Çalışanları motive etmenin yaratıcı yolları


İş gücü devrini görmezden gelmek; hiçbir şey yapmama riskini almak mükemmel bir çözüm gibi görünebilir. Ancak müşterilerin, tedarikçilerin güveninin, yatırımcıların desteğinin ve çalışanların moralinin yitirilmesinin maliyeti çok yüksek olabilir. Bunlar için bir değer biçebilir misiniz? Günümüzün rekabetçi ortamında talep edilen hizmet kalitesini ve uzmanlığı sağlayamadığınız için bir müşteriyi yitirmenizin maliyeti nedir?

Bazı yöneticiler, çalışanları organizasyonda tutmanın çok pahalıya mal olduğuna inandığı için bu konuda yatırım yapmak konusunda gönülsüz davranır. Yine de günümüzde sayıları anımsanmayacak kadar çok olan bir yönetici grubu, çalışanların bağlılığını sağlamak için son derece ekonomik yollar bulabiliyor. Yönetim danışmanları, son on yıldır yaptıkları araştırmalar sonucunda bu konudaki en iyi uygulamalarla ilgili pek çok örnek topladı. Bunlar, sizin organizasyonunuzda da farklılık yaratabilir.

Araştırmalara göre, pek çok şirketin değerli çalışanlarını motive etmek ve kurumda tutmak için benzersiz yollar bulduğunu ortaya çıkarıyor. Kimileri ise daha ortak uygulamaları hayata geçirerek, bu yolda ilerliyor. Bu konudaki kimi yaklaşımlar biraz sıradan görünse de, bunlar şirketlerin Çalışanların Tercihi haline gelmesine olanak sağlıyor.

“Çamaşırhanemiz emrinizdedir!”

Kuzey Carolina’da bulunan Wilton Conner Paketleme şirketinde, işgücü devir oranı yüzde 0,5… Evet, bu yüzde birin yarısı oluyor. Şirketin 634 çalışanı; tesiste bisikletle gezen sevimli ve şevk verici CEO’larının mutluluğunu, bazı benzersiz yararlar ile birleştirerek iş gücü devir oranının bu denli düşük olmasına neden oluyor.

Wilton Conner’da, tesise eklenen tam ekipmanlı bir çamaşırhane bulunuyor. Çalışanlar her sabah kirli çamaşırlarını yanında getiriyor. Onlar çalışırken çamaşırları yıkayıp kurulanıyor ve paketlendikten sonra işgününün sonunda eve götürülmeye hazır hale getiriliyor. Şirketteki bakım uzmanları, tesiste işleri olmadığı zamanlarda şirket aracına atlayarak, ufak tefek onarımları gerçekleştirmek için çalışanların evine gidiyor. Onarımlar maliyetine yapılıyor. Çalışanların da akıtan muslukları, gıcırdayan kapıları ya da kırık camları düşünmesine gerek kalmıyor.

Özel günlere, özel kutlama

Hepimizin, yılda bir kez kutlanan bir yaş günü vardır. Evlenme yıldönümü, şirkete katıldığımız tarih ve çocuklarımızın yaş günü gibi önemli olayların olduğu günlerde de kutlama yaparız. Bu tarihler bizim için önemlidir. Çalıştığımız şirketin üst düzey yöneticisi; bizim için özel olan bu günleri kutlamak için telefon açar ya da kart gönderirse, bu bizim için özeldir. Ve fark yaratır.

Dallas’ta faaliyet gösteren Mary Kay Cosmetics’in karizmatik başkanı Mary Kay Ash, özel günlere olan ilgisinin çalışanları tarafından takdir gördüğünü biliyor. Her bir kutlama kartını kişisel olarak imzalayarak çalışanlarına gönderen Ash, diğer özel günleri de unutmuyor. Yeni doğan bebeklere ördek şeklinde gümüş tabakalar, gelinlere gümüş kaseler gönderiyor. Çalışanlara, yaş günlerinde iki kişilik öğle yemeği ya da sinema bileti veriliyor.

