Bilkom'dan çalışan memnuniyetinde öncü yaklaşımlar

Bilkom, 2023 yılında Kincentric Best Employers ödülünü kazanarak iş dünyasında adını bir kez daha duyurdu. Bu başarı, sadece şirketin faaliyet alanındaki üstün performansını değil, aynı zamanda İnsan Kaynakları stratejisinin ne kadar etkili olduğunu da gösteriyor. Bilkom İnsan Kaynakları Direktörü Gamze Yücel Genç ile gerçekleştirdiğimiz röportaj, şirketin başarısının arkasındaki sırları aydınlatan bir pencere sunuyor. Gamze Yücel Genç liderliğindeki Bilkom İK ekibi; açık iletişim, iş birliği ve çalışanların kariyer gelişimi üzerine odaklanarak, yüksek bağlılık seviyeleri ve başarıyı beraberinde getiriyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışıyla birleşen bu yaklaşım, güçlü bir çalışma ortamının ve çalışanların motive edici bir deneyimin nasıl oluşturulabileceğinin bir örneği niteliğinde... Gelin, bunların detaylarını ve Bilkom’un başarılı İK deneyimlerini Gamze Yücel Genç’ten dinleyelim.

İlk olarak, Bilkom'un Kincentric Best Employers 2023 ödülünü almasıyla ilgili başarı hikayesini konuşmak isteriz. Bu ödülün kazanılmasında en büyük etkenler nelerdi?

Bu başarı bizim hiç de yabancı olduğumuz bir başarı değil. 2018-2020 yılları arasında 3 yıl üst üste Türkiye’nin en iyi iş verenleri arasında yer almış ve “Sürekli Mükemmellik” ödülünü kazanmıştık. 2023 yılında tekrar bu ödülü kazanmak bizleri onurlandırdı. Bu prestijli ödül, büyüyen ve rekorlar kıran Bilkom’un sadece faaliyet alanında değil aynı zamanda İnsan Kaynakları alanında gösterdiği üstün performansın bir sonucu.

Bu başarının arkasında iş yerinde sağlamış olduğumuz açık iletişim ve iş birliğine dayalı çevik yapının yanı sıra dinamik ve yenilikçi bir ekip ruhunun bulunması sayılabilir. Her bir çalışma arkadaşımızın kariyer yolculuğunda yanında yer alıyor, onların bireysel ve profesyonel gelişimini destekleyici projeler uyguluyoruz. Ölçümlenebilir ödüllendirme ve takdir programlarıyla, güçlü sosyal ve yan haklar ile onlar için güvenli, özgürlükçü, yenilikçi ve sürekli gelişimi destekleyen bir ortam yaratma hedefiyle çalışıyoruz ve bu da bizi en iyilerden biri kılıyor.

Biliyoruz ki, özellikle pandemiyle birlikte iş dünyasındaki kurallar değişti. Tüm dünyada gerçekleşen bu değişiklikleri okumak ve bu değişikliklere adapte olabilmek adına tüm bildiklerimizi unutup, çalışanlarımız için anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde bir deneyim tasarlamaya odaklanıyoruz. Çalışan yaşam döngüsü içerisinde yer alan farklı temas noktalarını iyileştirmek ve geliştirmek öncelikli hedefimiz. Bu hedefle her sene farklı iş birimlerinden çalışanların katılımıyla çevik takımlar oluşturuyoruz ve çalışanlarımızın ihtiyaçlarını, beklentilerini ve motivasyon faktörlerini anlayarak, onların deneyimlerini iyileştirmek için aksiyonlar tasarlayıp hayata geçiriyoruz. İnsan Kaynakları ekibi olarak diğer iş birimlerinden oluşan çevik takımların kendi önerilerinin hayata geçirilmesi için çalışmaları bizi her sene daha iyisi için heyecanlandırıyor.

Çalışan bağlılığınızın %86'ya ulaştığını biliyoruz, bu nasıl sağlandı ve bu başarıdaki anahtar faktörler nelerdi?

Biz, büyük işler başaran küçük bir ekibiz... 120 kişilik kadromuzla bağlı bulunduğumuz Koç Topluluğu içinde çalışan sayısı bakımından en küçük şirketlerden biri olmamıza rağmen oldukça büyük bir operasyon yönetiyoruz. Yılda 2.1 milyon kutu ürünü teknolojiseverlerle buluşturuyor ve bunu her biri alanında yetkin, başarıya aç üyelerden oluşan bir ekip ile gerçekleştiriyoruz.

