“Çalışanlarımızın P&G’de yaşayacağı tüm deneyimin, adeta bir lider yetiştirme programı gibi olmasını hedefliyoruz..."
Tüm dünyada Liderlik Okulu olarak bilinen P&G'nin İnsan Kaynakları vizyonunu ve çeşitlilik odaklı yaklaşımını keşfetmek için P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Kıdemli İnsan Kaynakları Direktörü Mısra Meriçten ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. P&G'nin kültürüne ve gelecek hedeflerine dair önemli ipuçlarına değindiğimiz bu söyleşide, Mısra Meriçten'in kariyer yolculuğundan başlayarak P&G'nin İK süreçlerinin dijital dönüşümüne, liderlik felsefesinden çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejilerine kadar birçok konuyu ele aldık.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Kariyer yolculuğunuzu ve P&G ile tanışma öykünüzü dinleyebilir miyiz?
Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladıktan sonra profesyonel iş hayatıma 2004 yılında Procter&Gamble’ın Türkiye organizasyonunda İşe Alım, Eğitim ve Gelişim Sorumlusu olarak başladım. O günden bu yana P&G Türkiye Merkez Ofisi’nde, Gebze Fabrikası’nda ve çeşitli konumlarda farklı görev ve üst düzey sorumluluklar üstlendim. Türkiye’nin yanı sıra Kafkasya ile Orta Asya Cumhuriyetleri’nde ve çeşitli Avrupa ülkelerinde liderlik görevlerinde ve projelerinde sorumluluklar aldım. Altı yıl boyunca P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya İnsan Kaynakları Direktörü olarak çalışmamın ardından Aralık ayında P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Üyesi ve Kıdemli İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yapmaya başladım.
Biraz da P&G Türkiye’nin İK süreçleri ve yapılanması üzerine bilgi almak isteriz.
P&G olarak tüm yönetimlerimizde olduğu gibi İK çalışmalarımızda da öncü olacak, geleceği şekillendirecek çalışmalar yapıyor, öngörülen değişimleri bugünden hayata geçiriyoruz. Dijitalleşme İK çalışmalarımızda verimliliğimizi artıran önemli bir unsur. Başvuru aşamasından teklif aşamasına kadar tamamen dijital bir işe alım sürecimiz var. Adaylar bize pgcareers.com web sitemiz üzerinden başvuruda bulunabiliyor, gerekli değerlendirme testlerini dijitalden tamamlayabiliyor ve devamında “Virtual Job Assistant” olarak adlandırdığımız “chatbot” üzerinden başvuru sürecini 7 gün 24 saat takip edebiliyorlar. Yine dijitalleşen süreçlerimiz sayesinde çalışanlarımız P&G’nin globalde ve bölgesel olarak geliştirdiği eğitimlerden faydalanabiliyor. Buna ek olarak yerel takımlar kurup, organizasyonun ihtiyaçlarını yakından anlıyor ve ihtiyaca yönelik eğitimler oluşturuyoruz.
Genç ve dinamik bir organizasyonumuz olduğu için tabii ki yeni ortaya çıkan ihtiyaçları da cevapladığımızdan emin olmamız gerekiyor. Bunun için her sene düzenlediğimiz “P&G Çalışan Anketi” başta olmak üzere İnsan Kaynakları olarak ekiplerimizle sıklıkla bir araya gelerek organizasyonumuzun nabzını yokluyoruz ve ihtiyaca yönelik aksiyon planlarımızı kurum kültürümüz çerçevesinde hayata geçiriyoruz. Bunlar dışında şirketimizin gerek iş gerekse organizasyonel stratejilerini belirlerken öncesinde muhakkak tüm organizasyonumuzun görüşlerini dinliyor ve bunların ışığında ilerliyoruz.
P&G'nin kariyer fırsatlarına odaklanarak kendi liderlerini yetiştirme stratejisi hakkında daha fazla bilgi alabilir miyiz? Özellikle yeni mezunlar için sunulan olanaklar nelerdir?
P&G olarak kurulduğumuz ilk günden bu yana yani tam 187 yıldır yeni mezunları işe almayı strateji olarak benimseyen bir şirketiz. Bugün dünyanın en büyük şirketlerinden biri olma gücümüzü de işe alımlarımızın büyük bir çoğunluğunu yeni mezunlar ya da kariyerinin başında bulunan adaylardan yapmamız, sonrasında da “içten terfi sistemimiz” ile çalışanlarımız için liderliğe giden bir kariyer çizgisi sunmamızdan alıyoruz. Bu sistemimiz sayesinde kişinin potansiyelini en üst seviyede gerçekleştirmesini sağlayarak şirket içerisinde farklı departman ve rollerde, hatta ülkelerde liderlik almalarını sağlıyoruz.
