2003’de e –Learning Nereye Varacak?
Günümüzün iletişim ve bilgi teknolojilerinin sunduğu olanakların en yenilerinden biri olan ve tüm sektörlerden şirketlere sınırsız faydalar sağlayan e – learning, aslında yıllardır varolan bir kavram. Ancak özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik krizler e- learning’in önemini artırdı. Zira e- learning maliyet düşürürken yetkinlik artırıcı bir özelliğe de sahip. Biz de; Human Resources İnsan Kaynakları ve Yönetim Dergisi olarak bu noktadan hareketle e – learning’in Türkiye’deki konumunu ve geleceğini belirlemek amacıyla e – nocta işbirliği ile bir araştırma gerçekleştirdik. İşte araştırmanın sonuçları ve ortaya çıkardığı ilginç noktalar:
Ankete kimler katıldı?
Öncelikle, anketimize katılanların profiline bir göz atalım… Anketin katılımcılarının büyük bölümünü orta ve büyük ölçekli firmaların üst ve orta düzey yöneticileri oluşturuyor. Faaliyet alanlarının dağılımı ise şöyle: Listenin başında yüzde 22 oranıyla bilişim var. Bunu; bankacılık, sigorta, profesyonel hizmetler, finans, kamu ve diğer sektörler izliyor. Görüşülen katılımcıların çalıştığı firmaların yüzde 75’inden fazlasından 50’den fazla kişi çalışıyor. Bunu; yüzde 20’lik oranla bin – 5 bin kişinin çalıştığı şirketler izlerken 10 binden fazla çalışanın görev yaptığı şirketlerin oranı yüzde 3.
Gelelim görüşülen kişilerin unvanlarına… Katılımcıların yüzde 41’i; personel / uzman unvanına sahip. Bunu; yüzde 27’lik oranla müdür, yüzde 16 ile ise müdür yardımcısı ve süpervizörler izliyor. Ankete katılanların arasında genel müdür yardımcısı ve genel müdürler de bulunuyor.
Katılımcıların çalıştığı departmanların dağılımına baktığımızda; katılımcıların yarıya yakınının eğitim ve İnsan Kaynakları departmanlarında çalıştığını görüyoruz. Bu departmanın oranı yüzde 46... Eğitim ve İnsan Kaynakları’nı yüzde 20’lik oranla bilgi işlek, yüzde 10’luk oranla satış / pazarlama ve yüzde ile finans izliyor.
Hangi eğitim tekniklerini kullanıyoruz?
Yukarıda profilini aktardığımız katılımcılara ilk olarak mevcut durumda kullandıkları eğitim tekniklerini sorduk. Bu soruyu, yüzde 79’luk bir kesim “eğitmen eşliğinde geleneksel sınıf eğitimleri” olarak yanıtlarken; “kitaplar ve kılavuzlar” yanıtını verenlerin oranı da yüzde 66 oldu. Bu yanıtları; yüzde 41 oranıyla “CD – Rom veya diskette eğitim materyalleri”, yüzde 35 oranıyla “Internet tabanlı eğitimler” ve yüzde 25 oranıyla “outdoor eğitimleri” izliyor. Soruya “video / TV” yanıtını verenlerin oranı da yüzde 18.
e- learning’e duyulan ilgi
Ankete katılanların sadece yüzde 15’inde e – learning uygulanıyor. Katılımcıların yüzde 33’lük bölümü e – learning ile ilgili ürün ve hizmetleri tanımaya çalıştıklarını belirtirken; e – learning’den sağlayabilecekleri faydaları araştırdıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 30… Yüzde 22’lik kesim ise e- learning’e başlama kararı aldıklarını, ürün ve hizmet sağlayıcı şirketlerle görüştüklerini dile getiriyor.
