Samsung ‘Mobilers’ ile gençleri cezbediyor..
Öncelikle Samsung’un İK organizasyonu ve süreçleri üzerine neler söylemek istersiniz? Hangi fonksiyonlar çerçevesinde çalışıyorsunuz?
Samsung Türkiye bünyesinde Samsung’un marka değerinin tanıtılmasından başlayan ve işe alımdan performans yönetimine, operasyonel bordo uygulamalarından eğitime kadar tüm İK fonksiyonları bulunmakta. İK süreçlerinin her aşamasında lokal gereklilikleri göz önünde bulundurmak suretiyle global şirket uygulamalarını temel almaktayız. Dünya ekonomisinin son dönemlerde geçirdiği tüm değişikliklere ayak uydurmak, İK’nın tüm fonksiyonlarında da gerekli değişiklikleri bu değişen global stratejiler ile paralel şekilde değitirmek ve tüm bu değişim süreçlerini en iyi ve etkin şekilde yönetmek Samsung İK’nın başlıca odak noktası.
Teknoloji ve telekomünikasyon sektörünün yeni neslin en çok çalışmak istediği sektör olduğunu biliyoruz. Sizin de bu yeni nesle yönelik gerçekleştirdiğiniz Samsung Mobilers projeniz var. Peki, Samsung Mobilers projesi nasıl ortaya çıktı ve ilk günden bugüne nasıl bir gelişim gösterdi?
Samsung Mobilers projesi global bir proje. Projenin ortaya çıkma amacı, üniversite gençlerine kariyerlerini oluşturdukları dönemde yol göstermek ve daha da önemlisi, kariyer planını bu alanda geliştirmek isteyenlere bire bir deneyim kazandırmak. Hedefimiz; onlara pazarlama, iletişim ve sosyal medya konularında yaratıcılıklarını gösterebilecekleri özgür bir ortam oluşturmak ve hayal ettikleri projeleri gerçekleştirmelerini sağlamak. Projenin ilkini gerçekleştirdik, bir pilot proje niteliğinde olduğundan 5 üniversite ile yola çıktık. Proje kapsamını genişleterek, önümüzdeki dönemlerde Samsung Mobilers’ı devam ettirmek istiyoruz.
Hem sektörünüz dinamiklerinden hem de gençlere yönelik projelerinizden dolayı yeni nesille (Y kuşağı) çok içiçe olan bir kurumsunuz. Bu yeni kuşak ve beklentileri üzerine olan gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?
Kendi ekibimiz de oldukça genç ve dinamik. Sanıyorum ki, onları anlamaya bu noktadan başlıyoruz. Gençlere yönelik gerçekleştirdiğimiz Mobilers gibi projeler de onları, kullanım alışkanlıklarını, genç dünyanın trendlerini doğrudan gözlemlememize yardımcı oluyor, tabii ki. Teknoloji ve yeni nesil trendlerinin dinamiği çok paralel. İkisi de çok hızlı bir şekilde gelişiyor; ikisi de birbirini tetikliyor ve etkiliyor. Yeni neslin son derece kararlı, çok araştırmacı ve aradığını bulduğu zaman da tutkulu olduğunu söyleyebilirim. Bu karakteristik özellikler, kullanmayı tercih ettikleri ürünleri de etkisi altına alıyor.
Son dönemlerde şirketlerin yeni nesli cezbetmek ve kendilerine çekmek için en büyük araçları ‘sosyal medya’ oldu... Samsung’un da bu konuda yeni projeleri olduğunu da biliyoruz. Okurlarımıza biraz bu projelerden bahsedebilir miyiz?
