“Adaylardan bizi yönlendirmesini, içerideki yeteneklerimizden kariyerlerini kendilerinin inşa etmesini bekliyoruz”


“Firmaların gitmek istediği yön doğrultusunda yetkinlikleri doğru tanımlayıp, doğru seçme yöntemleri ve iyi bir pazarlama stratejisi kullanarak yetenekleri yakalayıp çekebilmek, iyi eğitebilmek önemini koruyor” diyordu, 2011 yılında yine bu sayfalarda yer alan bir söyleşi için bir araya geldiğimizde, Finansbank İK’dan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Hakan Alp…

“İK’nın yatırımlarını yaparken doğru tanımlarla, şirket amaçlarına daha iyi hizmet edecek şekilde tasnif edebilmesi gerekiyor” diye sürdürüyordu sözlerini:
“Örneğin her üniversitede olmamız gerçekten şart mı? Ya da şirketimizin kültürüne en yakın olduğunu düşündüğümüz okullara gitmek daha doğru olmaz mı? Bu soruların üzerinde düşünmek gerekiyor”.

Aradan 2 yıl geçtikten sonra bir araya geldiğimizde, Alp’in ekibiyle birlikte bu soruların üzerinde düşünmüş, projeler hayata geçirmiş ve başarıyla uygulamış olduğunu gördük.

Finansbank artık, tam da Alp’in 2 sene önce söylediği gibi kurumun değerlerine uygun üniversitelere yöneliyor, bununla da kalmıyor; öğrencileri kendilerine “yönlendirmeye” çalışmak yerine “yönlendirilmeyi” bekliyor. Yine o söyleşide sözünü ettiği “yetkinlikler” konusuna vurgu yapıyor; bunların ve liderlik modelinin tekrar tanımlandığını, Finansbanklı Başarı Modeli’nin oluşturulduğunu aktarıyor. Her çalışanın kendi kariyer hedefini belirlemesinin ve bu hedef çerçevesinde kendi kariyerini inşa etmesinin temel alındığını anlatıyor.

Gelin birlikte Alp’e kulak vererek Finansbank’taki bu bakış açısının yansımalarını ve önümüzdeki dönem çalışmalarının ayrıntılarını öğrenelim.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Finansbank İK ekibi olarak pek çok yeni uygulamaya imza attığınızı biliyoruz. Öncelikle bunların çıkış noktasından söz eder misiniz?

Değişimin ve yeniliklerin sonu yok; yavaşlaması ise mümkün değil. Bunun yeni normal; hayatın ta kendisi olduğunu kabul ederek hareket ediyoruz. Sosyal medya da bu değişimin bir parçası. Gençlerin hayatında çok önemli bir yer tutan sosyal medya aracılığıyla iletişim kurabilmek adına sektördeki ilk Facebook Kariyer sayfasını açan bankayız ve çalışanlara da tam erişim imkânı sunuyor, yeni jenerasyonu yakalamak için çalışmalar yapıyoruz.

Öte yandan temel olarak gerek adaylarımızı, gerekse çalışanlarımızı elden geldiğince daha uzun vadeli düşünmeye teşvik etmeye çalışıyoruz.

Bu söylemle yola çıkınca, adayların kendilerini ve bizden istediklerini tanımlamaları konusunda bilinçlenmeleri büyük önem kazanıyor. Bu nedenle, adaylarla olan ilişkilerimizde, kurumumuzu anlatmaya çalışmaktan çok kendilerini tanımalarını sağlayacak ipuçlarını vermeye çalışmaya devam ediyoruz ve bunu yaparken de öğrenci kulüplerinin selektif yapılarına odaklanmanın yanı sıra etkinliklerini sağlayacak şekilde bir kurgu yapıyoruz.

Bu kurguyu biraz açar mısınız?

Öğrenci kulüpleri, geçmiş dönemle kıyaslandığında bugün çok daha etkili bir varlık sergiliyor. Orada büyük emeklerle çaba gösteren arkadaşlarımız gerçekten önemli işler yapıyor. Fakat bir dezavantajları var: Burada genellikle bir bayrak yarışı söz konusu olmuyor ne yazık ki. Başkanlık bir başkasına devredildiğinde, know-how eski başkanla birlikte ortadan kaybolabiliyor.

