Dijital İşyeri, Dijital Çalışanlar’ı Zirveye Koyduk!
Önümüzdeki dönemde İK’nın sahip olduğu roller artacak; çalışan bağlılığı ve deneyimine yönelik odak daha da fazla gündeme gelecek. Bir taraftan dijital kabiliyeti artıracak hedefler konulurken; araştırmalar da 3 önemli gelişmeye dikkat çekiyor: Çalışanlarla sosyalleşebilme, büyümeye / gelişmeye esneklikle imkân yaratmak ve iş – özel yaşam dengesi… Araştırmalar; yüksek hızlı mobil internetin, yapay zekanın, büyük veri analizinin ve bulut teknolojisinin ticari büyüme üzerinde olumlu bir etkisi olacağını, işverenlerin yüzde 50’sinin, otomasyonun etkisiyle 2022’ye kadar tam zamanlı iş gücünde kesintiye gitmek zorunda kalacağını, Veri Analistlerine, Yazılım ve Uygulama Geliştiricilere, E-ticaret ve Sosyal Medya uzmanlarına duyulan ihtiyacın artacağını ve pek çok işi yapabilmek için gereken becerilerin değişim göstereceğini ortaya koyuyor.
Biz de HRdergi olarak tüm bunları konuşmak üzere 22 Ocak’ta Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de Citrix ve Kame Danışmanlık’ın Resmi Sponsorluğu’nda ‘Dijital İşyeri, Dijital Çalışanlar Zirvesi’ni gerçekleştirdik. Şimdi gelin, bu zirvenin detaylarına bir göz atalım.
HRdergi Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Alper Toper’in Hoşgeldiniz konuşmasıyla başlayan zirvenin ilk konuşmacısı Stratejik İletişim Danışmanı ve Akademisyen Uğur Nalbantoğlu oldu. ‘Dijital Dayanıklılık’ başlıklı konuşmasıyla dijital dönüşümün insan faktörü üzerindeki etkisine değinen Nalbantoğlu, dijital dönüşümün başarısı için en büyük tehdidin; metathesiophobia (değişim korkusu) ve değişime gösterilen direnç olduğunu ifade etti. Dijital dayanıklılık için insan faktörünü sağlam bir yere koymak gerektiğini belirten Uğur Nalbantoğlu; dijital dayanıklılığın dört faktörünü şöyle sıraladı: Kullanıcı dostu teknoloji, bağ kuran yaygınlaştırma, çalışan deneyimi ve kurum kültürü... Dijital dönüşüme direnci yönetmenin anahtarını ise güçlü liderlik, çevik iş tarzı, açık iletişim olarak özetleyen Nalbantoğlu, “Değişimi yönetemezsek, değişime direnç kalıcı bir sorun ve dijital değişim çabalarımız için bir engel olacaktır" diyerek değişim yönetiminin dijital dönüşümdeki önemine vurgu yaptı.
Mercer Türkiye Yetenek Stratejisi Danışmanı ve Proje Müdürü Nigah Aksan ‘Şu Dijitalleşme Dedikleri: Ne kadar hazırız? Dijital çevikliği nasıl ölçeriz? Araştırma ve uygulamalar ne söylüyor?’ başlığı ile zirvede söz alan isimlerden biri oldu. Aslında dijital bir yıkım sürecinde yaşadığımıza ve iş dünyasının da bu yıkımdan faydalanması gerektiğine dikkat çeken Aksan, Dijital İK Dönüşümü’nün Gelecek İş Gücü ve Gelecek İK olarak iki boyutlu olarak gerçekleştiğini ifade etti. Mercer İK Dijital Dönüşüm Modeli’ni ve İK’daki dijitalleşmenin temel bileşenlerini katılımcılarla paylaşan Nigah Aksan, ayrıca Dijital Dönüşüm için gereken yetkinlikleri, Dijital Yetkinlikleri, Dijital Liderlik ve Dijital Çeviklik Modeli'nin detaylarını aktardı.
