Sepaş Enerji İnsan Kaynakları’nın motivasyonu bu dönemde de yüksek
Yerleşik kabul edilip benimsenen pek çok uygulama dönüşüm evresine girmişti. Tüm sektörlerde direnç noktaları test ediliyordu. Elektrik ihtiyacı çok daha fazla önem kazanmıştı. Bir yandan hizmetlerin kesintiye uğramaması gerekirken bir yandan da fedakarlıkla görevinin başında olan çalışanlara yönelik sorumlulukları her zamankinden büyüktü.
Salgının başlamasıyla birlikte öne çıkan konuları bu şekilde tarif eden Sepaş Enerji Kurumsal Gelişim ve Satın Alma Grup Müdürü Ebru Şahan, hayata geçirdikleri yeni uygulama ve tedbirlerin karşılığını bulduğunu aktarıyor: “Great Place to Work’ün salgın boyunca, kurumların aldığı önlemleri ve çalışanlara yaklaşımlarını ölçen anket çalışması, Sepaş Enerji’nin bu alandaki başarısını ortaya koymuş oldu. Ankette, yaklaşık 10 bin çalışana bu sürece dair farklı konularda 18 soru yöneltilirken, araştırmaya katılan çalışanların toplam ortalamasına göre yaklaşık yüzde 30 daha yukarıda olduğumuzu gözlemledik”.
Covid-19 salgını etkisini hala sürdürüyor. Sepaş Enerji, bu zorlu dönemde nasıl bir stratejiyi devreye aldı?
Covid-19 salgını, toplumsal hayatın tamamında olduğu gibi iş dünyasına da baştan aşağıya yeni bir biçim verdi. Pandemi sürecine dek yerleşik kabul edip, benimsediğimiz pek çok uygulama, ortaya çıkan yeni koşullara göre dönüşüm evresine girdi. Değişimin önündeki bazı engelleri kaldırmasına karşın, şirketler adına zorlayıcı birtakım yönlerinin de bulunduğunu söylemem gerekir. Özellikle, insan sağlığı üzerindeki riskleri azaltabilmek adına sosyal izolasyon yöntemine başvurulan Mart-Nisan-Mayıs dönemlerinde, tüm sektörlerde direnç noktaları ciddi düzeyde test edildi.
Türkiye’nin her noktasından 4 milyon kişiye enerji tedariki sağlayan Sepaş Enerji; kamu hizmeti veren bir kurum olarak, böylesi güç bir dönemde elektrik ihtiyacının çok daha önem kazandığını gördük. Dijital uygulamalarımız sayesinde paydaşlarımızla aramızdaki bağı korumayı bildik. Ana stratejimiz, en önemli varlığımız olan “insanı” odağımıza alarak, iş sürekliliğimizi sağlamak olarak belirlendi.
Hizmetlerimizin kesintiye uğramaması adına örnek bir fedakarlıkla daima görevlerinin başında bulunan çalışanlarımıza karşı sorumluluklarımız her zamankinden daha büyük. Bu bilinçle, salgın sürecini ilk andan itibaren yakından takip etmeyi sürdürüyoruz. Toplum ve çalışan sağlığına yönelik bir dizi koruyucu aksiyonu, henüz bu yönde bir zorunluluk mevcut değilken devreye almıştık ve yaklaşık 9 ayı geride bıraktığımız bu süre zarfında aynı titizlikle uygulamaya devam ediyoruz.
Ayrıca, bu zorlu dönemde çalışanlarımızın her an yanlarında olabilmek adına “Çalışan Psikolojik Destek Hattı” gibi bir uygulamayı da hayata geçirdik. Çünkü Sepaş Enerji için önemli olan yaşamsal bir ihtiyaç olan enerji tedarikinde aksamanın önüne geçerken, çalışan sağlığını da üst düzeyde korumaktı. Bugün baktığımda, hep birlikte bu zorluğun üstesinden gelerek önemli bir başarıya imza attığımızı düşünüyorum.
İK alanında hayata geçirdiğiniz yeni uygulamalar ve başvurduğunuz tedbirler, kurum içinde nasıl karşılandı? Bu süreçte çalışan memnuniyetinde nasıl bir değişiklik gözlemlediniz?
