Yeni etik yapay zeka sağlık laboratuvarı ve veri etiği ekibinin genişletilmesine yönelik yatırımlar öne çıkıyor. Yapay zeka ve analitik şirketi SAS'ın bir yıl önce sorumlu inovasyon çalışmalarını başlatmasından bu yana dünya yapay zeka alanında eşi benzeri görülmemiş gelişmelere tanık oldu. Tüm bu hızlı değişimlerin ortasında SAS, Hollanda'da ilk örneklerden olan etik yapay zeka sağlık laboratuvarı da dahil olmak üzere müşterilerine güvenilir yapay zeka sunma konusundaki çabalarını artırdı. SAS ayrıca İyilik için Veri (Data for Good) programının entegrasyonuyla Veri Etiği Uygulamasını genişletti ve şirketin yalnızca yapay zekanın risklerine değil, dünyayı iyileştirme potansiyeline de dikkat çekti. İnovasyona dayalı yapay zeka sağlık hizmetleri laboratuvarı, yapay zeka etiğine odaklı birlikteliklerden güç alıyor SAS, sorumlu inovasyon taahhüdünün bir parçası olarak, farklı sektörlerde yapay zekayı etik sınırlar içinde uygulamanın yollarını keşfetmek üzere küresel ölçekteki kuruluşlarla iş birliklerine gidiyor. Bunun yakın geçmişteki bir örneği SAS'ın iki Hollandalı kuruluşla yaptığı iş birliği oldu: Avrupa'nın önde gelen akademik hastanelerinden biri olan Erasmus Üniversitesi Tıp Merkezi (Erasmus MC) ve TU Delft Dijital Etik Merkezi'ne ev sahipliği yapan Delft Teknoloji Üniversitesi (TU Delft). Üç kuruluşun bir araya gelmesiyle sağlık hizmetlerinde sorumlu ilk etik yapay zeka laboratuvarı (Responsible and Ethical AI in Healthcare Lab-REAHL) hayata geçti. REAHL, sağlık hizmetlerinde yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla ilgili etik kaygıları ve zorlukları ele almayı amaçlıyor. Yapay zeka alanındaki hızlı ilerlemelerle birlikte, bu teknolojilerin güvenli, şeffaf ve etik bir şekilde tasarlanmasını ve kullanılmasını sağlamaya ihtiyaç doğuyor. REAHL, hasta güvenliğine, mahremiyetine ve özerkliğine öncelik veren yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması konusunda işbirliği yapmak üzere yapay zeka, tıp ve etik alanlarındaki uzmanlardan oluşan çok disiplinli ekipleri, politika belirleyicilerle bir araya getiriyor. Bu yaklaşım, yapay zeka sistemlerinin tarafsız, şeffaf ve hesap verebilir olmasını ve hastaların haklarına ve değerlerine saygı gösterecek şekilde kullanılmasını kapsıyor. REAHL, sağlık hizmetlerinde etik yapay zeka kullanımı için dünyanın dört bir yanındaki tıp merkezlerine ve farklı bölgelere model oluşturacak bir çerçeve ortaya koymayı amaçlıyor. REAHL, Hollanda'nın Ulusal Yapay Zeka İnovasyon Merkezi (Netherlands’ National Innovation Center for Artificial Intelligence-ICAI) tarafından resmi bir laboratuvar olarak konumlandırıldı. ICAI laboratuvarı, endüstri, kamu ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar ile bilgi enstitüleri arasında araştırmaya yönelik kapsamlı bir işbirliğinin ürünü olarak ortaya çıktı. ICAI laboratuvarları veri, uzmanlık ve kapasite gereksinimlerini karşılamayı ve elde edilen sonuçları gerçek hayatta pratik olarak kullanılabilir halde sunmayı amaçlıyor. Rotterdam'daki Erasmus MC'de Yoğun Bakım Uzmanı olmanın yanı sıra Datahub'un fikir babası ve kurucu ortağı olan Yardımcı Doçent MD PhD Michel van Genderen, şunları söyledi: "Birlikte sadece yapay zeka teknolojileri geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda etik ilkeleri koruma ve inovasyon yoluyla hastaların refahına öncelik verme konusundaki taahhütlerimizle sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendiriyoruz. Sağlık hizmetlerinde ilk etik yapay zeka laboratuvarını