Polinas’ta insan odaklı dönüşüm dönemindeki deneyimlerimiz…










Polinas İnsan Kaynakları Direktörü Kemal Ozan, Polinas’ta gerçekleştirdikleri insan odaklı dönüşüm stratejilerini ve deneyimlerini anlattı. 

İnsan odaklı dönüşümümüzün itici gücü: Hızlı büyüme 

Ülkemizde sektörünün ilki olarak kurulan Polinas, bugün Türkiye’nin en büyük üreticilerinden biri olmanın yanı sıra Avrupa’nın en büyük ilk beş üreticisi arasında yer alıyor. İstikrarlı büyüme ve yatırım yolculuğu boyunca piyasaya sürdüğümüz yenilikçi ürünlerin yanı sıra esnek ambalajda ve gıda muhafaza-mutfak çözümleri kategorilerinde en çok tercih edilen tedarikçi olma hedefiyle tüketicilerimizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılıyoruz.

Son yıllardaki hızlı büyüme ivmemiz, İnsan Kaynakları süreçlerinin de değişen ihtiyaçlara göre yeniden ele alınmasında etkili oldu. Şirketimizde 2017 yılı ortalarında başlattığımız kurumsal değişim hamlesini 2018 yılı itibariyle tamamladık ve İK politikalarımızı da bu strateji kapsamında yeniledik. İnsan odaklı dönüşüm stratejimiz dahilinde dört ana başlık oluşturduk ve “Misyonumuz nedir? Müşterimiz kim? Müşterimiz bizden ne bekliyor? Bu kapsamda mevcut sonuçlarımız ne durumda ve nerede olmamız gerekiyor?” sorularına yanıt aradık. Böylece hangi alanlarda başarılı ve güçlü olduğumuzu, hangi alanlarda ise gelişime açık olduğumuzu, neleri değiştirmemiz gerektiğini belirleyerek detaylı bir çalışma yaptık. İnsan odaklı stratejimiz kapsamında çalışanlarımızla iletişimimizi daha etkin ve kuvvetli hale getirmeye karar verdik. Her kademeden çalışma arkadaşımızı dikkatle dinleyerek, bizden ve kurumdan beklentilerini öğrenmeye ve onların zihinlerindeki kurumsal algımızı anlamaya çalıştık. 

Ayrıca tüm paydaşlarımızın bizimle ilgili görüş ve değerlendirmelerini aldık. Bu kapsamda “Fabrikalarımızın bizimle iletişimi nasıl ve bizden neler bekliyorlar? İş arayış sürecinde gelen adaylar bizleri ne kadar tanıyor ve bizimle ilgili neler söylüyor? Çevremizde Polinas denildiğinde esnaf ne diyor? Çalışanların aileleri Polinas hakkında ne düşünüyor, işten ayrılan emektar çalışanlarımızın zihninde nasıl izler bırakıyoruz?” gibi pek çok soruya yanıt aradık. 

Sonuç olarak hem müşterilerimizin hem de iç ve dış paydaşlarımızın bizden beklentilerini, bizimle ilgili hayal ve hedeflerini öğrenmiş olduk. Bu sayede yeni yaklaşımımızın temeli olan “İnsan odaklı bir Polinas” için yürütmemiz gereken çalışmaları belirleyip hızla harekete geçtik. 

Günlük iş rutinlerimizi değiştirdik 

İki haftada bir tüm yönetim ekibinin katılımıyla gerçekleşen genel koordinasyon toplantılarını iptal ederek, daha küçük ve odaklı ekiplerle karar ve aksiyon toplantıları yapmaya başladık. Paydaşlarımızdan gelen verileri bu toplantıların gündemine aldık. Bu toplantıları yıllık takvimlerimize dahil ederek düzenli hale getirdik. Değişikliklerin sonuçlarını teknolojiyi de kullanarak anlık olarak ölçümledik.  Kurumsal Hafıza projemizle, İnsan Kaynakları süreçlerini analiz ederek standart hale getirdik, mevcut prosedürlerin haritalandırılmasıyla iş süreçlerinin görev değişikliklerinden etkilenmeden yeni göreve gelen çalışanlarımıza aynı standartta aktarılmasını sağladık. 

Bu süreçte kurum içi iletişime de daha fazla önem vererek iş verimliliğini ve çalışan mutluluğunu artırmayı hedefleyen çalışmalar yaptık ve bu konularda başarılı olduk. 

Günümüzde tesislerin ve makine parkurunun gitgide büyümesiyle fark ettik ki, üretimin merkezinde yer alan mavi yaka çalışanlarımız, daha fazla kendi alanı içinde kalıyor ve şirketteki diğer birimlerle iletişimi azalıyor. Mavi yaka çalışanlarımızı daha fazla dinlemeyi ve sürecin içine dahil etmeyi hedefledik. Bu konuda en büyük destekçilerimizden biri işçi sendikası oldu. İnsan Kaynakları departmanı olarak işçi temsilcileri ile sürekli ve düzenli görüşmeye ve bize aktarılan görüş ve konuları değerlendirip gerekli çalışmaları yürütmeye özen gösterdik.  