Bildiğiniz gibi sosyal medya, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir. Özellikle de Y kuşağı çalışanların en kuvvetli taraflarının etkin ve iletişim becerileri olduğundan yola çıkarak, şirket içinde bir Blog oluşturduk, özgürce fikirlerini paylaşabilmeleri için. Mükemmeller Kulübü yine bu alanda yeni nesle Samsung aplikasyonlarını tanıtmaya ve Facebook aracılığıyla Samsung ailesinin bir parçası olmalarını sağlamaya yönelik bir çalışma. Öylesine etkin ve amacına yönelik kullanılan bir medya ki; WWWave Dalgası oyunu Türkiye, tüm dünyadan toplam 68 000 kişilik katılımın yarattığı 272 242 metrelik temsili dalgada, 1904 oyuncusu ile birinci olarak sonlandırdı. Projelerimiz arasında Twitter, LinkedIn gibi diğer birçok sosyal medya aracılığıyla Samsung ailesine katılmak isteyen dinamik yeni nesil ile iletişime geçmek ön planda.
Global bir şirketin yerel bir İK yöneticisi ve lideri olarak Türkiye ve dünyayı karşılaştıracak olursanız Türkiye’deki İK şu an nerede, neleri katetmesi gerekiyor?
Ülkemizde insan kaynakları son birkaç yıldır oldukça önemini hissettirmekte. Artık İK, başta uluslararası şirketler olmak üzere birçok firmada stratejik planlamada büyük role sahip. Çünkü çoğu işveren; donanımlı, pozisyonuna uygun ve motive olmuş bir çalışanın kapasitesinin, şirket üzerindeki etkisinin farkında. Bu açıdan baktığımız zaman, İK kendisini stratejik bir ortak olarak konumlandırmış ve dünyada olduğu gibi Türk iş dünyasında da vazgeçilmez yerini almış durumda. Eskiden operasyonel ağırlığı olan tüm fonksiyonlar şimdi iş gelişimi ve stratejisinin belirlenmesinde temel yapı taşı olarak görülmekte. Inovasyonun ön planda olduğu bu dönemde, çalışan motivasyonu ve yaratıcı çalışan takdir programlarının önemi her gün daha fazla kendini göstermekte ve İK’nın katmadeğeri artmakta. Katedilmesi gereken en önemli konu ROI olarak tanımladığımız, yapılan yatırımın bedeline karşılık elde edilecek sonuçların yönetim tarafından en sağlıklı biçimde ve olabildiğince öngörülü olarak değerlendirilmesi.
Çalışanlarınız kariyer haritalarını çizerken İK nasıl bir rol üstleniyor, nasıl bir karar ve yönetim süreci gerçekleştiriyorsunuz?
Samsung Türkiye olarak çok genç bir firmayız aslında. Çalışanlarımızın %70’inden fazlası 2010 başından beri Samsung Türkiye ailesi içinde yer almakta. Ancak çok hızlı büyüyen bir firma olmamız dolayısıyla, çalışanlarımıza kendileri için en verimli çalışacakları ve becerilerini en iyi şekilde ortaya koyabilecekleri birçok yeni pozisyon imkanı doğmakta. İK olarak bize bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Kişilerin yetkinliklerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi; doğru zamanda, doğru kişinin, doğru pozisyonda değerlendirilmesi çalışanların kariyer haritalarının belirlenmesinde çok önemli bir rol üstlenmemizi gerektiriyor. Kişilerin yetkinliklerinin yalnız Samsung Türkiye içinde değil, global Samsung içerisinde de değerlendirilmesi ve kariyer yönetimlerinin, çalışanların performansları göz önünde tutularak global kapsamda yapılması bizim için büyük önem teşkil etmekte. Doğru performans yönetimi aslında İK’nın üstlenmesi gereken en önemli rol.
Samsung’un global iş kültürünü Türkiye’deki çalışanlarınıza aktarmanızda İK stratejilerinizin size sunduğu imkanlar neler oldu?
Etkin ve sürekli iletişim Samsung Türkiye İK stratejisinin temel taşı. Global bir şirket olmanın en keyifli yanı sunulan imkânlar. Ancak imkânların ne anlama geldiği ve yabancı bir firmada sizlerden beklenilenin ne olduğunu en iyi şekilde anlamanız, işe alım sürecinden başlayan bir bilgi paylaşımı gerektiriyor. Kore kültüründe çalışmanın gerektirdiği iş disiplini ve benzeri kültürel gereksinimleri adaylara aktarmayla başlayan süreç, yeni başlayanlara verilen oryantasyon programı ile desteklenmekte ve İK tarafından daimi olarak çalışanların bilgilendirilmesi ve desteklenmesi ile devam etmektedir. Etkin iletişimin yanında, İK’nın yapıcı bir iş ortağı olduğunun çalışanlar tarafından benimsenmesi stratejimizin en önemli parçası. Bu bağlamda, hem yerel hem global İK uygulamalarını benimsemiş bir organizasyon olarak, çalışanlarımızda teşkil ettiğimiz güven sayesinde, global iş kültürünün her iki tarafa da en doğru şekilde aktarıldığı yönünde bize güvendiklerini biliyoruz.