kurmaya yönelik öncü çalışmalarımızla, yapay zeka teknolojisinin kullanımındaki temel dayanaklar olan şeffaflık, güven ve eşitlik ilkelerinin gözetildiği yeni bir hasta bakımı çağının önünü açıyoruz." Dr. van Genderen, SAS Veri Etiği Uygulaması Başkan Yardımcısı Reggie Townsend ile birlikte SAS Innovate ana sahnesinde 9 Mayıs günü açılış oturumuna katıldı. REAHL ve hasta bakımını nasıl iyileştireceği hakkında bilgiler verdi. SAS aynı zamanda akademik sağlık sistemleri, akademik kuruluşlar, yapay zeka ve veri bilimi uzmanlarından oluşan bir topluluk olan Coalition for Health AI'nin (CHAI) kurucu üyeleri arasında yer alıyor. CHAI kısa süre önce Ulusal Tıp Akademisinin akademik tıp merkezleri, sağlık hizmetleri, teknoloji ve diğer endüstri sektörlerinden yapay zeka uzmanlarıyla birlikte yürüttüğü koordinasyon sonucunda sağlık hizmetleri için güvenilir yapay zekaya dair bir plan yayınladı. Ayrıca SAS’ın yanı sıra bir diğer CHAI üyesi olan dünyaca ünlü akademik tıp merkezi Duke Health, kısa bir süre önce araştırmalarında veri ve analitik ile yenilikçi ve iş birliğine dayalı sağlık çözümlerine odaklanacaklarını duyurdu. Yapay zekanın vaatlerini keşfetmek üzere genişletilmiş SAS Veri Etiği Uygulaması ChatGPT, Google Bard ve benzer üretken yapay zeka örneklerinin artması, toplumda yapay zeka konusundaki tartışmaları yeni bir seviyeye taşıdı. Pozitif yapay zeka uygulamalarını keşfetmek için SAS, kısa süre önce şirketin İyilik için Veri (Data for Good) ekibini de entegre ederek Veri Etiği Uygulamasını genişletti. Townsend, şunları söyledi: "Yapay zekanın hızla ilerlemesiyle birlikte, insanları yaptığımız her şeyin merkezinde tutma konusunda gayret göstermeliyiz. Ancak gayemiz sadece geleceği güvence altına almak değil, yapay zekayı insanların hayatlarını daha iyi hale getirmek üzere kullanma fırsatlarını araştırmaktır." SAS İyilik için Veri (Data for Good) ekibi, yapay zekayı toplumun iyiliği için kullanmak adına kurumlarla iş birliği fırsatları yaratıyor. Örneğin ekip daha önce Brezilya'daki yağmur ormanlarının yok edilmesiyle mücadele etmek ve New York'taki konut ayrımcılığını araştırmak için kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla iş birliği yapmıştı. Buna ek olarak SAS, nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarının korunmasına yardımcı olmak amacıyla kitle kaynaklı yapay zeka ve makine öğrenimini devreye almak üzere UNC Galapagos Araştırmaları Merkezi ile birlikte çalışacak. SAS hem şirket içerisinde hem de şirket dışında sorumlu inovasyonu uygulamaya koyuyor Geçtiğimiz yıl SAS bünyesinde gerçekleştirilen inovasyon faaliyetinden bazıları şöyle sıralanıyor: Şirket, güvenilir yapay zeka platformu SAS® Viya®'yı yenilemeye ve geliştirmeye devam ediyor. SAS Viya, önyargı tespiti, açıklanabilirlik, karar denetlenebilirliği, modellerin izlenmesi, yönetişim ve hesap verebilirlik gibi güvenilir yapay zeka yeteneklerine sahip oluşuyla kamu kurumlarının sorumlu yapay zeka çabalarına olan güvenini artırıyor. Veri Etiği Uygulaması, şirketin dört bir yanından gelen sorumlu inovasyona ilişkin 200'den fazla danışmanlık talebini karşıladı. SAS, veri analitiği uygulayıcılarına sorumlu inovasyonun ne anlama geldiğini anlatan bir şirket içi eğitim programı başlattı. Katılımcılar, bu eğitimle sorumlu inovasyon ilkelerini ve SAS yazılımının analistlerin verilerle çalışırken özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmelerine nasıl yardımcı olduğunu öğreniyor. Eğitim yılın ilerleyen dönemlerinde kurum haricinde de sunulacak. SAS, Cary, NC'deki genel merkezinde Townsend'in görev yaptığı Ulusal Yapay Zeka Danışma Komitesi'nin toplantısına ev sahipliği yaptı. Townsend ayrıca EqualAI yönetim kurulunda da görev yapıyor. SAS, Business Roundtable'ın Amerikalı işletmelere, politika belirleyicilere ve düzenleyicilere sorumlu yapay zekaya olan ortak yolculuklarında rehberlik etmek amacıyla hazırladığı Sorumlu Yapay Zeka Yol Haritasına katkıda bulundu.
