Mintzberg gibi düşünmek

David Creelman
 

Henry’i uzun zamandır tanıyor ve çalışmalarını inceliyorum; işte onun teknikleri konusunda edindiklerim:

Bakmak

Bir keresinde, Mintzberg ve birkaç politikacının, Quebec Eyaleti hakkında konuştuğu bir panele katılmıştım. Politikacılar konuşmalarında, yanlış olan her şeyin zalim bir resmini çiziyordu. Mintzberg ise onların camdan dışarı, sokakta mutlulukla yürüyen insanlara, kafelerdeki kişilere bakmasını istedi; Quebec hiç de o kadar korkunç bir yer değildi.

Bunun, havayı değiştirmek için yapılan bir jest olduğunu düşünebilirsiniz ama Mintzberg (fazlasıyla) ciddiydi. Dünyayı, bazı teoriler ya da belli bir bakış açısıyla görebilir ya da gerçekten ne olduğunu görmek için dikkatli bakmak amacıyla sadece gözlerimizi açabiliriz. Basit bir biçimde dikkatli bakmak ve gördüklerinizi göz ardı etmemek, güçlü bir araçtır.

Aslında, Mintzberg’in bir akademisyen olarak ilk atılımı, yöneticilerin sakince ofislerinde oturarak planlama ve organizasyon yapmak için zaman ayırmadığına yönelik gözlemiydi. Ona göre, yöneticiler bunun yerine görevden göreve koşuyordu. Bir organizasyonda çalışmış olan herkes bunun doğru olduğunu bilir ama kendi gözlerine inanma ve bunu yazma cesaretini gösteren ilk kişi Mintzberg’di.

Jane Jacobs da şehir planlama konusunda aynı tekniği kullandı. Jacobs, prestijli mimarların (stil teorisi gereğince) mükemmel olduğunu düşündüğü yerlerin insanlara itici geldiğini, “uzmanların” kenar mahalle diye alaya aldığı diğer yerlerin ise yaşamla dolduğunu gözlemlemişti.

Mintzberg gibi düşünmek için dünyaya, onu nasıl görmeniz gerektiğini söyleyen teorilerin yerine, olduğu gibi dikkatle bakarak işe başlayın.

Israr etmek

Mintzberg, bir keresinde, teori yaratmak konusunda uzun bir deneme yazmıştı. Düşünür bu denemesinde, yeni bir teori ileri sürmenin binlerce not almakla, bunları açıklamak için uyumlu yollar bulmak amacıyla notları düzenli olarak organize etmekle ve “anlaşılır” tanımlamanıza uymayan can sıkıcı notlar yerine uyumlu olanlara özel göstermekle ilgili olduğunu açıklıyordu. Ona göre, eğer bunu yaparsanız, belki o zaman (10 yıl sonra) işe yarar bir teoriniz olabilirdi.

Mintzberg, kimi zaman çalışmanız hiçbir yere ulaşmıyor gibi hissettirse bile emeklerinizi uzun bir zaman periyoduna yaymanız gerektiğinde ısrar eder. Bu, sonunda oraya ulaşacağınıza yönelik kader ile daha azını yapmanın beyhude bir çaba olduğu yönündeki inancın bir bileşimidir.

Benzer şekilde, onun yazılarındaki basitlik ve açıklık, sonuca ulaşmak için gösterdiği ısrarı gizler. Bir keresinde, Mintzberg’in eski öğrencisi, şimdilerde kendi alanının saygı duyulan akademisyeni Dr. Danny Miller’ı ziyaret etmiştim. Raporu üzerinde çalışırken, Mintzberg’in tekrar tekrar yazması konusundaki ısrarını anlatıyordu. Pek çok revizeden sonra, Miller “Şimdi yeterince iyi mi?” diye sorduğunda, Mintzbergbunun “yeterince iyi olmak”la değil, “kesinlikle doğru” olmasıyla ilgili olduğunu söylemişti. Mintzberg’in “Managing” kitabındaki her bir bölüm on kez yeniden yazılmıştı; kesinlikle doğru olana kadar ısrar ediyordu.

Mintzberg gibi düşünmek için bir işi makul bir zaman dilimi içinde tamamlama fikrini unutun. Olabilecek en iyi haline ulaşana kadar ısrar edin.

Oynamak

Mintzberg, oyuncu bir yaklaşıma sahip. Eğlenceli hikayeleri sever, dünyaya merak duygusu ile yaklaşır, kelime oyunlarından zevk alır. Peki, bu neden işe yarar?

Kesin olarak yanıt veremem ama sanırım bu, merak duygusu ile ilgili. Yine de Mintzberg’in merak duygusu yerine oyunbazlığının altını çizmek istiyorum çünkü bunun neden işe yaradığı daha aşikar.

Ben, oyunbazlığın daha iyi, daha yaratıcı ve daha çekici bakış açılarının önünü açtığını gözlemliyorum. Bu kesinlikle, özenilecek bir özellik.

Mintzberg gibi düşünmek için oyunbaz olun; kelime oyunlarından, eğlenceli öykülerden ve tuhaf benzetmelerden zevk alın.

Sırada ne var?

Mintzberg’i okuyun; gözünüze ilk kestirdiğiniz kitabını alın ya da bir tavsiye isterseniz “Strategy Safari”yi deneyin; kısa ve eğlencelidir. Ayrıca Mintzberg.org’da (TWOGS adını verdiği) düzenli olarak yazdığı blogları takip edebilirsiniz.