Ayrıca tüm ürün gamımızı gözden geçirerek, katma değer yaratmayanlardan vazgeçtik. Müşteri portföy çalışmasıyla doğru coğrafya, doğru pazar, doğru müşteri, doğru ürünle satış ekiplerinin odaklarını yeniden belirledik. Böylece sadeleşen ürün gamıyla daha optimum bir üretim planlama modeli yarattık, katma değer yaratmayan işlerden ve coğrafyalardan çıktık. Tüm iş süreçlerinde yalın yönetim modellerini kullanarak verimlilik artırma çalışmalarına başladık, pek çok projeyi eş zamanlı yürüttük. 

Dönüşüm sürecinde öğrenmekten hiç vazgeçmedik

Mümkün olan en doğru kararları hızla verebilmek için veriye çok çabuk ulaşmamız gerekiyordu. Bu çerçevede şirket stratejisi doğrultusunda “Balanced Score Card” modelini kullanarak stratejik hedeflerimizi tüm birimlere ulaştırdık. Şirketimize özgü ‘Operasyonel Mükemmellik Yöntemi’ni hayata geçirdik. İyileştirmeleri gerçekleştirebilmek için her iş biriminde ve fonksiyonda risk alarak yeni modeller denedik ve başarılı olan modellerle yola devam ettik. Başarılar arttıkça ekibin cesareti de arttı. Bu süreçte çalışanlar, İnsan Kaynakları departmanının iş ortağı oldu. Kolaboratif, yapıcı, olumlu ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyerek öngörülen değişimlerin gerçekleşmesine büyük katkıda bulundular. Bu süreç çalışanlarımızın sorunlara birlikte çözüm arama yeteneklerine katkıda bulundu ve liderlik yönlerini de ortaya çıkardı. Bu sayede sorunları proaktif bir yaklaşımla ele alabilir duruma geldik. Bu doğrultuda butik çözüm üretme kapasitemiz de artmış oldu. 

Odağına insanı alan bu yaklaşımımızın temelinde belirlediğimiz stratejinin ve faaliyetlerin karşılığını paydaş memnuniyeti ve iş verimliliğindeki artışlarla aldık. Maliyetlerimiz azalırken ciromuz arttı, satış performansımız iyileşti ve karlılığımız yükseldi. Bunun yanı sıra işletme sermayesi de etkin yönetilerek şirket için önemli miktarda serbest nakit sağlandı.

Dijital dönüşümümüz kapsamında PowerBI ve SAP araçlarını aktif kullanmaya başladık ve raporlamaların tümüyle dijitale entegrasyonu sayesinde iş gücü ve zaman kaybını engelledik. 

Polinas Hakkında 

1982 yılında Türkiye’nin ilk BOPP (Çift Yönde Gerdirilmiş Polipropilen) film üreticisi olarak Manisa’da kurulan Polinas, sektöründe lider Türk ambalaj şirketidir. Polinas geride kalan 38 yıl boyunca BOPP yatırımlarını istikrarlı bir şekilde artırarak büyümesini sürdürdü. 2011 yılında İtalya’nın bir numaralı BOPET (çift yönde gerdirilmiş polyester) film üreticisi Nuroll SpA fabrikasını satın alarak farklı bir film kategorisinde yatırım yaptı. 2012 yılında BOPET film alanında Manisa’da yeni fabrika yatırımı gerçekleştirdi. Aynı zamanda, bünyesindeki yüksek teknolojili makinelerle ürettiği filmleri ikincil işleme tabi tutarak; metalize filmler, holografik filmler, güvenlik hologramları, bariyer özelliği yüksek kaplı filmler, açma şeritleri gibi esnek ambalaj ürünlerini de piyasaya sunmaya başladı. Polinas sahip olduğu toplam kapasiteye göre sektöründe Türkiye’nin en büyük üreticilerinden biri olurken Avrupa’da ise ilk beşte yer alma başarısını gösterdi. 

2016 yılında Sera markasının üreticisi olan Rotopaş fabrikasını İstanbul’dan Manisa’ya taşıyan Polinas, “Sera” markasıyla bilinen streç film, çöp torbası, buzdolabı poşeti, alüminyum folyo, yağlı pişirme kağıdı gibi tüketici ürünlerini üretmeye başladı. Polinas, esnek ambalajda ve gıda muhafaza-mutfak çözümleri kategorilerinde en çok tercih edilen tedarikçi olma ve bu alanda dünyada ilk 10 firma arasına girme hedefiyle faaliyetlerini sürdürüyor.


Bizde içerik bol, seni düzenli olarak bilgilendirmemizi ister misin? :)