3M Impact: Bir Sosyal Sorumluluk Programı’nın Çalışana Kazandırdıkları

Şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine destek vermesi ve çalışanlarını bu projelerde yer almaya teşvik etmesi yaygınlaşan bir uygulama. Bu tip programlar şüphesiz ki topluma sağladıkları fayda ve şirketlerin imajına katkıları açısından değerli. Yalnız en az bunun kadar değerli olduğunu düşündüğüm bir nokta da bu tip programların bir çalışana kattıkları... Bu yazıda, parçası olduğum 3M Impact Programı üzerinden bir çalışanın bu tip programlardan neler kazanabileceğini anlatmayı amaçlıyorum. 

Erdem Demirbaş – 3M Kurumsal Müşteri Yöneticisi


18 Aralık 2018 akşamı saat 22.40’ta telefonuma bir e-mail düştü: 

“Tebrikler! 3M Impact Programı’na seçildiniz! 19 Ekim-2 Kasım 2019 tarihleri arasında Bogota, Kolombiya’da yer alacak ekibe atandınız!”

Bu maili okumamı takip eden bir dakika boyunca salonun ortasında sevinçten atlayıp zıpladığımı hatırlıyorum. Eşim Zeynep’in ve oğlum Can’ın şaşkın bakışları önünde... Üç ay önce tamamladığım ve hayatımdaki en özel deneyimlerden biri olan ‘3M Impact’ projesine seçildiğimi böyle öğrenmiştim. 

Amaç dünyaya bir etki bırakmak… 

‘3M Impact’, 3M’in 2017’de başlattığı ve küresel çapta yürüttüğü bir sosyal sorumluluk programı. 3M çalışanlarının ücret almadan (pro bono) dahil oldukları ve farklı becerilerini programın yapıldığı ülkelerdeki acil ve önemli sosyal sorunların çözümü için kullandıkları bu program, adından da anlaşılacağı üzere dünyaya bir ‘etki’ bırakmayı amaçlıyor. 

2017 yılında başlayan program her yıl daha fazla ülkeyi kapsayarak ve daha fazla gönüllü 3M çalışanından destek alarak büyüyor. Benim de programa seçilen 126 kişiden biri olduğum 2019 programı farklı tarihlerde 9 ülkede yapıldı. 

Geçen yıl programın ziyaret ettiği ülkeler Hindistan, Filipinler, Türkiye, Fas, Panama, Romanya, Çin, Vietnam ve Kolombiya oldu.

Şirketlerin sosyal sorumluluk projelerine destek vermesi ve çalışanlarını bu projelerde yer almaya teşvik etmesi yaygınlaşan bir uygulama. Bu tip programlar şüphesiz ki topluma sağladıkları fayda ve şirketlerin imajına katkıları açısından değerli. Yalnız en az bunun kadar kıymetli olduğunu düşündüğüm bir nokta da bu tip programların bir çalışana kattıkları. Bu yazıda, parçası olduğum 3M Impact Programı üzerinden bir çalışanın bu tip programlardan neler kazanabileceğini anlatmayı amaçlıyorum. 

Küçük çaplı bir milletler cemiyeti 

Bu programa başvururken üç temel motivasyonum vardı: Farklı ülkelerden gelen ve farklı görevleri olan insanlarla birlikte çalışmak, daha önce görmediğim bir coğrafyayı ve kültürü tanımak, ticari kaygılar gütmeden amacı sadece topluma yarar sağlamak olan bir projede yer almak. Geriye dönüp baktığımda bu üç konuda da fazlasıyla tatmin olmuş hissediyorum. 

Biraz açayım.

Bogota’da geçirdiğim iki hafta ve öncesindeki altı haftalık hazırlık döneminde 12 farklı 3M çalışanıyla birlikteydim. Ekipte Arjantin, Fransa, Ukrayna, ABD, Hindistan, Filipinler ve İngiltere’den gelen insanlarla küçük çaplı bir milletler cemiyeti oluşturduk. 

Ayrıca satıştan pazarlamaya, tedarik zincirinden finansa, satınalmadan ürün geliştirmeye kadar farklı görevlerde çalışan insanlar olarak bir şirketi idare etmeye yetecek beceri setine sahiptik.

Bu kadar çeşitliliğin içerisinde öncelikle o ülkelere ve kültürlere dair çok şey öğrendim. Aralarında daha önce ziyaret ettiğim ülkeler ya da o ülkelerden birlikte olduğum insanlar olsa bile bu şekilde bir mozaiğe aynı anda maruz kalmak çok öğretici ve eğlenceliydi.

İş tecrübeleri ve beceri setleri bu kadar farklı insanlarla bir arada olmak ve onlarla bir proje için çalışmak profesyonel açıdan da eşsiz bir deneyimdi. İş hayatında her an etrafımızdaki insanlardan bir şeyler öğreniyoruz elbette. Hatta kendimiz farklı departmanlarda çalışıp o deneyimi ilk elden tecrübe ettiğimiz de oluyor. Fakat bu kadar farklı profildeki insanların bilgi ve becerilerini aynı masaya getirmeleri ve ortak bir amaç için çalışmaları benim şu ana kadar rastlamadığım bir tecrübeydi.