İşte biz öğrenci kulüplerine sponsorluklarımızı sürdürerek, onlara bunun önlenmesi anlamında katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ama bunu yaparken seçici davranıyoruz. Çünkü Türkiye’de çok sayıda üniversite ve binlerle ifade edebileceğimiz öğrenci kulübü var.

Bu nedenle öğrenci kulüplerini bir araya getiren organizasyonlarla çalışıyor, okulların Kariyer Merkezleri ile sıkı ve karşılıklı yönlendirici ilişkiler kurmayı hedefliyoruz.

Nedir bu yönlendiricilikten kastınız?

Biz Finansbank olarak adayları kendimize yönlendirmekten çok onların bizi yönlendirmesini arzu ediyoruz. Çünkü her okulun kendine has bir kültürü ve buradaki öğrencilerin bu kültür içinde kendilerini taşıdığı bir yapı vardır. Biz de bu yapılara saygı duyarak hareket ediyor ve Finansbank’ın değerlerini anlatmaya çalışıyoruz. Ve gençlere şunu söylüyoruz: “Kendi geleceğinizi şekillendirdiğinize göre, kendi değerlerinize en uygun kurumda çalışmayı hedefleyin”.

Unutmamak gerekir ki, kurumlar değerleri ile yaşar ve bunu da çalışanları oluşturur. Bugün Finansbank’ın yaklaşık 13 bin çalışanı var ve bu kişilerin taşıdığı değerler, Finansbank’ın kurum kimliğini oluşturuyor. Bu değerlerle birlikte geleceğe umutla bakıyoruz.

Bu bakış açısıyla hareket ederek nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Daha önce başladığımız; doğru kişilerle, doğru süreçler aracılığıyla buluşabilmemizi sağlayacak, işe alım süreçlerimizi analiz ettirme çabamız devam ediyor. Bir süre sonra işletme körlüğü kaçınılmaz olarak yaşanıyor çünkü; en iyi sınavı yaptığınızı, en iyi yaklaşımı sergilediğinizi düşünseniz bile, gençlerle konuştuğunuzda gazete ilanlarında kullandığınız dili bile değiştirmeniz gerektiğini fark ediyorsunuz. Bu nedenle, işe alım süreçlerimizin kalitesini ölçümlemek ve adayların görüşünü almak, bu doğrultuda geliştirmeler yapmak amacıyla işe alım anketi kapsamında aldığımız geri bildirimler bizim için çok önemli.

Önemli olan bir başka konu ise, yeteneği kazandıktan sonra, gelişimini sağlayabilmek… Biz İnsan Kaynakları olarak kişilerin kariyer kulvarlarını çizmeyi reddediyoruz. Kimse kimsenin adına karar vermemeli, planlamalar başkası adına yapılmamalı inancındayız. Bu eski yaklaşımın artık geçerliliğini yitirdiğini düşünüyoruz.

Kurumların bu konudaki en önemli sorumluluğu, çalışanlara ilerleyebilecekleri kariyer kulvarlarına dair gerekli bilgilendirmeyi sunmak, bunu adil bir şekilde uygulamak ve onların arzu ettikleri kariyer gelişimi için gerekli desteği sağlamaktır.

Biz de Finansbank’ta Kariyer Mimarisi yaklaşımıyla, bunu yapıyoruz. Her çalışanın kendi kariyer hedefini belirlemesinin ve bu hedef çerçevesinde kendi kariyerini inşa etmesinin temel alındığı, İK ve yöneticilerin çalışanı gelişime ve kendi kariyerini kurgulamaya teşvik eden liderler olarak destekte bulunduğu bu yapıyı harekete geçirdik.