Çalışanlarımızın kariyer beklentisi ve oluşan ihtiyaç doğrultusunda şirket içerisinde yeni fırsatlar yaratmayı ve kendi liderlerimizi içeriden yetiştirmeyi şirket kültürümüzün bir parçası olarak görüyoruz. Yani işe alım programlarımızla bünyemize dahil ettiğimiz çalışanlarımızın P&G’de yaşayacağı tüm deneyimin, adeta bir lider yetiştirme programı gibi olmasını hedefliyoruz. Globalde olduğu gibi Türkiye’de de kendi liderlerimizi yetiştiriyoruz. İşe alımlarımızın yüzde 90’dan fazlasını yeni mezunlar ve eski stajyerlerimizden yapıyoruz. Bu işe alım sürecini “Yaz Dönemi Staj Programı” ve “Yeni Mezun Başvuruları” başlıkları altında her yıl 1 Kasım – 15 Aralık tarihleri arasında tüm departmanlarımız için ilan açarak gerçekleştiriyoruz.
Şirketimizin işleyişi bu olunca, şirketimizin kültürüne en yakın olan çalışanları bünyemize katıp onları geliştirmek bizim odak noktamızı oluşturuyor. Çünkü jenerasyon kaybetme lüksümüz yok. Direkt üniversitelerden başarılı öğrencileri alıp onlara yatırım yapmaya çalışan ve içten terfi sistemi ile onların kariyer yolculuğunu liderliğe kadar taşıyan bir şirket olan P&G, bu özelliği ile ‘Liderler Okulu’ olarak da tanınıyor. Bu yatırımda aradığımız en öncelikli kriter ise yeniliklere öncülük edecek yetenek ve potansiyel.
İşte çeşitlilik ve kapsayıcılık kültürüne verdiğimiz değerin doğal bir yansıması olarak, farklı yetkinlikleriyle kendilerini zenginleştirecek adayların seçimi, önemli bir süreç. Buna ek olarak kurumsal eğitimlerle, fonksiyon yetkinliklerini geliştirici eğitimlerle çalışanlarımıza farklı görev ve sorumluluklar vererek çalışanlarımızı sürekli geliştirmek, en büyük önceliklerimizden. Bunun sonucunda da köklü kültürümüz ve markalarımızın sunduğu zenginlikte tecrübe edinmiş, geleceğin üst düzey yöneticilerini başarıyla yetiştirmiş oluyoruz.
P&G’nin cinsiyet eşitliği konusundaki tutumu hakkında bilgi alabilir miyiz? Kadınların liderlik pozisyonlarına yükselmesini desteklemek için hangi politika ve programları uyguluyorsunuz?
P&G’de “Eşit Görüyoruz” anlayışıyla hareket ediyoruz. Eşit fırsatlar tanınır ve farklılıklara saygı duyulursa daha başarılı ve saygılı bir çalışma ortamı yaratacağımıza inanıyoruz. Şirketimizin her alanında 50/50 temsilin sağlanması, en önemli önceliğimizi oluşturuyor. Cinsiyet eşitliğine hem kurum içinde hem dış paydaşlarımızla yaptığımız tüm iş birliklerinde dikkat ediyoruz.
Yurtdışına giden kadın çalışan sayısı oranımız %55, üst düzey kadın yönetici oranımız %63, genel kadın yönetici oranımız %62, şirketteki tüm kadın çalışan oranımız ise %62. Bu sene 15.'sini gerçekleştirdiğimiz “Geleceğin Kadın Liderleri” programımızla satış alanındaki erkek egemen algıyı kırmayı amaçlıyor, geleceğin kadın liderlerini yetiştiriyoruz.
Bu programla üniversitelerin 3’üncü ve 4’üncü sınıflarında okuyan veya yüksek lisans yapan genç kadınların liderlik beceri ve yeteneklerini güçlendiriyor, onları üst düzey yönetim pozisyonlarına hazırlıyoruz. Programımız aracılığıyla, katılımcılarımıza satış departmanımız ile ilgili bilgi paylaşımında bulunurken aynı zamanda da şirketimizdeki liderler ile networking kurmalarını sağlıyoruz. Genellikle daha “erkek işi” etiketi ile anılan ve daha önyargılı yaklaşılan satış fonksiyonuna P&G’nin bakış açısını yansıttığımız bu program ile FMCG sektöründe bir markayı yönetmek, markanın pazara giriş ve satış stratejilerini belirlemek konularında kapsamlı bir eğitim sunmanın yanı sıra programda başarı sağlayan genç kadınlara P&G’de çalışma imkânı da tanıyoruz.
