Tripoki’den çiftlere özel 5 sonbahar rotası

Kavurucu sıcaklar geride kaldı, okulların açılmasıyla kalabalık tatil bölgeleri ıssızlaştı ve sonunda özellikle çiftlerin tatil yapmak için dört gözle bekledikleri sarı yaz başladı. Yeni nesil seyahat platformu Tripoki, sonbaharda çiftlerin unutulmaz bir tatil yaşayabilecekleri yurt içi ve yurt dışı rotaları sıraladı.

Sonbaharın gelmesiyle birlikte tatil bölgelerindeki kitle de hızla değişiyor. Çocuklu aileler şehre dönerken, özellikle çiftler denizin hala çok güzel olduğu, güneşin bunaltmadığı sonbahar tatilinin keyfini çıkarıyor. Yeni nesil seyahat platformu Tripoki, sonbaharda tatile çıkacak çiftler için birbirinden özel lokasyonlar önerdi. 

Ağzının tadını bilen çiftlere: İstirya, Hırvatistan

Eğer siz de kalbe giden yolun mideden geçtiğine inanan çiftlerdenseniz İstirya tam da bu yol üzerinde yer alıyor! Beyaz trüf mantarları, taze balıklar, taptaze karidesler, Hırvatistan’a özgü midye yahnisi, pljukanci (Soslu ve mantarlı ev yapımı makarna) gibi Akdeniz ve Kıta Avrupası esintili lezzetler hem gözlerinize hem de damaklarınıza hitap edecek. Eğer konakladığınız yerde kullanabileceğiniz bir mutfağınız varsa Aziz Euphemia Kilisesi’nin aşağısında kurulan yerel pazardan torbalar dolusu ürün alıp kendinize güzel bir sofra da hazırlayabilirsiniz. İstirya’da ayrıca, tarihe meydan okuyan sokaklarda turlayabilir, denizin ve eşsiz bir tabloyu andıran doğasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Romantik çiftlere: Roma, İtalya

Sanat, tarih, moda, leziz yemekler ile donatılmış Roma’daki her detay, tatilinizi romantik anlara dönüştürmenize yetiyor. Yazın kavurucu sıcakları, adım adım gezilmesi gereken bu şehri keşfetmeyi zorlaştırdığından Roma tatilinizi sonbahara denk getirmenizde fayda var. Gün içerisinde Kolezyum’u, Vatikan’ı, İspanyol Merdivenleri’ni ziyaret edip Trevi Çeşmesi’nde (Aşk Çeşmesi) aşkınızın bir ömür boyu sürmesini dileyebilirsiniz. Şehir merkezinde turlarken meşhur dondurmalarının tadına bakabilirsiniz. Roma’da kendinize sınır koymakta zorlanacağınız anlar ise elbette birbirinden enfes pizzalar ve makarnalar karşısında olacak!

Uzaklaşmak isteyen çiftlere: Seyşeller

Egzotik adalarda tatil yapmayı hayal edenlerin karşısına sıklıkla çıkan bir fotoğraf vardır: Bembeyaz kumların, turkuaz denizin olduğu bir koyda, palmiyenin altına kurulmuş bir hamak! İşte bu hayalin tam karşılığı Seyşeller. Afrika Kıtası’nın doğusunda, Hint Okyanusu ile çevrili bu adaya vizesiz gidilebildiği gibi İstanbul’dan direkt uçuşların olması da tatili güzelleştiren detaylar arasında yer alıyor. Denizin, su altının, birbirinden lezzetli deniz ürünlerinin, egzotik içeceklerin tadını çıkaracağınız bu ada ülkesine Ekim ayında giderseniz, Seyşeller’in en büyük adası olan Mahe’de düzenlenen, sanat ve müzikle dolu Creole Festivali’nde yerel halkla eğlenmenin tadını çıkarabilirsiniz. 

Yürüdükçe açılan çiftlere: Likya Yolu, Türkiye

Yemyeşil doğası, masmavi denizi ve binlerce yıllık tarihi ile “Işık Ülkesi” Likya Yolu, 535 kilometre uzunluğuyla gözünüzü korkutabilir ancak bu parkurun herhangi bir bölümünü yürümek bile ruhunuza iyi gelecektir. Fethiye - Antalya arasındaki bu parkurda yürüyüş için en ideal zamanlar ilkbahar ve sonbahar ayları. Çok sayıda turun düzenlendiği Likya Yolu’nda iyi bir işaretleme olduğundan çift olarak da rahatlıkla gidebilirsiniz. Likya Yolu turları genellikle iki bölümden oluşuyor. Batı Likya Yolu’nu seçerseniz Fethiye’den başladığınız turda göreceğiniz güzellikler arasında Kayaköy, Ovacık, Faralya ve Kabak yer alıyor. Adrasan, Yanartaş, Olympos, Gelidonya Feneri, Kekova ve Kaş’ı keşfedeceğiniz kısım ise Doğu Likya kısmında. Bu unutulmaz geziyi, tekne turları, yamaç paraşütü ve dalış gibi aktivitelerle daha da zenginleştirmeniz mümkün.

Masal gibi bir aşk yaşayan çiftlere: Kapadokya, Nevşehir, Türkiye

Kayalara oyulmuş evleri, herhangi bir sokağında yürürken dahi karşınıza çıkabilen mağaraları, yerin altında hayranlıkla gezeceğiniz şehirleri, ATV’ler ile keşfedeceğiniz güzellikleri, gün doğumuyla yükselen balonları ile masal ülkesini andıran Kapadokya, sonbahar güneşiyle bambaşka bir görünüme bürünüyor. Tatilinizi Eylül ayının ortasında başlayan bağ bozumunu denk getirirseniz yerel halkla birlikte üzüm kesmek ve toprağa basmak enerjinizi değiştirecektir. Bölgenin kültürel değerlerinden çömlek yapımı için atölyelere katılarak, sevdiğiniz kişiye kendi ellerinizle unutulmaz bir hediye hazırlayabilirsiniz. Dolunaya denk gelen gecelerde Güllüdere Vadisi’nde düzenlenen dolunay yürüyüşleri ise romantik çiftler için unutulmaz bir deneyim.

 

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)