Kurumsal enerjiyi ateşleme zamanı: İş ortamında rekabet yerine iş birliğini destekleyin!

Birçok şirket, çoğu zaman rekabetin ve bireysel çıkarların iş birliği zihniyetini olumsuz olarak etkilediği bir ortam yaratmışlardır. Çıkar savaşlarının sınırlar ötesinde çalışabilme olasılıklarını tahrip ettiği ortamlar… Ateşleme sorularından ziyade kuru, yorgun konuşmaların ortak hitap şekli olduğu ve bitkin bir tavrın bir sinerjiyi tetikleyebilecek etkenlerin boğduğu ortamlar…

Oysa rekabetten ziyade iş birliğine dayalı bir içeriğin taslağını yapabilirsiniz. Tetikleme soruları sormak için istek ve özgürlük yaratabilirsiniz. Bunlar enerjiyi yaratan harika unsurlardır. Fakat bu enerjiyi odaklamak ve değer katmasını temin etmek için dördüncü ve son bir elemente ihtiyacınız vardır: Üretken Kapasite.

Üretken sinerjinin ilk safhalarında, diğerlerinin yeteneklerini takdir ederek, taahhütlerde bulunmayı ve bunları yerine getirmeyi öğrenerek ve anlaşmazlıkları çözerek ilişkiler üzerinde yoğun bir çalışma vardır. 

Sinerji kendiliğinden oluşur... Yönetilemez veya kontrol edilemez... Bu nedenle, yöneticilerin rolü, olağan talimat ve kontrol rolünden oldukça farklıdır. Konuşmayı destekleyen, imza uygulamalarını ve süreçlerini şekillendiren ve sinerjinin oluşabileceği ağları yaratabilen yöneticiler, hareketi başlatmış olurlar.

Bu nedenle, liderler ve yöneticiler kilit bir rol oynamaktadır – kuruluşta diğerlerine örnek olmak, şirket içerisinde ekipler kurmak ve takıma önemli, ilginç sorular yöneltmek gibi…

Rekabetten ziyade iş birliğine dayalı bir içeriğin taslağını yapan organizasyonlar, şirketin sınırları dışına çıkan ilişkiler ağını aktif olarak inşa eden ve destekleyen organizasyonlar, sinerji oluşumuna yardımcı olurlar.

Günümüzde İnsan Kaynakları yönetiminin önemi gitgide daha çok belirginleşiyor. Çünkü ’insan’ faktörünün şirketlerin gelişimine olan etkisi artık fark edilmeye başladı.

İnsan Kaynakları yöneticilerine tavsiyem gerek yönetici kademesinde gerekse daha alt kademelerde görev yapan çalışanların kişilik özelliklerinin ortaya çıkartılıp, bu özellikleri dikkate alınarak organizasyon içinde görevlendirilmelerinin sağlanmasıdır. 

Bu noktada, şirket işe alımlarından başlamak gerekir. İşe alımlarda en önemli nokta hem şirketin hem de çalışanın beklentilerinin net olarak ortaya konmasının gerekliliğidir. İşe alım sürecinde şirketin kendini işe alacağı kişiye çok iyi anlatması gerekiyor. Şirket kendini ve değerlerini iyice ortaya koyup, aday çalışanına anlatmalıdır.

Hiç, beyninizde yeni fikirlerin vızıldadığı, etrafınızdaki diğer kişilerin de sizin bu heyecanınızı paylaştığı, kendinizi çok enerjik ve hayat dolu hissettiğiniz zamanlar oldu mu?

Bunlar; sizin ve çalışma arkadaşlarınızın düşüncelerinin berraklaştığı, katma değer yaratmanın çok mümkün göründüğü zamanlardır. Bu zamanlarda başkalarından gelen fikir ve bakış açıları da bir sentez oluşturarak çığır açan fikir ve innovasyonların yolunu açar.

Sinerji, insanların olağandışı yaratıcılık ve iş birliği içinde çalıştığı anlardır. Sinerji, insanların içindeki ve insanlar arasındaki enerji alevlendiği (günlük işlerin sıradanlığı, üstlenilen işin heyecanı ve zorluğu bir kenara itildiği) zaman oluşur. Bu zamanlarda fikirler yaygınlaşır ve yeni olasılıklar belirir.

Hepimiz sinerji içinde olduğumuz zamanları hatırlarız. Diğer insanlarla birlikte çalışmanın hiç bu kadar heyecan ve neşe verici olmadığı ve kalbinizin derinliklerinde birlikte elde ettiğiniz şeyin önemli ve amaca yönelik olduğunu hissettiğiniz zamanları… Bu durumlarda, zaman akarak geçer. Sinerjinin bir parçası olmaktan keyif alırız ve sonucunda daha sağlıklı, daha mutlu insanlar haline geliriz.

Sinerji, üç unsurun aynı anda var olması ve dördüncü unsurun bir nevi çarpım etkisiyle oluşur. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz: 

Sinerjinin yenilikçi kapasitesi, birlikte çalışan kişilerin zekasından, görüşlerinden ve entelektüel seviyelerinden kaynaklanır.

Sinerji içinde bulunan enerji aslında kendi bireysel enerjileri ile aralarında oluşan ilişki enerjisinin birleşimidir. Sinerji, insanlar heyecanlı olduğunda, birbiri ile iş birliği yapmak isteğinde ve kapasitesinde olduğu için oluşur. 

Sinerjinin içindeki ilişkilerin derinliği ve seviyesi, yaratılan iş değeri üzerinde farklı etkilere sahip olabilir. Bazı ilişkiler güçlüdür ve uzun yıllar boyunca yerlerinde kalmışlardır. Diğer ilişkiler bilinen fakat iyi tanınmayan kişiler arasında daha ziyade bir birliktelik veya tanıdıklık türündedir.

İlişkilerdeki sınır genişletme derecesi sinerji içinde değişiklik gösterir. Bazı ilişkiler grup içindedir. Diğer ilişkiler grup dışındaki, diğer görevlerdeki veya hatta diğer şirketlerdeki insanlar iledir. Bu durumda, bu ilişkiler ağı takım, görev ve şirket sınırlarını aştığından dolayı sınır genişletme oranı yüksektir.

Şayet sinerji, değişik zihniyetlerde yabancı kişiler arasında oluşuyorsa, niçin iş birliği yapmayı tercih ediyorlar? 

Bu ilişkiler içindeki gizli enerjiyi alevlendirmek için, ateşleme amacını (insanların heyecan verici, ilginç ve uğraşmaya değer bulduğu üçüncü elementi) keşfettik. Bu ateşleme amacı oluştuğunda, insanlar grup halinde toplanırlar (onun bir parçası olmak isterler). Ateşleme amacı birkaç şekilde oluşabilir: 

Bir ateşleme sorusuyla geleceğe çekilen insanların hayal güçlerinin içinden enerjinin açığa çıktığı durumlar vardır. Bu, insanların derhal onunla uğraşmasını isteyeceği kadar heyecan verici ve motive edici bir sorudur. Bazı ateşleme soruları, BP İcra Kurulu Başkanı (CEO) John Browne'ın çalışanlarına sorduğu soru gibi büyük ve kapsamlıdır: ''Biz, bir petrol şirketi olarak, sonsuza kadar nasıl hüküm sürebiliriz?''

Bazen sinerji insanları anında kendisine çekecek kadar ilginç, zor ve potansiyel olarak gelişmeye açık bir görevin ateşlenmesi ile açığa çıkar.

Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)