Yeni nesil yetenekleri 'staj'da yakalayın! Yoksa treni kaçırırsınız!

‘GençIere bütün hayaIIeri gerçek gibi görünür, önemIi oIan, onIara gerçeğin ne oIduğunu anIatmaktır.’  Jacques Benigne Bossuet

Genç çalışan adaylarının işgücü içinde yaratacağı katma değeri anlamayan işverenler, gelecekte yetenek kıtlığı ile karşı karşıya kalacaktır. Bu bireylerden oluşan grup, işgücü envanterinin kritik bir kaynağıdır; bu sezon stajyer olarak işe alınan kişiler gelecek yıl giriş seviyesindeki pozisyonlar için işe alınabilir. Bu nedenle uzmanlar, kurumların stajyerleri sadece eğitimli ama ucuz bir işgücü olarak değil, gelecekteki yeni lider grubu olarak görmeleri gerektiğini vurguluyor. Bir stajyerin başarısı sayesinde, stajyerleri bir değer ve şirket kültürünün önemli bir parçası olarak yapılandırabilirsiniz.

İşverenler için iyi haber; açık olan stajyerlik pozisyonlarından daha fazla öğrencinin başvuru yapıyor olmasıdır. Bununla birlikte kötü bir haber daha var: Yüksek potansiyelli adaylardan (sınıfları içinde en parlak olanlar) oluşan grup küçük, onlar için yaşanan rekabet serttir.

Ancak bu gürültü içinde sesinizi duyurabilmek zorlayıcı olsa da imkânsız bir görev değildir. Bu nedenle işverenlerin atabileceği en önemli adım, Y Nesli hakkında olabildiğince çok şey öğrenmeleridir; beğendikleri, nelere hiddetlendikleri, nelerde takıldıkları, gibi… Bu tip bilgiler, daha etkili hedef stratejilerinin yolunu açar.

Bu titiz gruba ulaşabilmek için uygun araçları kullanmayan işverenlerin gelecekte büyük yetenek sorunları ile karşılaşabileceğini vurgulayan uzmanlar, öğrencilerin kendileri ile senkronize olmadığını düşündüğü şirketlerde çalışmak konusunda tereddütte kalacağını belirtiyor. Özellikle zayıf Internet varlığı olan işverenler, bu grup tarafından hiçe sayılmış ya da görmezden gelinmiş olarak algılanabiliyor.

CollegeGrad.com tarafından geçenlerde yapılan bir anket de Internet’in ilk işlerini arayan öğrenciler için ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. 500 katılımcıyla gerçekleşen ankete göre, Internet açık arayla en çok kullanılan iş arama aracı… Katılımcıların yüzde 60’ı, giriş seviyesindeki işler hakkında bilgi almak için Internet’in en iyi kaynak olduğunu söylüyor. Üniversite öğrencilerinin iş arayışlarında köklü bir değişiklik yaşandığını belirten uzmanlar da sadece 10 yıl önce Internet’in giriş seviyesindeki iş arayışlarında minimal bir faktör olduğunu, şimdilerde ise üniversite öğrencileri arasında en sık kullanılan yöntem haline geldiğini ifade ediyor.

Araştırmaya göre, kariyer fuarları ikinci sırada geliyor. Katılanların yüzde 20’si kariyer bilgisi bulmak için bunun en iyi kaynak olduğunu belirtiyor. Üniversitelerdeki kariyer merkezleri ve sınıf arkadaşları ise üçüncü ve dördüncü sırada geliyor.

Ancak uzmanların bu noktada bir uyarısı var: Eğer içerik yeni neslin ihtiyaçlarına göre terzi dikimi hale getirilmiyorsa, uygun medyayı kullanmak da genç yetenekleri çekmek için yeterli olmuyor. Bu nedenle özellikle şirketin stajyer programı ile ilgili bilgi sunan broşür gibi materyallerin geliştirilmesi çok önemli. Bu, özellikle kariyer fuarları sırasında çok önemli…

Gençleri cezbeden etkinliklere sponsor olmak iyi bir seçenektir!

Üniversite öğrencilerine ulaşmak konusunda Internet, kariyer fuarları ve kariyer merkezleri kesinlikle vazgeçilmezdir. Ancak kampüslerde tutarlı bir hayran havuzu oluşturmak ve marka varlığını güçlendirmek için, işverenlerin aynı zamanda söylentiler yayabilmesi de gerekiyor.

Uzmanlara göre şirketler bu önemli cepheyi kazanmak için özel etkinliklere sponsor olabilir. Bu konuda verilebilecek en iyi örneklerden biri de işe alım sezonu boyunca rekabet avantajı kazandıran dikkat çekici etkinlikler düzenleyen MasterCard’dır.