Ücretli izin, harcamalar da şirketten

Yazılım şirketi Motek, iyi bir tatilin ne kadar önemli olduğunu biliyor. CEO Ann Price, her çalışanına yılda bir kez bir ay ücretli izin veriyor. Her çalışana 5 bin dolar da veren Price’ın tek bir şartı var: Bu 5 bin dolar; uçak bileti, otel ve diğer yolculuk harcamaları için kullanılmak zorunda. Çalışanlar, 5 bin doları hafta hafta kazanıyor. Çalıştıkları her hafta için tatil fonuna 100 dolar yatırılıyor. Çalışanlardan bu süreyi seyahat ederek ve dinlenerek geçirmesi bekleniyor.

Zorla tatil… İşten uzakta harcanması için verilen paralar… Kulağa çılgınca gelebilir ancak sistem işe yarıyor. Raporlar; yenilenmiş ve rahatlamış çalışanların daha iyi bir ofis ortamı yarattığını, daha kaliteli iş ürettiğini ve mutlu kişiler olduğunu gösteriyor. İstikrarlı ve mutlu bir işgücü yüksek verimliliği ve müşteri tatminini destekleyen bir organizasyon yaratıyor.

Çalışanlar şirketten ayrıldığında, tatil fonu hakkını yitiriyor. Ancak kalırlarsa bu mükemmel bir yan fayda. Motek’te neden işgücü devri olmadığını anlamak bu nedenle çok kolay.

Uykucuları uyandırmanın yolu…

Çalışanların iş başında uykusunun gelmesi, verimlilik ve güvenlik üzerinde potansiyel olumsuz etkiler yaratabiliyor. Bazı şirketler bu sorunun üstesinden gelebilmek için şirket içinde “şekerleme” odaları kurarken, kimileri çalışanların yüksek enerji seviyelerini tutturabilmesi için beslenme desteği veriyor. Bazı organizasyonlar da fiziksel aktivitelerin kişileri uyandırarak enerji verebileceği fikrinden hareket ederek bu yönde bazı uygulamalar gerçekleştiriyor.

Dünya çapında 400 interaktif aile / çocuk oyun programı işleten Gymboree’deki yöneticiler de ürünleri ile çalışanlarını mutlu ve uyanık tutmak arasında bir sinerji olabileceğinden yola çıkarak haftada bir kez “kurumsal teneffüs” programı uygulaması yapıyor. Her Salı günü öğleden sonra 3’te çalan zille birlikte 20 dakikalık bir teneffüs başlıyor. Burada amaç; çalışanların bir süre açık havada birbiriyle vakit geçirerek temiz hava alması ve egzersiz yapması… Bu; ekip çalışmasını da destekleyen bir aktivite.

Bir fark yaratmak

Yazılım geliştirme alanında faaliyet gösteren DataTel, lise ve üniversite operasyonlarının her yönünü destekleyen kaynak yönetim sistemleri satıyor. 350 çalışanın görev yaptığı şirkette işgücü devir oranı yüzde 13.

DataTel’in kültürünün bir bölümünü topluma katkıda bulunmak oluşturuyor. Çalışanların, çevrelerindeki kişilerin yaşamında bir fark yaratmak istediği yönündeki taleplerine olumlu yanıt veren yönetim şirketin kuruluş günü olan 1 Mayıs’ta çalışanlar, onların aileleri ve arkadaşları ile birlikte yollara dökülüyor. Bu gerçekleştirilen projeler çok çeşitli. Kimi çalışanlar yerel ilkokullarda eğitim gören çocuklara öğretmenlik yaparken, kimisi Özel
Olimpiyatlar alanında çalışıyor.