Ankete katılanların yüzde 21’i e – learning’den 1 – 2 yıldır yararlanırken, bir bölümü de 2 – 3 yıl ve daha uzun süredir yararlanıyor. Bu kesimin oranı ise yüzde 11.. e – learning’den bir yıl ve daha kısa süredir yararlananların oranı ise yüzde 5.
e – learning’e geçiş 1 yıl içinde
Ankete katılanlara sorduğumuz bir soru da “Ne Kadar Süre İçinde e – learning’e Geçmek İstiyorsunuz?” oldu. Katılımcıların yüzde 39’u bu konuda herhangi bir tarih belirlemediklerini söylerken, 1 yıl içinde geçmeyi düşünenlerin oranı yüzde 38. Katılımcıların yüzde 16’sı ise 1 – 2 yıl içinde e – learning’e geçeceklerini belirtiyor.
e – learning ile ilgilenilmesinin nedenleri
Gelelim, şirketlerin e- learning ile ilgilenmek konusundaki önceliklerine… Şirketlerin e – learning ile ilgilenme nedenlerinin ağırlıklı olarak eğitim sayısını ve çeşitliliğini artırmak, maliyet tasarrufu sağlamak ve eğitimleri yaygınlaştırmak olduğu görülüyor. Soruya; “Eğitim sayısını ve çeşitliliğini artırmak” yanıtını verenlerin oranı yüzde 77, “maliyet tasarrufu sağlamak” diyenlerin ise yüzde 73… Bunu; yüzde 69 oranıyla “eğitimleri yaygınlaştırmak” yanıtı izliyor. Şirketlerin e – learning ile ilgilenme nedenleri arasında şunlar da yer alıyor: Yeni ürünleri tanıtmak, toplam eğitim saatini artırmak, satış kanallarını daha etkili kullanmak, müşteri ve tedarikçileri eğitmek, çalışanların performansını artırmak ve rekabet avantajı elde etmek…
Katılımcılara, personelinin yüzde kaçının e – learning’den faydalanmasının planlandığını da sorduk. Buna göre; şirketlerin 19’u çalışanlarının yüzde 40 ile 60’ının e – learning’den yararlanmasını isterken; yüzde 17’lik kesim yüzde 60 – 80; yüzde 15’lik kesim ise yüzde 80 – 100 yanıtını veriyor.
Projeler eğitim / İK’nın sorumluluğunda
Şirketlerin gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi düşünülen e – learning projelerinin ağırlıklı olarak eğitim ve İnsan Kaynakları ile bilgi işlem departmanlarının sorumluluğunda olduğu görülüyor. Bu konudaki sıralama ve oranlar şöyle: Eğitim / İnsan Kaynakları yüzde 71, bilgi işlem yüzde 32, satış / pazarlama yüzde 9 ve proje ekibi yüzde 3…
Peki e – learning hangi hedef kitle için kullanılıyor? Ankete katılanların büyük bölümü bu sorunun yanıtını; beyaz yakalı ve yönetim kadroları olarak verirken bir bölümü de “tedarikçiler ve iş ortakları” seçeneğini tercih ediyor. Henüz e – learning uygulamalarına geçmeyen şirketlerden gelen yanıtlar da benzer: Katılımcıların yüzde 48’i e – learning’i beyaz yakalı veya yönetim için kullanacağını belirtirken; yüzde 29’luk bir oran bu soruya “tüm çalışanlar” yanıtını veriyor. Katılımcıların yüzde 22’si ise bu soruyu “müşteriler” diye yanıtlıyor. “Tedarikçiler veya iş ortakları” seçeneğini tercih edenlerin oranı yüzde 9, “dağıtım veya satış kanalları” diyenlerin ise yüzde 15…
e- learning uygulamasını kullanan şirketlerin yüzde 16’sında personelin yüzde 20’den azı, yüzde 5’inde ise personelin yüzde 60 – 80 ‘i e – learning’den yararlanıyor.