Ayrıca sizden şu anda Samsung Yetenek Yönetimi organizasyonu ve operasyonları hakkında da bilgi alabilir miyiz? Samsung olarak nasıl bir “yetenek yönetimi” vizyonuna sahipsiniz?
Yetenek Yönetimi konusunda Samsung, global anlamda, çok büyük bir atılım içinde. Sadece bölgeler bazında değil, ülkeler bazında da, hem fonksiyonel hem liderlik yönetimi, tüm yöneticiler tarafından öncelik verilmiş alanların başında gelmekte. Kişilerin becerilerini en doğru şekilde ortaya çıkartmak ve değerlendirmek burada asıl hedef. Bunu en etkin şekilde yapabilmek için doğru araçlara ve esnek bakış açısına sahip olmanız gerekmekte. Çalışanların becerilerini, yeteneklerini en iyi şekilde ortaya çıkartmak ve değerlendirmek için İK’nın en önemli görevi; hem çalışanlar, hem de yöneticileri ile doğrudan ve sürekli iletişim içinde olmak. Vizyonumuz temel olarak çalışanların performanslarını en iyi şekilde ortaya koyabilmeleri için gerekli araç ve ortamı, zorlandıkları noktalarda ihtiyaçları olan desteği sunmak ve kişileri kazanmaya yönelik inovatif ve yapıcı bir yaklaşım içinde bulunmak. Operasyonda temel alınan hem yerel bünyede, gerek yatay gerek dikey, büyümelerini desteklemek hem de global imkânlardan yararlanmaları için teşvikte bulunmak.
Samsung Türkiye bünyesinde Samsung’un marka değerinin tanıtılmasından başlayan ve işe alımdan performans yönetimine, operasyonel bordo uygulamalarından eğitime kadar tüm İK fonksiyonları bulunmakta. İK süreçlerinin her aşamasında lokal gereklilikleri göz önünde bulundurmak suretiyle global şirket uygulamalarını temel almaktayız. Dünya ekonomisinin son dönemlerde geçirdiği tüm değişikliklere ayak uydurmak, İK’nın tüm fonksiyonlarında da gerekli değişiklikleri bu değişen global stratejiler ile paralel şekilde değitirmek ve tüm bu değişim süreçlerini en iyi ve etkin şekilde yönetmek Samsung İK’nın başlıca odak noktası.
Teknoloji ve telekomünikasyon sektörünün yeni neslin en çok çalışmak istediği sektör olduğunu biliyoruz. Sizin de bu yeni nesle yönelik gerçekleştirdiğiniz Samsung Mobilers projeniz var. Peki, Samsung Mobilers projesi nasıl ortaya çıktı ve ilk günden bugüne nasıl bir gelişim gösterdi?
Samsung Mobilers projesi global bir proje. Projenin ortaya çıkma amacı, üniversite gençlerine kariyerlerini oluşturdukları dönemde yol göstermek ve daha da önemlisi, kariyer planını bu alanda geliştirmek isteyenlere bire bir deneyim kazandırmak. Hedefimiz; onlara pazarlama, iletişim ve sosyal medya konularında yaratıcılıklarını gösterebilecekleri özgür bir ortam oluşturmak ve hayal ettikleri projeleri gerçekleştirmelerini sağlamak. Projenin ilkini gerçekleştirdik, bir pilot proje niteliğinde olduğundan 5 üniversite ile yola çıktık. Proje kapsamını genişleterek, önümüzdeki dönemlerde Samsung Mobilers’ı devam ettirmek istiyoruz.