Gençlerin kariyer platformu Youthall, geçtiğimiz temmuz ayında gerçekleştirdiği Gelecekteki İş Gücü Talebi Anketi Raporunu yayınladı. Üniversite sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala yapılan anket, iş dünyasının profesyonellerinin ve gençlerin geleceğin mesleklerine ilişkin beklentisini ortaya çıkardı. 18-30 yaş arasında üniversite öğrencisi ve çalışmayan mezun gençler ve iş dünyasının profesyonellerinin katılımı ile gerçekleştirilen ankete göre, gençlerin yüzde 73’ü 10 yıl sonra meslekler arasında yapay zeka mühendisliğinin ilk sırada olacağını düşünüyor. İş dünyasının profesyonelleri ise sürdürülebilirlik uzmanlığı, yenilenebilir enerji uzmanlığı ve robotik mühendisliği gibi mesleklerin ilk sıraları paylaşacağını öngörüyor. Gençlerin yüzde 87’si meslek seçiminde kazanç ve gelişim fırsatlarına odaklanıyor. Anket sonuçları, “yazılım ve uygulama geliştiriciliği”, “dijital pazarlama uzmanlığı” ve “uzay araştırmaları mühendisliği” gibi alanlardaki yükselişin de, geleceğin iş dünyasında dijital dönüşümün iş gücü talebini derinden etkileyeceğini gösteriyor. Dijital dönüşümle birlikte iş dünyasında değişen beklentiler, hızla değişen dünya düzeni ve gelişen teknolojik trendlerin bir sonucu olarak geleceğin iş gücünün hangi alanlar üzerinde yoğunlaşacağı, hangi mesleklerin ön plana çıkacağı gibi soruların yanıtları aranıyor. Gençlerin kariyer platformu Youthall, üniversite tercih döneminde kariyer rotasını çizmeye hazırlanan ve kariyerinin henüz başlangıcında olan gençlerin ve iş dünyasının fikirlerini alarak, bu soruların cevabını araştırdı. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Gelecekteki İş Gücü Talebi Anketi Raporu”, gençlerin hangi meslekleri seçmeye eğimli olduğunu, iş dünyasına yönelik bakış açılarını, geleceğe ilişkin beklenti ve öngörülerini ortaya koydu. Araştırmaya; 18-30 yaş aralığındaki üniversite öğrencileri ve kariyer yaşamının başlangıcında olan henüz iş hayatına başlamamış yeni mezunlar ile iş dünyasının profesyonelleri olmak üzere toplam 543 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 24,1'ini çalışanlar, yüzde 75,7'sini ise üniversite öğrencileri ve mezun şu an herhangi bir işte çalışmayan gençler oluşturdu. Küresel salgın yapay zekayı adres gösterdi Anket sonuçları, geleceğin meslekleri söz konusu olduğunda iş dünyasının profesyonellerini ve gençleri güncel teknolojik trendler odaklı işlerde buluşturuyor. Ankete katılanlar, yapay zeka ve diğer teknolojilerin hızla ilerlediği bir çağda iş gücünün teknolojiye hakim olmasının önemini vurgularken; iş dünyasının, dijitalleşme ve teknolojiyi kullanma kabiliyetiyle rekabet edebilir ve sürdürülebilir hale gelmesini bekliyor. Bu da işverenlerin dijital yetkinlikleri artırması ve yeni teknolojilere uyum sağlayabilmesi gerektiği sonucunu veriyor. Küresel salgının tetiklediği alışveriş ve iletişim alışkanlıklarındaki değişimler de bu yetkinliklerin ön plana çıkmasındaki diğer önemli bir unsur olarak belirtiliyor. Teknolojik ilerlemeler, tüketici davranışlarını ve iş yapış şekillerini