Tercih asenkron eğitimler
Gelelim şirketlerde hangi e- learning ortamlarının kullanıldığına ya da kullanılmasının planlandığına… Hali hazırda uygulamayı kullanan şirketlerin büyük bölümü Internet tabanlı asenkron eğitim materyallerini tercih ederken, CD – Rom tabanlı uygulamaları tercih edenlerin oranı yüzde 5.
e – learning’e geçmeyi düşünen şirketlerin yüzde 50’si de Internet tabanlı asenkron eğitim materyallerini kullanmayı planladığını belirtiyor. Internet tabanlı senkron e – learning (sanal sınıf) uygulamasını tercih edeceklerini söyleyenlerin oranı yüzde ise 30… Katılımcıların yüzde 22 de bu konuda henüz bir fikri olmadığını belirtiyor.
e – learning’e geçerken en önemlisi…
Katılımcıların, yüzde 42’lik bölümü e – learning’e geçerken kritik önem taşıdığına inandığı etkenleri bilmiyor. Bu konuyla ilgili diğer yanıtlar ise şöyle: “Kurumumuza özgü eğitim içeriği geliştirme çalışması” ve “eğitim içerikleri temini” yanıtını verenlerin oranı yüzde 21; “yazılım ve donanım temini” ve “çalışanların e – learning kültürüne geçiş için hazırlanması, motive edilmesi, kurum içinde e – learning kültürünün oluşturulması” seçeneğini işaretleyenlerin oranı yüzde 11; “bilgi iletişim altyapısının güçlendirilmesi”, “e – learning uygulamalarının kurumsal stratejiler doğrultusunda geliştirilmesi” ve “e – learning uygulamalarının kurumsal İK uygulamaları ile entegre edilmesi” yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 5…
e – learning’e henüz geçmemiş şirketler ise en önemli etkenin “çalışanların e – learning kültürüne geçiş için hazırlanması, motive edilmesi, kurum içinde e – learning kültürünün oluşturulması” olduğuna inanıyor. Bu yanıtı verenlerin oranı yüzde 63… “Kuruma özgü eğitim içeriği geliştirme çalışması” ise yüzde 51’lik oranla ikinci sırada yer alıyor. “e – learning uygulamalarının kurumsal stratejiler doğrultusunda geliştirilmesi” ve “e – learning uygulamalarının İK uygulamaları ile entegre edilmesi” seçeneğini tercih edenlerin oranı ise yüzde 42…
e- learning’i başarılı kılan ne?
Şirketlere “e – learning’i başarıyla yürütebilmek için kısa vadede (6 ay – 1 yıl) gereksinim duyulanlar”ı da sorduk. Yüzde 49’luk bir kesim bu soruya “eğitim içeriği / online eğitim” yanıtını verirken, “eğitim yönetim sistemi” yanıtını verenlerin oranı yüzde 47. Bunu; “danışmanlık ve eğitim hizmetleri” ve “sanal canlı sınıf” izliyor. e – learning uygulamasına henüz geçmeyenler ise “en önemlisi eğitim yönetim sistemi” diyor. Bu seçeneği tercih edenlerin oranı yüzde 40.. “Eğitim içeriği / online eğitim” yüzde 36 ile ikinci, “danışmanlık ve eğitim hizmetleri” ise yüzde 29 oranla üçüncü sırada.
Peki e – learning uygulamasında dış kaynak veya Uygulama Servis Sağlayıcı kullanımına gidilen alanlar var mı? e – learning uygulayan şirketlerin yüzde 11’i bu soruya “danışmanlık”, yüzde 5’i ise “yazılım” yanıtını veriyor. e – learning’e geçmeyi düşünen şirketlerin sıcak baktığı alanların başında ise yüzde 34’lük oranla “eğitim içeriği geliştirme” geliyor. Bunu; yüzde 29 ile “yazılım”, yüzde 28 ile “danışmanlık” ve yüzde 12 ile “donanım” izliyor.
