“Bireyleri gönüllülüğe, şirketleri çalışan gönüllüğü için gerekli ortamı geliştirmeye davet ediyoruz”


Kurumların insan kaynağının yetkinlik ve potansiyelinin gönüllülük yoluyla toplumsal faydaya dönüşmesini desteklemek misyonuyla kurulan Özel Sektör Gönüllüleri Derneği, 20 yaşında. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ilgaz, “Gönüllülük yapan çalışanların, yöneticilik ve bireysel gelişime dair yetkinliklerinin gelişimine katkı sağladığını, buna iklim yaratan kurumların çalışan bağlılığını artırdığını net olarak görüyoruz” diyor.

ÖSGD, 20’nci yılını kutluyor. Başa dönersek, neydi derneğin yola çıkış amacı?

20 yıl önce, ülkenin iyi eğitim almış çalışanlarının plazalarda yoğun tempoda çalışma hayatına başlaması ile toplumla etkileşiminin sınırlı hale geldiğini gözlemledik. Ülkenin gelişimine, toplumun ihtiyaçlarına katkıda bulunmanın sadece hayırseverlik yoluyla sağlanıyor olması bu eğitimli kesimin toplum gerçeklerinden uzaklaşmasına ve yabancılaşmaya neden oluyordu. Oysa bu çok değerli potansiyel, gönüllülük yoluyla toplumsal ihtiyaçlara çare/çözüm yaratacak bir noktaya taşınırsa hem toplumun hem de çalışanların çok yönlü katkı sağlayacağına inanıyorduk. İşte tam bu nedenle, ÖSGD, kurumların insan kaynağının yetkinlik ve potansiyelinin gönüllülük yoluyla toplumsal faydaya dönüşmesini desteklemek misyonuyla kuruldu.

Hayata geçirdiğiniz kilometre taşı niteliğinde olan çalışmaları bizimle paylaşır mısınız?

Çalışan gönüllülüğünün ilk kez deneyimlenmesine Okul Dostu Şemsiye Programı ile başladık. Kurgusu çocuklara özel tasarlanan bu projemiz ile eşleştirilen okullara yakınlaşma/ sahiplenme, okul için projeler geliştirme ortamını sağlamış olduk. Aynı zamanda gönüllülerin birey olarak dokunuşları ile yarattıkları etkiyi görmelerini, onlarda ‘gönüllülüğe’ artık hiç kopmayacak bir bağ oluşmasını sağladık.

Çalışan gönüllülüğü programlarının oluşmasına liderlik ederek kurumda gönüllülüğün kültür olarak benimsenmesini sağladık. Gönüllü projelerinde yönetilmesi, gönüllülerin doğru projelerde görev alması gibi konuların sonuç ve etkideki kritik rolü kurumlar tarafından net olarak görünür hale geldi. Bu sene 16’ncısını düzenleyeceğimiz “Gönülden Ödüller” sürecimiz kapsamında geliştirdiğimiz kriterler şirketlere gönüllük projeleri ve programlarında yol gösterici oldu, örnek olmayı teşvik etti, motivasyonu artırdı.

2012’den beri sürdürdüğümüz Meslek Lisesi Koçları Programımız ile farklı şirketlerin aynı formatta gönüllülük yapmasını, uzun soluklu, metodolojisi tanımlı çalışmasını ve etkinin güçlenmesi sağladık.

Bu sene için hangi konular öncelikli olarak ajandanızda yer alıyor?

Bu yıl 3 temel konuya odaklanacağız: Gönüllülük faaliyetlerinin yarattığı değer ve etkiyi ölçümleyecek bir yaklaşım geliştirmek, ödül sistemimizi güçlendirerek daha çok iyi örneğin paylaşılmasını sağlamak, kurumların ‘iyilik koşusunda kıyasıya yarışmasını’ cesaretlendirmek ve şirketler arası ortak projelerle daha çok etki yaratacak şemsiye projeler oluşturmak...

İş dünyasına yönelik bir çağrınız, mesajınız var mı?

Gönüllülük yolculuğunda her adımda tüm taraflar kazanır. Yeni kuşağın peşinde koştuğu ve bizlere öğrettiği iş – yaşam dengesi, hayatta anlam bulma arayışının da çözümüdür gönüllülük. Bu nedenle, ‘iyi şirketlerin’ çalışan gönüllülüğünü önceliklendirmesi kaçınılmaz bir hal aldı. 20 yıl içinde, gönüllülük yapan çalışanların, yöneticilik ve bireysel gelişime dair yetkinliklerinin gelişimine katkı sağladığını, buna iklim yaratan kurumların çalışan bağlılığını artırdığını net olarak gördük.

ÖSGD olarak, kurumlara sistem kurma yönünde danışmanlık ve eğitimlerimizle destek vermeye, şemsiye projelerimizle yol gösterici olmaya çalışıyoruz.

Ve bugün artık hiçbirimizi sadece kendimiz ve yakın çevremizin mutluluğu ile yaşam kalitemizi iyileştirmeye yetmediğinin farkındayız. Daha geniş açıdan bakabilmeliyiz. Geleceğe bakarken; hazırlanmalı ve şekillendirmeliyiz. Bu iki boyuta bakınca, ÇALIŞAN GÖNÜLLÜLÜĞÜNÜN her iki yönde de anlamlı ivme sağladığını gözlemlediğimizi söylemek isterim.

DERGİ

HRdergi Nisan sayısı çıktı! İyi okumalar

SATIN AL Nisan 2024