Pandemi sonrası ruhsal buhranın faturası kime çıkacak?

Farkında mısınız? COVID-19 salgını tam anlamıyla küresel bir ruh sağlığı krizine de yol açtı. Pandemiye bağlı stresörleri hisseden pek çok insan, anksiyete, depresyon ve dönemsel duygusal bozuklukları gibi ruh sağlığı sorunları ile baş etmeye çalışıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), salgının toplumsal ruh sağlığı üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla 130 ülkeyi kapsayan küresel çapta bir araştırma yayınladı. Bu araştırmaya göre halihazırda insanların yüzde 67’si anksiyete, depresyon gibi ruh sağlığını olumsuz etkileyen rahatsızlıklar yaşıyor ve salgın nedeniyle gerekli tedavi desteği alamıyorlar.  

COVID-19 salgını, ruh sağlığı konusunda toplumlara dağ gibi bir sıkıntıyı bırakıp gidecek gibi… Ancak burada iş sadece psikolog, psikiyatrist veya ruh sağlığı konusundaki profesyonellere düşmüyor. Ruhsal sağlığı bozulmuş insanlar aynı zamanda birer çalışan… Özellikle evden çalışan ebeveynler şu an resmen bir hokkabaz gibi davranıyor; uzaktan çalışma ortamına uyum sağlamaya, hastalığa yakalanmamaya, izolasyonda kalmaya, evde çocukları yönetmeye çalışıyorlar. Ve bunların hepsini dört duvar arasında alt üst olmuş çalışma saatleri ve artan bir iş yükü altında yapıyorlar. İşte bu sürecin kurumsal açıdan faturası da pandemi sonrası çalışan performansına çıkacak gibi…  

Peki mevzu çalışan ve performans olunca bir şirkette ilk hangi departmanın kapısı çalınır? Tabii ki, İK’nın! Yani fatura aslında İK’ya çıkacak. İnsan Kaynakları profesyonelleri, şimdiye kadar pandeminin yarattığı önemli sorunların giderilmesinde kahramanca görev aldı.  Bu süreçte aynı zamanda hem çalışan hem yönetici koçluğu yaptılar. Çalışanlara check-in yapmak yani ‘nasılsın’ diye sormak için de zaman ayırdılar ve ayırmaya da devam edecekler gibi görünüyor.

İK, çalışanın zor gününde veya baskı altındayken güvendiği en büyük kurumsal güçtür. İK profesyonelleri bu dönemde her zamankinden daha meşgul; yeni çalışma sistemine uyum, çalışan sağlığı, kriz yönetimi, yetenek, işe alma gibi birbirinden farklı onlarca konuya aynı anda kafa yoruyorlar. Uzaktan çalışırken bile çalışanların refahını sağlamak ve güvenliklerini kolaylaştırma sorumluluğunu bile üstüne alan bir departmandan bahsediyoruz. Ve eminim ki, bu departman bu ruhsal buhranı da en iyi şekilde atlatacak çevik ve esnek çözümler bulacaktır.  Sizlere tavsiyem; çalışan destek programlarınızı şimdiden genişletin ve çeşitlendirin, mümkünse çalışan destek birimi oluşturun! Pandemi sonrası en çok iş düşecek biriminizi bugünden hazırlayın! 

İyi okumalar, 
 
Gülcan Çağlar Çalışkan 
Genel Yayın Yönetmeni 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)