MAZERETİM VAR, DEHB’LİYİM BEN! Dikkat Edin Harika Biridir...

Elgiz Henden 
PCC, Profesyonel Koç

Hangi işveren dikkatini uzun süre koruyamayan, toplantıda kıpır kıpır yerinde duramayan, raporların teslim tarihini unutan, hatta kendisi konuşurken araya girip bambaşka bir şey söyleyen bir çalışan ister? Ama ya aynı çalışan, başkalarının göremediği detayları görüyor, çok yaratıcı fikirlerle geliyor ve yukarıda saydığım olumsuz davranışları bilerek yapmıyorsa?

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ya da kısaca DEHB, beyin kimyasının kişinin günlük hayatta ihtiyaç duyduğumuz planlama, organizasyon, hafıza, dürtülerin kontrolü gibi yönetici işlev becerilerinde zorluklar yaşamasına neden olduğu nörobiyolojik bir durumdur.  DEHB’li kişilerin beyinlerindeki temel fark, dopamin ve/veya norepinefrin düzeylerinin beynin ilgili bölümlerini harekete geçirmekte yeterli olmamasıdır. Çoğu DEHB’linin yaftalandığı gibi tembellik, inat ya da önemsememekten kaynaklanmaz.

Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite veya her ikisi bir arada olarak kendini gösteren DEHB küçük yaşlarda teşhis edilmişse, DEHB’li kişi doğru yönlendirmelerle birçok sıkıntının üstesinden gelebiliyor, tabir-i caizse sadece DEHB’nin keyfini sürüyor.  Ancak çok yakın döneme kadar, bunun yönetilmesi gereken bir durum olduğu anlaşılmadığı için genelde “yaramaz” ya da “tembel” deyip dışlanan çocuklar, kendini işe yaramaz hisseden yetişkinlere dönüşüyorlardı! Halbuki DEHB teşhisi konmuşsa, alacağınız birkaç tedbirle hem günlük hayatınızda hem iş hayatında yaratıcılığınız, bitip tükenmeyen enerjiniz ve sıra dışı bakış açınızla kendinizi ve potansiyelinizi tam anlamıyla ortaya koyabiliyorsunuz.

Türkiye için hesaplanmış bir veri elimizde yok ancak Amerika’da 2012 yılında yayımlanan bir araştırma, DEHB’nin Amerikan ekonomisi için maliyetinin 143 milyar ile 266 milyar dolar arasında olduğunu, bunların yaklaşık % 85’inin ise yetişkin DEHB’sinden kaynaklandığını gösteriyor. Yetişkin DEHB’lilerin sebep olduğu kaybın başlıca sebebi ise düşük verimlilik.

2006 yılındaki bir başka araştırma ise DEHB’lilerin her yıl ortalama 22 iş gününe karşılık gelen bir verimlilik kaybı olduğunu ortaya koyuyor. Dürtüsel davranışları sebebiyle disiplin cezası alma olasılıkları DEHB’li olmayanlara kıyasla 18 kat daha fazla ve işten atılmaları % 60 daha olası… İşin kötüsü bu kişilerin % 85-90’ı DEHB’li olduğunun farkında olmadığı için debelenip duruyor ama bir türlü patronunun gözüne giremiyor. 

Kim unutkan ve dağınık çalışanına yüksek maaş verir ki? Araştırmalar, DEHB’lilerin kendileriyle benzer pozisyonlardaki çalışanlardan yıllık 5-10 bin dolar daha az kazandığını gösteriyor.

Çok acı değil mi? Ama bu bir kader değil. Birkaç basit tedbirle siz de potansiyelinizi daha dolu dolu kullanabilirsiniz.

Tüm bunların yanı sıra, bu durumu tek başınıza göğüslemeniz gerekiyormuşçasına davranmayın, paylaşın. Elbette DEHB’li olduğunuzun iş yerinde herkes tarafından bilinmesini istemeyebilirsiniz.  Ama dikkatsizlik ve dürtüsellik organizasyon becerilerinde sıkıntılar baş gösterdikçe tembel, beceriksiz ve sorumsuz gibi tepkiler almayı göze almak istemiyorsanız durumunuzu en azından yöneticinizle ve İK ile paylaşmanız iyi olacaktır. Böylece sizin aslında çaba gösterdiğinizi bilir ve size destek vererek uygun koşulları sağlayabilirler. 

Aman bunu sanki bulaşıcı bir hastalığınız varmış gibi söylemeyin. Bilinmeyen şey korkutur, onun için DEHB’nin ne olduğunu, sizdeki yansımasının nasıl olduğunu ve bunlara karşı tedbir önerilerinizi anlatmanız en doğrusu ve yapıcısı olacaktır. Aslında işin sırrı, kendinizi iyi tanıyıp güçlü yönlerinizi parlatmakta ve zayıf yönleriniz için tedbir almaktadır.

Tüm tedbirlere rağmen bir türlü işin gerektirdiği performansı yakalayamıyorsanız, belki de size uygun işi yapmıyorsunuzdur? Toplamda 23 altın madalyaya ve birçok başka ödüle sahip yüzücü Michael Phelps’in DEHB’li olduğunu biliyor musunuz?  Phelps takım elbisesini giyip sabah 9 akşam 5 bir işte çalışmaya kalksa belki de hiçbir işte dikiş tutturamayan mutsuz bir beyaz yakalı olacaktı. Halbuki erken teşhis ve doğru yönetmeyle bir şampiyon haline dönüştü. Keza, DEHB’li Jim Carrey, Justin Bieber, Ryan Gosling de DEHB’yi bir avantaj haline dönüştürebilenlerden.

Son bir söz de yöneticilere veya İK çalışanlarına… Belki de ekibinizden biri planlama, önceliklendirme ve odaklanma gibi yukarıda saydığım sorunları yaşıyor. Umarım, bu yazıyı okuduktan sonra artık ona farklı gözle bakıyorsunuzdur. DEHB’liler özdeğerlendirme ile ilgili de sorunlar yaşayabilirler. Tam da bu sebeple neyi yapamadıklarını doğru analiz edip gerekli tedbirleri alamadıkları için, aynı döngüde debelenip durabilirler. Belki de bu yazı sayesinde onun durumunun farkına varmasını siz sağlayacaksınız? En azından ona bu yazıyı okutup, dünyasının değişmesini sağlayabilirsiniz. Çünkü değişimin ilk adımı, farkına varmaktır!

İstatistik kaynak: https://add.org/workplace/

 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)