Kısa bir zaman içinde yeryüzünü etkisi altına alan salgın, doğal olarak birtakım soru işaretleri doğurdu. Bu türden kriz anlarının ortak bir özelliği olarak, çoğalan belirsizlik durumlarına karşı insanların doğru bilgiye yönelik taleplerinin arttığını görüyoruz. Bu iç görüden yola çıkarak, aksiyon planımız çerçevesinde çalışanlarımızla iletişimimizi çok daha fazla güçlendirdik. Pek çoğumuzun belki de ilk defa karşı karşıya kaldığı bu durum hakkında düzenli olarak en geçerli ve açık bilgileri şeffaflıkla paylaştık. 17 Mart günü başladığımız ev-ofis modeli de dahil olmak üzere, hayata geçirdiğimiz tüm uygulamaların toplum sağlığı adına koruyucu niteliğini çalışanlarımıza aktardık. Biraz önce sözünü ettiğim “Çalışan Psiko- lojik Destek Hattı” oldukça yararlı biçimde hizmet verdi. Bu süreçte fiziksel katılımlı eğitimlerimize ara vermiş olsak da online kanallar aracılığıyla çalışanlarımızın kariyer gelişimlerini sürdürebilmelerine katkı sağla- yan programlarımıza devam ettik.
Tüm bu önlemlerimiz ve etkili süreç yönetimimizin, çalışan memnuniyetini bu zor dönemde artırdığını gördük. Türkiye’nin en iyi işveren şirketlerini araştıran Great Place to Work’ün koronavirüs salgını boyunca, kurumların aldığı önlemleri ve çalışanlara yaklaşımlarını ölçen anket çalışması, Sepaş Enerji’nin bu alandaki başarısını ortaya koymuş oldu.
Ankette, yaklaşık 10 bin çalışana bu sürece dair farklı konularda 18 soru yöneltilirken, araştırmaya katılan çalışanların toplam ortalamasına göre yaklaşık yüzde 30 daha yukarıda olduğumuzu gözlemledik. Arkadaşlarımızın yüzde 98’i, Sepaş Enerji’nin insan sağlığını birinci plana aldığı yönündeki düşüncesini belirtti, ki bu bizler için hayli mutluluk verici oldu. Yüzde 96’sı ise salgın sürecinin kurumumuz içinde etkili biçimde yönetilip, müşteri beklentilerinin de karşılandığını ifade ediyor. Arkadaşlarımızın yüzde 95’i de bu sürecin Sepaş Enerji’ye yönelik etkileri hakkında bilgilendirildiklerini düşünüyor. Bu sonuçlar, Sepaş Enerji’nin süreç yönteminde ortaya koyduğu başarıyı çalışan nezdinde de göstermesi açısından bizleri gururlandırdı.
Salgın döneminde, pandemi koşulları nedeniyle istihdam politikanız değişime uğradı mı?
Pandeminin başlangıcından bu yana işten çıkarma ve işe alımlar, en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. İlk günlerde, salgının ekonomik koşullar üzerinde zorlayıcı bir etki yaratacağı anlaşıldıkça, çalışanlar açısından iş güvencesi konusunun üzerinde daha fazla duruldu.
Sepaş Enerji olarak, pandemi süresince yüklenici firma çalışanlarımız dahil istihdamımızı koruduk. Çatısı altında bulunduğumuz Akkök Holding’in aldığı karara bağlı olarak, istihdam seviyemizi koruma sözü verdik ve bu politikamızı hala sürdürüyoruz. Mutlulukla söylüyorum ki, Sepaş Enerji’de koronavirüs salgını nedeniyle herhangi bir işten çıkarma yaşanmadı.
Ayrıca, arkadaşlarımızın maaş ve izinler başta olmak üzere çalışan haklarında kayıp yaşanmasına da izin vermedik. Tam aksine bu denli zorlayıcı bir dönemde desteğimizi daha fazla hissettirmek ve onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirebilmek adına ilave yan haklar sağladık. Bu türden tedbirlerimizin de çalışan memnuniyetine olumlu yansıdığını görmekten mutluyuz.
Bu dönemde gündeme gelen konulardan biri de söz ettiğiniz gibi evden çalışma sistemi oldu. Sepaş Enerji, bu sistemi nasıl hayata geçirdi? Sizce, ev-ofis modelinin çalışan performansına yönelik nasıl etkileri oldu?