‘Güncellemenin Gelmesini Beklemeyin’ başlığı ile zirvede yer alan isim IBM Türkiye Ülke İnsan Kaynakları Lideri Pınar Yücealp oldu. Dijitalleşen dünya, değişen çalışma ortamı ve geleceğin becerileri için kendimizi sürekli güncellememiz gerektiğini söyleyen Yücealp; organizasyon yapılarının, yönetim modelleri ve çalışma şekillerinin, kurum kültürünün değiştiğinin ve artık sanal takımlarla çalışıldığının altını çizdi. World Economic Forum'un raporuna göre önümüzde 5 yıl içinde 78 milyon mesleğin ortadan kalkacağına ve 133 milyon yeni meslek ekleneceğine dikkat çeken Pınar Yücealp, dijital dönüşümde şirketlerin en büyük sorununun 'yetenek açığı' olacağını ifade etti. Yücealp, ayrıca teknik beceriler kadar sosyal ve duygusal becerilerin de önemli olduğunu; yeni iş dünyasında teknoloji ve insan birlikteliğinin olmazsa olmaz bir konumda olacağını sözlerine ekledi.
Citrix Systems EMEA Gelişen Pazarlar Satış Mühendisliği Direktörü Sevi Tüfekçi ‘Dönüşüme Yön Verenler’ başlıklı oturumuyla zirvede söz alan isimlerden biri oldu. Dijital dönüşümün olmazsa olmaz'ının insan olduğunu belirten Tüfekçi, değişimin merkezine insanı koymak gerektiğinin altını çizdi. Güncel İK sorunlarını; yetkin işgücü eksikliği, beceri uyuşmazlığı ve motivasyon eksikliği olarak tanımlayan Sevi Tüfekçi, mutlu ve modern müşteri deneyimine kavuşan iş dünyasının, bunun karşısına tozlanmış, hantal ve mutsuz çalışan deneyimini koyarak başarıyı yakalamayacağının altını çizdi. Mutlu çalışanın her zaman daha başarılı olduğuna dikkat çeken Tüfekçi, mutlu çalışanın daha katılımcı, daha bağlı ve daha çok katkı sunan çalışan olduğunu vurguladı. Tüfekçi konuşmasında ayrıca Citrix uygulamalarına dair bilgiler de aktardı.
Mazars Denge Yönetim ve İK Danışmanlık Hizmetleri / Partner Mehmet Eronat ve Kurum İçi Girişimcilik Danışmanı Hayriye Ocak ‘İK'nın Yeni Yol Arkadaşı: Kurum İçi Girişimcilik’ ile zirvede söz alan isimler oldu. Tarihteki ilk İK’cının; çalışanlar arasında yetenek ve güce göre iş bölümü yapan kahyalar olduğunu belirten Hayriye Ocak, konuşmasında kurum içi girişimcilik ve İK Yol Haritası'nın detaylarını aktardı. “Her tohum her toprakta aynı verimi vermez. Kurum kültüründe de bu böyledir” diyerek kurum kültürünün dönüşümdeki rolüne dikkat çeken Mehmet Eronat, dönüşüm ve değişimin önündeki en büyük engelin ‘-mış gibi yapmak’ olduğunu belirtti. Dönüşümden en çok etkilenecek mesleklere de değinen Eronat ve Ocak, Mazars Denge’nin kurum içi girişimcilik ve dönüşüm uygulamalarına da değindi.
