Yeni Nesil Çalışanlar, Yeni Nesil İK: ebebek’in İnsan Odaklı Yaklaşımı

Perakende sektörü, dijitalleşmeden değişen müşteri beklentilerine, esnek çalışma modellerinden globalleşmeye kadar büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bu değişimin merkezinde ise yalnızca müşteriler değil, aynı zamanda çalışan deneyimi bulunuyor. ebebek İnsan Kaynakları Direktörü Canay Otmanbölük, bu dönüşümü yalnızca operasyonel bir zorunluluk olarak değil, aynı zamanda kurum kültürünü yeniden tanımlayan bir fırsat olarak görüyor. Oryantasyon programlarından genç yetenek projelerine, dijital İK çözümlerinden liderlik gelişim programlarına kadar geniş bir yelpazede hayata geçirilen uygulamalar hem çalışan bağlılığını güçlendiriyor hem de ebebek’in globalleşme vizyonuna yön veriyor. Biz de Canay Otmanbölük ile; ebebek’te İK yapılanmasını, dijital dönüşüm yolculuğunu, yeni nesil çalışan beklentilerine yanıt veren uygulamaları ve geleceğin İnsan Kaynakları stratejilerini konuştuk.
Öncelikle sizden ebebek’in İK organizasyonunu ve süreçlerini dinlemek isteriz. İnsan odağı, kurum kültürünü ve İK stratejilerini hangi alanlarda öne çıkarıyor?
ebebek’te bebeveynlerimizin yanı sıra çalışanlarımızın da yaşam yolculuklarında yanlarında olmayı kendimize misyon edindik. Bu anlayışla İK ekibimizi stratejik bir iş ortağı olarak konumlandırıyor; işe alım ve operasyonel süreçlerin ötesinde çalışan deneyimi, eğitim-gelişim, yetenek yönetimi ve liderlik gelişiminde aktif rol üstleniyoruz.
Yeni başlayan çalışanlarımızın kültürümüze hızlı uyum sağlaması için Genel Müdürlüğümüzde “Beyaz Gölge”; 69 ilde bulunan 280’in üzerindeki mağazamızda da “Eğitimdeyim” stratejilerimizle iki haftalık kapsamlı oryantasyon programları sunuyoruz. Çalışanlarımızın kariyer yolculuğunu desteklemek amacıyla farklı ihtiyaçlara temas ettiğimiz SGR Elçileri, Everest Genç Yetenek, Yüksek İrtifa ve Bröve gibi gelişim programlarımızla çalışanlarımızın potansiyellerini ortaya çıkarmalarına katkı sağlıyoruz.
Açık iletişimi esas alan performans ve geri bildirim kültürümüzü dijital sistemler ve düzenli toplantılarla güçlendiriyoruz. İç iletişim projeleri, sosyal etkinlikler ve özel gün kutlamalarıyla da çalışan bağlılığını artırıyor, çalışanlarımızın kendini yalnızca bir iş yerinde değil, kariyer gelişimlerini destekleyen bir yolculuğun parçası olarak görmesini hedefliyoruz.
Perakende sektörü son yıllarda dijitalleşmeden müşteri beklentilerine, iş gücü dinamiklerinden esnek çalışma modellerine kadar büyük bir dönüşüm yaşıyor. ebebek’in hızlı büyüyen yapısı içinde bu değişime uyum sağlamak İK açısından nasıl bir yolculuk oldu?
Perakende sektörü özellikle son beş yılda büyük bir dönüşümden geçti. Dijitalleşme, değişen müşteri beklentileri ve esnek çalışma modelleri, bizim de insan kaynakları süreçlerimizi yeniden şekillendirmemizi gerektirdi. ebebek olarak biz, bu süreci bir zorluk değil, fırsat olarak gördük. Hızla büyüyen organizasyonumuzda en kritik unsur, çalışanlarımızı bu yolculuğun bir parçası haline getirmek oldu. Çünkü dijitalleşmeyi sadece teknolojik bir yatırım değil, kültürel bir dönüşüm olarak görüyoruz.
Bu süreçte en güçlü kasımız iletişim oldu. 69 ildeki mağazalarımıza erişebilmek için online buluşmalar, mağaza ziyaretleri ve çalışanlarımızın her an sorularını yöneltebildiği babybot sistemimizle kesintisiz bir iletişim ağı kurduk. Böylece herkesin kendini sürecin içinde hissetmesini sağladık.
Dijitalleşmeyi işlerimizi kolaylaştıran bir araç olarak ele aldık. Genç ve dinamik İK ekibimiz, robotik otomasyonla operasyonel verimliliği artırırken, herkesin kolaylıkla kullanabileceği anlaşılır sistemler geliştirdi. İşe girişten ayrılışa kadar tüm belgelendirme süreçlerini dijitale taşıyarak 5.000’in üzerinde çalışanımız için daha hızlı, pratik ve sürdürülebilir bir yapı kurduk.
Bu dönüşüm yalnızca iş süreçlerimizi hızlandırmadı; aynı zamanda çalışan deneyimini güçlendirerek büyüme ve globalleşme hedeflerimize de katkı sağladı. Nitekim geçtiğimiz aylarda Birleşik Krallık’ta açtığımız mağazamız, bu vizyonun ilk adımlarından biri oldu.