“Kurum içinde e – learning eğitim içerik geliştirme fikrine nasıl bakıyorsunuz?” sorusu da anketimizde yer alıyordu. Katılımcıların yüzde 67’si bu soruya “olumlu” yanıtını verirken, yüzde 26’lık kesim de konuyla ilgili fikri olmadığını belirtti.
e – learning başarısız olur çünkü…
Katılımcılarımıza gelecekte yapılacak e – learning uygulamasının başarılı olmamasının muhtemel nedenlerini sorduğumuzda; katılımcıların yarıya yakını bu soruya “eğitim içeriklerinin istenilen kalitede olmaması” yanıtını verdi. Yüzde 45’lik oranın yanıtları ise “yönetim desteğinin eksikliği” ve “”personel direnci ve motivasyon eksikliği” idi. Bunları sırasıyla; “maliyet”, “teknoloji altyapısının yetersiz olması”, “şirket içi çalışanlarına yönelik zayıf pazarlama ve çalışanların bilgilendirilmemesi”, “diğer eğitim metotlarının öncelikli olması” ve “şirketin genel stratejisi içinde yer almaması” izliyor.
Gelelim e – learning uygulaması ile ilgili kişisel çekincelere… Katılımcıların yüzde 45’inin en önemli çekincesi “kişilerin online eğitim için motive edilmesinin zorluğu”… Bunu yüzde 39’luk oranla “eğitim içeriklerinin istenen kalitede olmaması” ve yüzde 38’lik oranla “öğrenmede yüzyüze iletişimin gerekliliği” izliyor. Diğer çekinceler ise oranlarıyla şöyle sıralanıyor: Yüzde 28 “eğitim etkinliğinin ölçülmesinin zor olması”, yüzde 22 “çalışanların e – learning’den faydalanmak için yeterli profilde olmaması”, yüzde 18 “yatırımın geri dönüşünün sağlanacağından emin olunamaması”, yüzde 15 “sağlayıcı firmanın ve ihtiyaç duyulan ürünlerin seçilmesinin zorluğu”…
Ürün ve hizmet sağlayıcılardan beklentiler
e – learning uygulamasına henüz geçmeyen firmalara; “e – learning uygulamasında ürün ve hizmet sağlayıcıların hangi özellikleri daha önemli” diye sorduk ve bakın hangi yanıtları aldık: Katılımcıların yüzde 91’inin bu konuda fikri yok. Yüzde 45’lik bir kesim ise “bilgi ve birikimini çalıştığı kuruma aktarabilmesi” yanıtını veriyor. Bu yanıtı sırasıyla, “uygulama tecrübesi”, “teknik destek kalitesi”, “ürün ve hizmetlerin uluslararası standartlarda olması” ve “proje ve değişim yönetimi anlayışı” izliyor.
e – learning’e geçişte üst düzey yönetici desteğinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Peki katılımcılarımızın şirketlerindeki tepe yöneticilerin e – learning’e güven ve inançları hangi düzeyde? Yüzde 47’lik oranın bu soruya yanıtı “ılımlı” şeklinde, yüzde 16 ise soruyu “çok yüksek” diye yanıtlıyor. “Az” yanıtını verenlerin oranı ise sadece yüzde 15.
Eğitici ve yönetici nasıl olmalı?
Ankete katılanlara “e – learning modelinde eğitimcilerin hangi özellikleri hedeflenen başarının sağlanması için daha önemli?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıtların ilk sırasında, yüzde 59 oranıyla “e – learning eğitim içeriği tasarımı” başı çekti. Bunu; yüzde 53 ile “online eğitim programları planlama ve yönetme”, yüzde 46 ile ise “sunum teknikleri” izledi. Sıralama şöyle devam etti: “koçluk ve geri bildirimde bulunma”, “bilgi teknolojileri alanında bilgi sahibi olma”, “farklı eğitim yöntemlerinin bir arada yönetilmesi” ve “veri analizi ve raporlama”…
Aynı soruyu; bu kez yöneticilerin özellikleri açısından sorduğumuzda katılımcılar birinci sıraya “motivasyonu sağlamak üzere destek olma” yanıtını koydu. “Çalışanın performansını ve eğitimlere devam durumunu takip etme” yanıtını verenlerin oranı yüzde 60, “çalışanların kişisel gelişimiyle ilgili sorumluluk alma” yanıtını tercih edenlerin oranı ise yüzde 56 oldu. Bu yanıtları sırasıyla; “gerektiğinde çalışan ödüllendirme”, “koçluk ve geri bildirimde bulunma” ve “bilgi teknolojileri alanında bilgi sahibi olma” izledi.