Şirket son zamanlarda yeni bir işe alım yöntemi kullanarak özel bir yarışma düzenledi. Burada katılımcılardan kim olduklarını ve neden orada çalışmak istediklerini açıklayan bir öykü yazmaları isteniyordu. Yarışma özellikle hedeflenen Internet sitelerinde ve kampüslerde pazarlandı; bu sayede marka farkındalığının artırılmasına yardım edildi.

Uzmanlar şirketin bu sayede büyük canlılık kazandığını, ama en önemli faktörün pazarlama kampanyasının ana hattı olduğuna inanıyor. Çünkü bu sayede şirket, gençlerin gözünde çalışmak için cazip hale geldi.

MasterCard’ın kampanyası çok başarılı olmasına karşın, maliyeti de yüksektir. Daha kısıtlı bütçesi olan şirketler ise kampüslerde adlarının geçmesini sağlamak için güçlü ama düşük maliyetli araçlar kullanabilir. Örneğin, her gün milyonlarca üniversite öğrencisinin girdiği sosyal bağlantı sitesi Facebook’ta bir profil yaratmak, gibi…

Yeni neslin şeffaflık konusundaki saplantısını unutmamak gerekiyor.

Bu noktada kullanılabilecek yöntemlerden bir diğeri ise blog açmak… Marka farkındalığı yaratmak için bunun da kullanılabilecek ucuz bir yöntem olduğu uzmanların, önemli bir uyarısı var: Yeni neslin şeffaflık konusundaki saplantısını unutmamak gerekiyor. Uzmanlar şirketleri, mevcut stajyerlerin günlük deneyimleri konusunda bir günlük tutmasına ve bunları kurumsal web sitesindeki özel bir bölüme göndermesine izin vermeye teşvik ediyor.

Ancak bu noktada bir uyarıda daha bulunmak gerekiyor: Günlüklere çok fazla politika uygulamamak gerek. Stajyerlere günlük konusunda belirli yönergeler verilmeli (Örneğin hassas bilgilerin ya da etkileşim içinde oldukları müşterilerin isimlerinin yayınlanmaması gibi) ama mutlaka fazlasıyla özgürlük de sağlanmalı. Uzmanların konuyla ilgili yorumu şu: “Eğer günlükler, bu şirkette çalışmanın neye benzediğine ilişkin dürüst bir fikir vermiyorsa, başarısızlık olasılığı yükselecektir. Bu gençler son derece akıllı ve şeffaflığa çok değer veriyorlar.”

Kalifiye bir yeteneği işe almak, başarılı bir stajyerlik ilişkisi yaratma deneyiminin sadece bir parçasıdır.

“Eğer bu yaz aynı üniversiteden stajyer alacaksanız, geçen yılki stajyerlerin olumlu bir deneyim yaşadığından emin olmalısınız” diyor uzmanlar: “Ne tür bir işveren olduğunuz konusundaki söylentiler kampüste dilden dile dolaşacaktır.”

Bu nedenle stajyerlere de tam zamanlı çalışanlara yönelik işgücü yönetimi uygulamalarının yöneltilmesi öneriliyor. “Kendinizi onların yerine koyun” diyor uzmanlar: “Onlara, size nasıl davranılmasını isterseniz öyle davranın.”

Bu anlamda atılan adımlar arasında, stajyerlere anlamlı sorumluluklar vermek yer alıyor. Kahve getirmek ve fotokopi çekmek tatmin yaratan bir deneyim yaratmıyor. Buna ek olarak, işverenlerin stajyerlere yapıcı geri bildirimde bulunmaya (olumlu ve olumsuz) hazır olmaları da gerekiyor.

Stajyerler mentorluğa ihtiyaç duyar.

İşgücünde hiçbir deneyimleri olmadığını göz önüne alırsak, diğer tam zamanlı çalışanlar arasında ortak bilgi olan konularda rehberliğe ihtiyaç duyabilirler. Örneğin, işverenler stajyerlerin ofisteki giyim kurallarını daha en baştan bildiğini varsaymamalıdır. Rehberlik etmenin gerekli olduğunu belirten uzmanlar, ancak bunun dengeli olması gerektiğini vurguluyor ve ekliyor: “Aksi durumda mikro yönetim uygulayan bir işveren gibi görülme riskiniz ortaya çıkabilir.”

Öğrenciler üniversite son sınıfa gelene kadar onları araştırmayı erteleyen işverenler, treni kaçırabilirler.

Pek çok inovatif işveren, Y Nesli ile ilişki kurmaya daha üniversite kampüsüne ayak bastıklarında başlar, böylece sıra onları çekmeye gelene kadar elleri üzerlerinde olur.