etkilerken, bu değişimlere uyum sağlayabilen uzmanların önemi artıyor. Her 10 gençten 7’si kazanç potansiyeli yüksek meslekleri tercih ediyor Gençlerin yüzde 73,5’i bugünkü meslek tercihlerinde maaş ve kazanç potansiyelinin yüksek olmasını öncelikli olarak görüyor. Yüzde 87’si, hem bugün kazanç sağlayan hem de gelecekteki potansiyel gelişim ve kazanç fırsatlarına odaklanan bir mesleği tercih etmeyi düşünüyor. Bu sonuç, katılımcıların maddi beklentilerinin yanı sıra, kişisel tatmin ve gelişim için uygun bir meslek seçmeye önem verdiklerini ortaya koyuyor. Bu da gençlerin finansal istikrarı önemsediğini, gelecekteki kariyerlerinde büyüme ve ilerleme fırsatlarını göz önünde bulundurduklarını gösteriyor. Bugünün mesleklerinde de yapay zeka ilk sırada Gençlerin yüzde 28,5’i, "Bugün tercih yapıyor olsaydın ya da farklı bir meslek seçme şansın olsaydı hangi mesleği seçerdin?" sorusuna “yapay zeka uzmanlığı” yanıtını veriyor. Ardından yüzde 15,6 ile “veri analistliği/veri bilimciliği”, yüzde 12 ile “dijital pazarlama uzmanlığı”, yüzde 11 ile “yenilenebilir enerji uzmanlığı” ve yüzde 9,5 ile “e-ticaret uzmanlığı” geliyor. Bu yanıtlar, gençlerin meslek seçiminde gelecekteki potansiyel fırsatları dikkate aldığını kanıtlıyor. Geleceğin iş dünyasında yaratıcı ve yenilikçi olan kazanacak Anket çalışması, gelecekte iş dünyasında hangi yetkinliklerin ortaya çıkacağını da belirliyor. Ankete katılan profesyonellerin yüzde 72’sine göre, "yaratıcılık ve yenilikçilik" iş dünyasının gelecekteki en önemli yetkinlik tercihi olacak. İş dünyasında öncelikli olacak diğer yetkinliklerin başında ise “problem çözme/karar verme yeteneği", "adaptasyon/değişime uyum sağlama" ve "eleştirel düşünme/analiz" geliyor. Gençler mesleklerinin geleceğinden endişe duyuyor Araştırmada, gençlerin mesleklerinin geleceğine ilişkin bakış açıları da incelendi. Ankete katılan gençlerin üçte birinden fazlası (yüzde 38,4) gelecekleriyle ilgili meslekleri hakkında endişe duyuyor. Bu endişeleri, gelecekte iş dünyasının nasıl şekilleneceği ve mevcut mesleklerin ne kadar geçerli olacağı konusundaki belirsizliklerle ilişkilendiriliyor. Gelecekleriyle ilgili endişe duymayanların oranı %34,3'te, kararsızların oranı ise yüzde 27,3’te kalıyor. “Basım ve yayım”, “satış”, “imalat ve üretim” alanlarının varlığı azalacak Ankete katılan iş dünyası profesyonellerinin verdiği yanıtlara göre, günümüzde teknolojinin hızla geliştiği ortamda varlığını yitirecek meslek alanlarının başında "basım ve yayım" geliyor. %18,2’si "basım ve yayım" alanının varlığının azalacağını düşünürken, yüzde 16’sı tüketim ve alışveriş alışkanlıklarımızın değişmesiyle birlikte gelişen teknolojinin "satış" alanındaki istihdamı ortadan kaldıracağı görüşünde birleşiyor. Yüzde 15,2’si endüstri ve imalat sektöründe büyük ölçüde otomasyon ve robotik sistemlerin kullanımının artmasıyla "İmalat ve üretim" alanının varlığının azalacağını öngörüyor. İş dünyası, operasyonel ve yönetimsel yetkinlikleri önemsiyor Anket, iş dünyasının gözünden bu yıl işe alımlarda en çok ihtiyaç duyulan alanları da tanımladı. Verilen yanıtlara göre; katılımcıların yüzde 34,8’i "operasyon & yönetim" alanına ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Yüzde 28'i "pazarlama" ve "dijital pazarlama", yüzde 25'i "satış", yüzde 24,2'si "büyük veri ve iş analitiği" alanlarında iş gücü arayışı oluştuğunu söylüyor. Bu oranlar, iş dünyasının hala operasyonel ve yönetimsel yetkinliklere büyük önem verdiğine işaret ediyor. Ayrıca pazarlama