Kurduğumuz bu kompakt yapı, her bir iş arkadaşımıza temas etmemizi kolaylaştırıyor. Sınırları olmayan bir ofis ortamı kurarak, esnek bir çalışma alanı yaratarak hem konforlu hem de tüm çalışma arkadaşlarımızla temas etmemizi sağlayan, onların ihtiyaç ve beklentilerini anlamamızı sağlayan bir ortamı sağlıyoruz. Bu da güçlü çözümler geliştirmemizi, onlar için en iyi iş yerini kurmamızı sağlıyor.

Çalışan bağlılığının %86 gibi olağanüstü bir  seviyeye ulaşması, bu çabanın ne denli gerçekleştiğinin en önemli kanıtı. İş arkadaşlarımızın gelişimine yapılan sürekli yatırım, samimi ve destekleyici bir çalışma ortamı sağlama çabalarımız, bu bağlılığın temel taşlarını oluşturuyor. Bilkom’daki iç terfi oranımız %81, yani Bilkom tüm yönetsel rolleri için kendi çalışanlarını yetiştiriyor ve gelişim programlarıyla kariyer yolculuklarında ilerlemesini sağlıyor.

Çeşitlilik ve kapsayıcılık açısından Bilkom’un yaklaşımı üzerine neler söylemek istersiniz?

Bazı araştırmalara göre teknoloji sektöründeki kadın oranı %27 seviyesinde. Biz teknoloji alanında faaliyet gösteren bir şirket olarak bu alanda oldukça gururluyuz. Bilkom’da bugün %56’lık kadın çalışan oranıyla sektörün bir hayli üzerinde bir ortalamayla iş yerinde kadın eşitliğini destekliyoruz. Yönetimdeki kadın oranı ise %53 seviyesinde ve bu da genel ortalamanın bir hayli üzerinde. Bu anlamda şunu özellikle belirtmek isterim ki bir kadın olarak Bilkom’da çalışmaktan gurur duyuyorum.

Bilkom, çeşitlilik ve kapsayıcılığı sadece bir işyeri politikası olarak değil, aynı zamanda yenilikçiliğin ve yaratıcılığın temel taşı olarak görür. Çeşitlilik, farklı deneyimlere, cinsiyetlere, yaşlara, kültürel değerlere ve düşünce biçimlerine sahip bireylerin bir araya gelmesi anlamına gelir. Bu çeşitlilik, şirketimizin problemlere çok çeşitli çözümler bulmasına, yenilikçi ürünler ve hizmetler geliştirmesine ve geniş bir müşteri yelpazesine hitap etmesine olanak tanıyor.

Alanında yetkin, çok deneyimli bir ekip olarak çalışırken diğer taraftan genç yetenekler için de iş fırsatı sunan harika bir program tasarladık. Gençlere özel işe alım programı olan Bilkom Digital Leaders (BDL) programımızla, gençlerin kariyerlerini yeteneklerine ve isteklerine göre şekillendirebileceği bir fırsat sunuyor. Teknoloji dünyasını yakından tanımalarını sağlamak için tasarlanmış 1 yıl süren bu yolculuk, gençlere esnek çalışma imkanı ve sürekli gelişim fırsatları sunuyor. Bu yolculukla geçen sene 2 arkadaşımız Bilkom’lu oldu ve her sene daha yüksek sayıda Bilkomlu’nun bu yolculukla aramıza katılmasını hedefliyoruz.

Bilkom'un iç iletişim stratejisi hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz? İç iletişim projelerinin başarısı nasıl ölçülüyor ve bu projelerin çalışanlar üzerindeki etkisi neler oluyor?

Bilkom'da iç iletişim, şirketin temel yapı taşlarından biridir ve çalışanlar arasında güçlü bir topluluk duygusu oluşturmanın yanı sıra, şirketin hedefleri ve değerleri etrafında birlikteliği sağlamayı amaçlar. Açık, şeffaf ve etkileşimli bir iletişim yaklaşımı benimseyerek, çalışanların her düzeyde bilgilendirilmiş ve dahil edilmiş hissetmelerini sağlıyoruz.