…Ve öngörüler
Katılımcılara son olarak bazı öngörülerini de sorduk. Bu konudaki ilk soru şu oldu: “Kısa vadede (6 ay – 1 yıl) ne tür e – learning eğitim içeriklerine ihtiyaç duyulacak?” İşte oranlarıyla bu soruya verilen yanıtlar: Yüzde 52 “teknik eğitimler (yapılan iş ile ilgili eğitimler)”, yüzde 44 “yazılım kullanıcı eğitimleri (MS Office, Windows 2000)”, yüzde 43 “kişisel gelişim eğitimleri (sunum teknikleri, zaman yönetimi, stres yönetimi)”, yüzde 40 “yönetim becerileri eğitimleri (Liderlik, performans yönetimi, motivasyon)”, yüzde 29 “satış ve pazarlama eğitimleri” ve yüzde 26 “teknoloji eğitimleri (Yazılım geliştirme, network, işletim sistemleri)”
Peki uzun vadede (1 yıl ve daha fazla) ne tür e – learning eğitim içeriklerine ihtiyaç duyulacak? Katılımcıların yarısı bu sorunun yanıtını “yönetim beceri eğitimleri” olarak yanıtlıyor. Bu yanıtı sırasıyla; kişisel gelişim eğitimleri, teknik eğitimler, satış ve pazarlama eğitimleri, teknoloji eğitimleri ve yazılım kullanıcı eğitimleri izliyor.
ARAŞTIRMA DİYOR Kİ…
enocta yetkililerinin ankete ve e – Learning uygulamalarının geleceğine ilişkin yorumları şöyle:
• Cevaplardan da görüldüğü üzere kriz nedeni ile azalan kişi başı eğitim saatleri, eğitim çeşitliliği e – Learning ile geliştirilebiliyor. Aynı zamanda kurumların bu talepleri karşılarken katlanması gereken maliyetler minimize ediliyor. Gerçekleştirmiş olduğumuz geniş kapsamlı bir projede müşterimiz 2,5 ay gibi kısa bir süre içinde yaklaşık 70 eğitimlik bir e – Learning kataloğuna kavuştu. Yönetim seviyesinden sahadaki satış elemanına kadar herkesin her yerden aynı standartta bilgi ve eğitime ulaştığını düşünün…
• e – Learning’e geçmeyen firmaların cevaplarından da görüleceği gibi, e – Learning halen ağırlıklı olarak bir teknoloji uygulaması olarak algılanıyor. enocta olarak bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğumuz tüm uygulamalarda Eğitim Yönetim Sistemi’nin projelerde gerekli bir araç olduğunu, ancak önemli olanın e – Learning’i kurum bünyesinde bir öğrenme ve kişisel gelişim modeli olarak benimsetilmesi olduğunu öğrendik.
• enocta olarak gerek üst yönetim desteğini sağlamak, gerekse çalışanların e – Learning’den elde edebilecekleri maksimum faydayı anlatabilmek için kurum içi iletişim ve pazarlama faaliyetleri projelerimizin en kapsamlı çalışmaların başında gelmektedir.
• “Kurum içinde e – Learning eğitim içeriği geliştirme fikrine nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna verilen, yüzde 67 oranında “olumlu” yanıtı kurumlar kendi bünyelerinde geliştirebilecekleri Teknik (kurum içinde yapılan iş ile ilgili) ve ürün eğitimleri ile hayata geçirebilirler. Yazılım kullanımı, teknoloji ve kişisel gelişim eğitimlerinde ise Hazır paket eğitimleri seçmelerini öneriyoruz.