Yeni nesil çalışanlar iş-yaşam dengesi, kişisel gelişim, anlamlı iş deneyimi gibi farklı beklentilerle geliyor. ebebek bu beklentileri nasıl karşılıyor? Çalışan bağlılığını artırmak, yetenekleri çekmek ve tutmak için özellikle hangi uygulamalar öne çıkıyor?
Yeni nesil çalışanlar, esneklik, gelişim ve anlam arayışıyla iş hayatına katılıyor. Biz de ebebek’te bu beklentilere insan odaklı bir yaklaşımla yanıt veriyoruz.
Everest Yolculuğu Genç Yetenek Programı, üniversite öğrencilerini iş dünyasına hazırlayan ve 21. dönemini geride bırakan uzun soluklu bir programımız. Öğrenciler, mağazalarımızda sahada edindikleri deneyimlerle gerçek iş yaşamını tanıyor; mentörler eşliğinde kariyer yolculuklarına güçlü bir başlangıç yapıyorlar.
Kariyer Yolculuğu Haritaları sayesinde her çalışana pozisyonuna ve hedeflerine özel gelişim planı sunuyoruz. Bu sayede herkes kendi yolculuğunu kişiselleştirebiliyor. Dijital eğitim platformlarımız da istedikleri an, istedikleri yerde öğrenmeye devam etmelerini sağlıyor.
Bröve Programı ve Yüksek İrtifa Bölge Müdürü Yetiştirme Programı gibi gelişim projelerimizle de geleceğin liderlerini yetiştiriyoruz. Bu programlar hem çalışanlarımızın potansiyellerini ortaya çıkarıyor hem de onlara kariyerlerinde yeni ufuklar açıyor.
Bunun yanında, yaptığımız işin toplumsal faydası çalışanlarımız için anlamlı bir motivasyon kaynağı oluyor. Her bireyin ihtiyaç gördüğü alanlarda proje geliştirebildiği kültürümüz, genç neslin aradığı yenilikçi ve özgür ortamı destekliyor. Düzenli çalışan memnuniyeti anketleriyle de aldığımız geri bildirimleri stratejilerimize entegre ediyoruz.
Son yıllarda hızlanan globalleşme sürecimiz de genç yetenekler için eşsiz bir fırsat sunuyor; yurtdışı operasyonlarımızda aktif rol alarak uluslararası bir organizasyonun parçası olma deneyimi yaşıyorlar.
Geleceğe baktığınızda, ebebek’te İK’nın dönüştürücü gücünü hangi alanlarda daha da artırmayı hedefliyorsunuz? Sizi en çok heyecanlandıran yeni projeler veya çalışan deneyimini dönüştürecek uygulamalar neler olacak?
Geleceğe baktığımızda İnsan Kaynakları'nın operasyonel süreçleri yöneten bir fonksiyonun ötesinde şirketin dönüşümüne yön veren stratejik bir güç olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle vizyonumuzu dört ana hedef üzerine inşa ediyoruz.
Dijital çalışan deneyimi en kritik odak alanlarımızdan biri. Yapay zekâ destekli chatbot projelerimiz ve tamamen iç kaynaklarımızla geliştirdiğimiz aday takip sistemi (ATS), çalışanlarımızın süreçlere çok daha hızlı erişmesini sağlıyor. Önümüzdeki dönemde tüm İK uygulamalarımızı dijital platformlara taşıyarak zaman ve iş gücü tasarrufu sağlayan, aynı zamanda kullanıcı dostu bir deneyim sunmayı hedefliyoruz.
Liderlik ve yetenek gelişimi de önceliklerimizin başında. Uzun yıllardır sürdürdüğümüz Everest Yolculuğu, Yüksek İrtifa, Bröve ve SGR programlarımızı sürekli güncelleyerek genç yeteneklerimize kariyerlerinin ilk adımlarında yol gösteriyoruz.
Bir diğer önemli odağımız çalışan mutluluğu ve bağlılık projeleri. İç iletişim kampanyalarımız, sosyal etkinliklerimiz ve bağlılığı artırmaya yönelik yenilikçi uygulamalarımızla çalışanlarımızın anlamlı bir yolculuğun parçası olduklarını hissetmelerini istiyoruz.
Son olarak saha bilgisi ve müşteri deneyimi bizim için çok değerli. Mağazalarımızda görev yapan bebekologlarımızı bebeveynlerimizin her türlü sorusuna yanıt verebilecek donanımla yetiştiriyoruz. Böylece çalışanlarımız, satış temsilcisi olmanın ötesinde, bebeveynlere yol arkadaşlığı yapan güvenilir bilgi elçilerine dönüşüyor.
2001’den bu yana öğrenerek ve büyüyerek bugünlere geldik. Bundan sonra da globalleşme vizyonumuzla sınırları aşarak farklı coğrafyalara değer katmayı, çalışanlarımızla birlikte bu yolculuğu tutkuyla sürdürmeyi hedefliyoruz.
Haberi pdf olarak okumak için görsele tıklayın.