Hem sektörünüz dinamiklerinden hem de gençlere yönelik projelerinizden dolayı yeni nesille (Y kuşağı) çok içiçe olan bir kurumsunuz. Bu yeni kuşak ve beklentileri üzerine olan gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz?
Kendi ekibimiz de oldukça genç ve dinamik. Sanıyorum ki, onları anlamaya bu noktadan başlıyoruz. Gençlere yönelik gerçekleştirdiğimiz Mobilers gibi projeler de onları, kullanım alışkanlıklarını, genç dünyanın trendlerini doğrudan gözlemlememize yardımcı oluyor, tabii ki. Teknoloji ve yeni nesil trendlerinin dinamiği çok paralel. İkisi de çok hızlı bir şekilde gelişiyor; ikisi de birbirini tetikliyor ve etkiliyor. Yeni neslin son derece kararlı, çok araştırmacı ve aradığını bulduğu zaman da tutkulu olduğunu söyleyebilirim. Bu karakteristik özellikler, kullanmayı tercih ettikleri ürünleri de etkisi altına alıyor.
Son dönemlerde şirketlerin yeni nesli cezbetmek ve kendilerine çekmek için en büyük araçları ‘sosyal medya’ oldu... Samsung’un da bu konuda yeni projeleri olduğunu da biliyoruz. Okurlarımıza biraz bu projelerden bahsedebilir miyiz?
Bildiğiniz gibi sosyal medya, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan medya sistemidir. Özellikle de Y kuşağı çalışanların en kuvvetli taraflarının etkin ve iletişim becerileri olduğundan yola çıkarak, şirket içinde bir Blog oluşturduk, özgürce fikirlerini paylaşabilmeleri için. Mükemmeller Kulübü yine bu alanda yeni nesle Samsung aplikasyonlarını tanıtmaya ve Facebook aracılığıyla Samsung ailesinin bir parçası olmalarını sağlamaya yönelik bir çalışma. Öylesine etkin ve amacına yönelik kullanılan bir medya ki; WWWave Dalgası oyunu Türkiye, tüm dünyadan toplam 68 000 kişilik katılımın yarattığı 272 242 metrelik temsili dalgada, 1904 oyuncusu ile birinci olarak sonlandırdı. Projelerimiz arasında Twitter, LinkedIn gibi diğer birçok sosyal medya aracılığıyla Samsung ailesine katılmak isteyen dinamik yeni nesil ile iletişime geçmek ön planda.
Global bir şirketin yerel bir İK yöneticisi ve lideri olarak Türkiye ve dünyayı karşılaştıracak olursanız Türkiye’deki İK şu an nerede, neleri katetmesi gerekiyor?
Ülkemizde insan kaynakları son birkaç yıldır oldukça önemini hissettirmekte. Artık İK, başta uluslararası şirketler olmak üzere birçok firmada stratejik planlamada büyük role sahip. Çünkü çoğu işveren; donanımlı, pozisyonuna uygun ve motive olmuş bir çalışanın kapasitesinin, şirket üzerindeki etkisinin farkında. Bu açıdan baktığımız zaman, İK kendisini stratejik bir ortak olarak konumlandırmış ve dünyada olduğu gibi Türk iş dünyasında da vazgeçilmez yerini almış durumda. Eskiden operasyonel ağırlığı olan tüm fonksiyonlar şimdi iş gelişimi ve stratejisinin belirlenmesinde temel yapı taşı olarak görülmekte. Inovasyonun ön planda olduğu bu dönemde, çalışan motivasyonu ve yaratıcı çalışan takdir programlarının önemi her gün daha fazla kendini göstermekte ve İK’nın katmadeğeri artmakta. Katedilmesi gereken en önemli konu ROI olarak tanımladığımız, yapılan yatırımın bedeline karşılık elde edilecek sonuçların yönetim tarafından en sağlıklı biçimde ve olabildiğince öngörülü olarak değerlendirilmesi.
Çalışanlarınız kariyer haritalarını çizerken İK nasıl bir rol üstleniyor, nasıl bir karar ve yönetim süreci gerçekleştiriyorsunuz?
