“Aziz Sancar’ın ilkokula gittiği dönemde TEGV kurulmuş olsaydı, bugün bir TEGV çocuğu Nobel almış olacaktı!”
Burada hiçbir maddi çıkar ilişkisi yok; saf iyilik var. Burada kilit cümle
“Nitelikli eğitim bazı çocukların değil, her çocuğun hakkıdır”… Burada her yıl binlerce gönüllü, Türkiye’nin en yoksun noktalarındaki yüzbinlerce çocuğa nitelikli eğitim desteği veriyor.
Türkiye’nin 72 noktasında faaliyette olan TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı)
Genel Müdürü Mete Meleksoy ile hem geçmiş değerlendirmesi yaptık hem de önümüzdeki dönem faaliyetleri hakkında bilgi aldık.
Öncelikle geçmiş değerlendirmesi ile başlayalım. 2016’da hangi temel çalışmalara imza attınız?
TEGV’in yenilenen eğitim stratejisi dahilinde bütün eğitim programlarımızı 4 temel alana yoğunlaştırdık: Matematik, fen, okuma ve sanat. Bu alanlar hem birbirini tamamlıyor, hem de bir çocuğun hayata hazırlanması için temel beceriler kazanmasını hedefliyor. Matematik sayesinde akılcı olmayı ve mantık kurmayı; okuma ile hayal gücünü genişletip kendini ifade edebilmeyi; fen sayesinde bilimsel düşünceyi; sanat ile de yaratıcılığı ve farklı bakış açılarına sahip olmayı destekliyoruz.
Bunun yanı sıra gönüllülerimizin sivil toplumun karar mekanizmalarında daha fazla söz sahibi olması için “Gönüllü Yönetişim Modeli”ni hazırlıyoruz. Yürütme Kurulu’nda yer aldığımız Ulusal Gönüllülük Komitesi ile gönüllülüğün güçlenmesi için çalışıyoruz. Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu’nun ilk STK üyesi olarak insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele konularını içeren Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imzacısıyız. İlerleme Bildirim Raporumuzu düzenli olarak sunmamızın yanı sıra çocuk hakları ile karbon ayak izimizin hesaplanması konularında gezegen ölçeğinde söz söylüyoruz.
Yeni dönem için üzerinde çalıştığınız ve okurlarımızla paylaşmak istediğiniz çalışmalar var mı?
Son dönemde TEGV’in dijital platformda sesini yükselttiğini görebilirsiniz. Yenilenen web sitemiz artık çok daha kapsamlı. Web sitemizin çağın da önünde gitmesini, TEGV’in ruhunu, insanlarını, sevgisini, zekâsını, canlılığını, mizahını, estetiğini, sistem aklını ve sunduğu olanakları etkin yansıtmasını arzu ettik ve bu şekilde hayata geçirdik.
TEGV e-öğrenme platformumuzu bitirmek üzereyiz. Çalışanların temel yetkinliklerini geliştirmeleri ve işiyle ilgili bilgi becerilerini zenginleştirmek amacı taşıyan projemiz eğitimler için etkin ölçme-değerlendirme yapılabilmesine de olanak sağlıyor.
Ayrıca TEGV olarak gönüllülerimizi çok önemsiyoruz. Her sene olduğu gibi bu sene de 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nü büyük bir coşkuyla kutladık. Türkiye’de gönüllülüğün tanınması, güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla kurulan Ulusal Gönüllülük Komitesi’nin katkılarıyla geçen sene toplam 7 STK hep birlikte kutlamıştık. Bu sene bu rakam toplamda 23 STK’ya çıktı! 2-5 Aralık tarihleri arasında TEGV, TOG, TEMA, Habitat ve TURMEPA liderliğinde planlanan 17 ilde saha faaliyetleriyle bu özel günde hep birlikteydik. Ana mesajımız gönüllülüğün öneminin yanı sıra sürdürülebilir kalkınma hedefleri de oldu. Amacımız her sene daha geniş kitlelere gönüllülüğün gücünü anlatmak. Değişimin en önemli bileşenlerinden birinin gönüllülük olduğunu söylemeye hep birlikte devam edeceğiz.
Son olarak iş dünyasının temsilcisi olan okurlarımıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
İş dünyamızın da sivil toplumu daha fazla sahiplenebilecek, çalışanlarının gönüllülük üzerinden de harekete geçebilecek büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Hepimiz elimizi taşın altına koyarsak, bütün zorlukların üstesinden gelebiliriz.
Son olarak: TEGV’de “Nitelikli eğitim bazı çocukların değil, her çocuğun hakkıdır” diyoruz. TEGV’i TEGV yapan yaşamsal unsur Vakfımızın isminden de anlaşılacağı üzere, gönüllüleri. Her yıl binlerce gönüllü, Türkiye’nin en yoksun noktalarındaki yüzbinlerce çocuğa nitelikli eğitim desteği veriyor. Burada hiçbir maddi çıkar ilişkisi yok; saf iyilik var.
TEGV’de yaptığımızı iş gibi hissetmiyoruz; bir yaşam biçimi hepimiz için. Son derece duygu-yoğun. Ancak operasyon öyle büyük ki. Türkiye’nin 72 noktasında faaliyetteyiz. İnsana yatırım, strateji, verim, finansman, iletişim, lojistik… Sürdürülebilir başarı için duygu ve matematiği buluşturan katılımcı bir yönetim anlayışı olmazsa olmaz.
TEGV’de “insanlığa ve gezegene fayda” düzeyine erişiliyor. 21 yıldır Mardin Savur’dayız. Civar köyleri dahil, dokunmadığımız çocuğumuz yok. Şayet Aziz Sancar’ın ilkokula gittiği dönemde TEGV kurulmuş olsaydı, bugün bir TEGV çocuğu Nobel almış olacaktı. Tutkum budur.