Bu program aracılığıyla seneler içerisinde 700’den fazla kişiye ulaştık ve bu kişiler arasından tam zamanlı işe aldığımız geleceğin kadın liderlerimiz, şu anda şirketimizde çalışıyor. Öte yandan kız çocukları için eğitimin ve kadınlar için ekonomik fırsatların önündeki engellerin kaldırılması, önyargıların aşılması için topluma katkı projeleri yürütüyor, sponsorluklar üstleniyoruz. 20 yıldır ‘Kadın Milli Voleybol Takımı’ sponsorluğunu üstlenen ve “Kız gibi” ifadesini “yapabileceğinin en iyisini yapmak” anlamına dönüştüren Orkid markamızla tabuları yıkarak, rol modeller yaratarak kadınların ve genç kızlarımızın yaşam kalitesini arttırmayı amaçlıyoruz. TOÇEV ile “Okula Devam” diyerek kız öğrencilerin eğitimlerini özgüvenle sürdürmeye destek olmak için milyonlarca ped bağışı yaptık.
Genç kızlara destek olmak ve spor ile bağlarını kuvvetlendirmek amacıyla ‘Oyuna Devam’ kampanyasını başlattık. Bugün toplam 47 olimpik ve paralimpik sporcumuzun annelerine sponsorluk desteği verdiğimiz ‘Yıldız Anneler’ programımızla 10 yıldır anneleri, çocuklarını spora yönlendirme konusunda bilinçlendiriyor ve spor kültürünün gelişimine katkı sağlıyoruz. Erkeklerle özdeşleştirilmiş boks, tekvando gibi pek çok branşta kadın sporcularımızın da sponsoruyuz, bu alanda yerleşmiş stereotiplerin değişmesi için kadın sporcularımızı destekliyoruz.
P&G'nin wellbeing uygulamalarıyla ilgili olarak, çalışanların sağlık ve mutluluğunu desteklemek için hangi tür programlar sunuyorsunuz? Bu programlar şirket kültürü ve çalışma ortamını nasıl etkiliyor?
P&G çalışanlarımızın dış koşulların getirdiği zorluklardan minimum düzeyde etkilenmelerine ve kendilerini duygusal, mental ve fiziksel olarak iyi olma halinde hissetmelerine olanak tanıyan uygulamalar geliştiriyoruz. Şirketimizde bu alanda çalışan bir ‘well-being’ ekibimiz var ve çalışanlarımızın görev yaptığı lokasyona bağlı olarak çeşitli ‘well-being’ uygulamaları sunuyoruz. Gebze Fabrika'da ‘Well-Being Center’ adını verdiğimiz, içerisinde pilates ve benzeri sporların aktivitelerin yapılabileceği özel bir odamız mevcut.
P&G İstanbul Ofis'te tüm çalışma arkadaşlarımızın kendilerini rahat hissedebileceği yeni nesil bir ortama sahibiz. Çalışanlarımızın meditasyon yapabileceği ve kısa bir süre dinlenebileceği uyku odası gibi bölümlerin yer aldığı ofisimizde diyetisyen, fizyoterapist gibi uygulamalarımız, sağlıklı yiyecek köşelerimiz de var. Kafe ve oyun gibi alanlarımızla kampüs havası oluşturmayı hedeflediğimiz ofisimizde çalışanlarımızın yaratıcı düşünceyle yenilikçi fikirler oraya koyarak hem bizi hem kendini ileriye taşıyabilmesi için sınırları da kaldırdık. Seviyesi ne olursa olsun hiçbir çalışanımıza özel oda ve masa tahsis etmiyor ve bu sayede daha kolay ve hızlı iletişime alan açmış oluyoruz. Tüm bunların yanı sıra haftada üç gün ofiste, iki gün evde çalışma sistemi uyguluyoruz. Bu sayede çalışanlarımız, işe geliş ve çıkış saatlerini iş ve yaşam koşullarına bağlı olarak düzenleyebiliyor.
Esnek çalışma modelleri ve seçenekleri ile 3 aya kadar ücretsiz izinleri de sunuyoruz. Yıl içerisinde 20 iş günü yurt içi/ yurt dışı farklı bir lokasyondan çalışma imkânı da çalışanlarımıza sunduğumuz bir başka seçenek. Çalışanlarımızın iş-yaşam dengesini korumak amacıyla hayata geçirdiğimiz bir diğer önemli uygulama ise yasal babalık iznine ek 7 hafta daha ücretli izinle toplam 8 haftalık babalık izni sağlamamız.