Proaktif davranan ve öğrencileri erkenden hedefleyen işverenler, son dakika paniklerini önleyecektir. Hatta liseler bile iyi başlangıç noktaları olabilir. Şirketler bu kurumlar içinde eğitim ve gönüllü hizmetler sağlayabilir.

Konuşmacı ya da broşür gibi basılı materyaller göndererek profesyonellik, giyim kodu, iş etikleri gibi konularda öneriler sunabilir. Bunların çok maliyetli olmadığını, ama geri dönüşlerinin yüksek olacağını söyleyen uzmanlar, bu gençler ilk stajyerliklerini ya da işlerini aradıklarında, akıllarına bu şirketlerin geleceğini belirtiyor.

Peki, sizin için en doğru ve yararlı olacak stajyerle buluşmanın yolları var mıdır?

Öncelikle stajyerlerin tüm işverenler için değerli kaynaklar olabileceğini unutmamak gerekiyor. Hevesli üniversite öğrencilerinin ya da yeni mezunların, deneyim kazanmak için illa ki büyük işverenlere akın edeceğini düşünmeyin. Eğer bir projeniz ya da iyi tanımlanmış bir göreviniz varsa, dışarıda bir yerlerde bu görevin altından kalkmak ve şevki ile enerjisini role katmak için bekleyen bir stajyer olabilir.

Stajyerleri işe almak, ayrıca daha önce de belirttiğimiz gibi geleceğin çalışanlarını bulmanın mükemmel bir yoludur. Stajyer tam zamanlıya dönse de dönmese de kampüsteki potansiyel çalışanlarınıza çalışmak için mükemmel bir yer sunduğunuz konusundaki fikirlerini aktarabilir.

Ancak en yakınınızdaki üniversite kampüslerini aramadan önce, yapılması gereken işi ve adaylarda bulunması gereken becerileri belirleyin. Şirketlerdeki spesifik görevler bu kısa vadeli görevlendirmeler için çok uygundur. Araştırmalar, sistemler ve proje yönetimi departmanları, organizasyon gerektiren görevler ve kuruluş aşamasındaki şirketler ya da yeni ürün lansman dönemlerinin tümü iyi stajyer bulma fırsatları yaratır.

Stajyeri kimin yöneteceğine karar verin.
Bu, potansiyel olarak sınırlı iş deneyimine sahip olan bir kişiye zamanını ve sabrını ayırabilecek biri olmalıdır.

Görev ve ihtiyaçlar, başlangıç noktasıdır. Artık bunları işe alım için okul ya da okullardaki departmanları bulmak için kullanabilirsiniz. Üniversite rehberleri, sizin ihtiyaçlarınız doğrultusunda belli uzmanlık alanları olan öğrencileri size yönlendirebilir. İşyerinizdeki eski mezunlar da okullarla mükemmel bir bağlantı sağlayacaktır.

Yerel kuruluşlar mantıklı bir başlangıç noktası olabilir ama burada durmanız gerektiğini düşünmeyin. Civardaki okullardan gelecek öğrenciler de ihtiyaçlarına en çok uyan uzmanlık alanlarına sahip olabilir.

Kimi okullarda stajyerlik ofisleri ve kariyer merkezleri bulunur; kimileri ise sizi spesifik fakülte üyelerine yönlendirecektir. Eğer öğrenci yerel bir okuldan geliyorsa, tüm yıl boyunca uygun olabilir. Eğer stajyer düzenli kampüs rutininden izin alarak yarı zamanlı olarak işe gelecekse, sömestr takvimleri hakkında bilgi isteyin. Ticaret, finans ya da sağlık gibi meslek liselerine devam eden öğrencileri de göz ardı etmeyin.

Kimi işverenler stajyerlere maaş verir, kimileri vermez. Stajyer çalıştıran diğer işverenlerden, maaşları öğrenin. Eğer ödeme yapamayacaksanız ya da diğerlerine kıyasla daha az ödeme yapacak durumdaysanız, yetkililer size bu durumun stajyerleri uzaklaştırıp uzaklaştırmayacağı konusunda bilgi verecektir. Ayrıca ücrete yönelik yaratıcı eklemeler öğrenciler tarafından hoş karşılanacaktır.

Öğrencinin, iş deneyimi nedeniyle kredi kazanıp kazanmayacağını öğrenin. Değerlendirmeleri tamamlamanız ya da profesörler ile birlikte takip yapmanız gerekebilir. Sadece proje çalışmaları için değil, belli pozisyonları doldurmak için üniversiteli stajyerleri kullanıyorsanız, onların ücretsiz çalışmasını bekleyerek maaş ve saat düzenlemelerini göz ardı etmeyin.
 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)