Güçlü bir çalışan deneyimini zirvede konuştuk!
İnsan Kaynakları’nın artık daha çevik, müşteri odaklı ve dijital olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuda yaşanacak dönüşümde öne çıkacak trendlerin başında ise “güçlü bir çalışan deneyimi yaratmak” yer alıyor. Bu nedenle günümüzde artık pek çok şirket; çalışma ortamlarını, verimliliği artıran araç ve teknolojileri, çalışanların en iyi performanslarını sergilemesini sağlayan eğitimleri dikkate alan bir çalışan deneyimi yaratmak amacıyla stratejiler geliştiriyor. Ancak bu noktada; elimizde kalan sınırlı rekabet avantajından biri olan Kültür’ü de unutmamak gerekiyor.
Biz de HRdergi olarak 12 Şubat’ta Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de QNB Finansbank’ın Ana Sponsorluğu, AdisaPin ve KAME Danışmanlık’ın Resmi Sponsorluğu’nda 3. kez düzenlediğimiz Çalışan Deneyimi Zirvesi’nde; Türkiye’nin önde gelen İK liderleri ve danışmanlarıyla eşsiz çalışan deneyimi yaşatmanın ipuçlarını ve Kurum Kültürü’nün inceliklerini masaya yatırdık.
HRdergi Kurucu Ortağı Alper Toper’in Hoşgeldiniz konuşmasıyla başlayan zirvenin ilk oturumunu “Müşteri deneyimi tamam, peki ya çalışan deneyimi?” başlığıyla Mercer Türkiye İş Geliştirme Müdürü ve Kıdemli Danışmanı Şadiye Azışık gerçekleştirdi. Hizmet ekonomisi büyüdükçe yeni rekabet avantajının deneyim olmaya başladığını belirten Azışık, çalışanların dijital dönüşümün gerisinde kaldığını ifade etti. “Nasıl ki daha iyi müşteri deneyimi için teknolojiye yatırım yapıyorsak aynı şekilde çalışana da yatırım yapmalıyız. Sürdürülebilirlik için bu şart” diyen Şadiye Azışık, ilerlemek için çalışanlara yatırım yapma şeklinin de değiştirilmesi ve bu yatırımın da çalışan deneyimi ile olması gerektiğini vurguladı. İyi bir çalışan deneyimi ile bağlılık çıktısı elde edilebileceğine dikkat çeken Azışık, konuşmasında Mercer Çalışan Deneyimi Yaklaşımı'nı da paylaştı. Azışık, çalışanların beklediği deneyimin 4 özelliğini şöyle sıraladı; kapsayıcı, verimli, anlayışlı, geliştirici olması… Çalışan deneyiminde başarının adımlarını da; çalışanları müşteri gibi konumlandırmak, deneyim yolculuğunu uçtan uca tanımlamak, hedeflenen etkileşime özgü tasarım ve çözümleri çalışanlarla beraber tasarlamak olarak özetleyen Azışık ,sözlerine şöyle devam etti: “Organizasyonlar dönüşüm içinde olduğu gibi çalışanlar da dönüşüm içinde... Beklenti, yetenek, kariyer de tıpkı organizasyonlar gibi dönüşüyor.”
Microsoft Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Kemal Özel “Microsoft'ta Dijital Çalışma Kültürü" başlığı ile zirvede söz alan isimlerden biri oldu. Microsoft kültürünün temelinde, sürekli öğrenebilir bir yapı kurmak, çalışan ve müşteri için fark yaratabilmek olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Özel, global olarak birbirinden öğrenme ve birbirinin deneyiminden yararlanma imkanı olmasının Microsoft'u insan kaynağı açısından güçlü kıldığını belirtti. Tamamen esnek çalışmayı, takım çalışmasını ve birbirine yardımı ön plana alan bir performans sistemi, sürekli öğrenme üzerine kurulu ve başkasından öğrenmeyi destekleyen bir Microsoft kültürü olduğunu ifade eden Kemal Özel, Microsoft Teams uygulaması ile çalışanlar arasındaki network'ü ve iş süreçlerini kolaylaştıran, İK süreçlerini de destekleyen bir sistem kurduklarını sözlerine ekledi. Microsoft çalışan deneyiminin merkezinde; çalışanın hayatını kolaylaştıran dijital deneyimler olduğunun altını çizen Özel, Microsoft olarak anında takdir için Kuudos Takdir Uygulaması'nı, geri bildirim için Perspectives'ı, çalışanların nabzını tutmak MSW - Daily Pulse programını kullandıklarını söyledi.