Salus uygulaması ile çalışanlarımızın ruh sağlığı, beslenme ve fiziksel sağlık alanlarında eğitim görmüş uzmanlardan danışmanlık almasını sağlıyoruz. Fizyoterapist desteğimiz ve yüz yogası uygulamalarımız da bunu destekliyor. Bununla birlikte, spor takımlarımız, müzik gruplarımız gibi uygulamalarımız ile çalışanlarımızın farklı alanlardaki ilgilerini de destekliyoruz.
Global arenada önemli pozisyonlara yükselme konusunda yaklaşımınız nedir? P&G'de kariyer yapmak isteyen bir aday için bu pozisyonlara yükselme süreci nasıl işliyor?
P&G Türkiye olarak çalışanlarımıza, P&G’nin diğer ülkelerdeki operasyonlarında görev almaları için fırsatlar tanıyoruz. Gidenlerin başarısı yenilerinin gönderilmesini tetikliyor. Türkiye organizasyonumuzun yetiştirdiği yetenekler P&G’nin diğer ülkelerdeki operasyonlarında en tercih edilen adaylardan. Şu anda Cenevre’deki Avrupa merkezimizde bir numaralı ulus Türkler. Birçok çalışanımız faaliyet gösterdiğimiz diğer ülkelerde çalışarak ya da Türkiye ofisimizde bölgesel veya global roller üstlenerek uluslararası çalışma tecrübesi kazanıyor. Şirkette Batı Avrupa’daki pek çok işi Türkler yönetiyor. Amerika’dan Japonya’ya kadar pek çok ülkeye Türkiye’den çalışan gönderdik.
Bu arkadaşlarımız P&G Türkiye’de öğrendiklerini tüm dünyaya taşıyorlar. Kendi liderlerimizi içeriden yetiştirmeyi ilke edinen şirket kültürümüz kapsamda, genel merkez ofisimizde çalışan kişi sayımıza oranla %50’si de yurtdışında farklı P&G lokasyonlarında çalışarak ülkemizi temsil ediyor. Ek olarak, 30’dan fazla P&G mezunumuz, şu anda dünyaca ünlü şirketlerde üst düzey pozisyonlara yer alıyor, bu çok gurur verici bir oran. Kısacası birçok çalışanımız uluslararası tecrübeyi operasyonlarımızın olduğu diğer ülkelerde çalışarak ya da Türkiye ofisimizde bölgesel veya global roller üstlenerek deneyimleyebiliyor.
P&G'nin çeşitlilik ve kapsayıcılık konusundaki stratejileri hakkında daha fazla bilgi alabilir miyiz? Bu stratejilerin şirketin başarısı üzerindeki etkileri nedir?
P&G farklılıklara oldukça önem veren bir şirket ve bunun yaratacağı zenginliğe oldukça güçlü bir biçimde inanıyor. Kültürel çeşitlilik, cinsiyet çeşitliliği ve eşit haklar üzerine kurulmuş bir iş yeri, bizi çalışılacak en iyi şirketlerden biri haline getirirken daha iyi iş yapış süreçlerine ilişkin olarak da bize büyük bir fırsat sunuyor. Her farklılık başka bir bakış açısı, başka bir yaklaşım demek ve tüm bunlar en iyiye ulaşmak için bize farklı yollar açıyor. Çalışma ortamımızdaki eşitliliği sadece yaş değil cinsiyet, etnik köken, düşünme tarzı ve geçmiş farklılıklarıyla da oluşturuyoruz. Tüm şirket içi çalışmalarımızda eşitliğe katkı sağlamak için çalışıyoruz.
P&G’de, eşitlik ve kapsayıcılık stratejimizle birlikte, bireyler için eşit fırsatları ve erişilebilirliği teşvik eden kapsayıcı bir iş kültürü oluşturarak, çalışanlarımızın kendilerini dahil hissetmelerini sağlayan güvenli bir ortam yaratıyoruz. Birbirimizin farkındalıklarını saygıyla kucaklayarak, daha güçlü bir organizasyon olma yolunda ilerliyoruz. Bu kapsamda da 2017 yılında başlattığımız “Project Reach” programımız ile engelli bireylerin yeteneklerini & becerilerini geliştirerek kariyer hedeflerine ulaşmalarına destek oluyoruz ve staj imkânı sağlıyoruz. Engelliler (PWD) yakınlık grubumuz aracılığıyla insanlara ve ailelerine destek veriyoruz.