Felaket dönemlerinde…

Felaketler yaşandığında, bu durumdan zarar görenler için kurumlar birer melek haline gelebilir. Kimi şirketler sadece, bunun doğru bir davranış olduğuna inandığı için yardımda bulunurken kimileri çalışanlarının ya da tesislerinin bulunduğu ortamlara konsantre olur. Bazıları ise gerçekten kendi çalışanları ve ailelerine odaklanıp yardım etmek ister.
Floyd Kasırgası, Kuzey Carolina’yı vurduğunda kurumlar yardım etmek için vakit kaybetmedi. 350 restoranı bulunan Boddie – Noell, kasırgadan en çok etkilenen alanlardan biri olan Rocky Mount’ta faaliyet gösteriyordu. Şirket öncelikle çalışanlarına odaklandı ve kısa süre içinde evlerin bulunduğu bölgeye dağıtılmak üzere iki kamyon dolusu içme suyu hazırlattı. Ardından, odaklanma sırası yardım çabalarına gelmişti. Felaketten etkilenen bölgenin dışındaki restoranlarda yiyecek ve giyecek toplandı. Sel kurbanları için 100 bin dolardan fazla fon bulundu. Şirket bundan sonra felaket nedeniyle aileleri evlerinden olan 18 çalışanına yöneldi. Ofiste kurulan ekiplerin her bir üyesi bir ailenin sorumluluğunu aldı ve bu destek fırtına sona erene kadar sürdü.

Acil çocuk bakımı desteği

Özellikle kadın çalışanlar için, günümüzde en büyük sorun çocuk bakımı… Pek çok çalışan bu sorunu, işlerine yakın alanlarda çocuk bakım hizmeti almakla çözmeye çalışırken kimi şirketler bu konudaki tüm harcamaları üstleniyor.

Çocuk bakımı çalışanlara verilen yan faydalar arasında en hızlı artış göstereni olmakla birlikte, bunlar en büyük maliyet tasarrufu sağlayan alanların da başında geliyor. Bir çalışanın işe gelmemesi ile bağlantılı olan maliyetler, bir günlük bakım ücretinin çok üstünde. Bu nedenle bazı işverenler, hava koşullarından kaynaklanan acil durumlar için özel olarak çocuk bakım hizmeti veren kişilerle sözleşme yapıyor.

Örneğin BankBoston’da gerçekleştirilen Karlı Gün programı çerçevesinde, hava koşulları nedeniyle okullar kapandığında çocuklar şirketin 35’inci katındaki konferans merkezine getirilebiliyor. BankBoston oyun için gerekli olan materyalleri ve televizyon ile yiyecekleri sağlarken program da Bright Horizons Family Solutions tarafından gerçekleştiriliyor. Çalışanlar; her yıl birkaç gün garantili yağan karın hakim olduğu böylesi bir iklimde, bu jestten son derece memnun görünüyor. Şirket de; daha az çalışan çocuklarını okuldan eve götürebilmek için izin aldığı için bu durumdan yararlanıyor.

Sağlam kafa, sağlam vücut

Hepimizin bildiği gibi, fiziksel olarak fit olmak ve böyle kalmak günümüzde pek çok kişi için en önemli önceliklerin başında geliyor. Her geçen gün daha çok kişi beslenme, egzersiz, stres yönetimi ve sigaradan uzak durmak gibi konularla ilgilenirken; çalışanlarının ihtiyaçları ve ilgi alanları konusunda hassas olan işverenler, çalışanların bu girişimlerini desteklemek için yollar bulmaya çalışıyor. Pek çok işveren artık çalışanların bedenlerine daha çok özen gösterebilmesi için zaman ve dikkat sarf etmesine fırsat sunuyor.

Taylor Group adlı şirket de çalışanların kendisine özen göstermesi gerektiğine inananlardan… Şirketteki sağlık yardımları son derece kapsamlı. “Normal” olarak tanımlanan; diş ya da göz kontrolü gibi masrafların ödenmesinin yanı sıra masaj terapistleri de çalışanların hizmetine sunuluyor.

Çalışanların yarar programlarının içine fiziksel kontrollerin de dahil edilmesi çok daha önemli etkilere sahip olabiliyor. Massachusetts’de faaliyet gösteren bir şirket; çalışanların yıllık check – up’larını yaptırmasını zorunlu tutarak bir çalışanın - ve elbette onun meslektaşlarının – takdirini kazandı. Çalışan, yıllık check – up’ını yaptırarak bir böbrek rahatsızlığının ilk aşamalarında olduğunu fark etti. Böylece sorun, daha kötü haline gelmeden ilaç tedavisine başlandı. Şirketinin hayatını kurtardığına inanan çalışan, uzun bir süre daha işverenine bağlı kalmayı düşünüyor.

Kaynak

www.refresher.com

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)