“Süper İnsan Kaynakları” başlığıyla söz alan isim QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar oldu. QNB Finansbank kültürünün merkezinde; algı, itibar, gelişim, sürdürülebilir başarı, nesiller boyu gelişim olduğunu belirten Akıncılar, İK’nın geçmişte organizasyonlarda sistem kuran, sistemin işlemesini sağlayan olduğunu ama artık sistemin bütününe yönelik etki yaratan ve stratejik iş ortağı olduğunun altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda insan ve organizasyon dönüşüyor ama insan hala kendini arıyor ve kendini keşfetmeye çalışıyor. Süper İnsan Kaynakları diyoruz çünkü insanın ve dünyanın bu kadar hızlı değiştiği bir ortamda değişmiyorsanız ya HERO'sunuz ya ZERO'sunuz!” İK'nın gündemindeki başlıkları; Big Data analizi, teknoloji, yapay zeka, dijitalleşme olarak sıralayan Cenk Akıncılar, organizasyonların geleceğini belirleyen temel terimleri de şöyle sıraladı: Kişiselleştirme, dijital dönüşüm, beceriler, etkili lider, organizasyonel dönüşüm, wellbeing, etki yaratma… Şirketlerin çalışan deneyiminde başarı için artık etkiyi ölçmesi gerektiğine değinen Akıncılar, çalışan deneyiminin mutlaka kişiselleştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Akıncılar, “Eğitimi tamamen dijitalleştirmemeliyiz” diyerek eğitimde çalışana dokunmak ve yaşayarak öğretmek gerektiğinin de altını çizdi.
AdisaPin Kurucusu, Danışman ve Eğitmen Hüseyin Adanalı ve AdisaPin Yönetim Danışmanı Patricia Gazze “İş'te İnsanın 1001 Hali” başlıklı oturumla zirvede söz alan isimler oldu. Sunumda, günümüz insan modelini ele alan konuşmacılar; hayatımızda birçok değişim ile birlikte alışkanlıkların yön değiştirmesi sonucu insanların beklenti ve önceliklerin farklılaştığından bahsetti. Yeni nesil çalışanı; boyun eğmeyen, para ile ikna edilemeyen, sahteliklere kanmayan, kendine özgü ve özgüvenli bir profile sahip olarak tanımlayan Hüseyin Adanalı, yeni nesil çalışanın İK'dan uzaklaştığı ve bunun da İK'yı zorladığının altını çizdi. Onları anlamadan aksiyona geçmenin etki yaratmayacağını ve artık günümüzde algıya dayalı anketlerin işe yaramadığını ifade eden Adanalı, İK'nın yapması gerekeni şöyle özetledi: Çalışanı anlamak, önemsemek, eyleme geçmek, insanı demografik veri olarak görmek yerine psikografik açıdan 'birey' olarak görmek... “Çalışanların beklenti, ihtiyaç ve duyguları 'kişisel' olduğuna göre deneyimleri de 'kişisel' olmalı” diyen Patricia Gazze, bir FMCG şirketiyle beraber gerçekleştirdikleri 'Segment Bazlı Beklentiler' projesinden veri ve örnekler paylaştı. Segmentasyon bazlı çalışmayla segmente özel çalışan deneyimi uygulamalarının hayata geçirildiğini ifade eden Gazze ve Adanalı, “Bireyin ve şirketin değerleri, görevin özellikleri ve bireyin kariyer motivasyonu eşleşirse başarı kaçınılmazdır” diyerek çalışan deneyiminde Sihirli Eşleşme’nin önemine vurgu yaptı.
