İletişim Kazaları
Değerli okurlarımız, farkında mısınız bilmiyoruz ama iletişim kazalarında da durum aynıdır. Ailede, iş yerinde, toplumda gün geçmiyor ki iletişim kazalarına rastlamayalım. Tabii ki trafik kazaları gibi fiziki görüntü önde değildir ama iletişim sorunları da trafik kazaları gibi kişilerin amaçlarına ulaşmalarını ciddi biçimde engellemektedir.
Trafik kazalarının en önemli nedenin sürücü hatası olması gibi iletişim kazalarının da en önemli kusur kaynağı iletişimi kuran kişilerdir. Gerçekten de ne tür iletişim kazalarına uğruyoruz diye düşünüldüğünde en önemli kaza türünün kişilerin kendi rollerinin dışına çıkmalarından kaynaklandığını görüyoruz.
Yapılan araştırmalar; iletişim sorunlarının çoğunlukla kişilerin baskın karakter olma isteğinden, karşındakini önemsememesinden, kendisini daha önemli hissetmekten kısacası, kendisinden beklenen rolün dışına çıkmaktan kaynaklandığını göstermektedir. Diğer bir ifade ile kişilerin kendileri için tanımlanan rolleri oynamaları bunun dışına çıkmamaları gerekli ve önemlidir.
Ev hanımının baba rolüne bürünmesi başlarda esprilerle karşılanabilir ama davranışların sürmesi iletişimi bozar, birliği zedeler, amaca ulaşmayı engeller. Ayrılan eşler incelendiğinde temelde iletişim sorunlarının önemli bir yer tuttuğu görülmektedir.
İş ortamında iletişim sorunları yığınla yaşanmaktadır. Burada da sorun yine aynı köke dayanır. Kişiler rollerini aşar, başkalarının hakkını önemsemez, kişisel geçimsizlik oluşur.
İş ortamındaki iletişim sorununun en önemli sonuçlarından birisi hiç kuşkusuz işin etkilenmesidir. Düşünün ki örneğin A bölümü müdürü ile B bölümü müdürünün geçinememesi, birbirlerinin beklentilerini karşılayamamaları iletişim kazalarına yol açıyor. Sonuç, bu her iki birim elemanları birbirlerini görünce yollarını değiştiriyor, konuşmak istemiyor, gerginlik oluşuyor. Ama daha da önemlisi iş etkileniyor. Yetişecek ürünler veya hizmet yetişmiyor, ürün yada hizmette kalite bozuluyor vb. Hedeflenen ürün yada hizmete ulaşılmadığında gerekçeler çoktur ve insanlar genellikle kusuru kendileri dışında ararlar. Aslında iki kişinin veya bir kişinin yeterince hoşgörülü olmaması, kendi rolünden beklenen oyunu oynamaması, ilişkileri bozduğu gibi işletmenin işini ve akışını olumsuz yönde etkilemektedir. Maalesef kişilerden kaynaklanan bir kusur, işin kusuru gibi ortaya çıkmaktadır. Trafik kazasına yol açan sürücülerin, kusuru yolda, trafik işaretlerinde vs. aramaları gibi, iletişim kazasına yol açan kişiler de kusur arama sürecinde kendilerini genellikle suçlu görmezler. Oysa ki genellikle sorun kişilerin kendilerinden, bireysel yetersizliklerinden, kişisel takıntılarından veya tanımlanmış olan rollerin ötesine geçme eğiliminden kaynaklanmaktadır.
İş ortamındaki iletişim kazaları, sonuçta işe yansıdığı ve işi engellediği için mümkün olduğunca giderilmelidir. Hiç kimsenin, şirket tepe yöneticileri ve hatta sermaye sahiplerinin bile bireysel iletişim kusurları ile işin yürümesine, tıkanmasına engel olma hakkı yoktur. Diğer bir ifade ile hiçbir çalışanın iş ortamında kendisinden beklenen rolü aşıp iletişim kazalarına neden olmaya ve sonuçta işi tıkamaya hakkı olmamalıdır. İletişim kazalarında dikkat çekmek istediğimiz en önemli noktalardan birisi de bireysel kişilik özellikleri ve sorunlarının, işten kaynaklanan sorunlar gibi görülmesidir.
İletişim kazalarının önlenmesi yada azaltılması için neler yapılabilir? Öncelikle iletişim kanallarının açık olması gereklidir. Trafik benzetmesini devam ettirirsek, öncelikle, yolların, alt yapının, trafik işaretlerinin konulmuş olması daha doğru bir ifade ile trafiğin tanımlanmış olması gereklidir. Aynı biçimde iş ortamı, iş ve görev tanımları, kişilerin birbirine düşmesini engelleyecek biçimde açık ve tanımlanmış olmalıdır. İş ortamındaki sorunların önemli bir kısmının özünde kişilerin bireysel kişilik özellikleri ve üstünlük kurma amaçları tanımsız bir ortamı birleşmesinden kaynaklandığı bilinmektedir. Oysa ki , iş akışı ve ilişkilerin tanımlı olduğu ve kişilerin aynı ortak amaca ulaşmayı, hedeflemeleri sorunu çözecektir. Ancak bireysel istekler, arzular, hedefler; birliğin, takımın, ailenin, şirketin ortak hedef ve arzularına ezici bir şekilde tercih ediliyorsa sorunlar bitmeyecektir. Burada önemli ve belirleyici olan kişilerin istek ve arzuları kadar iş ve birliğin neye ihtiyaç duyduğudur.
Kiracı ev sahibi gibi, otobüsteki yolcu şoför gibi, ast üst gibi, yönetici patron gibi davranmaya başladığında iletişim kazaları için uygun bir zemin kendiliğinden oluşur. Biraz hoşgörü ve açıklık, iş ortamında tanımlı olmak ama en önemlisi bize biçilmiş olan rolü aşmamak önemli. Başkalarının haklarına tecavüz edip onların rolüne bürünüp onları oynamaya çalışmak yerine kendi rolümüze iyi çalışmak gerekli.
Dr. İlhami Fındıkçı
Davranış Bilimleri Uzmanı