Yeni süreçteki en büyük engelimiz de yardımcımız da aynı kavram olacak: KÜLTÜR!

COVID-19'un patlak vermesi birçok çalışanı ve ekibi uzaktan çalışmaya zorladı. Bu yeni çalışma modeli aslında şirket kültürünü ve iç iletişimi test etmek için müthiş bir araç... ‘Fiziksel etkileşim ve yüz yüze iletişim süreçleri olmadan, çalışanlar kendilerini bağlı veya verimli hissetmez’ mitini de çöpe atacak gibiyiz. Çalışan bağlılığı ve iç iletişim süreçlerinin de yeniden revize edilecek olması kaçınılmaz bir gerçek… Şirketlerin, çalışanların uzaktan çalışırken kurum kültürüne bağlı kalmaları için var olan kültürlerini mevcut çalışma gerçekliğine uyacak şekilde adapte etmek zorunda olduğunu da görüyoruz. Eski taslar yeni hamama uymayacak! 

Kültür; yüksek çalışan katılımında, verimlilikte, etkili iletişimde, motivasyonda ve iş birliğinde kilit bir faktör olduğundan en zor dönemlerde bile şirketin ve çalışanın yara almadan kurtulmasına neden olur. Eagle Hill Consulting'in 2019’un başlarında gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre çalışanların yüzde 63'ü kültürün şirketlerinin başarısını doğrudan etkilediğine inanıyor. 

Daha spesifik olarak, çalışanlar kültürün iş performanslarını oldukça yüksek oranda etkilediğine inanıyor; en iyi işi çıkarmalarında yüzde 77, üretkenlik ve verimliliklerini artırmada yüzde 76 ve müşterilere en iyi hizmet verme yetkinliklerini artırmada yüzde 74 oranında etkilediğini belirtiyorlar. COVID-19 krizinden önce bile şirketler kültürlerini değerlendirmek ve yönetmek için çok zorlu mücadeleler veriyordu. Şimdi bilinmedik bir süreçte bu kültürü yönetmek daha da zor gibi görünüyor. 

Tüm dünyanın uzaktan çalışması ile birlikte yeni bir kurumsal davranışa tanıklık ediyoruz. Ve bu yeni davranış şirket kültüründeki gerçek potansiyeli ortaya çıkarabilecek kadar güçlü… “Kalıcı bir kültür değişikliğinin en önemli anahtarı, her bir insanın işleri biraz farklı yapmaya başlamasıdır” diyen Peter Drucker bugünü görse ne derdi? Bugün tüm dünyadaki herkes işleri farklı yapmaya başladı. Şirket kültürleri değil, dünya iş kültürü değişiyor. Şirketlerin iş yapış değil, dünyanın iş yapış şekli değişiyor. Ve bu değişim sürecinin yöneteni ise ne büyük liderler ne de yönetim kurulları sadece mikroskobik bir virüs…  O büyük lider ve yöneticilerin görevi şimdi başlıyor. En önemli dinamiği uzaktan çalışma olan bu yeni kültürü nasıl yöneteceklerini iyi bilenlerin kazanacağı bir dünyaya hazır olun! 

Şirketlerin uzaktan çalışmayı barındıran kurum kültürünü kurgularken yaygın ve köklü bir kültür değişiminden kaçınması gerektiğine değinen uzmanlar, değişiklikleri küçük aksiyonlarla var olan kültüre adapte etmek gerektiğinin altını çiziyor. Bence artık kültür değişimi yerine kültür katılımına odaklanmak gerekiyor. Tıpkı çalışan katılımına odaklanmamız gerektiği gibi… Bu süreç de bunun için çok iyi bir fırsat. Hepimiz biliyoruz ki kültür inatçı ve sebattır. Büyümek ve gelişmek için de kültürü desteklemek gerekiyor. Böyle bir süreçte köklü bir değişimin peşinde koşmak yerine eskilerin üzerine yeni alışkanlıklar inşa etmek çok daha etkilidir. 

Herkese bu yeni macerada başarılar diliyorum. Huzur ve başarıyla atlatacağınız iş süreçleriniz, sağlık ve mutlulukla sürdüreceğiniz bir hayatınız olsun! 


Gülcan Çağlar Çalışkan

Genel Yayın Yönetmeni 


DERGİ

HRdergi Nisan sayısı çıktı! İyi okumalar

SATIN AL Nisan 2024