Sepaş Enerji olarak, 17 Mart günü itibarıyla ev-ofis modeliyle çalışma sistemine geçtik. Çalışanlarımızın yüzde 80’lik önemli bir dilimini kapsayan uzaktan çalışma esnasında muhtemel sorunların önüne geçebilmek adına alt yapı düzenlemeleri gerçekleştirdik. Görev tanımları gereği evden çalışmaya uygun olmayan arkadaşlarımızı bile hızlı aksiyonlarımızla farklı birimlerimizde görevlendirdik. Sunduğumuz kamu hizmeti gereği, müşterilerimizle birebir iletişim ha- linde olan departmanlarımızdaki arkadaşlarımızın yedekli olarak çalışmasını sağladık. İş toplantılarımızı ve şirket içi eğitim süreçlerimizi de aynı şekilde uzaktan planlamaya entegre ettik. Kurum içi iletişim süreçlerine yönelik yeni bir alt yapı projesi geliştirmeye yönelik hazırlıklarımız sürüyor.
Performans açısından bakacak olursak, bu modeli stratejik projelerimiz ve hedeflerimizin hayata geçirilmesi özelinde değerlendirmemizin mümkün olacağını düşünüyorum. Bu süreçte, bütün paydaşlarımızla online görüşmeler devam etti. Hatta pandemi sebebiyle çalışanlar nezdinde de proje ve hedeflerin önem seviyesi daha yüksek değerlendirilip, normal döneme göre çok daha hızlı biçimde ilerleme sağlandığını söyleyebiliriz. Sosyal bir varlık olan insan için birlikte vakit geçirme ve yüz yüze temas, elbette çok önemli bir ihtiyaç. Ancak başlarda temkinli yaklaşsak da içinde bulunduğumuz koşullar doğrultusunda yürütülen uzaktan çalışma yönteminin çalışan performansını artırıcı etkiye sahip olduğunu gördük.
Sistemi kalıcı hale getirmeyi kararlaştıran kurumlar da oldu. Sepaş Enerji’nin bu yönde planları var mı?
1 Haziran’da başlayan normalleşme adımlarına paralel olarak, ofise dönüş sürecini de yeni bir strateji doğrultusunda kurguladık. Yaklaşık 2,5 ay boyunca görevlerini evlerinden yerine getirmiş arkadaşlarımızın en sağlıklı ve güvenli biçimde yeniden ofislere dönüşlerini sağlayabilmek adına hassas bir çalışma yürüttük. İçinde bulunduğumuz “yeni normal” isimli dönemde de iş dünyasındaki eğilime uygun olarak ev-ofis modelinin ve esnek çalışma saatlerinin haftanın bazı günlerinde uygulanacak biçimde kalıcı hale getirilmesi konusunda hazırlıklarımız tamamlanmak üzere.
Son olarak, evden çalışma gibi kalıcı olabileceğini düşündüğünüz, pandemi döneminde başlattığınız uygulamaların kurumunuza nasıl katkılar sağladığını düşünüyorsunuz?
Geriye dönüp baktığımız zaman görüyoruz ki, koronavirüs salgını, bir kamu görevi üstlenen Sepaş Enerji’nin başarıyla altından kalktığı, zorlayıcı ve bir o kadar da öğretici bir dönem oldu. Söyleşinin başında da belirttiğim gibi, enerji tedarikinin kesintiye uğramaması adına olanca gücümüzle çalıştık ve başarıya ulaştık. Görevimizi eksiksiz biçimde yerine getirirken, çalışan ve toplum sağlığına yönelik önlemlerimiz sayesinde en üst düzeyde güvenli çalışma ortamını sağlayabildik. Pandeminin yol açtığı zorlu koşullarda daima müşterilerimizin ve çalışanlarımızın yanlarında durarak, desteğimizi bir an olsun azaltmadık.
Bu sürecin bize sağladığı en büyük katkıysa, insan odaklı kurumsal kültürümüz sayesinde en zor dönemlerde bile çalışan bağlığı, motivasyonu ve performansını daha yukarıya taşıyabileceğimizi görebilmek oldu.