Gidecek daha yolumuz var…

HRdergi bu sayı ile birlikte 24 yılını doldurmuş oldu. Yüzlerce sayı, binlerce makale ve röportaj ile yolumuza devam ediyoruz. 24 yıl önce beraber çıktığımız İK yolculuğunda her türlü krizi ve zorluğu görmüştük ama bu kez öyle bir şeye tanıklık ediyoruz ki tanımlaması, anlatması ve baş etmesi zor bir süreç… Ne zaman biteceğine veya sonuçlarına dair fikirler, komplo teorileri dolaşıyor ama hepsi muğlak bir ekran görüntüsünden ibaret…

Şirketlerin yıllık planlarının ve hedeflerinin revize edildiği, İK stratejilerinin ve operasyonlarının kökten değiştiği, dijitalleşmenin tüm organizasyonlara yayıldığı, iş yapma anlayışının dönüştüğü ve ülke ekonomilerinin zora düştüğü bir dönemden geçiyoruz. Peki, iş’in geleceği ne olacak?

İşin doğası değişiyor. "Tek yöneticili, tek ofisli, sabit, 9 – 6" dünyasından "değişken, bireysel, sanal takım merkezli, her zaman ve her yerden çalışabilen" bir dünyaya geçiyoruz. Bazı şirketler bu değişimin ilk aşamalarını hayata geçirmeye başlamışken COVID-19'un gelişi bu süreci tüm gücüyle hızlandırdı. Tam zamanlı istihdamın ve bildiğimiz iş anlayışının sona ermesine yol açan şey sadece COVID-19 değil, çoğu şirketin görmezden geldiği çalışan talepleri de oldu. 

Bu anlamda, çalışanları evlerinde güvende tutarken işin devam etmesini sağlamak için birçok şirketi uzaktan çalışmaya zorlayan bu salgın, öngörülen geleceği de erken tarihe çekmiş oldu. Şirketler çalışanlarından gelen uzaktan çalışma taleplerini çoğunlukla isteksizce kabul ederdi. Bazı şirketler ise her durumda hayır diyordu, “burada çalışıyorsan burada olacaksın" veya onlar için "orada var olmak üretkenliğe eşittir". Bu arada bu yeni modelin üretim, sağlık veya hizmet gibi iş kollarında geçerli olmayan bir model olduğunu da belirtmek gerekiyor. 

Teknolojideki gelişmeler de bu salgın sayesinde dönüştü. Şirket portalları ve e-postalar, şirket içi iş birliği kanallarına dönüştü. Pazartesi toplantıları proje yönetimi, İK yazılımlarında güncellemeler haline geldi. Telefon görüşmeleri video görüşmelerine dönüştü. Gerçek şu ki çoğu bilginin doğru akışta çalışmasını sağlayan bu teknolojiler, iş arkadaşınız veya yöneticiniz fiziksel olarak ne kadar uzakta olursa olsun onları hemen yanı başınızda hissetmenizi sağlıyor. 

Artık şirketler evden çalışmanın sağladığı verimliliği görmeye başladığına göre bu yeni iş modeline daha çabuk geçeceğiz gibi görünüyor. Şirketler de çalışanlarına bu seçeneği daha özgürce sunmaya başladı. Bu yeni çalışma modeli, çalışanlar ve şirketler için de yeni yetenek havuzları açacaktır. Yetenekli ve yetkin olmalarına rağmen kronik hastalığı veya engeli olanlar, yeni anneler, evde bakıma muhtaç bir aile üyesi olanlar yani çeşitli nedenlerden dolayı evden çalışmaya ihtiyaç duyanlar birçok iş fırsatından dışlanıyordu. Artık onlar da bu ekosisteme dahil olabilecek. Sözün özü cebimizde öngörülerimiz, korkularımız ve umutlarımız ile birlikte yeni ve bilinmez bir geleceğe yolculuğumuz başladı. 

Editör notu: Bu derginin her bir satırının bir hatırı varsa o da 24 yıl boyunca HRdergi’ye emek verenler sayesindedir. Belki kimileri hayat yolunu farklı rotalara kaydırdı ama emekleri hala burada! Hepsine kocaman teşekkürler… Seninle de yol arkadaşlığı yapmak ne güzel şey sevgili okur… Beraber gideceğimiz nice uzun yollarımız olsun! Sağlıkla kalın! 


Gülcan Çağlar Çalışkan 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)