ve satış alanlarındaki ihtiyaç da dikkat çekerken, günümüzde işverenlerin özellikle bu alanlardaki nitelikli adaylara ilgi gösterdiğini ve bu pozisyonlara yönelik talebin yüksek olduğu sonucunu ortaya koyuyor. İş dünyasının yüzde 74,2’si işe alımlarda iletişim ve iş birliği becerilerine önem veriyor Ankete katılan profesyonellerin yanıtlarına göre, günümüzde işe alımlarda dikkat edilen en önemli nitelik %74,2 ile "iletişim ve iş birliği becerileri". İş dünyası profesyonellerinin yüzde 70,5’i "problem çözme ve karar verme yeteneği”ni kritik bir unsur olarak benimsiyor. Yüzde 53’ü ise "adaptasyon ve uyum sağlama yeteneği”ni olmazsa olmaz bir nitelik olarak tanımlıyor. “Gençler geleceğin meslek seçimleriyle iş dünyasına önemli mesajlar veriyor” Gelecekteki İş Gücü Talebi Anketi Raporunu değerlendiren Youthall CEO’su Emre Aykan, teknolojik gelişmelerin yarattığı yeni dünya düzeninin geleceğin meslek tercihlerinde belirleyici olduğuna dikkat çekerek, “Üniversite tercih dönemine yönelik gerçekleştirdiğimiz anket çalışması; teknoloji odaklı mesleklerin gelecekte de büyük önem taşıyacağını ve yapay zeka alanının gençler arasında ilgi görmeye devam edeceğini gösteriyor. Ankete göre gençlerin 10 yıl sonrasının meslekleri arasında; ‘yapay zeka mühendisliği’nin ardından ‘sürdürülebilirlik uzmanlığı’, ‘yenilenebilir enerji uzmanlığı’ ve ‘robotik mühendisliği’ gibi meslekleri ilk sırada tutması iş dünyasına önemli mesajlar veriyor. Bu durum iş dünyasının sürdürülebilir teknolojilere ve çevre dostu enerji kaynaklarına olan talebinin artacağını ve robotik teknolojilerin de önemli bir rol oynayacağını gösteriyor” dedi. Geleceğin iş dünyasının beklentilerine uygun yetkinliklere sahip olmanın gün geçtikçe daha önemli bir hale geldiğine de dikkat çeken Aykan; “Bu dönemde iş hayatında başarılı olmak için problem çözme, karar verme, etkili iletişim kurma ve iş birliği yapma yeteneklerinin büyük bir öneme sahip olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle inovasyon kavramının da iş dünyasının önceliklerinden biri olduğunu göz önünde bulundurursak önümüzdeki dönemde yaratıcı ve yenilikçi olmak başarılı bir kariyer hayatı için kritik unsur olacaktır. Bununla beraber, problem çözme, adaptasyon ve eleştirel düşünme gibi yetkinliklere sahip olmak iş dünyasının değişken ve rekabetçi ortamında başarılı olmak için çalışanlara büyük avantajlar sağlayacaktır” açıklamasında bulundu.
hiringcycle.ai ile İşe Alımda Zamanınızı ve Yaratıcılığınızı Geri Kazanın! İşe alım süreçleri, günümüz iş dünyasının en kritik aşamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. İşe alım süreçlerinin paydaşları arasında startup kurucuları, İnsan Kaynakları direktörleri ve İnsan Kaynakları ekipleri yer alıyor. Yapılan araştırmalar, bu süreçte yer alan profesyonellerin %90'ının operasyonel ve manuel işlerle meşgul olduğunu ortaya koyuyor. LinkedIn Surveys ve SHRM verilerinin sonuçları oldukça çarpıcı. Verilere göre, yanlış bir işe alımın şirketlere zararı, görünen ve uzun yıllara yayılan fark edilmeyen maliyetlerle 100.000 USD civarı bir rakama dayanıyor. Bu verilerden yola çıkarak doğan, yapay zekâ tabanlı SaaS ürünü hiringcycle.ai, işe alım dünyasıyla buluşuyor. hiringcycle.ai, işe alımda geçen süreyi optimize etmeyi ve yanlış işe alımın neden olduğu maliyetlerden kaçınmayı hedefliyor. İşe Alımda Adaylar 21. YY Yetkinliklerine Göre Değerlendirilmeli hiringcycle.ai, işe alım sürecini etkin ve verimli hale getiren, yapay zekâ tabanlı bir İK