İş dünyası yeni bir pandemiyi kaldırabilir mi?

Dünyanın, COVID-19 salgını ile bir kez daha her an herkesin hayatını kökten etkileyebilecek küresel bir krizle yüzleşeceği söyleniyor. Son pandemi, iş dünyasını da derinden etkiledi ve iş dünyası için bir dizi soruyu gündeme getirdi. İş dünyası, yeni bir pandemiye karşı gerçekten hazır mı? Özellikle Türkiye’de birçok şirket, faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı veya uzaktan çalışmaya geçti. Bazı sektörlerde tedarik zincirleri sekteye uğradı, talepler düştü ve birçok şirket finansal olarak sıkıntılı bir döneme girdi. Bu, aslında büyük kurumlar dışında iş dünyasının ne kadar savunmasız olduğunu gösterdi.

Bir taraftan da pandemi sonrası ülke olarak büyük ekonomik dalgalanmalarla boğuşuyoruz. Diğer taraftan değer kaybeden para birimi, yüksek enflasyon oranları, düşen alım gücü, işsizlik, artan vergiler çalışanları ve şirketleri olumsuz etkiliyor. Ülkenin bu zorlu ekonomik koşullarında, birçok kişi ve şirket geleceğe yönelik belirsizlikle başa çıkmaya çalışırken bir de başka olası pandemi tehlikesi geldiğinde bu zorluğu nasıl kaldıracaklar? Evet, son yaşanan pandemi ve ekonomik dalgalanmalar, birçok şirketi zor kararlar almaya ve VUCA’ya uyum sağlamaya zorladı. Şirketler, maliyet azaltma önlemleri alırken, aynı zamanda iş sürekliliğini sağlama konusunda oldukça yaratıcı ve esnek yöntemlere başvurdular. Bu kriz, aslında şirketlere dayanıklılık ve çeviklik kazandırma fırsatı sundu.

Aslında COVID-19 pandemisi, dünyadaki tüm şirketleri kökten sarsan bir olaydı. Ancak bazı şirketler, bu büyük belirsizlik dönemini başarıyla aştı ve hatta krizi fırsata çevirdi. Peki, bu şirketlerin ortak özelliği neydi? Cevap, güçlü bir kurum kültürüydü. Pandemi süreci, kurum kültürünün iş dünyasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Pandemi süreci, aslında kurumların dayanıklılığını ve çevikliğini sınayan bir süreç oldu. 

Dayanıklı bir kurum kültürü, değişen koşullara hızla adapte olabilme yeteneği ile karakterizedir. Örneğin, bazı kurumlar hızla uzaktan çalışma düzenlemelerine geçerken, diğerleri bu geçişte zorlandı. Bu, kurum kültürünün, çalışanların ve yöneticilerin kriz anlarında nasıl birlikte çalıştığını ve değişikliklere nasıl tepki verdiğini yansıtan büyük resimdir aslında… Dayanıklılık, değişime uyum sağlama yeteneği ve etkili liderlik, kurumların bu tür krizlerden başarıyla çıkmasını sağlayan temel unsurlardır. Bu dönemden çıkarılacak en önemli derslerden biri, kurum kültürünün güçlendirilmesi ve liderlerin kriz zamanlarında etkili bir şekilde hareket etmesidir. Bu, kurumların gelecekteki belirsizliklere daha hazır ve dirençli olmalarını sağlayacaktır.

Özetle, pandemide güçlü bir kurum kültürü, şirketleri ayakta tutmanın temel bir unsurudur. Liderlik, iletişim, dayanışma, esneklik, çeviklik ve değerler, bu kültürün temel bileşenleridir. Şirketler, bu zorlu dönemde güçlü bir kurum kültürü inşa etmek için çaba harcamalı ve çalışanların krizle başa çıkmalarına yardımcı olmalıdır. Bu, sadece pandemi sırasında değil, gelecekteki belirsizliklerle başa çıkmak için de önemlidir. Güçlü bir kurum kültürü, şirketleri sadece ayakta tutmakla kalmaz, aynı zamanda büyümelerine ve sürdürülebilirliklerine katkıda bulunur.

 

Gülcan Çağlar Çalışkan
HRdergi Genel Yayın Yönetmeni 

 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)