İç iletişim stratejimizin bir parçası olarak, düzenli ve etkili iletişim kanalları kurduk. Bunlar arasında, şirket içi haber bültenleri, intranet siteleri, düzenli toplantılar ve interaktif sosyal ağ platformları bulunuyor. Bu kanallar, çalışanların güncel şirket haberlerini, başarı hikayelerini ve önemli güncellemeleri alma konusunda güvenilir kaynaklar haline geldi.

Şeffaflık, açıklık ve etkileşim üzerine kurulu olan bu strateji, iş arkadaşlarımız arasında güven oluşturdu ve tüm organizasyon boyunca şeffaf bilgi akışını sağlıyor. Çalışan deneyimi tasarımı yaklaşımı, şirket kültürümüzü güçlendirmenin yanı sıra çeşitlilik ve kapsayıcılığı desteklemeyi ve çalışma arkadaşlarımızın potansiyellerini daha iyi ortaya çıkarmasını amaçlıyor. Adayların yaşadığı deneyim, çalışanlarımızın işe başladığı ilk 6 aylık süreci kapsayan uyum deneyimi, eğitim ve gelişim deneyimi, liderlik deneyimi, rotasyon ya da terfi deneyiminden çıkış deneyimine kadar geniş bir yelpazede etkileşimleri yeniden tasarlıyoruz.

İş arkadaşlarımız Bilkom’da geçirdiği süre boyunca, hayatın olağan akışı içerisinde beklenmedik acı ve tatlı pek çok tecrübe yaşıyor. Hastalık, Evlilikler, boşanmalar, doğumlar, bir yakının beklenmedik vefatı gibi. İz bırakan bu özel anlar bizim için kritik. Hastalandığında evine gelen şifa paketi ve iyi dilekler, 23 Nisan Çocuk Bayramında Genel müdürümüzden çalışanlarımızın çocuklarına özel giden mektup ve hediyeler, Kadınlar Gününde çalışanımızın eşine giden hediyeler, babalar gününde verdiğimiz hediye ile bekar çalışanımızın babasına verdiği hediye, Dünya Hayvanları Koruma Gününde çalışanlarımızla birlikte barınaklara giderek patili dostlarımızı beslemek gibi farklı özel an uygulamalarımızla sadece çalışma arkadaşlarımıza değil onların ailelerine de ulaşmaya çalışıyoruz.

Bilkom'un ödül ve takdir programları hakkında da bilgi almak isteriz. Çalışanların motivasyonunu artırmak için nasıl bir ödül ve takdir programı uyguluyorsunuz?

Bilkom'un ödül ve takdir programları, çalışanların katkılarını tanıma ve onları şirketin başarısına daha fazla katkıda bulunmaya teşvik etme temeline dayanır. Bu programlar, çalışanların sadece kendi başarılarını değil, aynı zamanda meslektaşlarının başarılarını da kutlamalarını sağlayarak, şirket içindeki pozitif atmosferi pekiştirir ve takım ruhunu güçlendirir.

Bu kapsamda her yıl üstün performans gösteren, yenilikçi projeler gerçekleştirerek fark yaratan, değet üreten iş arkadaşlarımızı “Oscar Goes To” programıyla ödüllendiriyoruz. Her biri şeffaf değerlendirme ölçütlerine ve jüri değerlendirmesine bağlı olarak 6 kategoride projeleri değerlendiriyoruz. Bunun yanında bütçe verimliliği sağlayan projelerimizi de “Zero Base Budget” projesi ile değerlendiriyor verimliliği teşvik ediyoruz. Öte yandan geçen yıl bu ödül ve takdir sürecini sadece yönetimin değerlendirmesinde olan bir süreç olmaktan çıkardık ve “İyi ki varsın” isimli takdir programını hayata geçirdik. Böylece her bir iş arkadaşımız kendi departmanı ya da farklı departmandaki iş arkadaşını göstermiş olduğu iş birliği, çeviklik, yenilikçilik vb. kriterlerde takdir edebiliyor ve en çok takdir toplayan iş arkadaşlarımız ödüllendiriliyor. Bu sayede her bir iş arkadaşımız hem bu değerlendirme sürecinin bir parçası haline geliyor hem de kendi ekibi ve iş arkadaşları tarafından da takdir görüyor.

Tüm bu programlarla her bir iş arkadaşımızın kendini değerli hissettiği, takdir edildiği, gelişimin ve başarının alkışlandığı bir iş yeri kurma hedefiyle çalışıyoruz.