Zirvede “Çalışan deneyimine bütünsel yaklaşım ile yetkin ve gönülden çalışanlar” başlıklı oturumda deneyimlerini paylaşan isim AK-KİM İnsan Kaynakları, Yönetim Sistemleri ve Kurumsal İletişim Direktörü Yılmaz Öztürk oldu. Konuşmasında, AK-KİM olarak kurum kültürünün merkezine insanı ve insana saygıyı koyduklarını belirten Öztürk, AK-KİM Çalışan Yaşam Döngüsü’nün detaylarını da katılımcılara aktardı. Kurum içinde Koçvari Liderlik’in yaşaması için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Yılmaz Öztürk, AK-KİM Kampüs’te gelişim merkezli sundukları çalışan deneyimine dair paylaşımlarda bulundu. Fikir Atölyesi çatısı altında AK-KİM çalışanlarının, “İşi en iyi, o işi yapan bilir” sloganıyla iş süreçlerini iyileştirmek adına verdikleri fikirlerin değerlendirildiği bir öneri sistemi kurduklarına değinen Öztürk, tüm çalışan yaşam döngüsünü açıklık, paylaşım ve samimiyet üzerine kurduklarının altını çizdi.
“Çalışanlara hayat boyu hatırlayacağı izlenimler yaratmayı amaçlamak” başlığı ile zirvede İK alanı dışından bir yöneticiyi dinleme fırsatı da bulan katılımcılar, Four Seasons Hotel at the Bosphorus Yiyecek ve İçecek Direktörü Serap Akkuş’u ilgiyle dinledi. Otelcilik sektöründe satılan şeyin ‘hizmet’ ve ‘deneyim’ olduğunu belirten Akkuş, Four Seasons Hotel’de 5 temel çalışan değeri bulunduğunun altını çizdi. Bu değerleri; saygı ve güven, yetenekleri değerlendirme, müteşekkir olma, eğitim verme ve yetkilendirme olarak nitelendiren Serap Akkuş; “Her sektörde olduğu gibi otelcilik ve hizmet sektöründe de çalışanı gerçek karakteri ile kabullenerek istenilen etki ve deneyimi yaratabilirsiniz” dedi. Akkuş, misafirlerin temel önceliğinin; otel içinde yaşadıkları deneyim ve otel çalışanları olduğunun da altını çizdi. Mutlu ve memnun müşteri deneyiminin yolunun, mutlu ve memnun çalışan deneyiminden geçtiğini belirten Akkuş sözlerine şöyle devam etti: “Müşterinin kalbine dokunan çalışandır. Bizim de kalbe dokunanların kalbine dokunmamız gerekir.”
AXA Sigorta İnsan Kaynakları, İç İletişim & İdari İşler Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Esra Güller de “Gelin Bizim Yolculuğumuzda Tanış Olalım!” başlıklı oturumuyla zirvede söz alan isimlerden biri oldu. Dönüşümün kaçınılmaz olduğu dünyada başta İK liderleri olmak üzere tüm yöneticilerin konfor alanlarından çıkması gerektiğinin altını çizen Güller, bu dönüşümün en önemli ayağı olan kültürün önemine vurgu yaptı. Şirket kültürünün yüksek performanslı bir organizasyon kurmanın temel taşı olduğunu belirten Esra Güller, AXA olarak kurumsal bir dönüşüm geçirdiklerini ifade etti. Bu dönüşümü İK olarak Sigorta 4.0 kapsamında Çalışan 4.0 olarak gerçekleştirdiklerine değinen Güller, bu dönüşüm sürecindeki başarı hikayelerini paylaştı. Sadece içeride başarılı bir deneyim yaşatmadıklarını belirten Esra Güller, ayrıca ‘Yeteneğimi Keşfet’ ile Sanal Kariyer Fuarı’nda genç yetenekleri bir araya getirerek potansiyel çalışan adaylarına da iyi bir deneyim yaşatmayı hedeflediklerini ifade etti.