teknolojisi. hiringcycle.ai, aynı anda yüzlerce adayla görüşme yapabilirken, tüm adayları "Öğrenme Çevikliği" metodolojisini baz alarak 21. yüzyıl yetkinliklerine göre ve önyargısız bir biçimde yapay zekâ ile değerlendiriyor. hiringcycle.ai Genel Müdürü Ahu Bade Özkan, “21. yüzyıl yetkinliklerine göre yapılan değerlendirmelerle işe alım yapmak kritik. Çünkü günümüzde bir pozisyonda başarılı olmak için gerekli olan en kilit unsur yetkinlik.” diye belirtti. hiringcycle.ai, 21. yüzyıl yetkinliklerine göre yaptığı değerlendirmeleri oldukça sade ve anlaşılır grafiklerle kullanıcısına sunuyor. Bu sayede işe alım süreçlerinde uzun listeden kısa listeye geçiş aşamasını, çarpıcı raporlarıyla dakikalara indirgiyor. En Büyük Hata: İşe Alım Stratejimiz Yok! hiringcycle.ai Genel Müdürü Özkan, “İnsan kaynakları departman yöneticileri, yapay zeka ile çevik öğrenme metodolojisine dayalı değerlendirme yapan hiringcycle.ai sayesinde kurumlarında İK departmanlarının karlılığını artırırken, İnsan Kaynakları ekipleri de stratejik konulara odaklanabilecek.” dedi. Şirket kurucuları ise gerçekleşen doğru işe alımla, hatalı bir seçme yerleştirme sürecinin yol açabileceği büyük maliyetleri önleyebilecek diye ekleyen Ahu Bade Özkan, “hiringcycle.ai, işe alım maliyetlerinde %45’lik ve insan kaynakları operasyon yükünde %60’lık bir azalma sağlarken işe alımların verimliliğini de önemli ölçüde artırıyor.” dedi. hiringcycle.ai, 20 yıllık İnsan Kaynakları uzmanlığı bilgisi ile 15 seneyi aşkın teknoloji ve tasarım bilgisinin harmanlanmasıyla meydana geldi. hiringcycle.ai, İnsan Kaynakları sektöründe pazar lideri isimlerden NBS Human Resources ve yazılım sektörünün güçlü oyuncularından BREW’ün güçlerini birleştirmesiyle kuruldu. hiringcycle.ai kurucuları arasında, Ahu Bade Özkan, Gökçen Öğütçü, Begüm Atılgan, Arzum Hasol, Osman Orhan ve Erdem Gezer yer alıyor.
Randstad’ın 3 milyon iş profilinden gelen 12.000 yanıtın analiziyle oluşan “Yetenek Kıtlığını Anlamak: Yapay Zeka ve Eşitlik” raporu yayınlandı. Rapora göre küresel işgücü piyasaları, yapay zekanın hızla artan etkisiyle yeniden şekilleniyor. Rapordaki yanıtlar genç nesil ve engellilerin yapay zeka teknolojilerini etkili kullandığını gösterirken, kadınların sadece yüzde 29’u bu becerilere sahip olduğunu ifade ediyor. Oysa ki bu zorunlu değişim sürecinde, tüm çalışan gruplarının YZ becerileri edinmesi ve geliştirmesi, iş gücünün sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynuyor. Dünyanın lider yetenek şirketi Randstad, “Yetenek Kıtlığını Anlamak: Yapay Zeka ve Eşitlik” raporunu yayınladı. Raporda, yapay zekanın işgücü piyasalarını dönüştürme potansiyeli öne çıkarken, bu teknolojinin doğru ve adil bir şekilde uygulanmasının önemi vurgulanıyor. Yapay zeka üretkenliği artırmada önemli bir fırsat 2008 yılından bu yana, OECD ülkelerinde çalışma çağındaki nüfusun (15-64 yaş) oranı düzenli olarak düşüş gösteriyor. Azalan doğum oranları ve düşük işsizlik seviyeleri, şirketleri yetenek eksikliği ile mücadelede yenilikçi yollar aramaya zorluyor. Bu noktada yapay zeka, işgücü piyasalarını genişletme ve hem verimlilik hem de üretkenliği artırma potansiyeliyle önemli bir fırsat olarak öne çıkıyor. 2023-2024 döneminde, YZ becerileri talebinde beş kat artış kaydedildi. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, 2027 yılına kadar en hızlı büyüyen iş rolleri arasında yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanlıklarının yer alması bekleniyor. Kadınlar Yapay Zeka Fırsatlarına Daha Az Erişebiliyor Yapay zeka kullanımında cinsiyetlere sunulan fırsat eşitsizliği, iş dünyasında dikkat çeken en önemli sorunlardan biri. Raporda, işverenleri tarafından kadınların yalnızca yüzde 35'ine yapay zekaya erişim olanağı sunulduğu, erkeklerde ise bu oranın yüzde 41 olduğu belirtiliyor. Rapor ayrıca , erkeklerin %71’i YZ becerilerine sahip olduğunu belirtirken, kadınlarda bu oran %29 ile sınırlı kaldığını ortaya koyuyor. Erkeklerin %47’si, iş yerinde YZ çözümlerini problem çözme amacıyla kullandığını ifade ederken, kadınlarda bu oran %37’de kalıyor. Üstelik kadınlar aldıkları eğitimin onları kariyerlerinde teknolojiyi kullanmaya yeterince hazırladığı konusunda erkeklere (%35) kıyasla (%30) daha az güvende hissediyorlar. Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu 2024’e göre, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği açığı yalnızca %60,5 oranında kapanmış durumda. Kadınların yapay zeka eğitimine erişiminin artırılmasının, küresel ekonomiye 172 trilyon dolar değerinde katkı sağlayabileceği öngörülüyor. Genç nesil teknoloji kullanımında ileride Genç nesil olarak bilinen Z kuşağı ve milenyum kuşağı, yapay zeka teknolojilerini daha sık kullanıyor. Baby Boomers gibi daha deneyimli çalışanlara ise yapay zeka kullanım fırsatı ve öğrenme desteği daha fazla verilmeli. Çünkü onların yalnızca %23’ü yapay zeka eğitimine erişmiş durumda. Şirketlerin bu kuşağı temsil eden çalışanlarına yapay zeka eğitim desteği vermesiyle deneyimli çalışanların bir de teknolojiden yararlanması zaman kullanımı ve verimlilik açısından da pozitif katkı sağlayacak. Engelli çalışanlar yapay zekayı etkili kullanıyor Yapay zeka, engelli bireyler için iş gücü piyasasında kapsayıcılığı artırma potansiyeline sahip. Araştırma, engelli bireylerin %55’inin YZ teknolojilerini iş yerinde problem çözme amacıyla kullandığını, bu oranın engelli olmayan bireylerde %39’da kaldığını gösteriyor. Ayrıca, engelli bireylerin %41’i, YZ’nın farklı dilleri konuşan meslektaşlarla iletişim kurmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Ancak bu grupların daha fazla desteklenmesi gerektiği de açık bir şekilde görülüyor. Engelli bireylerin %29’u, iş yerlerinde YZ eğitimi almadıkları takdirde işlerinden ayrılabileceklerini ifade ediyor. Bu, işverenlerin bu alandaki eğitim programlarına yatırım yapmasının önemini vurguluyor. Kadınları yapay zeka konusundaki gelişmelerin ve eğitimlerin dışında bırakmak sadece cinsiyet ayrımcılığı değil, rekabet gücünde de geri kalmak anlamına geliyor Randstad Türkiye CEO’su Ufuk Gedikli araştırma sonuçları hakkında, “Yetenek kıtlığı global olarak önemli bir sorunken, yapay zeka gibi teknolojilerin sağladığı avantajları herkese erişilebilir kılmak, iş gücünün sürdürülebilir olması için önem taşıyor. Yapay zeka teknolojileri artık her sektörü ileri götüren bir unsur. Bu nedenle yapay zeka eğitimlerinin ulaşılabilir olması, kişiselleştirilmiş yaklaşımlar ve eğitim kurumlarıyla sektör temsilcileri arasında güçlü iş birliklerinin yapılması iş dünyası adına çok kıymetli. Böylece yeteneklerin teknoloji alanında kendini geliştirmesi ve iş süreçlerine yapay zeka bilgisiyle entegre olmasıyla yetenek kıtlığını azaltabilir, becerilerini geliştiren ve bilgisine bilgi katan öğrenmeye açık insan kaynağını çoğaltabiliriz. Özellikle kadınlar işverenlerin üzerine eğilmesi gereken bir çalışan grubu, onları gelişmelerin ve eğitimlerin dışında bırakmak sadece cinsiyet ayrımcılığı değil, rekabet gücünde de geri kalmak anlamına geliyor.” dedi.