Samsung Türkiye olarak çok genç bir firmayız aslında. Çalışanlarımızın %70’inden fazlası 2010 başından beri Samsung Türkiye ailesi içinde yer almakta. Ancak çok hızlı büyüyen bir firma olmamız dolayısıyla, çalışanlarımıza kendileri için en verimli çalışacakları ve becerilerini en iyi şekilde ortaya koyabilecekleri birçok yeni pozisyon imkanı doğmakta. İK olarak bize bu konuda çok önemli görevler düşüyor. Kişilerin yetkinliklerinin en iyi şekilde değerlendirilmesi; doğru zamanda, doğru kişinin, doğru pozisyonda değerlendirilmesi çalışanların kariyer haritalarının belirlenmesinde çok önemli bir rol üstlenmemizi gerektiriyor. Kişilerin yetkinliklerinin yalnız Samsung Türkiye içinde değil, global Samsung içerisinde de değerlendirilmesi ve kariyer yönetimlerinin, çalışanların performansları göz önünde tutularak global kapsamda yapılması bizim için büyük önem teşkil etmekte. Doğru performans yönetimi aslında İK’nın üstlenmesi gereken en önemli rol.
Samsung’un global iş kültürünü Türkiye’deki çalışanlarınıza aktarmanızda İK stratejilerinizin size sunduğu imkanlar neler oldu?
Etkin ve sürekli iletişim Samsung Türkiye İK stratejisinin temel taşı. Global bir şirket olmanın en keyifli yanı sunulan imkânlar. Ancak imkânların ne anlama geldiği ve yabancı bir firmada sizlerden beklenilenin ne olduğunu en iyi şekilde anlamanız, işe alım sürecinden başlayan bir bilgi paylaşımı gerektiriyor. Kore kültüründe çalışmanın gerektirdiği iş disiplini ve benzeri kültürel gereksinimleri adaylara aktarmayla başlayan süreç, yeni başlayanlara verilen oryantasyon programı ile desteklenmekte ve İK tarafından daimi olarak çalışanların bilgilendirilmesi ve desteklenmesi ile devam etmektedir. Etkin iletişimin yanında, İK’nın yapıcı bir iş ortağı olduğunun çalışanlar tarafından benimsenmesi stratejimizin en önemli parçası. Bu bağlamda, hem yerel hem global İK uygulamalarını benimsemiş bir organizasyon olarak, çalışanlarımızda teşkil ettiğimiz güven sayesinde, global iş kültürünün her iki tarafa da en doğru şekilde aktarıldığı yönünde bize güvendiklerini biliyoruz.
Ayrıca sizden şu anda Samsung Yetenek Yönetimi organizasyonu ve operasyonları hakkında da bilgi alabilir miyiz? Samsung olarak nasıl bir “yetenek yönetimi” vizyonuna sahipsiniz?
Yetenek Yönetimi konusunda Samsung, global anlamda, çok büyük bir atılım içinde. Sadece bölgeler bazında değil, ülkeler bazında da, hem fonksiyonel hem liderlik yönetimi, tüm yöneticiler tarafından öncelik verilmiş alanların başında gelmekte. Kişilerin becerilerini en doğru şekilde ortaya çıkartmak ve değerlendirmek burada asıl hedef. Bunu en etkin şekilde yapabilmek için doğru araçlara ve esnek bakış açısına sahip olmanız gerekmekte. Çalışanların becerilerini, yeteneklerini en iyi şekilde ortaya çıkartmak ve değerlendirmek için İK’nın en önemli görevi; hem çalışanlar, hem de yöneticileri ile doğrudan ve sürekli iletişim içinde olmak. Vizyonumuz temel olarak çalışanların performanslarını en iyi şekilde ortaya koyabilmeleri için gerekli araç ve ortamı, zorlandıkları noktalarda ihtiyaçları olan desteği sunmak ve kişileri kazanmaya yönelik inovatif ve yapıcı bir yaklaşım içinde bulunmak. Operasyonda temel alınan hem yerel bünyede, gerek yatay gerek dikey, büyümelerini desteklemek hem de global imkânlardan yararlanmaları için teşvikte bulunmak.