İkinci önemli nokta programın yapıldığı ülke ve bir katılımcı olarak o coğrafyadan ve kültürden edindiklerim… İtiraf edeyim 2019 yılında 3M Impact’in ziyaret edeceği ülkeleri ilk gördüğümde en çok istediğim yer Kolombiya olmuştu. Fakat programa başvururken herhangi bir tercih hakkına sahip olmadığım için bu konuda şanslı olmayı ummaktan başka bir seçeneğim yoktu. Şanslıymışım!

3M Impact özü itibarıyla bir danışmanlık desteği programı… Gittiğimiz ülkede mevcut olan bir sosyal sorun hakkında halihazırda o konu üzerine çalışan vakıf, dernek ya da bir kuruluşa danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Bu da o ülkeyi, toplumu, kültürü ve insanları anlamaya ve onlara yardım etmeye çalışmak demek. 

Bogota’da parçası olduğum projede amacı bisikleti bir ulaşım aracı olarak yaygınlaştırmak isteyen ‘Mejor en Bici’ (Bisikletle Daha İyi) ekibiyle birlikte çalıştım. Böyle bir projede danışmanlık yapmak için Kolombiya’daki bisiklet kültürünü, trafik problemini ya da coğrafi koşulları anlamam gerekti. Bunun için Kolombiya’ya ulaşmadan önce bir sürü okuma ve araştırma yapmak çok faydalı ve öğretici oldu. 

Yalnız bundan daha değerli olan orada geçirdiğim sürede Kolombiyalılardan öğrendiklerimdi. ‘Mejor en Bici’ ekibiyle saatler süren toplantılar yapmak, onların hizmet sağladığı insanlarla görüşmek ve bir Bogotalı gibi sokakları bisikletle gezmek, öncesinde okuduğum bir sürü haber ve makaleden daha fazla şey öğretti Kolombiya kültürüne ve coğrafyasına dair...

Hiyerarşinin bulunmadığı bir ekiple, tek amacın topluma fayda sağlamak olduğu bir vaha!

Üçüncü nokta ise günün sonunda bu bir sosyal sorumluluk programı ve bu programa gönüllü olmaktaki en önemli amaç topluma yararlı bir iş yapmak… İş hayatı finansal hedefler, ticari kaygılar ve kariyer beklentileri arasında sürüklendiğimiz bir ortam. Bu tip programlar ise bu kaygılardan uzakta, herhangi bir hiyerarşinin bulunmadığı bir ekiple ve tek amacınızın topluma fayda sağlamak olduğu bir vaha adeta! 

Danışmanlık yaptığım ‘Mejor en Bici’ ekibi daha fazla insanın şehir içi ulaşımını bisikletle yapmasını sağlasa Kolombiya’da neler değişir? Trafik sorunu ve hava kirliliği azalır, insanlar daha fazla egzersiz yapmış olur ve tüm bunların sonunda dans etmeyi, eğlenmeyi ve güzel yemek yemeyi zaten iyi bilen Kolombiya halkı muhtemelen daha mutlu olur.

İş hayatında çoğunlukla emeğimizi koyduğumuz işin nihai çıktısı daha fazla satış, daha yüksek kar ya da daha değerli hisse senedi oluyor. Bir süreliğine de olsa bu emeği sadece toplumun mutluluğunu ve refahını arttırmak için koymanın bir insan için değerli olduğuna inanıyorum. Gönüllülük esasına dayalı bu tip programlarda insanların zaman zaman yorulmalarına ve zorlanmalarına karşın bu değerli amaçtan enerji devşirdiklerini düşünüyorum. En azından benim deneyimimde böyle oldu. 

Eminim ki her yıl bu tip sosyal sorumluluk projelerine daha fazla şirket kaynak ayıracak. Tıpkı 3M Impact Programı’nın kapsamını genişleterek devam etmesi gibi halihazırda bu tip programlara sahip şirketler de ayırdıkları kaynakları artıracak. Bir çalışan olarak şirketlerin topluma yarar sağlamak ya da imajlarını, marka değerlerini artırmak dışında bunu yapmaları için çok önemli bir sebep daha görüyorum: Çalışanlarının gelişimini sağlamak ve onların şirketlerine olan saygısını ve aidiyetini artırmak…

Şirketin insan kaynağı kalitesine yatırım 

3M Impact Programı, yukarıdaki satırlarda anlattığım üzere bana bir insan ve bir profesyonel olarak çok şey kattı. Bundan bireysel olarak yararlanmamın ve gelişmemin doğal sonuçlarından birinin şirketimin de bu gelişimden faydalanması olacağını düşünüyorum. Dolayısıyla bu tip programlar günün sonunda o şirketin insan kaynağı kalitesine de yatırım yapmak anlamına geliyor. Ayrıca böyle bir programa katılmanın çalışanın kurumuna duyduğu saygıyı ve aidiyeti mutlak şekilde artırdığına inanıyorum. 

Programın sonunda Bogota Havalimanı’nda uçağımın kalkmasını beklerken içimden geçirdiğim temenniyle bitireyim bu yazıyı: Umarım her çalışan bir gün böyle bir tecrübe yaşayabilir!


DERGİ

HRdergi Nisan sayısı çıktı! İyi okumalar

SATIN AL Nisan 2024