“1957'den beri bir yetenek okulu: Pfizer Türkiye” oturumuyla zirvede söz alan isim Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Serra Uluışık oldu. Pfizer olarak işe alımdaki politikalarını ‘pozisyona değil, şirkete işe alım yapmak ve en iyileri çekerek şirkete kazandırmak’ olarak özetleyen Uluışık, yetenekleri değerlendirerek, gelişimleri için departmanlar, takımlar ve divizyonlar arası rotasyon imkanı sunarak yetenekleri geliştirdiklerini ifade etti. “Keyifli bir iş ortamı yaratarak bağlılığı artırıyoruz” diyen Serra Uluışık, adaylıktan emekliliğe giden bir kariyer planlamaları olduğunun ve çalışan deneyimini mükemmelleştirerek mutlu sonlandırmak hedefiyle yollarına devam ettiklerinin altını çizdi. Pfizer değerleri ve davranışlarını; cesaret, doğruluk ve adalet, uzmanlık ve mutluluk olarak nitelendiren Uluışık, Pfizer Türkiye Mozaik programı kapsamında toplumsal çeşitlilik üzerine de çalışmalar gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.
Eczacıbaşı Holding İnsan Kaynakları Müdürü Sinem Kıranta da “Adaylıktan emekliliğe uzanan mükemmel bir yolculuk” başlıklı konuşmasıyla zirvede söz alan isim oldu. The Future of Work kitabının yazarı Jacob Morgan’ın referansıyla, çalışan deneyimini büyük ölçüde belirleyen üç temel unsuru; işyeri ortamı, araçlar ve teknoloji, kurum kültürü olarak niteleyen Kıranta, Eczacıbaşı Holding olarak adaylıktan emekliliğe uzanan yolculukta, çevik iş yaklaşımını baz aldıklarını ifade etti. Odak grup çalışmalarını, anketleri, yönetici görüşmelerini, aday ve İK yöneticilerinin görüşlerini temel aldıklarını belirten Sinem Kıranta, adaylıktan emekliliğe uzanan yolculukta sürekli etkileşim ve iletişimle mükemmel bir çalışan deneyimi inşa etmek için çalıştıklarının altını çizdi. Konuşmasında, çevikliğin bir metot değil, bir iş yapış şekli ve yaklaşım olduğunu ifade eden Kıranta, bu yaklaşım kapsamında Eczacıbaşı Holding uygulamalarından örnekler paylaştı.
Zirvenin kapanış oturumunu gerçekleştiren isim “Kişiselleştirilmiş Çalışan Deneyimi” başlıklı konuşması ile HRthinksMe Danışmanlık Kurucusu Alper Toper oldu. “Müşteri deneyimi kişiselleştiriliyorsa çalışan deneyimi de kişiselleştirilmeli” diyen Toper, başarılı bir çalışan deneyimi için öncelikle çalışanları yakından tanımak için zaman ayırmak ve yönetim tarzınızı onlara özel hale getirmek gerektiğine vurgu yaptı. Bir yöneticinin çalışanlarını neyin motive ettiğini bilmemesi durumunda başarısız olacağını belirten Alper Toper, buradaki kilit noktanın BireBir Yönetim olduğunu ifade etti. Ayrıca HRthinksMe tarafından Türkiye’de 20-39 yaş aralığındaki 3 bin beyaz yakalı çalışan ile gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarına göre en çok motive edici unsurları ‘öğrenme, etkililik, sosyal sorumluluk, sorun çözme’ olarak sıralayan Alper Toper, bunun aksine en az motive edici unsurlarında para ve baskı olduğunun altını çizdi.