Öte yandan, üniversitelerde yaptığımız “Kariyer Günleri”nin, içeride de yapılması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü çalışanlarımızın sahaya dair bilgilerini artırmak çok önemli... Bu çalışmamızda sahadan bir bölge müdürü ya da gişe yetkilisi arkadaşımız İnsan Kaynakları ile birlikte sahaya dair bilgilendirmeler yapıyor, hangi yetkinliğin beklendiğini de ifade ederek çalışma koşullarını, ilişkileri, sonraki adımları anlatıyor. Bunun da ciddi yararını görüyoruz.

 

“YAPTIĞIMIZ HERŞEYİN NEDENİNİ AÇIKLIYOR VE ÇALIŞANLARI
'NEDEN' SORUSUNDAN YOLA ÇIKMALARI İÇİN DESTEKLİYORUZ”

Aynı anda pek çok yeniliği hayata geçirebilmek kolay değil. Finansbank İnsan Kaynakları’nda nasıl bir ekip çalışması var?

Kimi insanlar düşünür, kimileri hareket eder, kimileri ise uygulayıcıdır. Biz ekip arkadaşlarımızın bunların üçünü de yapabilen kişilerin olmasını bekliyoruz. Çünkü artık çok uluslu şirketler bile yerel uygulamalara ağırlık veriyor. Bunun nedeni sadece ülkelerin kanuni gerekleri değil; bu ihtiyaç her ülkenin kendi kültürü doğrultusunda farklı dinamikler ve hassasiyetler kazanmasından da kaynaklanıyor. Bunları hayata geçirme adımları attığınızda birilerinin kavramları anlayıp, bu doğrultuda harekete geçme kapasite ve becerisine sahip olması gerekiyor.

İnsan Kaynakları’ndaki arkadaşlarımıza da yoğun olarak nedenleri ile birlikte bunu aktarmaya çalışıyoruz. “Neden?”, Finansbank’ta son 1,5 – 2 senedir sürekli sorduğumuz bir soru… Türk kültüründe genellikle “neden?” sorusunun cevabını arayıp bulmak ya da açıklamaktansa “ne?” ve “nasıl?” sorularının cevabını aramayı ve vermeyi tercih ederiz. Oysa dünyayı nedenlerden mahrum bıraktığımızda yaratıcılığı öldürüyoruz. Bu nedenle yaptığımız her şeyin nedenini açıklıyor ve çalışanları “neden” sorusundan yola çıkmaları için destekliyoruz .

Bundan sonraki hedefler neler? Hangi çalışmalar var gündemde?

Her şeyden önce attığımız tüm adımların şirket kültürüne, bünyesine, damarlarına işlemesini sağlamayı amaçlıyoruz. Bu nedenle geçtiğimiz seneden beri İK’nın ve bankanın iletişim kurgusunu daha sağlıklı bir yere götürmek yönünde çalışmalar yapıyoruz.

Bu noktada da algı yönetimine vurgu yapmak gerekiyor. Bugün pek çok kurum iç müşteri memnuniyeti envanterleri, çalışan memnuniyeti anketleri yaptırıyor. Biz yıllardan beri yaptırdığımız tüm envanterleri, noktasına bile dokunmadan, intranetimize koyar, tüm çalışanlarımızla paylaşır, hatta onlara anlatırız. Çünkü çalışanlarımızın tüm bu verileri bilmesi ve algılaması çok önemli... Öte yandan, adayların da bizi doğru tanımasını sağlayan üniversite faaliyetleri ve basın, sponsorluk, sosyal medya gibi kanallar üzerinden iletişim faaliyetlerimiz artarak devam edecek.

Her çalışanın kendi kariyerinin mimarı olması amacıyla hayata geçirdiğimiz Kariyer Mimarisi kapsamında geliştirme çalışmaları yapmak da gündemimizdeki çalışmalar arasında yer alıyor.

İnsan Kaynakları ekibinin bankacılık ve İK alanında genel, kendi birimlerine dair özel eğitimler alması ile birer İK Danışmanı konumuna gelmesi için başlattığımız İK Gelişim Kurgusu eğitimleri önümüzdeki dönem boyunca devam edecek.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)