilmek fark yaratacaktır.

Turizm insan odaklı olduğu için hem misafirlerimizin hem de personelimizin duygu durumlarını ne kadar yönetebilirsek bir o kadar vermiş olduğumuz hizmetin kalitesi artacaktır. Bunun yanında dijitalleşme ile birlikte iş süreçlerimizi daha basit ve hızlı hale getirebilirsek bir o kadar kendimize ve ailelerimize zaman ayırabiliriz.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)