‘Gelecekte Hiyerarşi yerine Holokrasi'de Motivasyon için Anlam ve Oyunlaştırma’ başlığı ile zirvede söz alan isim, GamFed Uluslararası Oyunlaştırma Federasyonu Türkiye Temsilcisi Altuğ Yılmaz oldu. “Oyunlaştırma bir oyun değildir” diyen Yılmaz, oyunlaştırmanın 8 temel duygusunun Octalysis modeline göre; anlam, başarmak, güçlenmek, sosyal etki, belirsizlik, azlık, sahiplik ve kaçınma olduğunu ifade etti. Oyunlaştırma sürecinde çalışanların içsel ve dışsal motivasyon araçlarını göz önünde bulundurmak gerektiğinin altını çizen Altuğ Yılmaz, buna 'Kendini Gerçekleme Teorisi' dendiğini belirtti. Konuşmasında, holokrasinin detaylarına da değinen Yılmaz, holokraside geleneksel hiyerarşik yapının yönetici ve executive'lere bağladığı tüm güçlerin, çalışanlara ve rollere dağıtıldığını söyledi.
The School of Life Istanbul Eğitmen ve Konuşmacısı, Yazar Erdem Aksakal ‘Dijital Çağda Sosyal ve Duygusal Becerilerin Önemi: Liderlik ve Anlam Yaratmak’ konu başlığı ile zirvede söz alan isim oldu. Yeni dünyada büyüyen bir güvensizlik denklemiyle karşı karşıya olduğumuzu belirten Aksakal, insanların yalana doğrulardan daha çok itibar ettiğine dikkat çekti. Duygusal zekâ müfredatının hem bireysel hem kurumsal olarak en büyük zenginliğimiz olduğuna dikkat çeken Erdem Aksakal, katılımcılarla doyumlu bağlar kurmanın sırlarını paylaştı. Global iş dünyasında yerel kimliklerin yerini artık bizi insan yapan evrensel kimliklerin aldığının altını çizen Aksakal, bu kimlikler üzerine gözlemlerini aktardı.
Deloitte Türkiye İnovasyon Lideri Hakan Erten’in moderatörlüğünü üstlendiği ‘Yeni Dünyada İnovasyonun Anahtarı: Startup’lar’ paneli, SabancıDx İş Geliştirmeden Sorumlu Grup Müdürü Ceren Önen ve Arf Kurucu Ortağı Ali Erhat Nalbant’ın katılımı ile gerçekleşti. Kurumların kendi içlerinde sıfırdan radikal bir inovasyon yapamayacağı için bunu startup'larla yaptığını belirten Hakan Erten, startup’larla iş birliğini etkileyen faktörleri, zorlukları ve sinerjiyi paylaştı. Kurumsal iş deneyiminin ardından bir startup girişimcisi olan Ali Erhat Nalbant, 'neden startup ve girişimcilik' sorusunu yanıtlayan isim oldu. Nalbant ayrıca startupların büyük kurumlarla çalışırken en fazla zorlandığı noktaları da sıraladı. Şirketlerin startup'larla nasıl çalışacaklarını bilmediklerini belirten Ceren Önen de “Startup'larla çalışıyoruz; çünkü bizim kurum olarak dokunmadığımız müşterilere dokunuyorlar; biz de onlara dokunmak için iş birliği programını hayata geçirdik” diyerek kurum olarak neden startup'larla iş birliği içinde çalıştıklarını anlattı.
Zirvenin kapanışı, Tofaş Akademi Müdürü Dr. Selçuk Alimdar’ın yaptığı ‘Gelecek Dediğimiz Meslekler Geldi’ başlıklı panel ile gerçekleşti. Panelist olarak DenizBank İK Analitiği ve Deniz Akademi Grup Müdürü Tankut Çığır ve Allianz Türkiye Akademi ve İnsan Kaynakları İş Ortağı Müdürü Özlem Yanmaz Ateş’in söz aldığı oturumda, konuşmacılar gelecekte insan kaynağının ve yeteneklerin teknoloji ile birlikte nasıl şekilleneceğini tartıştı. Teknoloji ile birlikte hayatımıza giren ve girecek olan meslekler üzerine konuşan Alimdar, Çığır ve Ateş; analitik İK, veri yönetimi, kültürel çeviklik, teknolojik İK dönüşümü ve teknoloji tabanlı kurumsal eğitim konusunda kendi deneyimlerinden yola çıkarak başarı hikayelerini aktardı.